Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Bisiklet cennetinden izlenimler
25 Haziran 2018 Pazartesi

Bu yazım ekonomi-politik bir yazı değil.19-23 Haziran 2018 tarihlerinde Hollanda’nın Friesland’in başkenti(Leewarden)’nde düzenlenen FUEN Genel Kurulu nedeniyle gittiğim  Hollanda ile ilgili izlenimlerimi içeriyor.

Yazının asıl adının “Kanallar,Bisiklet,Peynir  ve Lale Cennetinden İzlenimler” olması gerekiyor.Ancak bisiklet kültüründen çok etkilendiğim için yazının başlığını kısalttım.

Dilerseniz önce FUEN hakkında çok özet bir bilgi vereyim.

FUEN Ne?

FUEN, Avrupa’nın 33 ülkesinden yaklaşık 90 üye kuruluşu ile Avrupa’daki yerli/ulusal azınlıklar ve halk gruplarının en büyük çatı kuruluşu.

FUEN, Avrupalı azınlıkların kendine  özgü özellikleri, hakları, kültürü, dilleri, kimliklerinin teşviki ve korunması için çaba veriyor ve de  Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi, Birleşmiş Milletler, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (OSCE) nezdinde azınlıkların sözcüsü durumunda .

 FUEN, her yıl yaklaşık 150-250 Avrupa azınlık temsilcisinin bir araya geldiği Avrupa’daki yerli azınlıkların en büyük kongresini gerçekleştiriyor.

FUEN’in çatısı altında çalışma yapan gruplar da var.

Bunlardan biri de  “Türk Azınlıkları Çalışma Grubu”. 

Türk Azınlıkları Çalışma Grubu bünyesinde düzenli olarak bir araya gelen  Rodos ve İstanköy Türkleri,Batı Trakya Türkleri, Ahıska Türkleri,Kırım Tatarları,Rusya’dan Bars El (Karaçay-Balkarlar), Birlik (Nogaylar),Gagavuz Türkleri,Kosava Türkleri,Makedonya Türkleri gibi  Türk azınlık ve topluluklarına ait dernekler Türk soyları arasında dayanışma ve işbirliğini sağlıyor.

Kanallar Ülkesi Hollanda

Hollanda,bir bakıma   “Suya Karşı Verilen  Savaşın Simgesi Bir Ülke’’.

Denizden gelen suların ırmaklar vasıtasıyla ülkeyi basması  ve sel baskınlarından korunmanın yanında kendilerine yaşam alanı açmak için 17. yüzyıldan itibaren bugüne kadar yüzlerce kanal kurmuşlar. Örneğin   Amsterdam şehri etrafında 135 Km boyunca uzayan 45 kaleden oluşan savunma hattı, suları denetim  altına almak  amacıyla inşa edilmiş. Hollanda sahip olduğu kanal ve havuz sistemleriyle hidrolik mühendisliğinin en önemli örneklerinden biri.

Aslında neredeyse bütün Hollanda  kentleri,hızlı tren ve karayolu dışında  kanallar ile birbirine bağlanmış.Kanallar ve kazanılmış topraklar,insanoğlu azminin ve doğayı denetim altına alma savaşımın  bir göstergesi olmuş.

Bisiklet,Hollanda’da Bir Spor Aracı Değil,Yaşamın Bir Parçası

Hollanda şu anda dünyanın en önemli bisiklet ülkesi. Hollanda’nın bir bisiklet ülkesi haline gelmesinin ise Birinci Paylaşım(Dünya)Savaşı’ndan itibariyle başlayan bir öyküsü var.

 20.yüzyılın  ilk 50 yılında her şey arabalar içinmiş.  Halk zenginleşince , araba sayısı artmış. 50’li yılların sonunda arabalara park yeri yetmemiş. Parklar yıkmış, otoparklara yer açılmış .

