EGEDESONSÖZ- İntegral Araştırma Koordinatörü Ümit Yaldız ile Gazeteci Fatih Yapar, TBMM çatısı altında kurulan ve İYİ Parti dışında tüm partilerin yer aldığı Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, İmralı’ya gitme kararını SonSöz TV yayınında değerlendirdi.
Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki son gelişmeleri de gündeme taşıyan Fatih Yapar, “Kayyum kaldırılsın itirazı reddedildi. Kayyum, banka hesaplarını araştırmak için hamle yaptı. Gürsel Tekin, sahada çalışma yapıyor, İl başkanı gibi... Haftaya olağan kurultay yapılacak. MYK’da, PM’de değişiklikler bekleniyor. Kemal Kılıçdaroğlu’na yakınlıklarıyla bilinen 10 milletvekili, CHP kurumsalına bir açıklama gönderdi; Aziz İhsan Aktaş davasında ismi geçen MYK üyeleri var, onları ihraç edin, çağrısı yaptı. İzmir’den Mahir Polat, Sevda Erdan Kılıç, Rıfat Nalbantoğlu o açıklamanın altına imza attı” açıklamasında bulundu.

YALDIZ: O BİLDİRİYE YÜZDE 100 KATILIYORUM
Ümit Yaldız, milletvekillerinin bildirisiyle ilgili şu görüşlere yer verdi:
“Hukuk karmaşası devam ediyor CHP’de. Partilere kayyum atanabilir, normaldir. Fakat olağan kongre yapıldığı günden itibaren kayyum doğal olarak biter. Olağan il kongresini de kaybediyor devlet; aynı zamanda kayyumu da kabul ediyor! Bu nasıl bir iştir! Konu CHP’ye gelince Türkiye’de hukuk başka türlü işliyor. Hem kayyum, hem olağan yönetim aynı anda olabilir mi? Olamaz, olmamalı! Bu abukluktur. CHP kurumsalına gönderilen bildiriye yüzde 100 katılıyorum. Adı geçen MYK üyelerinin suçlu olduğu yönünde bir algı olmasın lütfen. Fakat adlarının geçmesi bile, ihraç fazla ağır olabilir ama tedbiren dışarıda olmalarını gerektirir. İtirafçı olup da halen CHP üyesi olan varsa, onları ihraç etmek, CHP’nin pozisyonunu güçlendirir. Onun mutlaka incelenmesi lazım. İddianame yeni çıktı. Oradaki çağrıya yüzde 100 katılıyorum; tedbiren dışarıda bırakılabilir. Özgür Özel temiz siyaset istiyorsa ki bu İstanbul iddianamesini kabul ediyor anlamına gelmez, partideki toplu iğne başı kadar da olsa hiçbir riski göze almaması gerekir.”
GENEL BAŞKANIN MEMLEKETİ MANİSA’NIN BİR AYRICALIĞI MI VAR?
Fatih Yapar, Manisa’da İl başkanının, belediye başkanının, eski başkanların ard arda açıklamalarına dikkat çekti:
“Partinin bir genelgesi var ve orada diyor ki, partide yönetici olan her kimse, belediyelerde görev yapamaz! O genelgeyi İzmir’e gönderiyorsunuz, Yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısı Gökan Zeybek imzasını taşıyor. Genelgeye bazı yerlerde uyulmadığını görüyorsunuz, ikinci genelgeyi gönderiyorsunuz. Bu durum, ağırlığınızın sorgulanmasına sebep olur. İkinci genelgeyi gönderdikten sonra diyorsunuz ki, yaptığımız tespitlerle halen belediye meclislerinde görev alıp da belediye şirketlerinde çalışan kişiler var! Hal böyleyken Manisa’da İl başkanı çıkıyor, diyor ki, biz genel başkanımızdan izin aldık, burası için özel için çıktı! Özgür Özel’in Manisalı olması, böyle bir ayrıcalığı tanıyor mu, tanıması mı gerekir? Toplum bunu görüyor. CHP kurultayında Murat Bakan’ın, Deniz Yücel’in liste dışı kalacaklarına yönelik yorumlar var. Başka isimlerin getirileceği konuşuluyor. Cemil Tugay’ın genel sekreter yardımcısı, İl başkanı oldu. Onun da MYK, PM için isteyeceği isimler olabilir.”
MYK’DA İZMİRLİ 4 MİLLETVEKİLİ VAR AMA İKİSİ İTHAL
Ümit Yaldız, “İstisnalar kaideyi bozmaz, diye bir sözümüz var. Ne yazık ki bazı yerlerde istisnalar oluyor” dedi ve kurultayla ilgili olarak şunları söyledi:
“Biz de yorumcuların yalancısıyız! Evet, bir değişim olması bekleniyor. Özgür Özel’in, o 10 milletvekilinin çağrısına pek kulak asmayacağını düşünüyorum. Çünkü o isimler, Özgür Özel’in kader arkadaşları… Hem de bunu yaparsa, Akın Gürlek iddianamesini kabul ettiği duygusu yaşayacak. Oysa böyle bakmamalı; tedbiren parti yönetiminde rol almamalarını sağlaması gerekir.
MURAT BAKAN KALIR, DENİZ YÜCEL GİDERSE DE ŞAŞIRMAM
İzmir’in PM ve MYK’da temsili konusuna değinen Yaldız, “İzmir de değişim istiyor. Özgür Özel’in İzmir listelerinden, İzmir milletvekillerinden ne kadar rahatsız olduğunu, İzmir’de yaptığı toplantıda basın mensuplarına alenen kendisi söyledi. Erken seçim olsa da listeleri yenilesek anlamında cümleleri oldu. Özel sohbetlerde ise İzmirli MYK üyelerinden de çok mutlu olmadığı anlamına gelen cümleler kurduğunu duyduk. Değişim bekleniyor ama ne ölçüde olacak? MYK’da İzmirli 4 milletvekili var ama ikisi ithal. İzmirli diyebileceğimiz Deniz Yücel Parti Sözcüsü, Murat Bakan ise gölge içişleri bakanı… Daha çok şans verilen isim, Deniz Yücel. Fakat Murat Bakan’ın da lobisi güçlüdür. Murat Bakan kalır, Deniz Yücel giderse de şaşırmam. Bazıları da diyor ki, ikisi de oyundan çıkarılabilir! Parti’nin kurultaydan sonra karpuz gibi ikiye bölündüğü süreçte karpuzun kendisinden tarafında kalanları üç kurultaydır taşıyor Özgür Özel… Önümüzdeki hafta Özgür Özel’in 4’üncü kez genel başkan seçileceğini göreceğiz. Bu sefer, değişime gitmesi bekleniyor” dedi.
SELİN SAYEK BÖKE, GÖKÇE GÖKÇEN OLACAĞINA, SEDA KAYA ÖSEN OLSUN!
“Son üç kurultayda İstanbul ağırlıklı bir kadroyla, İstanbul’un gölgesinde siyaset yaptı. Özgür Özel’in bu kez daha özgür olacağını düşünüyorum. Listede Silivri etkisinin azalacağını, Özgür Özel etkisinin artacağını düşünüyorum. İzmir belediye başkanlarını 15 günlük çalışmayla belirlemişti ya… Öyle bir liste gelecek diye korkuyorum aslında. Ama 19 Mart’tan sonra liderlik özellikleri güçlenen, tecrübe kazanan, kamuoyunda güçlenen bir Özgür Özel tablosu var. Gerekli dersleri çıkarmıştır diye düşünüyorum.
Kamil Okyay Sındır’ın ismini duydum, kurultayla ilgili çalışma komisyonuna alınmış. MYK veya parti meclisinde değerlendirilebilir diyenler var. Merak ediyorum; Şenol Aslanoğlu ne olacak? Ekincan Aksoy görev bekliyor. Ednan Arslan’ı isteyeceği söyleniyor. Bir parça Seda Kaya Ösen adı geçiyor. Olursa şaşırır mıyım? Şaşırmam! Seda Kaya Ösen, Yıldız Ünsal benzeri bir profildir; İzmir’in sermaye grubunu temsil eder. Partide mesela Selin Sayek Böke, Gökçe Gökçen olacağına, Seda Kaya Ösen olmalı. Bu kentin sorunlarını bilir en azından. Salih Uzun’un İzmirliliği ile ilgili her şey söylenebilir ama o da olabilir. Buna benzer sürprizler bekliyorum.
Özgür Özel, 18 oy farkla kazandığı kurultayda bıraktı aklını. O kurultayda bana oy vermiş mi, vermemiş mi, yanımda durur mu durmaz mı, korkusunu kaygısını bir türlü aşamadı. Bunu yerel seçimlerde gördük. Yerel seçimde, kurultayda kendisine oy vermiş olanların komşularını bile aday yaptı! Oy vermeyenlerin potansiyeli ne olursa olsun, gözünün yaşına bakmadı. Özgür Özel o kara kaplı defteri yırtıp atıp partinin iki yakasını bir araya getirecek özgüvene sahip olursa, CHP’nin öteki yüzünden de isimler alırsa, bundan sonraki yürüyüşte öteki tarafta kalanlarla barışacaktır, barıştıracaktır, bütünleştirecektir. Kayyumda, şunda bunda şikayet edenlerin, parti aleyhine konuşanların çoğu, işte o karşı kesimde kalan isimler… Özgür Özel’in elinde işte böyle tarihi bir fırsat var. Özel’in bu fırsatı değerlendirebileceği kanaatini çok taşımasam da yapması gerekenin bu olduğunu düşünüyorum.”




