RÖPORTAJLAR
17 Temmuz 2020 Cuma

'Herkes fikrimi soruyor, kenti yönetenler hariç!'

26 yıl İzmir Ticaret Odası Başkanlığı yapan Ekrem Demirtaş, iki yıllık suskunluğunu gazeteci Muhittin Akbel'e bozdu.

 Herkes fikrimi soruyor, kenti yönetenler hariç!

Ekrem Demirtaş, 1992-2018 yılları arasında İzmir Ticaret Odası Başkanlığı yaptı. İzmir tarihinin çeyrek asırlık bir dönemine damgasını vurdu. Seveni var, sevmeyeni de... Başkanlık dönemini noktaladıktan itibaren iki yılı aşkın süredir derin bir sessizliğe gömülmüştü.

Başkanlık döneminde gazete sayfalarında ekranlarında sıkça görülen Ekrem Demirtaş, bu süreçte hiçbir gazeteye demeç vermedi, röportaj da vermedi. Demirtaş, bunca suskunluğun ardından ilk kez Egedesonsöz'e konuştu. Gazeteci Muhittin Akbel'in sorularını yanıtlayan Ekrem Demirtaş, "Yıkılmadım, ayaktayım" mesajı verdi. İzmir'in daha yaşanır bir kent olması, turizmden daha çok pay alması, trafik sorununun en aza indirilmesi gibi pek çok konuda görüşlerini bildirdi Demirtaş...

Sözü daha fazla uzatmadan, sözü Ekrem Demirtaş'a bırakalım:

ODA BAŞKANLIĞI MESLEĞİM DEĞİLDİ

26 yıl boyunca İzmir Ticaret Odası Başkanlığı yaptınız. İki yıldır neler yapıyorsunuz? Yeni hayatınıza alışabildiniz mi?

E.D.: Benim öğrencilik ve askerlik dönemim dışında yüksek tempolu yaşam hep vardı.  İnşaat sektörü, 1974'te benim seçtiğim sektör oldu. Bu sektör bana artı şeyler kazandırdı, yükler de getirdi. 1992'de İzmir Ticaret Odası başkanlığına seçildikten sonra da kendi işimi bırakmadım. Çünkü Oda başkanlığı benim mesleğim değildi, geçim kaynağım değildi. Dolayısıyla hayatımın devamı için işime devam etmek zorundaydım. Yeni hayatımda hiç boşluk hissetmedim. Artık kendi işimle ilgili faaliyetlere devam ediyorum.  Saat 05.45'te kalkıyorum, 06.45'te ofiste oluyoruz. Tempom hiç düşmedi. Günde 6-7 saat civarı uyuyorum.

HİÇ KİMSEYE KIRGIN DEĞİLİM

Başkanlık döneminde size çok yakın çok insan vardı. Onlarla ilişkileriniz hangi seviyede devam ediyor? Kırgınlığınız, kızgınlığınız, hayal kırıklıklarınız var mı?

E.D.: Tüm oluşturduğum yönetim kurullarında zaman zaman bana karşı çıkanlar, görev süresi bitmeden istifa edenler oldu. En son dönemde de istifa edenler vardı. Şunu açıkça söylemeliyim ki, bana karşı hiç saygısızlık yapmadılar. Daha sonraki dönemde tercihleri benden yana olmadı. Zaten olması  mümkün değildi. Ben liste de çıkarmadım çünkü. Dolayısıyla ben ilk dönemden itibaren benimle çalışan hiç kimseye kırgın değilim. Zaman zaman arkadaşlarımla görüşüyorum elbette.

TECRÜBEMDEN YARARLANAN ÇOK KİŞİ VAR AMA...

İzmir'in en önemli kanaat önderlerinden biriydiniz. Bugün de size gelip fikir soran, danışanlar var mı?

E.D.: Var ama kenti yönetenler değil! Tecrübe çok önemli. Aldığınız karar eksik olabilir. Bu durumlarda tecrübelerden faydalanmak, en iyi yoldur. Dünyayı yönetenler bunu iyi bilir. Danışman orduları kuruluyor.  Neden? Neden o konuyu bilenler insanlar yanınızda oluyor? Yeni fikirler, atılacak adımları güçlendirir. Görüş alınması elbette doğru ama benden görüş isteyen yöneten, maalesef yok.

Yönetenler size danışsalar, fikrinizi sorsalardı... İzmir için ne gibi önerilerde bulunurdunuz?