Trafik kazaları binlerce insanın ölümüne neden olmuş.Çocuklar sokakta oynarken bile kaza geçirip ölüyormuş.Sonra halk sokaklara dökülmüş ve  “Çocuk Ölümlerini Durdurun” hareketi başlamış.

Bu duruma petrol krizi de eklenince   hükümet kemer sıkma politikası gereğince halkın araç kullanımını azaltma yolunda önlemler almış. Pazar günleri arabalar yasaklanmış.

Ve bisiklet yolları oluşturulmuş.Kent içi ulaşım tranvayların yanında egemen bir şekilde bisiklet ile sağlanmaya başlanmış.

Yollarda bisiklet yollarına trafik işaretleri de konulmuş.Kentlerde,araba parkları yerine  bisiklet parkları oluşturulmuş.

Bugün Hollanda’da  bisiklet  bir spor aracı değil,yaşamın bir parçası olmuş.Ülkede  kent merkezleri dışında da 6 bin kilometre bisiklet yolu var.

Darısı İzmir’imizin başına.

Peynir Cenneti Hollanda

Peynirleri ile meşhur olan Hollandalılar aklınıza gelen her çeşit peyniri yapmışlar. Hollanda, peynir üretiminde dünya sıralamasında 5. sırada. Ürettiği peynirin 2/3’ünü ihraç ederek bu konuda da dünya sıralamasında üst sıralarda yer alıyor. Peynir dükkanlarında, sizi zamanda adeta yolculuk yaptıracak farklı  olgunlukta üzerleri mumla kaplı hardallı, biberli, kimyonlu ve füme gibi çeşitleri olan peynirler var.

Hollanda’nın her kentinde,peynir satan yerlere girdiğiniz zaman ikram edilen peynirlerle karnınızı doyurmanın olası.

Laleler

Lalenin,Avrupa topraklarına  girişi 1562 yılına değin uzanıyormuş. İstanbul’dan kumaş getiren bir gemi Anvers limanına yanaştığında şehrin tüccarlarından birine gelen kumaş balyaları arasında lale soğanların da varmış.  Anversli tüccar, kumaşların yanındaki lale soğanlarını Osmanlı soğanı sanmış ve soğanların çoğunu kızartıp, zeytinyağı ve sirke dökerek yemiş. Kalanlarını da bahçesindeki lahana ve kabakların yanına ekmiş ve bahçedeki sebzelerin arasında göz alıcı laleler fışkırmış.

17. yüzyılın ilk çeyreğinde Hollanda’yı lale çılgınlığı sarmış. Lale ticareti kumara dönüşmüş.  Devlet bu duruma el koymuş ve  yeni bir düzenleme yaparak  lale ticaretini daha denetlenebilir duruma getirmiş.

Günümüzde Hollanda lale yetiştiriciliği ile birlikte sadece kesme çiçek üreticisi ülke değil,aynı zamanda dünyada en fazla kesme çiçek ihraç eden ülke durumuna gelmiş durumda .

Yılda kesme çiçek+saksılı süs bitkileri satışlarından toplam 5 milyar avroluk ihracat yapan Hollanda hala dünya çiçek piyasasında lider konumunda.

Ve Tahta Ayakkabılar

“Klompen”adı verilen  bir çeşit tahta ayakkabı,Hollandalılara özgü. Günümüzde hediyelik ve turistik amaçlarla kullanılmakta. Geçmişte Hollanda’da halk, ucuz ve sağlam olduğundan tahta takunyaları giyermiş. Şimdi de bu ayakkabılardan üretiliyor; yılda 1 milyon çift Hollanda’da satılıyormuş, 4 milyon çift ihraç ediliyormuş. Klompen’ler ıslak meşe tahtasından makinalarda yontularak yapılıyormuş.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Büyük Altaylılar haydi kongreye!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Mutluluğun ‘resmi’ budur!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İzmir’in sosyal demokratları
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Asıl sorun Arapça tabelalar mı?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Pâyidar… Son Balo…
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Toptan ve perakende anılar…
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva