Dr. Berna BRIDGE
Birleşik Krallıkta Prens Harry yansımaları
18 Ocak 2023 Çarşamba

Üst üste gelen kendi hazırladıkları Netflix belgeseli ve sonrasında yayına giren Prens Harry’nin Spare (Yedek) isimli kitabı Birleşik Krallığın tüm görsel ve yazılı basınında yer buldu. En ciddi gazeteden en magazin gazeteye, TV’ye kadar yorumlar çok çeşitli oldu. Harry’e öfkelenenler, onu anlayıp, empati kuranlar, ortada kalıp taraf tutmamaya çalışanlar, olaylar ileride hangi yöne dönecek diye merak edenler oldu ve yazdığı her satır, söylenen her sözcük, anlatılan her olay çeşitli yönleriyle yorumlandı. 

Örneğin Harry’nin hem Netflix’de hem de kitabında duygusal bir tonla belirttiği Afrika kıtasına yakınlığına, orada kendine adeta bir aile bulmuş olmasına ağabeyi Prens William’ım “Afrika benim” türü bir sözü bu iki prensin Afrika’yı Safari yapılacak, filler ve zürafalardan ibaret bir eğlence kıtası gibi değerlendirmeleri, kıtada yaşayan insanların, onların mücadelelerinin varlığının göz ardı edildiği, bunun sömürgeci bir kafa olduğu bile işlendi.

Kraliyet ailesinin birçok özelliğinin, iletişimlerinin, ilişkilerinin ortaya döküldüğü bu günler aslında İngiliz kültürüne ait bit durum değil. Hayli Amerikanvari bir tutum. İngiliz kültürü ketum, bu tür ilişkileri pek ortaya dökmeyen, kültür olarak mağdur edebiyatı, ağlama, sızlama ve şikayet kültürü olmayan, bu tutumların takdir edilmediği bir kültür. Ölümlerde bile ne kadar üzülünse ağlamamak, içine atmak o kadar övgü toplayan bir durum.

Bu açıdan bakılınca İngiliz halkı merak içinde gelişmeleri izlemekte. Öfkeli yazılar yazıp, konuşmalar yapan basın daha Kral ve Prens William taraftarı, mutlaka Saray tarafından da yönlendirme vardır, Harry’e kızıyorlar, “Kirli çamaşırlar ortaya dökülmez” diyorlar. Diğer taraf Harry’i anlıyor, “Harry’nin amacı kendini anlatmaktı, Sarayın basın iletişim ekibi onu ve eşi Meghan’ı topluma çok yanlış anlattı, üstlerine çok gitti, hep William tarafını tuttu, Harry bu belgeseli ve kitabı kendini içtenlikle, dürüstlükle anlatmak için yazdı” diyorlar.

Tarafsız bölgeyi seçip ortada kalmaya çalışanlar ise “İki tarafın da haklı olduğu yönler var, bizim görevimiz zaten haklı ve haksız diye yargılamak değil, iki kardeşin bu şekilde çatışmaya girmesi çok üzücü bir durum” diyorlar. Bunlar genelde siyasetçi kanadında yer alanlar. Sık sık anneleri Prenses Diana’nın da duygusal sözlerle adı geçiyor. Hem Prens Harry hem de yorumcular çok acı bir vaka olan Diana’nın ölümüne değinip, “O hayatta olsa tüm bunlar bu noktaya gelmezdi” diyorlar. En akıllı yorumlardan biri The Guardian Gazetesinden Gaby Hinsliff’ten geliyor.

Hinsliff “Kalıtsal Güç”ün yani monarşik sistemin tehlikeleri açısından yorumluyor. İki kardeş arasındaki kişisel kavganın bu nedenle siyasete dönüştüğünü vurguluyor. Kraliyetin amacının bedeli ne olursa olsun veliahtı korumak olduğu bir düzende dargınlık ve öfkenin kaynadığını söylüyor. Her ailede kardeş kavgası olduğunu, anne-babanın evlat ayırt etmediği ailelerde çocuklar büyüyünce kardeş kavgasının kardeş dostluğuna ve dayanışmasına dönüştüğünü açıklıyor.

Spare yani “Yedek” kitabı ise “Görüntüde kavganın nedeni Meghan gibi dursa da asıl, dipte kaynayan konunun Harry’nin doğduğundan beri büyüdüğü ortamda bir yedek parça gibi görülmesi, öyle muamele görmesi, William’ın her an veliaht tutumunda hareket etmesi, onun “seçilmiş” olduğu ve her şeyin onun çevresinde dönüyor olması, Harry’nin monarşik görevinin ise harcanabilir yedek, William ile ilgili her olumsuzun ona yüklenebilir olması olduğunu görüyoruz” diyor.

“Kraliyetin devamı adeta bunlara bağlı görünüyor” diyor Hinsliff. “Herkesin bir rolü var, Kral ve veliahtı korumak da harcanabilir ‘Yedek Parça’nın görevi” diyor. Her bireyin kendi değerini bulmaya çalıştığı günümüz dünyasında ise bu demode kavramlarla Saray’ın Harry’nin duygularını hiçe sayan, onu maddi ve manevi olarak dışlayan, sert iten tutumlarının böylesine patlaması sürpriz olmasa gerek.

Harry bunun işaretini bir seks skandalına karışan amcası Prens Andrew’a değindiği tek paragrafla veriyor: “Epstein’le utanç verici işlere karışan amcam Andrew’un bile korumalarını Saray sağlamaya devam etti ama benimkini kesti” diyor. Kısaca “Beni bu kadar dışlayarak, silerek buna ittiler” diyor…    

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Herkes yer içer hesabı 'Dilber' öder!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Taşlar yerinden oynuyor
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Üç koltuk, iki makam...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Eğitim ve yeni müfredat
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yeşil Yıkama ve İtibar Yönetimi
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva