Vekil Sertel’den ilginç kongre mesajı: Tüm nehirler ‘Deniz’e akar!

EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Atila Sertel, Sonsöz TV’de yayınlanan Günaydın Ege Programına katıldı ve Aslı Eren’in sorularını yanıtladı.

Vekil Sertel, memur maaşları, Libya tezkeresi, Urla’ya atanan kayyum konularında önemli mesajlar verdi. Sertel ayrıca parti içi yarışlara değinirken kongreler Bayraklı ve Buca kongreleri özelinde konuştu.

Sertel il kongresi ve mevcut Başkan Deniz Yücel için de açıklama yaparken ilginç bir göndermede bulundu.  

 TÜM IRMAKLAR DENİZE AKAR, DENİZ DE GENEL BAŞKANLA İKTİDARA HAZIRLANMA SÜRECİNİ YERİNE GETİRİR!
Yapılacak il kongresine değinen Sertel, “Bütün ırmaklar, dereler, nehirler birleşir denize akar. Denize akar ve deniz de genel başkanımızla birlikte çok önemli iktidara hazırlanma sürecini başarıyla yerine getirir. Biz iktidarız. Önümüzdeki ilk seçimde iktidarız. Adım soyadım gibi biliyorum. Buna inanmayan varsa CHP’de gerçekten yeri yok. Zorla düğün, dernek olmaz. İnanmıyorsa ‘çekiliyorum’ der. Buna saygı duyarım. Ama içinde olup hainlik yapmaya çalışan varsa ben ona engel olurum. CHP’de hainlere yer yok. CHP’de hainlik yapan da yok. Bizim birlikteliğimiz ve beraberliğimizin taçlandığı bir dönem olacak. Kimse kaybetmeyecek. Kongrelerde kimse kaybetmiyor kazanan hep CHP oluyor. Sonuçta sandığın dediği oluyor. Selçuk Ayhan ağabeyim kadar sevdiğim bir insan. 300 kadar oyla imza aldı 172 oyla geride kaldı. Hiçbir şekilde yüksünmedi ve kazananı tebrik etti, yola devam! Diğer ilçelerde de öyle. Kaybedenin küsme lüksü yok. Kaybeden küsüyorsa siyasetçi değildir. Asıl zafer içimizdeki seçimler değildir. Asıl zafer AKP’yi yerle bir ettiğinde kazanılmış olacaktır” ifadelerini kullandı.

BAYRAKLI’DA TAM BUCA’DA AZICIK KATKIM OLDU!
İlçe kongreleri özelinde konuşan Sertel, “Bayraklı’da Pınar Susmuş’un seçilmesi için çok uğraş verdim. Songül Gök ile birleştiler ve kadının zaferi çıktı. Buca’da Hacer Taş’ın ilçe başkanı olmasını çok istiyordum. 2 yerde açık taraf oldum. Bayraklı’da tam Buca’da azıcık katkım oldu. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu çok mutlu oldu. Neden? Kadınların siyaset yapmasına genel başkanımızın çok olumlu bakış açısı var. Kadınların seçim dönemlerinde evlere giden insanlar olarak kalmasını istemiyor, siyasette temsil edilmesini istiyor. Ben çok mutluyum. Yaşadığım bölge Bayraklı’da kadınların zaferini taçlandıran bir sonuç çıktı. Çok güzel bir yönetim oldu. Buca’da da öyle. Hiçbir sıkıntı yok” dedi.

İMAMLAR SABAH EZANINI HOPARLÖRDEN VERİYOR, KALKIP OKUYAN YOK!
Programdaki ilk sözlerini şehitlere ayıran Sertel ailelere başsağlığı dilerken devlette görev yapan mesleklerin aldığı maaşlara değindi. Sertel, “Biz uzman, er ve erbaşlara, öğretmenlere, sağlık sektöründe çalışanlara 3600 ek gösterge istiyoruz onlar imamlara istiyorlar. İmamlık da güzel meslek. Diyanet, Türkiye servetinin önemli bölümünü götürüyor ama 5 vakit namaz kıldırıyor. Can güvenliği riski yok. O da 5 vakit cemaat gelirse kıldırıyor. Artık ezanlar da otomatiğe bağlandığı için mekanik bir sesle oluyor. Çocukluğumda, gençliğimde sabah ezanını çıplak, yalın okuyan güzel sesli bir imamın insanı uyandırması huzur veriyordu. Şimdi hoparlör sistemiyle tüm camilerden bağırtılıyor. Kötü! Bunu söylemek istiyorum. Çünkü imamın sabah kalkıp ezanı kenti okuması makbul, kalkmıyor. Otomatik, sistem kurmuşlar. Hoparlör dayamışlar. Görev ihmali yapıyor. Çünkü o iş için para alıyor. Bir polis karakolunda koruma yapacak polisin makineli tüfeği sırtına takarak göreve gelmemesi, ya da bir işçinin mesai saatinde kart basmaması gibi geliyor. İmamların çoğu böyle maalesef. Yalın sesle okuyan imam kalmadı. Ama en yüksek maaşı da onlar alıyor. Diyanet Milli Eğitim’den çok, iki katına yakın parayı götürüyor. Diyanet İşleri Başkanı bile 1 milyon TL üzerindeki zırhlı Mercedes’e biniyor. Akıl almaz fetvalarla ve Mustafa Kemal Atatürk düşmanlığıyla devam ediyor. Buraya nereden gedik? Şehitlerimizden geldik. O erler, askerler ise vatan için ölüyor. Onların anne ve babalarına gerçekten sabır diliyorum” diye konuştu.

BU İKTİDAR ÜLKENİN BAŞINI DERDE SOKUYOR
Mecliste onaylanan Libya Tezkeresi çerçevesinde Türkiye’nin asker gönderecek olmasına değinen Sertel, “ Savaşın olduğu bir ülkede siz gidip bir parçanın tarafı oluyorsunuz. Mesele Birleşmiş Milletler (BM) tarafından çözülmesi gereken bir mesele. Silahların susmasını sağlayacak olan BM’dir. Onun için arabuluculuk yapması gereken iktidar savaşın bir parçası olmak ve asker müdahalesi için yetki alıyor. İnşallah yapmazlar. Çünkü Suriye’de yaptıkları başımızı fena halde derde soktu. Eset’le başlayan Suriye düşmanlığı bize çok büyük kayıplar açtırdı. Biz İzmir’de Libya askerlerinin silahla dolaşmasını ister miyiz? Bizim silahlı askerlerimizin Libya sokaklarında dolaşmasını nasıl karşılayacağız? Biz bir emperyal gücün ön askeri olamayız. Biz ne yazık ki emperyal gücün etlisi altına girdik. ABD ne derse onu yapar hale geldik. Bu iktidar ülkenin başını derde sokuyor” açıklamasında bulundu.

BİZ DEMOKRASİYİ ONLAR DİKTAYI TEMSİL EDİYOR!
Sertel, CHP’li Burak Oğuz’un Urla Belediye Başkanlığı görevini yürütürken FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanması ve yerine kayyum atanmasıyla ilgili konuştu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Urla İlçe Başkanı Hakan Özbadur tarafından organize edilen grup toplantısına tüm örgütün katılacağını ifade eden Sertel, “Kayyum olarak atanan Kaymakam Urla Belediye meclisini toplamıyor. Burak Oğuz zaten cezaevinde belediye başkanı olarak, kayyum var. Yüzde 65’i geçen bir oyla seçilen CHP’li meclis üyelerinin görüşlerini almamak yetkisini nereden almış? Demokrasiyi yok ettik demektir. Burak Oğuz ceza almış ve mahkum olmuş vaziyette değil, iddianame de hazır değil. Göreceğiz bakalım ne ile suçlayacaklar? Bütün meclis mahkum edilir mi? Urla halkının oyu nerede? Faşist Kenan evren döneminde olabilir bu ancak! Bu darbe yapılan ülkelerde olabilir, başka yerde olmaz. Bu dikta yönetiminin işidir. Urla halkının oyları nerede? Bunun hesabını soracağız. İzmir halkının oylarını, demokrasiyi, ‘egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ diyenleri biz orada temsil edeceğiz. Onlar, AKP diktayı temsil ediyorlar. ‘Biz ne dersek o olur, onu alır, onu koyarım’ diyor. AKP de değil aslında tek adam! Ülkeyi tek kişiye mahkum ettiler. Bu süreç sona erecek” dedi.  

HAYATIM BOYUNCA BU KADAR İZMİR’E DÜŞMANCA, HASMANE DAVRANAN BİR İKTİDAR GÖRMEDİM
Merkezi iktidarın İzmir’e ayrım yaptığını ve hak ettiği payı vermediğini öne süren Sertel, “Elektrik fabrikasını niye onaylamıyorsunuz? Tunç Soyer çok güzel bir projeye imza atmak istiyor. Orayı film platosu haline getirmeyi ve İzmir’i dünya çapında tanıtmak için yol arıyor. Hizmet üretmiyor sürekli engeller koyuyorsunuz. Ne hakkınız var? Ben bu kadar kötü bir iktidar hayatım boyunca görmedim. İzmir’e düşmanca, hasmane davranan bir iktidar görmedim. Yerel yönetimlerin paylarını kesiyorlar! Belediyeleri ücret ödeyemez noktaya getirmek istiyorlar. Şimdi büyük kentleri kısıyorlar. Niye? Ankara ve İstanbul’u kaybettiler. İlçelere aktarmak istiyorlar. Önceden bütün şehir diyorlardı!” açıklamasını yaptı.