E.D.: İzmir'de oda başkanlığı yaptığım dönemde herkesin takdir ettiği pek çok iş yaptım. Çok sayıda proje ürettim. Dostum da düşmanım da projeci olduğumu söyler. 1992'de oda başkanı olduğumda 15 yıllık stratejik plan hazırladım. 1992-2007... Stratejik planlar daha sonraki yıllarda da devam etti. 15 yıllık planın en önemli maddesi, İzmir'in marka kent yapılmasıydı. Peki bu nasıl olacaktı? Birtakım uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapmak gerekiyordu. Nitekim EXPO'yu hedef olarak belirlemiştik o zaman... EXPO'nun daha güçlü bir şekilde istenmesini isterdim.

İZMİR'İN MARİNASI OLMALI

Projelerim vardı. Bu projelerin büyükçe bölümü yapılmış değil. O projelerin akıbeti konusunda da sağlıklı bilgiye de sahip değilim. Mesela Dalgakıran projesi... İzmir'in bir akvaryuma ihtiyacı var. Çevre yolu üstünde bir akvaryum var ama merkezinde yok. Bunun dışında İzmir'de marina yok. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Deniz kenarı bulunan küçük büyük tüm kentlerin marinası vardır. Marina deyince, Üçkuyular'daki marinayı gösteriyorlar. O marinanın kapasitesi nedir ki... İzmir'e yakışıyor mu? Bir marina, bir akvaryum, bir dalgakıran, İzmir'e mutlaka kazandırılmalı. Dalgakıran çürüyor, eriyor.  Demirleri ortaya çıkmış, betonları dökülmeye başlamış. Dalgakıranın yok olmaya başladığını gördükçe üzülüyorum. Bu projelerin hayata geçirilmesini isterdim.

 İzmir'in en güzel yerinde İzmir'in bir cazibe merkezine ihtiyacı var. Türkiye'de turizmin başladığı şehir, İzmir. Turizmle İzmir'in ticareti canlanır. Ne acıdır ki İzmir'de turizm bitme noktasına gelmiş. Benim dönemimde hedef koyduk. Kruvaziyer dünya turizminde öne çıkmaya başlamıştı. Rahmetli Ahmet Piriştina ile birlikte bu yönde ilk yatırımları girişimleri yaptık. Türkiye'de kruvaziyer turistin geldiği şehirlerin ilk sırasına İzmir yazılmıştı. İzmir'in şehir merkezinde, dışarıdan gelen yerli ve yabancı turistleri bu şehirde en az üç gün tutacak cazibe merkezlerine ihtiyacı var. Bir günlük otel müşterisi para bırakmaz. Limandan itibaren, yürüyerek gezilebilecek ender kentlerden biridir İzmir.

 Şöyle bir şey hayal edelim. Hiçbir araca binmeden Kordon'dan yürümeye başlıyorsunuz, Pasaport iskelesinin oradaki marinadan geçiyorsunuz, karşınızda deniz müzesi var! Denizin 15 metre altından geçiyorsunuz, balıkları seyrede seyrede... Konak Pier'de alışverişinizi yapıyorsunuz, Kemeraltı'na gidiyorsunuz, fincanda pişmiş kahvenizi içiyorsunuz. Bu hayalin gerçek olmasını isterdim.

TURİST, KEMERALTINDAN BİR ÇÖP ALMAZ!

Kemeraltı ile ilgili de çok kafa yormuştunuz. Hayalinizdeki Kemeraltı'yı anlatır mısınız?

E.D.:  Tarihi Kemeraltı, maalesef arzu ettiğimiz Kemeraltı değil hala. Rahmetli Piriştina, Kemeraltı planlarını onaylatmıştı. Aziz Kocaoğlu başkanımız da çok emek verdi ama istenen ve arzu edilen gelişmeler olmadı. Kemeraltı gibi bir yer dünyada yok.  Tarihi Kemeraltı'na girdiğiniz zaman bir şey göremiyorsunuz. Sadece çaput, taklit tişörtler görürsünüz. Kalitesiz ürünler sunuluyor hala. Turist, bugünkü Kemeraltı'na girdiğinde bir çöp dahi almaz. Çünkü hiçbir cazibesi, özelliği yok. TARKEM'in Kemeraltı'nı cazip hale getirme çabası içinde olduğunu biliyorum. Fakat ortaya somut bir şey koymuş değiller. Sorarım size, bir turist, bugün Kemeraltı'nda hangi camiyi ziyaret etmek ister? Bir tane bile yok! Vakıfların desteğiyle, Salepçioğlu İşhanı'nın arkasında Başdurak Camisi'ni restore ettirmiştik. Salepçioğlu İşhanı yıkılacaktı. İki katlı bina projesi yaptık. Bir kat yerin altına inilecekti. 3 bin metrekarelik bir alan oluşturacaktık. Olmadı. Restore ettiğimiz Başdurak camisinin altına 28 tane dükkancık açtık. En büyüğü 30 metrekare.. Kuyumcusundan seramikçisine, hediyelik eşya satan çok sayıda esnafı bir araya getirmiştik. Son zamanlarda hiç gitmedim ama sanırım kapatılmış. Agora'nın batı stoa'sına sponsor olmuştuk. Tüm işçilik ve malzeme parasını biz vermiştik. Batı stoa, sıfır koduna indirilmişti. Çarşı ortaya çıktı. Agora'ya geldiğiniz zaman Kadifekale'yi görürsünüz. 1500 metrelik bir mesafe var. Eğim yüzünden kaleye yürüyerek çıkılması imkansız. Teleferik projesi geliştirdik. Ya da yatay asansör olsun dedik. Hiçbiri olmadı. Agora ile Kadifekale arasında tarihi bir tiyatro vardır. 15 bin kişilik bir tiyatro...  Bu tiyatro, turizme mutlaka katkı koyacaktır.  Bu kentin mega müzeye ihtiyacı var. Bakanlıklarla bu konuyu çok konuştuk, mutabakata da vardık. Fakat hala ortada mega müze yok. İzmir, güzel bir şehir. İzmir, ilgilenilmesi gereken bir şehir. İzmir'in sorunları, küçük dokunuşlarla pekala çözülebilir. Fakat izlediğim kadarıyla, İzmir'i yönetenlerin gündeminde bunlar yok.

Şu anda kişisel gündeminizde hangi projeler var?

E.D.: Bir konut sitesini bitirdim. Onun dışında bir ticaret merkezi yapıyoruz. Gıda Çarşısı'nda İzmir'in ticaret hayatı sıkışıp kaldı. İkinci ticaret merkezini, Bornova Hacılarkırı'nda kuruyoruz. Ağustos ayında bitiyor. İTOKENT 2 projem vardı. Bazı sorunları aşamadığımız için bu projeden vazgeçtim. Şu anda 50 dönüm alanda kurulacak bir çarşı projem var. Yeri bende saklı.

BORNOVA İŞ MERKEZİ AĞUSTOS'TA BİTİYOR

Bornova İş Merkezi'yle ilgili hukuki sorunlar ortadan kalktı mı?

E.D.:  Bornova İş Merkezi'ni aldıktan sonra, Mimarlar Odası'nın burasıyla ilgili bir davası olduğunu gördük. Davaya müdahil olduk. Haklı olabilirler düşüncesiyle, plan tadilatı yaptık. Şu anda yasal herhangi bir sorun kalmadı. Proje, 1998 yılına dayanıyor aslında. Benim yaptığım bir proje değil üstelik... Şu anda dava bitmiş durumda. Yargıtay'da. Buradan sonuç iki-üç yılda çıkar. Biz de zaten iki ay içinde açılışını yapmış olacağız. Mimarlar Odası, doğru mu yanlış mı bakmadan dava açıyor. Bu doğru bir şey değil. Dava açılıyor. Neden? Yeri ben aldım diye... Oysa bu proje, şehre ne getirir, ne götürür, incelemeleri gerekirdi. Yeni bir ticaret merkezine ihtiyaç olduğu ortada. Yenişehir'de sıkışıp kalındı. Aziz Bey'le (Kocaoğlu) baktığımızda, yeni iş merkezleri için Pınarbaşı, Işıkkent, Doğanlar'ın en uygun yerler olduğunu görmüştük. Bornova İş Merkezi'nde büyük işyerleri var.En küçük yer, 360 metrekare. 63 işyeri olacak. 750 metrekarelik, 540 metrekarelik yerler var.  135 dönümlük bir arazi üzerinde kurulu çağdaş bir iş merkezi olacak.

İZMİR, KRİZİ ÇOK ÇABUK ATLATIR

Koronavirüs nedeniyle İzmir ticaret hayatı, sizce ne kadar etkilendi? Toparlanması uzun zaman alır mı?

E.D.:  Pandemi sürecinde İzmirli ticaret insanları, çok büyük sıkıntılar çekti. Kapanan işyerleri oldu. Berberler, lokantalar, oteller kapandı. Adeta hayat durdu. İzmir'in yapısına bakarsak, küçük ve orta ölçekli işletmelerin olduğu bir kent. Çok büyük dev sanayiler yok. Daha çok da ticarete dayalı bir hayatı vardır İzmir'in... Pandemide merkezi  hükümetin aldığı kararları uygulayan, bir şehirdik. Buna rağmen alınacak yine de önlemler vardı. İzmir, salgından çok etkilendi ama kısa zamanda toparlanır. Oda başkanlığım dönemimde 10 tane kriz gördüm. Her defasında krizi atlatmayı başardık. İzmir, küçük ve orta ölçekli işletmelerin ağırlıkta olduğu bir kent olması sebebiyle, bu krizi de kolayca atlatacaktır.

2. ÇEVREYOLU ACİLEN PROJELENDİRİLMELİ

Siz her zaman "Önce hayal etmek lazım" derdiniz. İzmir için yeni hayalleriniz var mı?

E.D.: İzmir, çok sesli bir şehir. Herkes ortaya bir fikir koyabiliyor. İzmir'deki insanların para kazanması gerekir. Evine ekmek götürmesi gerekir. Yaşam kalitesini artırmak için para kazanmak lazım. Bunun için de çalışmak lazım.  Bir şehir, dışa dönük bir şehir, nasıl zenginleşir? Birincisi dış yatırım; dışarıdan para gelir. İkincisi, ticaret... Burada önemli olan bu şehre para getirmek, zenginleşmesi için, çok özel çalışmalar yapmak gerekiyor. Bunun yanı sıra İzmir'in de sorunlarını da çözmek lazım. İzmir'e gelen bir yabancı, şehrin ana arterlerinde feci bir trafik sorunuyla karşı karşıya kalıyor. Pik saatlerin dışında da trafik sıkışıklığı yaşanır hale geldi. Çevre yolu, artık yetmez oldu. İkinci bir çevre yolu gerekiyor. Üçkuyular'dan trafiğe denizaltından girip Havagazı'ndan çıkan, arada toplayıcı yolları olan bir proje ürettik. Kimse sahip çıkmadı. İkinci çevre yolu çok önemli. Birinci çevre yolunun yani Kuzey Çevre yolunun yapımında da çok uzun yıllar gecikme oldu. İkinci çevre yolunun acilen projelendirilmesi lazım. Okuduğuma göre, belediye başkanımız Tunç Soyer, 'orada çok ağaç var. İkinci çevre yolu konusunda ben aynı fikirde değilim' demiş. Ağaçları yeniden dikeriz. Çoğaltırız. Daha fazlasını dikeriz. Ama o yolu açmak zorundayız.  İkinci çevre yolu şart.

Başka?

E.D.: İzmir'in merkezinde sadece insanlara verilmeli. Yani yayalaştırılmalı. Trafik yerin altına alınmalı. Bunu söylemek kolay da yapmak pek kolay bir şey değil. Alsancak, Konak ve Basmane'de  trafik yerin altında olmalı. Bugün Avrupa'nın gelişmiş şehirlerinde yeni yol planlanırken, yerin üstüne planlanmıyor. Yollar, araçlar içindir; insanlar için değil. İnsan özellikli bir ulaşım politikasının benimsenmesi gerekiyor. Kaliteli bir yaşam verecek ortam var İzmir'de. Fakat bu ortamı sağlamakta gecikiyoruz.

EN GÜZEL ESERİM, İZMİR EKONOMİ ÜNİVERSİTESİ

Oda başkanlığınız döneminde "En güzel eserim" dediğiniz şey nedir?

E.D.: En güzel eserim, gurur kaynağım,tabii ki İzmir Ekonomi Üniversitesi.. İzmir'in beyinlerinin İzmir'den göç etmesini engelleyecek olan, kaliteli bir eğitim verecek bir üniversite. Bunu başardık. Hayatımın üçte biri ticaret odasında başkan olarak geçti. Ama yarısı ticaret odasında yönetim kurulu üyeliği ve başkan olarak geçti. Dolayısıyla benim bir şeyler vermiş olmam, çok büyük bir başarı değildir. Çünkü 26 sene bu şehirde ticaret odası başkanlığı yapmışsanız, ortaya bir şeyler koyacaksınız, eserler vereceksiniz. İyi kadrolarla çalıştık. O kadrolarla yaptığımız en güzel işlerden birisi, 2001 yılında İzmir Ekonomisi Üniversitesi'ni kurmak oldu.

Peki, keşkeniz var mı?

E.D.: Herkesin bir keşke'si vardır. Benim de var. Başkanlık dönemimde hakikaten İzmir Ticaret Odası dünyada tanınan bir meslek kuruluşu haline geldi. Bu itibar, bizi, İzmirliyi yeni bir noktaya taşıdı. Benim bir hedefim vardı, Çin... Bu ülkeyi, hedef ülke olarak seçmiştim. Çinli turisti İzmir'e getirmeyi çok istemiştim. Çünkü Çin'de iki bayram vardır. Birisi şubat ayında, diğeri ekim ayında. Yani İzmir'de turizmin olmadığı aylar... Bu dönemde Çinli turistleri İzmir'e çekebilmek, İzmir turizmi açısından çok önemliydi. 100 bin Çinli turisti İzmir'e getirebilseydik, çok güzel bir şey olurdu. Bu projemi belli bir noktaya getirmiştik ama gerisini getiremedik. Keşke Çinli turistleri, beklentilerimiz düzeyinde İzmir'de görebilseydim. Bunu başarabilseydim. Umarım pandemiden sonra Çinli turistleri İzmir'de bolca görürüz.

SİYASETE GİRMEYİ HİÇ DÜŞÜNMEDİM

Herkes sizin siyasete gireceğinizi düşünüyordu ama girmediniz. Belediye başkanlığı, milletvekilliği düşünmediniz. Bugün itibariyle siyasetin neresindesiniz?

E.D.: Sadece izleyicisiyim. Siyasete girmeyi hiç düşünmedim. İlerisi için de siyasete girme düşüncem yok.

En çok neyi özlüyorsunuz?

E.D.: Özlediğim bir şey yok. Sabah ofise geliyorum. Öğleden sonra şantiyeye geçiyorum. Akşamüstü Urla'ya eve döndüğümde bahçeye iniyorum. Börülce ne kadar büyümüş, domates ne halde, ona bakıyorum. Hafta sonunda hangi balığı yakalayacağımı düşünüyorum. Hızlı, dolu dolu bir yaşam sürüyorum.

 
'Sırada Veterinerlik ve Ziraat fakülteleri var'
 
‘Avrupa kadar, riskli değiliz’
YORUMLAR
Toplam 11 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
nuray yüceer 12 Ekim 2020 Pazartesi 11:39

sayın ekrem bey izmir e yaptığınız katkılar için çok teşekkür ederiz hepimiz izmir i çok seviyoruz onun için hayal kuran insanlar seçilmiş insanlardır neşe ve mutluluk dilerim

Yorumu oyla      2      3  
Hasan Amca 9 Ekim 2020 Cuma 15:31

sizin fikrinizi mahkeme soracak...

Yorumu oyla      2      3  
MB 14 Ağustos 2020 Cuma 11:38

Sayın Başkan kendisine güvenerek kurduğu şirketlere ortak olanları mağdur etmiştir bu şirketlerin tamamı zarar etmiş batmıştır.

Yorumu oyla      2      3  
Zafer Cengiz 24 Temmuz 2020 Cuma 21:53

İzmir Ekonomisi "yıllardır turizmde kan kaybederken" Antalya da yükselen turizmi kıskanarak büyük hata yaptı! Zira turizmde öne çıkan "kültürel merkezli hizmetler" ve bu da EGE'de fazlasıyla mevcut. Fakat "çarpık gelişen turizmde" milli moda "sahillerde kitle ve tatil turizmi olunca" İZMİR ELİNDEKİ EGE CEVHERİNİ DE YÖNETEMEDİ ve SÜREKLİ KAN KAYBEDEREK BU GÜNLERE GELİNDİ! Fakat "kent turizmini bile planlamaktan yoksun" bir zihniyetler ve gaflar zinciri olunca "Ege'de PLANLI BÖLGESEL TURİZM YÖNETİMİ YAKLAŞIMI HAYAL OLUYOR Elbette? ARTIK Bir zahmet #UyanİZMİR..!

Yorumu oyla      2      3  
altan koralttan 18 Temmuz 2020 Cumartesi 08:45

siyaseti hiç düşünmedin de 2002 genel seçimlerinde ydp'den niye aday oldun..başkanlık gidince hafıza da gitmiş..

