Fatih YAPAR/EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Güzelbahçe Belediyesi tarafından Yaka Mahallesi’nde yapımı tamamlanan “Tahtacı Kültür Evi” açılış töreni gerçekleştirildi.
Törene CHP İzmir Milletvekilleri Alaattin Yüksel, Mustafa Moroğlu, Hülya Güven, Musa Çam, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İl Başkanı Ali Engin, Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, belediye başkanları, ilçe başkanları, partililer, STK temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı.
Açılış töreninde konuşan Başkan Aziz Kocaoğlu’nun gündeminde haftanın tartışılan meseleleri ve yapılan açıklamalar vardı. İzmir 5. İktisat Kongresi için kente gelen ve değerlendirmelerde bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerine yanıt verdi. Kocaoğlu, “Sayın başbakanımız ve bakanlarımız 5. İktisat kongresi için İzmir’e geldiler. Ben hem panelde, hem de açılış konuşmalarında söz aldım. Sayın başbakanımız konuşmadan sonra TÜRSAB ile birlikte yapılan Kuşadası’ndaki kongre merkezinin açılışında ‘İzmir’de kongre merkezi yok, yerel yönetim yapamıyor, biz yapacağız’ dedi. Belediye başkanı olarak başbakana eleştirecek söz sahibi değilim. Benim siyaset anlayışıma, hiyerarşiye yakışmıyor. Başbakan ‘biz yapacağız’ derken biz ne oluyoruz? Keşke gelip yapsa da biz neyiz. Biz, siz, bunlar, onlar diye toplumu ötekileştirerek bu noktaya geldik. Toplumda huzursuzluk, gerginlik var. Toplum germe ile değil, uzlaşı ile yönetilir. Toplum ‘benden olan yaşasın, işi görülsün’ diye değil adil davranılarak yönetilirse iyi olur. Ben 10 senedir hiçbir ayrım yapmadan görevimi sürdürmeye çalışıyorum. Hayatımdan memnunum. 24 saatte herkesin içinde, sokakta bulunuyorum. Bunu adaletli davranmama, kimsenin hakkını yemememe borçluyum” dedi.
LAF OLSUN TORBA DOLSUN DİYE!
Kocaoğlu konuşmasında AK Parti İzmir Milletvekili Rıfat Sait ile havalimanında yaşadığı diyalogun ayrıntılarını da anlattı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül İzmir’den ayrılırken havalimanında Kocaoğlu ile Sait karşılaşmış, Kocaoğlu da Sait’e “sen aday olursan ben olmayacağım” demişti. Sait tarafından kamuoyuna açıklanan bu diyalogu hatırlatan Kocaoğlu, “Orada laf olsun torba dolsun diye laf söyledim., Arkadaşlar ciddiye almışlar. Gazeteciler de bana soruyorlar. Siyaset gergin ve sinir sistemini yıpratan bir şey... Böyle yaparak bu gerginliğimizi dağıtıyoruz” diye konuştu.
GELDİ VE DOSYA BIRAKTI
Kocaoğlu, konuşmasında ayrıca Çiğli’de yapımına başlanacak olan arıtma tesisine alınacak borular nedeniyle çıkan tartışmalara da yanıt verdi. Kocaoğlu, “Türkiye’nin en önemli arıtma fazlarından bir tanesi Çiğli arıtmaya yapılıyor. Bunun için ihaleye çıkılıyor. Projede iki kilometre iki metre çapında boru seçilmiş. Eskiden, Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın meclis başkanlığını yapmış Esen Plastik’in sahibi Salih Esen randevu aldı geldi. Bana o zaman borular için ‘bunun muadili var’ diyerek dosya bıraktı. Ben de Salih Esen çıkar çıkmaz arkadaşları çağırdım ve konuyu tartıştık. Yerin altına gömülen, ters basınç gereken bu borunun alınmasının tesisin hayatı açısından ve ömrü açısından yararlı olduğunu karar verdik. Topa önce Salih Esen girdi. Ardından Ege Yıldız’ın sahibi Kemal Zorlu girdi. Top yuvarlıyorlar. Biz de açıklama yaptık. Niye o borunun seçildiğini anlattık. Bugün sabah ‘adrese teslim ihale mi var’ diye açıklama yapmış. Ben kendisine teessüf ediyorum. Adrese teslim ihale yapmadığımız müfettiş ordusu tarafından, adliyede, mahkemede tescil edildi kardeşim ya… Ya biz onu bilmiyoruz, beceremiyoruz. Becersek de yapamayız. Herkesin bir ahlak terazisi var. Bizimkinden adrese teslim ihale çıkmıyor. Bunu yıllardır sanayici olarak bilmiyor musun? Yoksa başka bir amaç için mi söylüyorsun” diye konuştu.
ÖKÜZ ALTINDA BUZAĞI ARIYORLAR!
Kocaoğlu, Konak Alsancak Akdeniz Mahallesi’nde bulunan eski Orkide Alışveriş Merkezi’nin bulunduğu alanda yapılan plan değişikliği konusu hakkında da konuştu. Zorlu Grubu tarafından satın alındıktan sonra gökdelen yapılması planlanan alan ile ilgili çıkan tartışmalara da cevap veren Kocaoğlu, “Orkide alışveriş merkezi diye Alsancak’ta alışveriş merkezi var. Adamın 2 bin 900 metrekare civarında bir arazisi var. Ortada bir yol var. Karşısında yine aynı büyüklükte bir arsası daha var. Buraya daha önce ayrı ayrı yoğunluk ve yüksek kat otoparktan yararlanma hakkı talep edildi. Ahmet Piriştina da biz de bu plana onay vermedik. Sonra bu arsa satıldı. Satın alan kişi geldi ve ‘benim iki arsam var, ikisi de eşit, birinin imarını diğer tarafta kullanmak istiyorum’ dedi. Arsayı da içindeki tescilli binaları da kamuya açık alan olarak terk etmek istediğini söyledi.. Bunun Alsancak gibi bir yerde yoğunluk artışı da olmadan yararlı olacağını söyledik. Bu işin hukuksuzluğu yok. Yolsuzluk yok. Şimdi de yine tartışıyorlar. Buradan sesleniyorum. Alsancak’ta her kim 6 bin metrekare arsasını getirir bunun 3 bin metrekaresi ‘belediyeye, kamuya veriyorum, Hazineye bırakıyorum’ derse gelsin. Burada sadece yeşil alan ve otopark alanı kullanımına izin veriliyorsa o imar hakkını diğer yerde kullanma izni, sunacağımızı, destekleyeceğimizi, meclise getireceğimizi buradan bütün vatandaşlarım için beyan ediyorum. Yaptığımız bir yolsuzluk, hukuksuzluk yok. Keşke Alsancak’ın tamamı böyle olsa ve yeşil alan olsa. Buna bile, öküzün altında buzağı aranması söz konusudur. Bunlar aranacak, yapılacak. Burada çok büyük ‘AK’a kara’ doğruya yanlış diyerek işler yapılacak. Yanlışı da ‘doğru’ diye empoze edilerek siyaset yapılacak. Biz uyanık olmak, bilgilenmek zorundayız” dedi.
PARTİLİLERE SESLENDİ: BİLGİLENİN!
Kocaoğlu, kendisi ve partisine karşı yapılan eleştirilere, yıpratma çalışmalarına karşı uyanık olunmasını istedi. Kocaoğlu, “Birçok dergimizi, kitabımızı dağıtıyoruz. Lütfen onları okuyup savunma mekanizmalarınızı geliştirin. Bunu yapmak zorundayız. İzmir ülkenin en aydınlık, ülkeye yön veren, demokrasiyi uygulayan, insan haklarına saygılı, kimsenin yaşantısına karışmayan, özgürce yaşanacak bir kenttir. Bu genel ve evrensel doğruları hep birlikte 4 milyon İzmirli ile öğretmek zorundayız. Ülkenin çıkışı budur. Ülkenin her tarafı İzmir gibi olursa Dünya’nın en huzurlu, en müreffeh kendi olacaktır. Bunun için bize, ilericilere, devrimcilere, aydınlara görev düşüyor. Biz gerçekleştirecek ve yapacağız. Bu ülkede her etnik kökenden arkadaşımız, inançtan, mezhepten kişi özgürce inancını, geleneğini, göreneğini, adetini uygulayacaktır. Böyle bir kente hepinizin bildiği sıfatlar yüklemeye çalışarak güneşi balçıkla sıvamak istiyorlar. Buna da biz karşı duracağız. İşten korkmuyoruz ve korkmayacağız.
Bizim geleceğimiz çocuklarımızın geleceği, ülkenin geleceği hepimizin birlik ve beraberliğindedir. Biz birlik içinde olarak her türlü oyunu bozmak durumundayız. Bunu bozacak gücümüz var. Hep birlikte bu ülke üzerinde oynanan oyunları bozmak dileğiyle” ifadelerini kullandı.
Kocaoğlu açılış konuşmasında ayrıca ilçeye yapılan yatırımların toplam rakamlarını söyledi. Kocaoğlu bu zamana kadar 45 milyon TL kaynak aktarıldığını dile getirdi.
“SİZİNLE DEVAM ETMEK İSTİYORUZ”
Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, 2009 seçimleri öncesinde tüm siyasi partilerin söz verdiği projeyi gerçekleştirdiğini söyledi.
Büyükşehir Belediyesi’nin katkıları ile yapılan kültür evinin hemen çalışmalarına başladıklarını anlatan İnce, “Kim ne derse desin Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocoğlu’ndan her gittiğimde istediğimi aldım. Her gittiğimde başkanım ile görüştüm. Bize büyük katkı verdi. Projenin yüzde 85’ini kendisi karşıladı. Yine ilçenin birçok yerinde çalışmalar yapılıyor. Yorulmadan devam ediyor, devam etmek istiyoruz. Biz yolumuza sizinle Aziz Kocaoğlu ile devam etmek istiyoruz. Sayın başkanım sizinle başladığımız kültür merkezinin ardından kapalı otoparkı sizinle yapmak istiyoruz. Yine deniz taşımacılığını, yolları sizinle yapmak istiyoruz. Nefreti değil hoşgörüyü, düşmanlığı değil dostluğu simgeleyen bir eser bıraktığımızı düşünüyorum” dedi.
SAİT’TEN CEVAP: SÖZ VERDİYSEK BİTMİŞTİR
Kocaoğlu’nun açılışta, Rıfat Sait’e söylediği cümleler için “laf olsun torba dolsun” diye söyledim sözlerine yanıt gecikmedi. Sait, sosyal medyadan cevap verdi. Twetter’dan açıklama yapan Sait, “Kocaoğlu, ‘Binali bey aday olmazsa ben de aday olmam söylemim küçük bir şakaydı’ demiş. Kocaoğlu’nun herkesin önünde verdiği söze ‘şaka’ demesine ‘siyasetin bir cilvesidir’ diyorum. Kocaoğlu’nun secim öncesi verdiği sözleri de şaka mıydı? Kocaoğlu aday olur da yeni sözler ya da şakalar yaparsa kim inanır? Biz söz verdik mi o is bitmiştir. Şaka yapanlarla aramızdaki fark budur.