Nedim ATİLLA
Fay Yasası… Bir an önce…
2 Kasım 2020 Pazartesi

Kimileri güvenmeyebilir ama ben mimara, mühendise, bilim insanına güvenirim… Çünkü sadece akla inanırım. Elbette onların içinde de üçkağıtçı müteahhide teslim olanlar vardır ama büyük çoğunlukla bilimden yana, sağlam insanlardır.

TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu can kaybımız 100’ü aşmaya hazırlanırken dün depremle ilgili ön raporunu açıkladı. Raporu okuyunca bu notla başlamak istedim.

Raporda yer seçiminin önemine bir kez daha dikkat çekiliyor. Tabii ki üç gündür yazdığımız gibi yer seçiminden başlayarak imar planlarının afet riskine göre hazırlanması önem arz ediyor. Yapsatçı uyanıkların rant amaçlı çabaları işin en can alıcı yanı.

Raporda bu durum şöyle açıklanmış:

“İçinde yaşadığımız binaların tasarım, inşaa, denetim ve bakım süreçlerinin rant amaçlı yaklaşımlarla sürdürülmesi, depremlerin yıkıcı sonuçlarla karşımıza çıkmasına neden olmaktadır. Depreme dayanıklı yerleşim alanları ve yapılar tasarlamanın, üretmenin, deprem hasarları ve can kayıplarının azaltılmasının bilinen tek yolu, mühendis, mimar ve şehir plancılığı hizmetlerinin eksiksiz bir şekilde uygulanmasıdır”.

TMMOB da hemen imar aflarının yasaklanmasını istedi bu vesile ile, “İmar barışı adı altında ruhsatlandırılan tüm ruhsatların iptal edilmesini” istedi. Devletin bence samimiyet testi budur.

Çok sayıda devlet binası, başta İzmir Adliyesi’nin bazı blokları (ki çok yeni bir binadır), yine pek yeni binalardan Torbalı Belediyesi gibi kamu binaları depremden ağır şekilde etkilendi. Bu da şunu ortaya koyuyor ve raporda da yer alıyor: “2011’de Bakanlar Kurulu kararıyla uygulamaya konulan “Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı” geciktirilmeden uygulamaya konulmalıdır. Başta Hastaneler, Okullar ve Kamu binaları olmak üzere kentimizdeki tüm kaçak, imara aykırı ve deprem riski içeren yapıları tespit etmek için il genelinde bir envanter çalışması yapılmalıdır. İzmir Deprem Master Planı yenilenmelidir. Tüm paydaşlarla birlikte il genelinde öncelikli risk grubunda yer alan yapıları belirleyerek, bu yapıların güçlendirilmesi veya yıkılıp yeniden yapılması sağlanmalıdır.”

Bir başka sıkıntı da, yapı tasarım, üretim ve denetim süreçlerinde TMMOB’a bağlı meslek odalarını devre dışı bırakan uygulamalar… En son İnşaat Mühendisleri Odası’nın deprem bölgesine girmesine izin verilmemişti. Neden acaba? Raporda buna son verilmesi istendi. Odaların mesleki denetim faaliyetleri üzerine konulan engeller mutlaka kaldırılmalı.

***

Bunlar yeter mi? Yetmez tabii ki “Fay Yasası” da derhal çıkmalı… Bu yasa çıkmadığı için 500 bin insanımız risk altında olduğu da unutulmamalı…

CHP Adana Milletvekili Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Müzeyyen Şevkin 9 ay önce TBMM’ye sunduğu fay yasasının bir an önce yasalaşmasını istediğini açıkladı İzmir’de…. Şevkin’in açıklamasından öğreniyoruz ki;  18 kent, 80 ilçe, 502 köy ve mahalle gibi yerleşim birimlerinden geçen aktif faylar nedeniyle Türkiye’nin büyük bir tehlike altında…

‘Türkiye Diri Fay Haritası’na göre ülkemizde Bolu, Sakarya, Kocaeli, Yalova, Bursa, Balıkesir, Manisa, İzmir, Aydın, Denizli, Muğla, Kütahya, Eskişehir, Kahramanmaraş, Hatay, Erzurum, Bingöl, Hakkari gibi 18 kent, 80 ilçe, 502 köy veya mahalle gibi yerleşim birimlerinin içinden aktif fayların geçtiğini dile getiren Dr. Şevkin, aktif fay hattı geçen yerlere yapı inşa edilmemesi için verdiği ve 9 aydır bekletilen kanun teklifini hatırlatıyor.

İnsan hayatının söz konusu olduğunu söyleyen Dr. Şevkin, yasa teklifini bekleten iktidar partisine seslenerek, “Alın, kopyalayın, yasayı siz çıkarmış olun. Yeter ki insanlarımız deprem nedeniyle hayatını kaybetmesin” diyor.

Müzeyyen Hanım; “1999 yılı depreminin üzerinden 21 yıl geçmesine rağmen hiçbir adım atılmamış. Düşünün ki; Fay Yasası bugün çıkmış olsa 20 yılda Türkiye’nin yapı stoğunu baştan aşağıya değiştirme imkanımız var. Ama onlarca yılımızı heba etmeye devam ediyoruz” diyor.

Akla, bilime kulak verme zamanıdır…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen 1 yorum var.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
kentli 3 Kasım 2020 Salı 09:16

Odalar gerçekten kendi işlerini yapsalar ve bu vatana faydalı hizmet etseler herkes sever onları.Onlar ki Amerikada gay barındaki patlamaya kınama açıklarlar ama burada temsil ettiği meslektaşlarının haklarını işverene karşı korumazlar,iki yüzlülükle siyasete kafa tutmaya kalkarlar ama işi siyaset olan kişinin Odalarda işi yok.Ayrıca bazı Odaların içinde Pkk seviciliği yapıldığı bilinmektedir.Odalar bu halk ile kaynaşmadıkça, kimse onları sevmeyecek, odalar samimiyetsizliğin 50 tonu....

Yorumu oyla      2      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Büyük Altaylılar haydi kongreye!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Mutluluğun ‘resmi’ budur!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İzmir’in sosyal demokratları
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Asıl sorun Arapça tabelalar mı?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Pâyidar… Son Balo…
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Toptan ve perakende anılar…
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva