Kemal ARI
Yazı devrimi çarpacak sizi!
26 Şubat 2022 Cumartesi

Artık iyice ifrit oluyorum bu tiplere!

Ne bulurlarsa her şeye saldırıyorlar, doyumsuz bir halde.

Bir de büyük alim havalarında televizyonlarda boy gösteriyorlar ki deme gitsin!

Sanki bir ring üzerindeki boksör gibiler; güya rakiplerine yumruğu yapıştırmışlar; rakipleri yere serilmiş de aman bir daha kalkamasın diye vuruyorlar da vuruyorlar.

Nefessiz bırakmak istiyorlar.

Bu kadar açık.

Tuhaf kılıklı biri, güya tarih profesörü, çıkmış bir kanala, aman ne bilgiç bilgiç Türk Devimi'ne ve onun kazanımlarına saldırıyor, görme gitsin!

Yüz kıpkırmızı, gözleri ferfecir; bu hengamede bana da bir şey düşer beklentisi içinde, yaranmak adına vuruyor da vuruyor geçmişe ve devrimin önderlerine.

Konu yazı devrimi, niçin yapılmış?

Buna hiç gerek yokmuş.

Ne güzel, dilimizi tam olarak karşılayan bir yazımız varmış.

Eski yazının zor öğrenildiği gerekçesi bir yalanmış.

Hatta o yazı bize aitmiş ve bu yazıyı biz niçin geleceğe taşımamışız?

Sonunda yandaş, nedenini de buluyor:

1- Devrim geçmişle bağları kesmek istemiş.

2- Milleti, dinden koparmak amacıyla bunu yapmış...

Ancak bir yerde ihtimamlı davranma gereğini de duyuyor ve diyor ki:

"Ha yanlış anlaşılmasın! Ben bugünkü yazıya karşı değilim!"

Gazi Paşa diye diye, Atatürk boyutunu hiç görmediği büyük önderi de getirip, İsmet Paşa ile karşı karşıya koyuyor ve suçluyu buluyor:

"Zaten" diyor; "Cumhuriyetin gerçek banisi İnönü'ydü. Onun kafasının içinden çıktı bütün bunlar!"

Bir de bilgiç ki!

İnönü şeytan ilan edildi nasılsa, vur abalıya yapıyor aklınca.

Ama nasılsa bir gün paşa kabrinden doğrulur elinde bastonuyla, çıkar karşısina bu tiplerin. Paşa'nın yüzüne karşı bu sözleri söyleyebilecek mi bilmem...

Hayal bu ya, olur mu olur!

Osmanlı dönemindeki yazı reformu yapılması isteyenlerin önerilerini sıralıyor bir bir... Onlar olsaymış, sorun çözülecekmiş. Hatta Enver Paşa'nın yönlendirmesiyle dünya savaşı içinde yapılan değişikliği bile alkışlıyor.

Bilirsiniz Osmanlıca bitişik yazılan bir yazıdır; eğer bu bitişiklikten vaz geçilseymiş, tek tek yazılsaymış harfler, sorun çözülüp gidermiş.

Bir de farkında olmadan açıklar da veriyor:

Alanında okuyup, ta İlahiyat Profesörü ve dekan olmuş bir arkadaşının, bir kitabe üzerindeki Osmanlıca yazıyı okuyamadığını anlatırken; arkadaşını küçülterek, bundan da poz kapmaya çalışıyor; 

"Bakın, ben daha iyiyim" demeye getirerek..

Bir de cumhuriyet tarihçilerinin hepsini kaldırıp bir çöplüğün içine attı ki; kanına dokunuyor adamın.

Değerli arkadaşlarım;

Bu tipler hep vardı ancak bu dönemde acayip arttılar.

Her yerde var bunlardan, her yerde.

Örneğin İsmet Paşa'yı Kurtuluş Savaşı'nda hiç görmüyor gözleri ve savaşın bitimine kadar koskoca Batı Cephesi Komutanının, bir tavuk kümesinde saklandığını söyleyecek kadar da basitleşiyorlar; kendilerine saygıyı da bir yana koyarak.

Onlara diyeceğim şu:

Bu yazı devrimi var ya, sizi çarpacak, ecüş bücüş yapacak bir gün her yanınızı.

Demedi demeyin.

Yüzlerce yıl bu toplumun geri kalmasının nedeni işte bu yazıyı okuma zorluğudur.

Bunun en güzel kanıtı da tarih bölümlerinde Osmanlıca okumak durumunda olan öğrencilerimizin yaşadığı zorluklardır. 

Bunun ne büyük bir sıkıntı olduğunu onlar daha iyi biliyor.

Türkçe'nin ses dizimine hiç uymayan Osmanlıca yazıyı tam olarak bütün ahengiyle, tarzıyla, kuralıyla kim okuyabiliyor bugün tam olarak, onca eğitim alanlar dahil, tek bir örnek gösterebilir misiniz?

Güldürmeyin adamı.

Türk Devrimi yazı boyutuyla bugün hedefine ulaşmıştır.

Bu şahsiyete seslenmek geliyor içimden:

Beri bak, efendi!

Artık kabak tadı verdin.

Bu zorlukları eğer tarihçiysen, en iyi senin bilmen gerekir.

Şaklabanlığa gerek yok! 

Günün birinde nasılsa karşılaşacağım seninle, o zaman çıkarıp koyacağım 19. Yüzyıl Osmanlıca'sından bir parçayı.

Bakalım okuyabilecek misin?

Hani, ilahiyat okumuş bir tarihçisin ya!

Göreceğiz gözlerini büze büze, 

"Aslında bu şu olsa gerek, şu da şu sanırım, ancak elifi görememişim yanında, haa demek şu iki noktaymış; bu kelime şu olmalı diye diye" şaşkaloz hallerini...

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Pâyidar… Son Balo…
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Kardiçalı'yı kurtarmak çok mu zor?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İnsanlık durumu; vasat altı
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Hilafet Çalıştayı ve İslamcılık parantezi
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Toptan ve perakende anılar…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bir portre Recai Acar...
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bir başkadır Göztepe sevgisi
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Şampiyon Göztepe!
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Erdoğan yalnız değil; Özgür Özel de istiyor!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva