Depresyon ve kaygı bozukluğunun da, intihar vakalarıyla beraber yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınıyla üç kat arttığı saptandı.

Avusturyalı, İngiliz ve Belçikalı uzmanların yürüttüğü çalışmada ciddi düzeylerde kaygı bozukluğu ve depresyon belirtileri bildirenlerin oranının nisandan bu yana yüzde 52'ye ulaştığı, salgından önce bu oranın yüzde 17 olduğu ifade edildi.

Sheffield Üniversitesi Psikoloji Bölümünden Dr. Jaime Delgadillo, "İnsanların akıl sağlığıyla ilgili önemli ve acil bir duruma dikkat çekmek istiyoruz. Akıl sağlığı hizmetlerine geçmişten bu yana yetersiz kaynak sağlandı. Bu çalışma, akıl sağlığına böyle zor bir süreçte çok daha fazla önem verilmesi gerektiğini bir kez daha göstermiş oldu." değerlendirmesinde bulundu.

İngiltere'de Ulusal İstatistik Ofisi (ONS), Covid-19 salgını süresince ülkede görülen depresyon vakalarına ilişkin yayımladığı raporda Temmuz 2019'dan İngiltere'de ilk Covid-19 vakasının görüldüğü mart ayına kadar her 10 yetişkinden birinde depresyon belirtileri görülürken, salgının başlamasında bu yana her 5 yetişkinden birinde depresyon belirtileri ortaya çıktığı ifade edilmişti.

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinde yer alan habere göre, Almanya'da ilkbahar aylarında uygulanan karantina önlemleri özellikle 20-40 yaş arası kesimde depresyon, kaygı ve stres bozukluğu belirtilerini artırdı. 113 bin kişi üzerinde yapılan Nako Sağlık Araştırması'nın sonuçlarına göre, 60 yaş üzerindekilerde ise depresyon belirtilerinde artış gözlemlenmedi.

Araştırmanın yöneticisi Münster Üniversitesi Epidemiyoloji ve Sosyal Tıp Merkezi Başkanı Klaus Berger, "20-40 yaş arası kişiler psikolojik etkileri daha fazla hissetti" ifadesini kullanarak, koronavirüse bağlı Covid-19 hastalığının daha fazla görüldüğü bölgelerde buna bağlı olarak kaygı ve stres bozukluklarının da artış gösterdiğini dile getirdi.

Uzman, Covid-19 testi yaptırmış olan kişilerin ise sonucundan bağımsız olarak daha fazla psikolojik sıkıntı yaşadığını vurguladı. Araştırma, özellikle 40 yaş öncesi kadınların önlemlerden olumsuz etkilendiğini ortaya koydu.

Ancak, insanlar yalnızca Covid-19 ya da kanser gibi diğer fiziksel hastalıklar nedeniyle ölmüyor.

YALNIZLIK, İŞSİZLİK, AİLE İÇİ PROBLEMLER...
İngiltere’de yapılan yeni bir çalışmada, intihar düşünceleri için yardım arayanların sayısının, ülkede ilk karantina uygulamasının başladığı 23 Mart’tan bu yana, 3 kat arttığı açıklandı.

Psikiyatristler, hastanelerin yüzlerce hastayla 'dolup taştığını' belirterek, ülkenin bir 'akıl sağlığı salgını' ile karşı karşıya olduğu konusunda uyardı.

İNTİHAR DÜŞÜNCESİNDEN KURTULMAK İÇİN YARDIM İSTEYENLERİN SAYISI 3 KATINA ÇIKTI-
Bu kapsamda, Rethink Mental Illness adlı yardım kuruluşu intihar düşüncelerinden kurtulmak için internet sitelerine başvuran insan sayısının son altı ayda 80 bin 298’den 231 bin 271’e sırçradığını açıkladı.

UZMANLAR HÜKÜMETİ UYARDI -
Diğer taraftan, 90 akıl sağlığı uzmanı, geçen hafta ülkede ikinci karantina uygulaması başlamadan önce hükümete bir bildiri göndererek uyarı yapmıştı.

Araştırmanın yöneticisi Berger, bazı katılımcıların değerlerinin belirgin bir şekilde kötüleştiğini, bunun depresyonda gözle görülür bir artış olarak yorumlanabileceğini söyledi. Ancak uzman, kesin bir çıkarımda bulunmak için vakalara teşhis konulmasının önemine dikkat çekti.

Bilim insanları tarafından hükümete yazılan açık mektupta, “Karantinanın Covid-19 kaynaklı ölümleri engellemesi gerekiyor.

Uzmanlar, ülke çapındaki kapanmanın tetiklediği yalnızlık, işsizlik ve aile içi problemler nedeniyle bu durumun yaşandığını söyledi.

Yeni tip koronavirüs (Covid-19) pandemisi nedeniyle dünya genelinde hayatını kaybeden insanların sayısı bir milyon 270 bini aşarken, bilim insanları intihar düşünceleri nedeniyle yardım arayan insanların sayısının karantinalar ilan edilmeye başladığından bu yana 3 katına çıktığını açıkladı.

Araştırmaya göre, salgın döneminde depresyon ve kaygı bozukluğu en çok gençler, kadınlar, işsizler ve düşük gelirlilerde görüldü.

SALGININ ARDINDAN ORTAYA ÇIKAN TSUNAMİ ETKİSİ -
“Tam kapasitede çalışıyoruz. Tüm göstergeler, pandeminin bir sonucu olarak zihinsel hastalıkta büyük bir dalgalanmanın yaşandığını gösteriyor.

Aynı zamanda yoğun yalnızlığa ve depresyona da yol açan bu durum, kötü fiziksel sağlıkla yakından bağlantılıdır” denildi.

Biz bunu tsunamiye benzetiyoruz. Yeni tip corona virüsün Covid-19 hastalığı dışında birçok psikolojik, ekonomik ve toplumsal etkisi var. Dalgalar halinde ortaya çıkıyor.”

Ambulas servisinin sözcüsü ekiplerinin sözcüsü Ekim ayında günde ortalama olarak 37 intihar ihbarı aldıklarını söyledi.

İngiltere Ulusal Sağlık Enstitüsü rakamları ayrıca, verilerin mevcut olduğu en son tarih olan Temmuz ayında akıl sağlığı hizmetleri için rekor sayıda acil durum ve sevk kaydedildiğini ortaya çıkardı.

Berger, kış aylarındaki olası karantina uygulamalarına ilişkin olarak ise, "Bir kere kriz yaşamış olanlar diğer krizlerle nasıl mücadele edileceğini öğreniyor" dedi. Uzman bu nedenle, mevcut durumun bahar aylarındakinden daha iyi olduğunu vurguladı.

İNTİHAR TEŞEBBÜSÜ SAYISI YÜZDE 68 ARTTI
Diğer taraftan, Londra Ambulans Servisi, ülkede ilk karantinanın ilan edilmesinden bu yanaintihar ve intihara teşebbüs sayısında yüzde 68'lik bir artış gördüğünü açıkladı.

Royal College of Psychiatrists, adlı ruh ve sinir hastalıkları kuruluşu ise 700 çalışanıyla anket yaptı ve 10 kiişiden 6’sı Covid-19 pandemisiden öncekine oranla daha fazla acil psikatrik vakayla ilgliendiğini söyledi.

Konuya ilişkin açıklama yapan Royal College of Psychiatrists Başkanı Dr. Adrian James, ülkede akıl sağlığı hizmeti veren kuruluşlarda büyük bir yoğunluk olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

Bununla birlikte hükümet, 10 binden fazla hastayı görebilecek olan 480 akıl sağlığı uzmanını eğitmek için 27 milyon sterlin sözü verdi

200 MİLYON STERLİNLİK FON TALEBİ
Öte yandan, ruh sağlığı hayır kurumları,artan ruh sağlığı vakalarına yardımcı olabilmek için hükümetten en az 200 milyon sterlin değerinde fon talep etti.

Buna göre acil müdahalede bulunulan insanları sayısı geçen yılın aynı zamanına göre yaklaşık 3 bin kişi arttı.

Bu yıl karantina nedneiye zaten hızla artan alkolizm, bağımlılık ve intihar yüzüznden daha fazla ölüm yaşanacağını öngörüyoruz.