HABERLER>GÜNCEL
17 Mart 2016 Perşembe - 08:21

Kocasakal İzmir’de ‘Günümüz Türkiye’si’ni anlattı!

'Günümüz Türkiye'si ve Sorunları' konulu konferansta konuşmacı olan İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal, Türkiye'de maskeli balo olduğunu söyleyip, "Türkiye'nin kırılma noktalarını iyi görmemiz lazım. Türkiye'de karşı devrim 29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyet'in ilanıyla başladı" dedi.

Kocasakal İzmir’de ‘Günümüz Türkiye’si’ni anlattı!

İzmir Tabip Odası'nın 'Günümüz Türkiye'si ve Sorunları' konulu konferansta, Oda Başkanı Suat Kaptaner'in açılış konuşmasından sonra İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal, konferans verdi. Seferberlik günlerinde olduklarını, bu nedenle her yere gidip konuştuğunu söyleyen Ümit Kocasakal, "Hekimlerin büyük sorunları var. Avukatların da büyük sorunu var. Ülkemizi bu badireden çıkartamazsak hiçbir sorunumuzun çözümü mümkün değil. Gündemde yeni anayasa var, yargı bağımsızlığı var. Bunlar tek başına ele alındığında bir anlam ifade etmiyor. Yeni anayasanın ne olduğunu anlamak için 100 sene öncesine gitmemiz lazım. Bu bombalar niye patlıyor?Terör neyin nesi anlamak içinde 100 sene öncesine gitmemiz ve bu yıllara gelmemiz lazım. O zaman yeni anayasanın ne olduğunu anlayabiliriz" dedi.

ATATÜRK İLE DE ALDATIYORLAR
Gerçek anlamda Atatürk'ü ve onun mucizesi Cumhuriyet'in çok iyi bilindiğinden çok emin olmadığını anlatan Kocasakal şöyle devam etti: "Birileri dinle, sömürüsüyle, aldatıyor, ama birleri de Atatürk ile aldatıyor. Türkiye bugün maskeli balo var. Herkes maskeli baloda. Etnikçilik yapmayı solculuk olarak yutturmaya çalışıyorlar. Türkiye'de maskeli balo var, psikolojik hareket var. Toplumu 'bak batıda da bombalar patlar' diye terörle tehdit edeceksiniz ondan sonra utanmadan barış sözcüğünü kullanacaksınız yok öyle. Zekamızla hiç kimse alay etmesin. Bu tür kavramların içi boşaltıldı. Mehmet Akif'in bir sözü var; 'Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın' sözü var. Ama bu millet, yeniden İstiklal Marşı yazmaya doğru gidiyor. Atatürk'ün de sözü var; 'Geldikleri gibi giderler' ama dikkatli olmazsak gittikleri gibi de gelirlerdi. Ve ne yazık ki geldiler. Bugün seçmen tercihini milli irade diye yutturuyor. Bunların asıl en çok rahatsız olduğu konu anayasanın 6'ncı maddesidir. Çünkü bu madde, bunların bütün yalanları açığa çıkarıyor. Doğru okursanız, 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' diyor meclisindir demiyor ve meclise verdiği tek yetki yasama yetkisidir. Anayasayı tartışabilmemiz için doğru bir anayasa okuması yapmamız lazım. Mevcut anayasa, meclise anayasama yetkisi vermiyor. Yeni anayasa yapmak Anayasama yetkisidir. Ama o yetkiyi meclise vermiyor."

TÜRKİYE'NİN KIRILMA NOKTALARINI TEK TEK SIRALADI
Yanında getirdiği, 'Naziler iktidarı nasıl ele geçirdi' kitabını gösterip, bugünle büyük benzerlik olduğunu vurgulayan, Türkiye'nin işgal altında olduğunu anlatan Ümit Kocasakal, "Türkiye'nin kırılma noktalarını iyi görmemiz lazım. Türkiye'de karşı devrim ne zaman başladı bana göre 29 Ekim 1923 yılında başladı. Cumhuriyetin ilanıyla birlikte karşı devrim de işlemeye başladı. İlk kırılma noktası 10 Kasım 1938 ulu önderin çok erken ölmesi. Doğu ve güneydoğuda o toprak devrimini yapacaktı. O sorun bitecekti. Atatürk'ün ölümünden sonra yavaş yavaş devrim sulanmaya başlıyor. İkinci kırılma noktası ve ölümcül hata, halk evlerinin ve köy enstitülerinin kapatılması. Biz ortaçağ ila hesabı kapatamadan çok partili siyasi hayata geçtik. Üçüncü kırılma noktası tam bir ölümcül hatadır. Çok partili siyasi hayata çok erken geçti. Hiçbir mecburiyetimiz yoktu aslında. Bir kuşak atlanılmalıydı. O Cumhuriyet kuşağı yetişmeliydi. Çok partili siyasi hayata geçince zorlanan karşı devrim, besleneceği vitaminli topraklar buldu. O partiler oy deposu gördüğü için bu alanları yeşerttiler. Dördüncü kırılma noktası Türkiye'nin NATO'ya girmesidir. Kemalizm'in ve altı okun temeli bağımsızlıktır. Tam bağımsızlık olmadan diğerlerinin yaşama şansı yok. Türkiye'nin NATO'ya girmesiyle tam bağımsızlığı bitmiştir. Türkiye hızla tam bağımsızlıktan uzaklaştı ve emperyalizmin tuzağına düştü. Beşinci ve son kırılma noktası 12 Eylül 1980 darbesidir. Onu doğru yere oturtmak lazım. Tarihsel olayların bir görünür bir de görünmez nedenleri vardır. 12 Eylül'ün görünür gerekçesi anarşidir. Gerçek sebebi, darbeden 9 ay önce olan ünlü 24 Ocak kararlarıdır. O kararların asıl mimarı olan Turgut Özal'ın güya beklentilerin aksine başbakan olması. Tesadüf müdür? Ülkenin yozlaşmaları onunla başlamıştır. Şimdi analım diyorlar, anmıyorum kendisini. 24 Ocak kararları, Türkiye'nin artık son milli direnç noktalarının kırılıp uluslararası sermayeyle birleştirilmesi olayıdır. 12 Eylül 24 Ocak kararlarının uygulanabilmesi için temelini oluşturmak için yapılmıştır ve aynen devam etmiştir. Diyorlar ya 'darbeyle hesaplaşalım' Darbenin fikri mirasçısı, takipçisi darbeyle hesaplaşamazlar" dedi.

ETNİK, MEZHEP, DİN SÖMÜRÜSÜ VİRÜSLERİYLME ÜLKEYİ LİME LİME ETTİLER
Türkiye'de toplumsal birliği bozmak için halklar arasına virüs atıldığını, bunların çok hızlı yayılıp toplumu sardığını aktaran Kocasakal, "Bunların birincisi etnik virüs. İkincisi mezhep, üçüncüsü din sömürüsü virüsü, bir dördüncüsü de ümmetçilik diyebiliriz. Çünkü milli devleti ortadan kaldırmanın aracı olarak kullanılır ümmetçilik. Ama ilk üçü çok önemli. Ülkeyi lime lime ettiler. Ben başı açık, ama emperyalizmin uşağı olan birisi yerine, başı kapalı antiemperyalist birisini tercih ederim. Etnik ve mezhepsel ayrılmaya dayalı olarak insanları kutuplaştırdılar. Ne oldu bazı kavramların içini de boşaltarak emperyalist saldırıları kamufle etmek için üzerini örttüler. Kavramların kendileri çok önemli ama için boşalttıklar" ifadelerini kullandı.

ELEŞTİRİLERİNDE İLGİNÇ BENZETMELERDE BULUNDU
Ümit Kocasakal, Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu olumsuz durumların sorumlularını da anlatan onlar için ilginç benzetmelerde bulundu. Bugünkü durumun 3 sorumlusu olduğunu ileri süren Ümit Kocasakal, "Bu günkü durumun üç müsebbibi vardır. Birincisi GDA'lardır, Genetiği Değiştirilmiş Aydınlar. Bunları siz buraya getirdiniz. Şimdi diktatörlükle suçluyorlar. Hepinizi oradaydınız. İkincisi GDS'lerdir. Genetiği Değiştirilmiş Solcular. Etnikçiliği solculuk sanıyor bunlar, ama yemezler. Evet ben ulusalcılığımda gurur duyuyorum, ama kendi tarifim var ulusalcılığımın. Kendi ulusunun çıkarlarını başka ülkenin çıkarlarından üstün tutmak. Ben o anlamda ulusalcılığımdan gurur duyuyorum. Üçüncü müsebbip  güce bakan. Nasıl ayçiçeği güneşe bakar, bunlarda gücü gürünce anında eğilirler. Bu süreçte hatası kabahati olmayan tek kesim halktır" dedi.

TÜRKİYE'DE ŞARTLAR PARLAMENTER SİSTEMİ DAYATIYOR
Yeni anayasa ve başkanlık sistemine yönelik değerlendirmelerde de bulunan Ümit Kocasakal, "ABD'nin tarihsel, siyasal koşulları nasıl başkanlık sistemini dayattıysa, Türkiye'nin mahsurları var. 600 sene padişahlık sisteminde yaşamış genlerinde var her denileni kabul etmek. Eğer Başkanlık sistemi gelirse, Afrika tipi Latin Amerika tipi yöne gider başkanlık sistemi. ABD'de şartlar, koşullar nasıl başkanlık sitemini dayattıysa, Türkiye'de de aynı koşullar parlamenter sistemi dayattı. Bizim tarihimiz, psikolojimiz parlamenter sistemi dayatıyor. Parlamenter sistemin hiçbir sakıncası yok. Sorun sistemden değil, sorunların nedeni, cumhurbaşkanının anayasaya uymamasından sorunlar çıkıyor. Biz başörtüsüyle uğraşırken, incir çekirdeğini doldurmayan konuları konuşurken bu ülke açlığa gidiyor. Tarım bitiyor, zeytinlere saldırıyorlar. Madenlerimiz gidiyor, balıkçılık politikası yok. Her gün çocuklarımıza kanser yediriyoruz. Bunları konuşmuyoruz. Bugün Türkiye'de terör niye terör var? Türkiye'yi masaya oturtmak ve anayasa yaptırmak 100 sene önce yaptıramadıkları Sevr'i bugün kabul ettirmek için bu bombalar. IŞİD, PKK, PYD, hepsi aynı babanın çocukları. Türkiye'de sistemi bozan mikroplar var dedik. Bu mikropları temizlemek için Kemalizm var. Her gün 3 doz alıyorsunuz, hemen ayağa kalkıyorsunuz. Türkiye'nin Kemalist politikalara geri dönmekten başka çaresi yok" diye konuştu. (dha)

 
Kordon’da yeni dönem: Yeni yönetmelikte neler var?
 
Kayahan'ın kızından şok iddia ve dava
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
İzmir'deki inşaatta korkunç kaza: 1 ölü, 1 yaralı
Bergama'da, sıva yapan işçilerin bulunduğu iskele halatın kopmasıyla 3'ncü ...
İkinci canlı bombanın da kimliği netleşti mi?
Ankara'daki kanlı saldırıyı gerçekleştirenlerin iki kişi olduğu, ikinci ...
Nusaybin'deki kazadan bir acı haber daha!
Mardin'in Nusaybin İlçesi'nde dün gece iki zırhlı aracın çarpıştığı kazada ...
 
İzmir’de jandarmadan insan kaçakçılığına özel ekip!
İzmir İl Jandarma Komutanlığı tarafından oluşturulan özel ekipler, Bornova ...
Karaman'daki iğrenç olayda 350 yıl hapis istemi
Karaman'da vakıf ve dernek evlerinde gönüllü kurs verdiği ilkokul ve ortaokulda ...
İzmir’de gözyaşları sel oldu: Sueda’ya veda…
Uğur Ç. tarafından pompalı tüfekle ateş edilerek öldürülen 17 yaşındaki ...
 
İzmir’deki vahşette dikkat çeken detay: Babası da…
17 yaşındaki Sueda Üçoğlu'nu tartışmada iddiaya göre "Seni kimseye yar ...
Ankara saldırısında kan donduran detaylar!
Ankara'daki terör saldırısında kullanılan araçta TNT, RDX, amonyum nitrat ...
İzmir’de kargoyla zehir sevkıyatına darbe!
İzmir Emniyet Müdürlüğü'nün yaptığı operasyonda kargoyla gönderilen uyuşturucuyu ...
 
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Köy Enstitülü olmak…
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Geleceğe ‘miras’ altın ses!
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Büyük Altaylılar haydi kongreye!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İzmir’in sosyal demokratları
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Asıl sorun Arapça tabelalar mı?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Toptan ve perakende anılar…
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva