Berivan KAYA/EGEDESONSÖZ - İzmir’in en köklü üniversitelerinden olan Ege Üniversitesi’nin Öğrenci Köyü özelleştirildi.
Köyün Egeliyiz Şirketi’ne devredilmesine tepki gösteren öğrenciler, depremzede öğrencilere yapılan muameleyi anlattı. Öğrenciler, Egeliyiz Şirketi’nin Tıp Fakültesi’nde tekelleştiğine dikkat çekti.
Öğrenci köyü zamları sonrası köyden ayrılarak eve çıkan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi 5. sınıf öğrencisi Barış Yılmaz, köy şartlarının kötüleştiğini ve öğrencilerin barınacak yurt bulamadığını dile getirdi.
TIP FAKÜLTESİ KAMPÜSÜNDE TEKELLEŞME
Egedesonsöz’e konuşan Barış Yılmaz, “Öğrenci köyünde barınma ücreti bundan 2 sene önce bin 460 TL’den 6 bin TL’ye çıkarılmıştı. 6 binden sonra 9 bin 500 TL’ye yükseltildi. 9 bin 500 TL’nin karşılığında hizmet alamıyorduk. Bu sebeple yurttan ayrıldım. Köy şartları iyice kötüleşmişti. Yemek verilmiyordu, çamaşırlarımızı yıkamak için ayrı ücret ödüyorduk. Sadece barınmamız için 9 bin 500 TL yatırıyorduk. 2 yıldır özelleştirme söylentileri vardı. Eylül ayında özelleştirileceği kesinleşti. Egeliyiz şirketi köyü aldı. Üniversiteye bağlı Güçlendirme Vakfı vardı. O vakıf üniversitenin kontrolünden çıkarak özerk bir yapı oldu. Egeliyiz şirketinin ilk özelleştirdiği köy bu değil. Çocuk hastanesi otoparkını ve hastane içerisindeki kafeleri de onlar işletiyorlar. Tıp Fakültesi kampüsü içerisinde Egeliyiz şirketi tekelleşti. Onlara kapı açıldı” dedi.
‘ANNENİZİN BABANIZIN ÖLMEMESİ BENİM SORUNUM DEĞİL’
Öğrenci Köyü’nde kalan depremzede öğrencilerden yönetmelik değişikliğiyle talep edilen geriye dönük yurt ücretlerine dikkat çeken Barış Yılmaz, “Ben depremzede değilim ama depremzede arkadaşlarımızla görüşüyoruz. Egeliyiz’in köy sorumlusu olan Alparslan Bey, depremzedelere çok sert bir şekilde konuştu. Depremzedelerden 20 Kasım’a kadar para istediler. 20 Kasım’da kamuoyu oluşunca caydılar. 5 Aralık’a kadar kartları iptal etmeye başladılar. Sonra depremzede arkadaşlarımıza, ‘Annenizin, babanızın ölmemesi benim sorunum değil’ dedi. Sağlık Kültür Spor Daire Başkanlığı özelleştirmeden önce yurttan sorumluydu. Onlarla görüşüldü. Köyde kalanlara yeni taahhütname imzalatmaya çalışıyorlarmış. Depremzedelerden 3 aylık bir para istiyorlar. Sağlık Kültür Spor Daire Başkanlığı da taksitlendirme seçeneği sundu, 2 aya böldüler” dedi.
BARINMA HAKKI OLDU BİTTİYE GETİRİLEREK ÖĞRENCİLERDEN ALINDI
Yurttan ayrıldıktan sonra eve çıktığını söyleyen Yılmaz, “Aynı parayı vererek daha iyi şartlarda kalıyorum. Üniversitenin verdiği bir barınma hakkı vardı. Artık bu hak yok. Bu hak oldu bittiye getirilerek öğrencilerden alındı” dedi.
PEŞKEŞTEN SORUMLU BUDAK
Ege Öğrenci Forum’dan Hasan Şeneruz ise Rektör Necdet Budak’a tepki gösterdi. Hasan Şeneruz, “Özelleştirme duyumları yaklaşık bir buçuk yıldır öğrencilerin gündemindeydi. Özelleştirme, Ekim ayında kamu malı olan Öğrenci Köyü'nün Ege Üniversitesi Sağlık, Kültür ve Spor Dairesi Başkanlığı'ndan alınarak Egeliyiz adlı özel bir şirkete devredilmesiyle gerçekleşmiştir. Öğrenciler, bu durumu 'bir devlet suçu' ve 'kayyum rektör aracılığıyla yapılan anayasal hakkın direkt ihlali' olarak nitelendirmiş ve Rektör Kayyum Necdet Budağ’ı bu peşkeşten sorumlu tutmuşlardır” dedi.
AT PAZARLIĞI
Özelleştirme sonrası depremzede öğrencilerin "ya 19.000 TL verin ya da buradan gidin" tehdidiyle karşılaştığına dikkat çeken Şeneruz, “Öğrenciler, 3.000 TL KYK bursu ile bu parayı ödemelerinin imkânsız olduğunu belirtmiştir. Öğrenciler, eski yönetim dönemine göre hizmetlerin kötüleştiğini dile getirmişlerdir. Mevcut durumda yemekhane yok, çamaşırhane kötü durumdadır. Protesto açıklamalarında, öğrencilerin kış aylarında hala kaloriferlerinin açılmadığını ve ılık suyla duş almak zorunda kaldıklarını belirtmişlerdir. Temel yaşam şartlarına erişimde sorunlar yaşandığını göstermektedir. Öğrencilerin ifadesine göre, yönetim, 'Artık müşterisiniz, öğrenci değilsiniz' diyerek hizmetleri öğrenci refahı yerine ticari kâra odaklamıştır. Öğrenciler bu muameleyi depremzede arkadaşlarına dönük saldırı olarak tanımlamıştır. Muamele, öğrencilerin 'at pazarlığı'na zorlanması, yani 'taksitlere bölün, gelin bize bu paranızı ödeyin ve burada barının' denmesi şeklinde gerçekleşmiştir. En büyük baskı unsuru, öğrencilere 'ücret ödemek için sözleşme imzalamazlarsa yarın yurt kartlarının iptal edileceği' tehdidinin yapılmasıdır. Barınmanın en temel hak olduğu ve engellenemez olduğu bilinmelidir. Depremzede öğrencilerin barınma hakkıyla pazarlık yapılamaz. Kamu malı olan Öğrenci Köyü’nün sermayeye peşkeş çekilmesine son verilmesi gerekmektedir. Yurt kartlarının iptal edileceği tehdidinin geri çekilmesi elzemdir” dedi.
-
Gizlilik Politikası | Ege'de Son Söz Gizlilik Sözleşmesi İletişim Topluluk Kuralları | Ege'de Son Söz Yayın İlkeleri | Ege'de Son Söz Dünyadan EgeTeknoloji Yerel Politika Yerel Yönetimler Aliağa Haberleri Balçova Haberleri Bayındır Haberleri Bayraklı HaberleriBergama Haberleri Beydağ Haberleri Bornova Haberleri Buca Haberleri Çeşme Haberleri Çiğli Haberleri Dikili HaberleriFoça Haberleri Gaziemir Haberleri Güzelbahçe Haberleri Karabağlar Haberleri Karaburun Haberleri Karşıyaka Haberleri Kemalpaşa Haberleri