Yorumu oyla      2      3  
Vatandaş 17 Temmuz 2020 Cuma 14:19

Izmır ve ege bölgesi belediye başkanları atama ile Ankara 'dan geldikleri için IZMIR de başarılara imza atmış iş insanlarına danışma gereği duymazlar önemli olan Ankara genel merkez için ve onlara hoş görünürler halka hizmet önemli değil çünkü Izmır halkı oy versin başka bir şeye karışmasın mantığı var bir gün Izmır halkı bunları biliyor

Yorumu oyla      2      3  
Soykan 17 Temmuz 2020 Cuma 14:15

Ekrem Bey bugüne kadar İzmir e gelmiş en vizyonlu liderdir. İzmir için çok önemli bir değerdir. Ne yazık ki seviyesiz siyaset yüzünden İzmir böyle önemli bir değerden oldu.Yeni başkanın adını bile duymuyoruz bırak projeleri.

Yorumu oyla      2      3  
İzmir 17 Temmuz 2020 Cuma 13:11

Ekrem Demirtaş her zaman ben ben ben diyen bir isim kendisi bunu hic sorgulamis mi

Yorumu oyla      2      3  
Ercan 17 Temmuz 2020 Cuma 12:42

Ekrem demirtas pasaport projesin de neden biraz da çuvaldızı batirmiyor kendisine.Aziz kocaoglu projenin hatalı olduğuna dair eleştirileri olmuştu.Geliştirilen projenin bu sekilde yapılmasının imkansız oldugunu da dile getirmişti.Olan odanın paralarina oldu.Unutmayalım ki odanın gelirleri sirket aidatlarindan olusuyor yani kendi parasi degil uyelerinin hiç te azımsanmayacak parası bir nevi denize atılmış oldu.Keske bu konuda bir ozelestiririnizi duysaydık Hayaller kurmak başka gerçekçi olmak başka.

Yorumu oyla      2      3  
ANKARA 17 Temmuz 2020 Cuma 12:38

Sayin Ekrem DEMİRTAŞ Baskanimiz''in Şu Konuda Hatali Oldu; Hic Bir Vatandasin Ricasini Yerine Getirmiyordu; O Makamda Olan Kisinin Ricalarida Yerine Getirmesi de Kacinilmazdir. Sayin Ekrem DEMİRTAS Her Zaman Ben Diyordu Ve Kimseye İyilik Yapmadi;

Yorumu oyla      2      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
'Sırada Veterinerlik ve Ziraat fakülteleri var'
İki yıl önce eğitim öğretime açılan genç Bakırçay Üniversitesi’nin Rektörü ...
‘Seyyar yoksa İzmir de yok!’
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’de ilk kez “Sokak Ekonomisi Şube ...
‘En kıymetlimiz, sayfaları yırtılmış 900 yıllık Kur’an’
İzmir Milli Kütüphane Vakfı Başkanı Ulvi Puğ, gazeteci Muhittin Akbel'e "İzmir'in hazinesi"ni açtı.
 
Başımızın koronası...
Hanzade Ünuz, Enerji Tıbbı Uygulamaları Derneği Başkanı Op. Dr. Mustafa ...
‘Ciddi önlemler aldık, üretime devam ettik’
Ege Sanayicileri ve İş insanları Derneği Başkanı Fadıl Sivri, gazeteci ...
'İzmir’e Şehir Hastanesi değil, butik hastaneler lazım'
Demokratik Sağlık Sen İzmir İl Başkanı Ahmet Doğruyol koronavirüs günlerinde ...
 
'Hükümetten hak etttiğimiz yatırım paylarını alamıyoruz'
Yazarımız Muhittin Akbel, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün ...
Korona günlerinde Ege ihracatı
Yazarımız Muhittin Akbel, Ege İhracatçılar Birliği Koordinatör Başkanı ...
Atatürk: Zaferde akılcı ve dengeli bir lider
Yazarımız Dr. Berna Bridge, Bard Üniversitesi hocası, Prof. Dr. Sean McMeekin ...
 
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Fenerbahçe ne istiyor?
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Yarattı... Veda ederken ağlattı!
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Memleketin birinde insan manzaraları(!)
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Tükeniş!
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Kara kaplı defter!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Nereden nereye?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Çanakkale artık barışın merkezidir!
Kemal ARI
Kemal ARI
'Cehennem savaşı'nda ne yediler ne içtiler?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bölgecilik, mezhepçilik ve inşaatçılık...
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Unutulmazlar...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva