Mavişehir krizinde Başkan'dan soru yağmuru: Hülle mi var?

EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediyesi, Temmuz ayı 3. Oturumu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu başkanlığında toplandı. Meclisin bugünkü gündemine Mavişehir’deki imar krizi ve İZDENİZ greviydi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Mavişehir’de bulunan 115 bin metrekare büyüklüğündeki ‘spor alanı’ statüsündeki iki ayrı alanın önce özel şahıslara satıldığını, daha sonra arazinin ticari ve konut alanı olarak yeniden planlanarak imara açıldığını belirterek sert tepki göstermişti.

Bakanlık ve İller Bankası’ndan yapılan açıklamada ise parselin yüzde 70’inin kamuya bedelsiz terk edildiği ve kalan 37 bin metrekarelik alanın imara açıldığını belirtmiş, bu kısmın da yüzde 25’lik payının İlbank’a bedelsiz verildiği belirtilerek kamu yararı oluştuğu açıklanmıştı.

‘YENİLİR YUTULUR İŞ DEĞİL’
Asıl sorunun kamuya terk edilmesi gereken alanın satılmasıyla başladığını ifade eden Kocaoğlu, “İller Bankası’nın görevi imar yapmak değildir. Banka, belediyelerin bankasıdır. Bizim de İzmir olarak o bankada 400 milyon TL sermayemiz var. Bu yapılan planlama çok yanlış bir iştir. Bu mantık hiçbir kural ve ilkeye sığmaz. Enteresandır gariptir” dedi.

Başkan Kocaoğlu, Başbakan Binali Yıldırım’ın geçmişte gündeme gelen ‘araziye işmar karşılığnda bir bölümünü bedelsiz devretme’ fikrine de karşı çıktığını belirtti. Başkan, “o dönem konu gündeme geldiğinde sayın Başbakan, Ulaştırma Bakanı sıfatıyla ‘karışık kuruşuk işlerle işimiz olmaz’ demişti. Biz Örnekköy’e stat yapılmasını gündeme getirdiğimizde buna katkı koyacağını da ifade etmişti. Şimdi bu plan gerçekleşirse yıllardır bu bölgede bekleyen insanlar mağdur edilmiş olmayacak mı? 2011 yılında satılması ve şimdi imara verilmesi gibi bir takım işler yapılması doğru değildir. Bu durum yenilir yutulur iş değildir, vazgeçilmelidir” dedi.

Başkan Kocaoğlu, 100 dönüm arazi sahibi Ali İhsan Kaya’nın kendi arazisinden geçen dere nedeniyle Büyükşehir’i mahkemeye verdiğini de açıkladı.

BAŞKAN DIŞARI ATTI
Meclis toplantısında konu tartışılırken söz alan AK Parti Meclis üyesi Ali Kökoğuz, konunun Büyükşehir Meclisi’ni ilgilendirmediğini ve meclis üyelerinin ilgi alanına girmediğini söyledi. Kokoğuz “ bu konuyu bilmiyoruz. Siz çıkıp eleştirilerde bulunuyorsunuz. Büyükşehir Belediyesi’nin de imar planlamalarında sorunlar var. Mesela bazı şahıslara ayrıcalık tanınıyor” dedi. Kökoğuz’un sözlerinin ardından ayağa kalkan İzmir Büyükşehir Belediye Meclis Başkanvekili Sırrı Aydoğan, açıklamalara tepki gösterdi. Bunun üzerine Kocaoğlu, zabıtayı göreve çağırarak ikisinin dışarı atılmasını istedi. Zabıta Müdürü’nün salona girmesiyle iki isim salonu terk etti. Daha sonra Kökoğuz geri geldi, fakat Aydoğan salona girdi.

ÇAKAR DA TARTIŞMAYA DAHİL OLDU
Tartışmaya dahil olan bir diğer isim ise İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde uzun yıllar AK Parti’yi temasil eden ve istifa ederek CHP’ye geçen Yusuf Kenan Çakar oldu. Çakar, Mavişehir’de uygulanan yönteminin yanlış olduğunun altını çizerken “AK partili meclis üyesi arkadaşlarımızı konuyu yeteri kadar düşündüklerinde ortaya çıkan durumun yanlış olduğunu anlayacaktır. Eğer Mavişehir’deki mantık İzmir geneline uygulandığında Kordon sahillerindeki yeşil alanı satın alıp yüzde 90’ının kamuya terk ederek imar hakkı kazanmak isteyen onlarca vatan evladı bulunacaktır. Bu durum yanlıştır” dedi.

Çakan sözlerine devam ederken AK Parti sıralarından belediye meclis üyesi Çağlar Haspolat ise, “bu satış madem ki 2011’de yapıldı. Sen de AK Parti’nin meclis üyesiydin. O zaman niye çıkıp kamuoyu oluşturmadın” dedi. Çakar, bu tip meselelerin meclise gelmediğini anlattı. Kocaoğlu ise onu destekledi.

KOCAOĞLU’NDAN 10 MADDELİK SORU
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Bakanlık ve İler Bankası’nın açıklamasına tepki gösterdi. Açıklamanın kendi içinde çelişkiler içerdiğini söyleyen Kocaoğlu, yaşanan süreç ile ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve İller Bankası’na istinaden 10 maddelik soru hazırladı.

Kocaoğlu yaptığı açıklamada "Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile İller Bankası, Mavişehir’de açık spor alanı olarak ayrılan 115 dönümlük arsaya yönelik imar çalışmasıyla ilgili tepkimize cevap vermiş. Diyorlar ki, “Bu parseller İller Bankası’na bağış olarak verilmiştir. Şimdi parselin yüzde 70’i bedelsiz olarak kamuya terk ediliyor. Kalan 37 bin metrekareyi de imara açıyoruz. İller Bankası’nın buradan elde edeceği gelirin yarısını kentsel dönüşüm özel hesabına aktaracağız. Yani bu işte kamu menfaati var

Kendi içinde çelişkiler içeren bir açıklama bu!

1. Madem kamu menfaati önemseniyor, öyleyse TOKİ tarafından kamuya terk edilmesi gereken alanlar daha en başında 2011 yılında neden şahıslara satıldı?
2. İller Bankası’na yapılan bağışın arsa sahiplerinin parsellerini imara açma çalışmalarından bugüne kadar bir sonuç alamamalarıyla ilgisi var mıdır, yok mudur?
3. Tüm bu yapılanları “hülle” olarak tanımlamak doğru mudur, değil midir?
4. İmarsız bir arazide kamuya bağış yöntemiyle alınacak imar hakkının kamu yararı şeklinde sunulmasıyla, benzer girişimlerin çoğalacağı hiç düşünülmemiş midir?
5. Bu alış verişte devlet kurumlarının kaybedeceği itibar neden göz ardı edilir?
6. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bürokratları Sayın Bakan Mehmet Özhaseki’nin “En büyük hırsızlıklar, kötülükler, belalar imardan geliyor” hassasiyetinden habersiz midir ki, bağışla birlikte gelen plan çalışması “kamu yararı” olarak sunulmaktadır?
7. Pek çok özel şahsın planlamayla değerlendirilemez hale gelen arazisi yıllardır dururken ve bunlara bir çare bulunamazken kamuda olup satılan ve sonra kamuya tekrar bağış yapılan arazilerin planlanarak sahiplerine ekstra para kazanç sağlanması ne derece adildir?
8. Eğer amaç mağduriyetlerin giderilmesiyse kamu elindeki parsellerin şahsa satışı ve şahıostan tekrar kamuya bağış yapılarak açılması yerine ülke genelinde bir mevzuat değişikliği yapılarak planlama yüzünden mülkiyet hakkını kullanamayan tüm kişi ve kuruluşlarının mağduriyetinin ortadan kaldırılması daha doğru olmaz mı?
9. İmar mevzuatında yapılacak böyle bir değişikliğin aynı zamanda kamu kurumları üzerindeki kamulaştırma yükünün de ortadan kaldırılması anlamına geleceği neden düşünülmez?
10. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin planlama çalışmasıyla mağdur olmuş vatandaşların sorununu, Mavişehir’de yaşanan son örnekten hareket ederek, tıpkı Bakanlığın yaptığı gibi bir yöntemle çözmesi mümkün müdür?

AK PARTİLİ DOĞAN’DAN GREV ÇIKIŞI
Meclis’te tartışılan bir diğer konu ise İZDENİZ greviydi. İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan, “82 milyona 3 feribot alıp 110 milyon euroya 15 gemi alan İZDENİZ ne yazık ki başarılı yönetilmiyor. Şu an grev var, trafik felç. Bunun bir numaralı sorumlusu Büyükşehir Belediyesi’dir. Ne yazık ki yeterli işletmecilik yok. İZDENİZ’deki fatura işçiye, emekçiye çıkıyor. Bıçak kemiğe dayandı. 1 milyon TL zarar var. Bu inat niye? Aynı filmi İZBAN’da da gördük. Sendikaya da size de sesleniyorum. Barış sağlansın, grev bitsin. Vatandaş eziyet çekmesin”

Kocaoğlu grev konusunda anlaşmanın sağlanmaya çalışıldığını anlatırken “biz İZDENİZ işçisine net 3000-3500 TL arası bir para veriyoruz. İşçiyi nasıl koruduğumuz bellidir. Hükümet ile sendika arasındaki toplu sözleşmeden kaynaklanan durum gerekçe gösterilerek bizden belli bir rakam talep edildi. Görüşüyoruz” dedi.

Kocaoğlu vapurların bağlanacağı iskele için izin beklediklerini söylerken AK Partili meclis üyelerinden bu konuda yardım beklediğini belirtti.