'Dönüşüm' tartışmaları tam gaz… 'Büyükşehir'i Ali Baba'nın çiftliği gibi yönetmeyin!'

EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin İZBETON aracılığı ile kentteki dönüşüm çalışmalarını hızlandırmak amacıyla hayata geçirdiği kooperatifleşme modeli uygulanmaya başlandı. Uzundere, Örnekköy ve Aktepe-Emrez bölgelerinde hayata geçirilen çalışmalar etaplar halinde devam ederken, en fazla tartışmalara neden olan konu Aktepe-Emrez mahalleleri oldu.

AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi gerek Gaziemir Belediye Meclisi'nde gerekse İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'nde proje ile ilgili eleştirilerini sıklıkla vurgularken, konuyla ilgili açıklamalar ardı ardına gelmeye devam ediyor.

Gaziemir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Uğur İnan Atmaca ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Selahattin Şahin projenin 'hukuksuz' ve 'yapılamaz' olduğu iddialarında bulunmuştu. İddialar sonrası gerek CHP gerekse kooperatifler açıklamalarda bulunurken, tartışmalar ile ilgili Atmaca ve Şahin'den bir tepki daha geldi.

KENDİLERİ İHALESİZ İŞ GÖRDÜKLERİ İÇİN BU DETAYI ATLAMIŞ OLABİLİR..
Şahin ve Atmaca'nın ortak hazırladığı metinde, Cumhuriyet Halk Partisi İzmirli Parti Meclisi Üyesi Rıfat Nalbantoğlu'nun SONSÖZ TV'de kullandığı "Kooperatifle hep birlikte bir şey yapalım düşüncesine arkadaşların kafaları basmıyor. 'Neden hep birlikte yapalım? Verelim Limak'a yapsın, biz de alalım 3-5 bir şeyler' anlayışı kafasında oturmuşsa anlamamaları çok normal" ifadelerine yanıt verilirken, "Konunun asıl muhatabı İBB olup, sorularımıza neden cevap veremediklerini kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Sayın Nalbantoğlu ve Kooperatif yöneticileri madem İBB'nin sözcülüğüne soyunmuşlar, önce bizim sorularımıza cevap versinler. Bize kooperatifçiliği anlatmasınlar, biz kooperatifçiliği hepsinden iyi biliriz. Sayın Nalbantoğlu teknik detayları bilmediğini söyleyip, bir şirket ismi üzerinden polemik yaratmaya çalışıyor. CHP Parti Meclisi Üyesi olarak bilmediği konularda konuşmasa daha iyi olur ama biz yine de izah edelim. İhale kanununa göre bir firmanın ihaleye girebilmesi için önce yeterlilik alması gerekir. Kendileri ihalesiz iş gördükleri için bu detayı atlamış olabilir. Söz ettiği firmanın iş bitirme belgesi ve yeterlilik düzeyine sahip CHP'li isimlere ait aynı statüde birçok firma olup önemli projelere imza atıyorlar. Hatta bu firmalardan biri, Buca Metrosu ihalesinde en düşük teklifi vermesine rağmen İBB tarafından tercih edilmedi" ifadeleri kullanıldı.

KENDİ HİZMET BİNASINI DÖNÜŞTÜREMEYEN…
Nalbantoğlu'nun sözlerine 'bizim kafamız kanunsuz işlere basmaz' ifadeleri ile gönderme yapılan metinde, "Opera binasında, yabancı firma ile ortak olarak ihaleyi alan şirket, daha sonra asıl iş deneyim belgesi sahibi yabancı ortak işten çekilmesine rağmen, İBB tarafından işe devam ettirildi. Sayın  Nalbantoğlu'nun İBB'nin yaptığı bu tür uygulamaları bilmediğini farz ediyor. Aktepe - Emrez bölgesinde yapılan uygulamalar hakkında araştırmadan, bilgi sahibi olmadan açıklama yapmamasını tavsiye ediyoruz. Bizim kafamız kanunsuz işlere basmaz. Kooperatifçiliğe karşı olduğumuz yönünde algı oluşturmaya çalışmaları, "cambaza bak" hikayesinin bir tezahürü ve suçluluk psikolojisinin bir yansıması olarak okunmalıdır. Kendi hizmet binasını dönüştüremeyen, fuardaki hollerde göçebe belediyecilik modelini literatüre kazandırmış, 30 Ekim depremi sonrası sadece deprem anıtı yapabilmiş bir yönetim anlayışının, kentsel dönüşüm konusunda İzmir halkına vereceği bir hizmet olmadığı açıktır. Biz başından beri 5393 Sayılı Kanun'un 73. Maddesine göre kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı ilan edilen Aktepe - Emrez bölgesinde yapılan işlemler dizisine yönelik eleştirilerimizi dile getirdik. Bu eleştirilerimizi de somut, yasal dayanaklar üzerinden suç duyurusu haline getirdik. İlk günden beri sorduğumuz net sorulara, hiç kimse net olarak cevap veremedi, verebileceğini de düşünmüyoruz" denildi.

İNŞAAT YAPMA VE YAPTIRMA YETKİSİ SADECE BELEDİYEYE AİTTİR
İnşaat yapan ve yaptırma yetkisinin sadece belediyeye ait olduğu vurgulanan açıklamada, 24 soru sorularak şu ifadeler kullanıldı:

 "Daha önceki açıklamalarımızda belirttik, 5393 Sayılı Kanun çerçevesinde dönüşüm yapılacak alanda inşaat yapma ve yaptırma yetkisi sadece belediyeye aittir. Eğer bir yerde afet riski varsa, bunun tespit ve ilanı 6306 Sayılı Kanun ve Uygulama yönetmeliğinde belirtilen maddeler çerçevesinde, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nın görüşüne istinaden karara bağlanır. Bir yerin afet riski taşıyıp taşımadığı, zemin özelliklerine veya üzerindeki binaların durumuna göre belirlenir. Aktepe - Emrez bölgesinde, 2348 adanın zemin açısından risk taşımadığı, hazırlanan görsellerde 12 katlı bina resimlerinden anlaşılmaktadır. 2348 ada üzerinde vatandaşın yaşadığı tek bir bina bulunmamaktadır. Sadece pazarcıların WC ihtiyaçlarını karşılamak için yaptıkları tek katlı kaçak bir bina mevcuttur. 6306 sayılı kanunun 8. Maddesinde, belediyelerin kendi şirketleriyle protokol yaparak ihalesiz iş yapmasına cevaz vermesinin sebebi, afet riski taşıyan alanlarda vatandaşın can ve mal güvenliğinin İvedi olarak sağlamasıdır.

2348 ada zemininde veya üzerinde yaşayan olmadığı için can ve mal güvenliğini tehdit eden fiili bir durum olmadığına göre, hangi saikle kanunların arkasından dolaştınız?

Afet riski olmamasına rağmen, 50 m2 kaçak wc binasına riskli bina tespiti yaparak belediye meclisinde konuya hassasiyetle ve samimiyetle yaklaşan Cumhur İttifakı Meclis Üyelerinin iyi niyetlerini suistimal ederek, neden kanuna aykırı yaptığınız işlemleri perdelediniz?

Kooperatif temsilcileri yaptıkları açıklamalarda kararın meclisten oy birliği ile geçtiğine değinerek, buradan haklılık payı çıkarmaya çalışıyorlar. Cumhur İttifakı 30 Ekim depremi öncesi ve sonrası, İBB meclisinde yurttaşlarımızın lehine olabilecek her konuda inisiyatif almıştır ve almaya devam edecektir.

Diğer ilçelerde İzbeton ile protokol yapılan alanlar üzerinde yurttaşlarımızın evleri var ise, bu alanlarda yaşayanlar can ve mal güvenliği riski taşıyorsa buna itirazımız yoktur. Cumhur Ittifakı Grubu bu minvalde her koşulda yurttaşlarımızın lehine alınacak kararlara oy birliği ile katılmıştır.

Ancak kentsel dönüşüm daire başkanlığının, Aktepe - Emrez bölgesinde böylesine kanunsuz işleme imza atabileceğini hiçbir meclis üyesi aklına getirmez. Bu sadece Cumhur İttifakı Meclis üyelerinin değil, aynı zamanda Chp Ve İyi Parti'li meclis üyelerinin de, hassas bir konuda iyi niyetlerinin suistimal edildiği anlamına gelir.

Aktepe - Emrez bölgesi 5393 sayılı Kanun'un 73. Maddesine göre kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı olarak ilan edilmiştir. 10 yıldır bütüncül (122 hektar) imar planı yapılmayan bölgede kentsel dönüşümden bahsedilemez. Afet riski taşımadığı için, 2348 ada üzerinde 6306 Sayılı Kanun'un 8. Maddesine göre, İBB ile İzbeton arasında protokol yapılması mümkün değildir.

Biz İBB yönetimine yönelik sorularımızı tekrarlayalım. İBB sorularımıza yine cevap veremezse, Sayın  Nalbantoğlu ve Gaziemir Iş İnsanları Kooperatifi Yöneticilerinin cevaplamasını isteyelim;

10 yıldır bölgenin bütüncül imar planları neden yapılmıyor? İmar planı olmayan alanda kentsel (yerinde) dönüşümü nasıl gerçekleştireceksiniz?

Aktepe - Emrez 10 bin bağımsız bölüm kapasitesine sahip. 10 yıldır 275 konut 9 işyerini yapmadınız, bölgenin tamamını kaç yılda dönüştürmeyi öngörüyorsunuz?

Seçim döneminde söz verdiğiniz kapalı pazaryerini dahi yapamadınız, kentsel dönüşümü nasıl gerçekleştireceksiniz?

Madem kooperatif modeliyle sorunu çözeceksiniz, neden bölge halkını kooperatif yönetimine dahil etmediniz?

Kooperatif yöneticilerinin maaş ve huzur hakkı vb gelirleri hakkında bilgileri kamuoyuyla neden paylaşmıyorsunuz?

Yarın Bursa'dan İstanbul'dan Ankara'dan iş insanları gelse, biz de kentsel dönüşüm alanında inşaat yapmak istiyoruz derse, nasıl bir işleme tabi tutulacak?

İBB Meclisi'nde verdiğimiz soru önergesinde, İBB - izbeton ve İzbeton - Kooperatif arsındaki protokolleri talep etmemize rağmen neden hala cevap verilmiyor? Şeffaflık ilkesiyle bağdaşmayan bu durumu nasıl açıklayacaksınız? İBB- İzbeton ile yüzde kaç oranıyla, izbeton - Kooperatif ile yüzde kaç oranıyla anlaştı?

4734 sayılı Kamu ihale kanununda kooperatifler ile yapılacak işler sayılmıştır, kanunda konut yapımı olmadığında göre, bu işbirliğini hangi yasal dayanakla açıklayacaksınız?

İnşaat süresi kaç ay? Lansman fiyatlarınızda hangi ölçütlere göre artış sağlayacaksınız? İZBETON ve İş İNSANLARI KOOPERATİFİ tüzel kişilik olarak, 23.05.2019 tarihinde İBB'nin Aktepe- Emrez için yaptığı ihale şartnamesinde belirtilen yeterlilik koşullarına uygun ölçütlere sahip mi?

İhale yok, yarışma yok, iş deneyimi yok, kesin teminat yok, damga vergisi karar pulu All risk sigorta yok, bilanço yok, iş hacmi yok, Kamu ihale kanunu yok, Devlet ihale kanunu yok, 4734 sayılı kamu ihale kanununa tabi olan İZBETON, asfalt, kilit parke vb daha küçük ölçekli işleri dahi 4734 sayılı Kamu ihale kanununa göre yaparken, milyarlarca lira tutarındaki ihale mevzuatına göre yeterlilik kriterlerine tabi bu işleri, hiçbir yetkisi ve belgesi olmayan yeni kurulmuş kooperatiflere nasıl veriyor?

Kooperatif kurucuları, 23.05.2019 tarihinde yapılan ihalenin şartnamesinde belirtilen koşullara uygun ve yeterli iş deneyimine sahip mi?

Kooperatif tarafından tapu devri alınmaması bir garanti değildir. Doğacak hukuki sorunları çözmez. Eğer kooperatif yöneticileri bu işleri yapacak yeterli iş deneyimine sahip değilse, İBB hangi akıl, zihniyet veya güvenle bu kooperatifin kurucularına garantör olup vatandaşa daire satmasına imkan sağlıyor?

Kooperatif kurucuları ile CHP arasında herhangi bir bağ var mı?

Kooperatif, IBB ye inşaat ruhsat harcı, altyapı katılım payı ve yol bedeli ödeyecek mi?

2348 adanın tamamının mal sahibi olan İBB, kendi mülkündeki rantı neden başkalarıyla paylaşma ihtiyacı duydu? Kimler bu ranttan pay alıyor?

Kentsel dönüşüm alanında olup, mülkünü vererek daire alacak olan vatandaşlarımız fiyat artışından etkilenecek midir?

İBB kendi mülkiyetindeki 2348 ve 2349 adalarda 3 emsal yapılaşma oranı verip, vatandaşa 1,5 emsal üzerinden yüzde 50 teklif ederek, gerçekte verdiği yüzde  25 oranıyla vatandaşın hakkını gasp ediyor. Bütüncül imar planının yapılmama sebebi, vatandaşın emsal hakkı konusunda bilgi sahibi olmadan uzlaşmaya zorlanması olabilir mi?

5393 sayılı yasanın 73. maddesinde belirtilen "...Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında bulunan yapıların boşaltılması, yıkımı ve kamulaştırılmasında anlaşma yolu esastır..." hükmü bulunmaktadır. Vatandaşlar ile yapılan uzlaşı yüzdesi nedir? Bu uzlaşılar farklı adalarda ve birbiriyle bütünlük sağlamıyorsa, bundan sonraki adımda dönüşüm çalışmaları hangi yöntemle sonuçlandırılacak?

Bölgedeki vatandaşların muhtarlar öncülüğünde kentsel dönüşüm ve gelişim alanı kararının iptal edilmesi yönünde binlerce imza topladığı biliniyor. Konu ile ilgili bölge halkıyla geniş katılımlı toplantı yapılması düşünülüyor mu?

İBB Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı 2348 ada için daha önce yaptığı ihaleye girme yeterliliğine sahip olmayan şahıs ve tüzel kişilere, bu işi ihalesiz bir biçimde verilmesini hangi yasal dayanakla açıklayabilir?

Samimiyseniz, kooperatif yönetimlerini derhal her ilçenin dönüşüm mağdurlarına devir edin. Biz kentsel dönüşümü kooperatif modeliyle yapmayın demiyoruz, kanuna aykırı işlem tesis etmeyin, İBB'yi Ali babanın çiftliği gibi yönetmeyin diyoruz."