Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun CHP’den AK Parti’ye geçişi siyaset gündeminin hala merkezinde…

CHP öfkeli, AK Parti ise uzun yıllar sonra Ege Denizi ile buluşmanın keyfinde…

31 Mart seçimlerinde Konya’ya kadar bütün belediyeleri silip süpüren CHP’nin Ege’deki en kıdemli belediye başkanı olan Özlem Çerçioğlu’nun AK Parti’ye geçmesi siyaset arenasında en az Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması kadar sarsıcı bir etki yarattı.

Konu üzerine çokça yazılıp çiziliyor. Transferin sebebi olarak yolsuzluk dosyaları olduğu iddiaları var. Ve en tabi ki işin ahlaki boyutu üzerine değerlendirilmesi gereken noktalar var.

Bu tartışmalara ilaveten; Çerçioğlu’nun AK Parti’ye geçişini masum bir adım olarak değerlendirenlerden değilim. Çerçioğlu, dün çok ağır eleştirdiği AK Parti’nin himayesine girerek hakkındaki soruşturma iddialarından “şimdilik” paçayı kurtardı.

Çerçioğlu transferini ideolojik değil tamamen güç odaklı bir tercihin sonucu olarak değerlendirmek gerekiyor. Aydın’da artık AK Parti ile Çerçioğlu’nun iktidar ortaklığı vardır diyebiliriz.

Taşların yerine biraz biraz oturduğu günlerde iktidar ortalığı konusu ile transferin CHP’de yarattığı etkiler üzerine bazı değerlendirmeler yapmakta fayda var.

İktidar ortaklığı konusuna değinirsek;

-Özlem Çerçioğlu, AK Parti cenahında hızla sahiplenildi. CHP mitinginin ertesi günü AK Parti teşkilatları tam kadro belediye önünde toplandı. Aynı gün “AKK” plakalı yeni belediye araç filosu Kent Meydanı’na getirilerek AK Parti teşkilatlarına jest yapıldı. CHP mitingine gelen insanları ıslatmak için fıskiyeyi sonuna kadar açtıran Çerçioğlu ile AK Parti teşkilatları arasındaki doku hiç olmadığı kadar hızlı uyuşacak gibi görünüyor.

-Çerçioğlu’nun AK Parti’den en büyük beklentisi ise “kentsel dönüşüm”. Çerçioğlu’nun transfer öncesinde AK Parti’ye “damardan girdiği”ni söylemek mümkün. Çünkü AK Parti bir nevi müteahhitler partisidir. 3 yılda en 2-3 mahalle dönüşüm kapsamına alınsa ve yol kat edilse doku uyuşmazlığı tartışması da bitmiş olur.

-Bir diğer dikkat çeken konu İller Bankası Bölge Müdürü’nün bizzat belediyeye gelerek kredi anlaşmasını imzalaması… İzmir’de CHP’li belediyeler, İller Bankası ile görüşmek için günlerce randevu beklediği ortamda devlet bürokrasisinin belediyeye bizzat gelerek kredi musluklarını açması da oldukça anlamlı. Fotoğraf, devlet bürokrasisinin AK Partili belediyelere yardım konusunda ne kadar iştahlı olduğunu da gösteren bir kareydi.

-Kredi musluklarının açılması AK Parti’nin Çerçioğlu’ndan beklentilerinin yüksek olduğunu gösteriyor. “AK Parti’ye geçtiğinde ne değişecek?” diyenler fazlaca var. Mesela bir önceki dönemde Nazilli Belediye Başkanı Kürşat Engin Özcan, İYİ Parti’den AK Parti’ye geçti. Nazilli’de pek bir şey değişmedi, Kürşat Bey seçimi de kaybetti. Ancak bu kez öyle değil. CHP’nin Ege’deki azı dişi çekildi. Ve Çerçioğlu, 4 dönemdir gösterdiği hizmet performansının açılan kredi muslukları ile belki de 10 katını gösterebileceğinin işaretlerini veriyor. Çerçioğlu, seçmen nezdinde kaybettiği intibayı toplamak adına icraat yapmak zorunda…

-Çerçioğlu, CHP seçmenini doğrudan nefretini kazanmış durumda… Belediye bürokrasisi karman çorman… Bu durum onu saha çalışmalarında oldukça zorlayacak. Örneğin Yenipazar ilçesinde katıldığı düğüne çevik kuvvet eşliğinde katılması, dün Çeştepe Mahallesi’nde büyükşehir belediyesi tarafından yapılmak istenen organizasyona vatandaşların ilgi göstermemesi, hatta neredeyse kimsenin gitmemesi, oldukça dikkat çekiciydi.

CHP açısından değerlendirirsek;

-Yerelden genele iktidar olma startejisi güden CHP, Çerçioğlu'nun klasörlerini miting meydanına getirerek toplumda yaratmak istediği "bizde yolsuzluk olmaz" intibasını maalesef ki kaybettiren bir etki yaratıyor. O klasörlerin adresi miting meydanı değil, adliye koridorları olsaydı CHP'nin toplumdaki intibası çok daha büyüyebilirdi.

-Az önceki tabire dönersek, AK Parti, Çerçioğlu transferi ile CHP’nin Ege’deki azı dişini çekmiştir. CHP’nin Ege’deki en kıdemli belediye başkanının AK Parti’ye geçişi, yeni transferler konusunda yol açıcı bir özellik taşıyor. Başka bir CHP’li belediye başkanının çeşitli gerekçelerle AK Parti’ye ya da İYİ Parti’ye geçmesine artık kimse şaşırmayacaktır. “Özlem Çerçioğlu bile gittiyse herkes gider” düşüncesinin parti içinde oluşmasının önüne bir biçimde geçilmesi gerekiyor.

-CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in kurultay psikolojisinden çıkamaması, parti içi muhalefette kalan ve kendisini bir biçimde ifade etmek isteyen isimlere pek alan tanımaması da farklı partilere geçişi hızlandırabilir. Hele ki seçim dönemlerinde küskünlerin atabileceği olası adımlar konusunda Özel ve ekibinin dikkatli davranması gerekiyor. Keza neredeyse 20 adayın olduğu Karabağlar’a Bornova aday adayının başkan yapılması dahil fazlasıyla sürece müdahale eden Özel’i özellikle İzmir’de ciddi bir sınav bekliyor.