‘Pekünlü davası’ AHİM kararını bekliyor

İzmir 9'uncu Asliye Ceza Mahkemesi'nde devam edilen dava, salonun yetersiz olması nedeniyle 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi salonunda görüldü. Duruşmaya Sanık Esat Rennan Pekünlü, avukatları Murat Fatih Ülkü, İrfan Koçana ve Dilara Bulut ile dört müştekiden Neşra Gökdağ ve avukatları Mehmet Gün ile Hasan Erdoğan katıldı.
 
Hakim Süleyman Çekilmez, Ege Üniversitesi Rektörlüğü Hukuk Müşavirliğinin gelen, olay tarihi ve yakın zamanda fakülte binalarına türbanlı olarak girilmesinin mümkün olmadığı yazısının idare tarafından asılmadığını belirten yazıyı okudu. Çekilmez, ayrıca dosyada bulunan iki adet CD'yi de bilgisayar ortamında izleyip, içeriğiyle ilgili bilgileri zapta geçirtti. Tanık olarak dinlenen E.Ü. Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilmleri bölümünde öğretim üyesi Zeynel Tunca, şöyle dedi:
 
"Olay tarihi ve öncesinde öğrencilerin türbanlı olarak üniversiteye ve dersliklere girmemeleri ile ilgili sanığın ikazda bulunduğu öğrencilerin hiçbirinin itirazda bulunmadıklarına tanık oldum. Olay günü şikayetçi öğreniciler yanlarında iki muhabir ve bir bayanla görüşüyordu. Bu öğrenciler bu üç kişi tarafından yönlendirilmeleri ve hareket ettiklerini, kapıya yaklaştıklarını, aksine hareketlerinde kapıdan uzaklaştıklarını gördüm. Sanki türbanlı öğrenciler aslında binaya girmek niyetinde değildiler. Diğer kişilerin talimatlarıyla hareket ediyorlardı. Elinde mikrofon alan kişi sanığa sürekli birşeyler soruyordu. Bunun dışında sanığın diğer kişilerin görünüşüne göre içeri girmek gibi bir niyetleri ve hareketleri olmadığı için, binaya girmelerine engel olması, yollarına çıkması, kapıdan geçmelerine mani olması gibi bir eylemi olmadı."
 
EÜ Fen Fakültesi Matematik Bölüm Başkanı Pınar Dündar da, her yıl 200 öğrencinin alındığı bir bülümün başkanı olduğunu, olay günü dışarıda kameramanları gördüğünü ifade ederken şöyle devam etti:
 
"Odama gidiyordum, sanık bölümün arka kapısında ayakta bekilyordu. İçeri girmek isteyen başörtülü öğrenciye engel olduğunu, kapıyı kapattığını, geçmesine fiziki olarak mani olduğunu gördüm. Kendisine, 'öğrencilerle ilgili tutanak tutalım, hocalar kendileri bu konuda işlem yapıp idareye bildirsinler, eğitim ve öğretim hakkına açıkca engel olmayalım' dedim. Sanık bana 'Bu şekilde içeri giremezler' diyerek bunu kabul etmedi. Odama geçip bir süre oradan olanları izledim. Bu kez sanık ön kapıda bekliyordu. Dışarıda üç türbanlı öğrenci vardı. Aşağıya inip sanıkla görüşüp, öğrencileri içeri almasını söyledim. Sanık 'O öğrenciler bu şekilde içeri giremezler' dedi. Kameraman ve muhabir sonradan kapıya gelip çekim yaptı. Ben bunları gördüm ve sanığı ikna etmeye çalışmama rağmen bunu başaramayınca oradan ayrıldım."
 
Pekünlü'nün avukatı Murat Fatih Ülkü, müvekkilinin 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde cezalandırılmasına karar verildiğini, bu kararla ilgili AİHM'e başvuru yaptıklarını, mahkemenin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 7'nci maddesi uyarınca kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesine aykırılık teşkil etme olasılığı dolayısıyla kabul edilebilir olduğuna karar verdiğiini ve hükümetten savunma istediğini, bu başvuru sonucunun beklenmesini istedi.
 
Hakim Sülayman Çekilmez, AİHM kararının beklenmesine, CD'lerin rapor hazırlanması için bilirkişiye verilmesine karar verip duruşmayı erteledi. (dha)