Korona sürecinde Karantina Adası kullanılır mı?

Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ- Çin’de ortaya çıkan, dünyayı etkisi altına alan ve Türkiye’de de ölümlü vaka olmak üzere yaklaşık 100 kişide tespit edilerek varlığını hissettiren koronavirüs karşısında tüm ülke teyakkuz halinde.

Devlet kurumları, yetkililer tedbir ve önlemler noktasında hassas davranarak süreç yürütürken önümüzdeki 2 haftalık sürecin çok kritik olduğu belirtiliyor. Uzmanlara ve kamuoyundaki hakim görüşe bakıldığında insanların evlerinden çıkmamaları ve doğal karantina uygulamaları en sağlıklı yöntem olarak gösteriliyor.

Tespit edilen vakaların illeri paniğe sebebiyet vermemek açısından bakanlık tarafından açıklanmıyor. Fakat gözler 3 büyük şehir arasında olan İzmir’de hastanelerden ya da yetkililerden gelecek haberlere çevrilmiş durumda. Sayının birden artması, olası sokağa çıkma yasağı ve karantina kararları halinde İzmir’de nasıl bir yol izleneceğinin şimdiden kafalarda soru işareti yarattığı belirtildi.

Tepecek Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesi ve Trafik Hastanesi olarak bilinen Türkan Özilhan Hastanesi karantina için adres olarak gösterilmişti. İzmir İl Sağlık Müdürlüğü, valiliğin onayı sonrasında ilan etmişti. Gelinen süreçte tüm bu çalışmaların yetersiz kalması durumunda İzmir’in tarihine bakıldığında bulaşıcı hastalıklarla mücadele denince akla ilk gelen yer olan Karantina Adası’nın kullanılıp kullanılmayacağı da merak uyandırdı.

KARANTİNA OLURSA ADA KULLANILABİLİR, 60 YATAK VAR 90’A KADAR ÇIKARTILABİLİR!
Osmanlı İmparatorluğu döneminde bulaşıcı hastalıklarla mücadelede kullanılan adadaki tesisler 2014 yılına kadar kullanılmıştı. Urla Devlet Hastanesi olarak faaliyette olan tesisler şu an itibariyle Sağlık Bakanlığı’nın yetkisinde bulunuyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Demokratik Sağlık-Sen İzmir İl Başkanı Ahmet Doğruyol, “Eski devlet hastanesinin olduğu yer olmaz, orası harabe gibi. Ama orada Sağlık Bakanlığı’na ait otel gibi olan bir misafirhanesi var. O otel olur. 60 yatak var 90’a kadar çıkartılabilir. Sağlık Müdürlüğü yetkililerimiz daha iyi bilir ama karantina olursa ada kullanılabilir” dedi.  

İZMİR’DE DE BİLGİLER GELİYOR AMA ELİMİZDE BELGE OLMADAN KONUŞAMIYORUZ
Doğruyol ayrıca, “Kesinleşmiş vakalar önemli. Onların mutlaka karantinaya alınması gerekiyor. Gelen bilgiler var ama elimizde belge olmadan konuşamıyoruz. Burada bakanlığın da doğruya doğru yanlışa yanlış demesi lazım! İzmir’de hangi ilçedeyse, hangi hastanedeyse söylemeleri gerekiyor. Gizlediklerini düşünmüyorum ama bakanlığın söylemesi tedbirli olunmanın yolunu açar. Panik yapmadan bu bilgilerin paylaşılmasında fayda var” ifadelerini kullandı.