Yine kısır bir döngü..
Ne zaman başa döneceğiz derken; oldu; hadi sil baştan: Başörtüsü tartışması..

Açık söyleyeyim; halkın gündeminde yok.
Çoktan geçildi, aşıldı, çözüldü.

Tıpkı canım Türkiye’mde bir daha darbe söylentisi de, girişimi de olmayacağı gibi…

Siyasetin de halkın önceliklerini doğru görmesi önemli.
Birinci madde; ekonomi.
Gerçek bu..

Rusya - Ukrayna savaşında da “aynı yorumlar”..
Oysa savaş tüm acımasızlığıyla sürüyor.

Ben ilk gün söyledim; savaş Rusya istediğinde bitecek!

O zaman… Politikaları böyle şekillendirmek..
Uzatmayayım; diyeceğim farklı, ama gözlerden kaçıyor.
Bizim “mümtaz siyaset” kayıkçı kavgasını daha çok seviyor.
Beylik demeçleri de..
Ama dünya dönüyor..
Önemli gelişmeler var..
Örneğin; AB’de neler oluyor?
Bizim çok istediğimiz ama bizi hiç istemeyen AB’de..
Vize almak bile  her geçen gün zorlaşırken..
Brexit sonrası İngiltere’de yeniden yapılanma.. Avrupa Birliği dışı yeni bir yaşam.. Hem de halkın oyuyla..

Brexit; Büyük Britanya exit!

Oyun dışı..
Unuttuk belki ama AB de yok!
Oysa biz hala “AB-AB” diyoruz.

Halkın desteği azalsa da, “bunlar bizi almaz” yorumları çoğalsa da hedef; Avrupa..

Keşke Avrupa da biraz jeopolitik ve stratejik konumumuzu görebilse..
Ve şimdi bir de Frexit!

Fransa’da da AB’den çıkma sesleri..
Hem de yüksek tondan..
Sokaklara taşarak..
Arkadaşları aradım; “Neler oluyor?” diye.
Söyledikleri; İşler karışık..
AB’ye güvensizlik..
İngiltere’de daha önce olduğu gibi..
Halk da ciddi tepkiler..
Bizde de Siyaset’in bunları doğru okuması gerekmez mi? AB politikalarını yeniden tartışması, geliştirmesi..!
Sığ tartışmaların ötesinde..
Belki gençlere, çocuklara da “Güzel bir Türkiye” bırakma borcumuz olduğunu düşünerek..

Mevlana’yı da etkileyen İranlı Alim Şemsi Tebrizi ne güzel söylemiş:

“Sözün kıymetini lal (dili tutuk) olandan / ekmeğin kıymetini aç olandan / Aşk’ın kıymetini hiç olandan öğren”.

Bizler de yeni bir şeyler öğrenmek istiyoruz.
Keşke bir söyleyen olsa.