Tugay'ın 'porno' açıklamasına AK Parti'den tepki: Havuza atılan işçiler itibarsızlaştırılıyor!
Tugay'ın 'porno' açıklamasına AK Parti'den tepki: Havuza atılan işçiler itibarsızlaştırılıyor!
İçeriği Görüntüle

EGEDESONSÖZ- İntegral Araştırma Koordinatörü Ümit Yaldız ile Gazeteci Fatih Yapar, SonSöz TV yayınında yeni açılım sürecini ve etkilerini masaya yatırdı.

Gazeteci Fatih Yapar, açılım sürecinde İmralı’ya giden heyeti hatırlatarak, “Ses kaydının çözümü bekleniyor. 24-25 sayfalık ham halinin olduğu düşünülüyor. Bunun ayıklanmış hali de 12 sayfa gibi. Kamuoyuna açıklanan ise 3-4 sayfa... Ne konuştunuz, diye merak ediyor insanlar. O görüşmenin içeriğinde ne var? Güneydoğu’daki iş dünyası, vatandaşların da sürecin ilerlemesinden memnun görünüyor” dedi.

İki usta gazetecinin gündeminde havuz sistemi ve ödenmeyen maaşlar: “Bu  gidişle belediyede çalışana kız bile vermezler” - İzmir Haber - İzmir Son  Dakika Haberleri

Ümit Yaldız, açılım sürecinde yaşanan gelişmelerle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

“DEM Partili Gülistan Koçyiğit, petrol gelirleri ne olacak gibi ilginç sorular sorulduğunu anlatmıştı. Vatandaş işin burasında olmaz. Vatandaş bu sürecin her aşamasında olacaksa, meclis diye bir şeye ihtiyaç olmaz. Vatandaşlardan oluşan bir komisyon kurulurdu o zaman. Meclis, kendisini yönetsin diye bir irade koydu, milletvekillerini seçti. O irade de bunu kullanacaktır. Vatandaşın bu konudaki tepkisini, her programda anlattık. 50 bin insanımız terörde hayatını kaybetti. Kanlı bir geçmiş var. Kanlı geçmişin üzerine sünger çekip yeni bir sayfa açmak gerekli mi? Vatandaş tarafından yeni bir sayfa açılması kabul ediliyor. Şehit aileleri, gaziler de dahil. Ama bunun yolu yöntemi konusunda, böyle mi yapılmalıydı, terörist başının ayağına giderek mi olmalıydı, umut hakkından yararlandırmak, serbest bırakmak gibi kabul edilmesi zor meseleler konuşuluyor. Barış dolu günlere herkesin ihtiyacı var. Sanki devlet yenilmiş, bir taraf kaybetmiş gibi bir algı oluştu. Biz bunu Habur saçmalıklarında da yaşadık. Dolayısıyla toplumsal destek olamıyor. Yöntemden dolayı olmuyor. Barış gelsin. Barışın gelmesini kim istemez ki…”

İLK AÇILIM NEDEN OLMADI; ÇÜNKÜ 7 HAZİRAN’DA OYA DÖNÜŞMEDİ
“Siyaset kurumu, bu süreçte ne kadar samimi? Devlet Bahçeli, bu riski niye aldı? Erdoğan, sürece neden güçlü bir şekilde sarılmıyor? Diplomatik açıklamaları dışında olayın içindeymiş algısını vermiyor. Bülent Arınç mesela, Erdoğan’a değil, Bahçeli’ye seslenmiş. Diyor ki, o sözlerinizin yerine geti8rilmesi için daha çok topa girin! Neden Erdoğan’a demiyor bu sözleri? Hala siyasal düzlemde de yerine oturmayan, samimiyet noktasında eksiklikler var. Öcalan’ın bu kadar yüceltilmesini toplumun hazmedemediğini düşünüyorum. Çocuk katili diye anılan Öcalan’ın bugün umut hakkı olan bir öndere dönüştürülmesini pek çok vatandaşın içine sinmiyor. Hala yüzde 60’lık bu konuda ikna edilmemiş bir kesim var. 2013, 2014’teki açılım süreci neden rafa kaldırıldı. Dolmahahçe mutabakatı neden rafa kaldırıldı? Çünkü oya dönüşmedi. 7 Haziran seçimlerinde Erdoğan, Kürt kökenli vatandaşların kendisine ve partisine oy vermediğini tespit etti, şeklinde bir genel kabul var. Bugün de anketlere göre MHP’nin oyları düşünüyor, MHP artı AK Parti, gerekli iktidar çoğunluğunu elde edemiyor. Bugün Erdoğan’ın, MHP oylarının düşüşünü tedirginlikle izlediğini görüyorum. Hatta MHP ile ittifak sürecinin değerlendirilmesi gerektiğine yönelik olarak kurmaylarına telkinlerde bulunduğunu biliyoruz. MHP de aynı şeyi yapıyor. MHP; Bahçeli sonrası Cumhur İttifakı ile birleşmeyi düşünenler var, bir grup da bir an önce ayrılmayı düşünüyor. Bu iki grup, Bahçeli’nin altında birbirleriyle çekişiyor. Bu yapı, Bahçeli’nin yaşamsal varlığı sayesinde yerinde duruyor, gündeme gelmiyor. Devlet Bahçeli’ye bir şey olsa, MHP, açılım üzerinden ikiye bölünebilir. Cumhur İttifakının da açılım süreci nedeniyle tehlikeye girdiğini hissediyoruz.”