HABERLER>POLİTİKA
6 Haziran 2018 Çarşamba - 11:43

İzmir’in Bağımsız Adayı Binbay: Sayımız az, sözümüz doğru, iddialıyım!

Bağımsız Milletvekili Adayı Binbay, “26 tane ekibimiz var. Adım adım saha taramaları yapıyoruz. ‘Biz mecburiyetten bazı partilere oy atacaktık, iyi ki varsınız, şimdi oyumuzu size vereceğiz’ diyen insanlar  var. Sayımız az ama sözümüz doğru. Evet iddialıyız ve kendimize güveniyoruz” dedi.

İzmir’in Bağımsız Adayı Binbay: Sayımız az, sözümüz doğru, iddialıyım!

Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ- İzmir 1. Bölge Bağımsız Milletvekili Adayı Deniz Arık Binbay, Egedesonsöz’e konuştu. Psikayatrist ve psikoterapist bir doktor olarak hizmet veren Binbay, saha çalışmaları, bağımsız adaylık fikri, seçilme iddiası ve cumhurbaşkanlığı seçimi özelinde birbirinden önemli açıklamalar yaptı.

Bu Düzen Değişmeli Platformu tarafından desteklenen Binbay ayrıca kendisini sosyalist olarak tanımlarken Türkiye Komünist Partisi’ne (TKP) yakın olduğunu ifade etti.

BU ÜLKENİN NE KADAR ACI ÇEKTİĞİNİ GÖREBİLİYORUM
Bağımsız aday düşüncesinin çıkış noktası hakkında açıklamalar yapan Binbay, “Doktorum, psikiyatri hekimiyim. Her gün insanların bu toplum içinde ne kadar sıkışmış olduğunu, kendini ne kadar çaresiz hissettiğini, ezildiğini, ayrımcılığa uğradığını, ötekileştirildiğini, aile yapısı içinde ne kadar zorluklar çektiğini dinliyorum. Sürekli insanlarla iç içeyim. Tek tek tedavi etmeye çalışıyorum ama toplumun yarattığı hastalığı tek tek tedavi etmek mümkün değil. O yüzden toplumu dönüştürmek adına daha farklı bir adım atmaya karar verdim. Bireyleri tek tek tedavi etmekle uğraşırken aslında kitleleri hastalaştıran düzenin içinde yaşadığımızı görüyorum. Aynı zamanda bir anneyim, iki çocuğum var. Bu çocukların geleceğini görmekte zorlanmaya başladım artık. Ebeveyn okulları yapıyoruz. Nasıl bir anne-baba- çocuk ilişkisi kurmak gerekiyor, bunları öğretiyoruz ama bunu toplumdan bağımsız olarak düşünemeyiz. Her yıl sınav sisteminin değiştiği, eğitimin özel okullara teslim edildiği bir durumun içinde yeterince sağlıklı bir toplumun parçası olamayacaklarının farkındayım. Kendim kadın olarak bu toplumun içinde az ya da çok ayrımcılığa, baskıya uğruyorum. 1980 darbesiyle birlikte ülkenin içinden geçtiği süreci ailevi olarak da yaşadım. Bu ülkenin ne kadar acı çektiğini görebiliyorum. Hekim olarak tek tek başa çıkamayabiliyorsunuz. Bunun başka bir yöntemi olmalı” dedi.

EN KRİTİK ŞEY SERMAYE DÜZENİYLE BAĞLARIN KOPARTILMASIDIR
Binbay, “Ben sosyalizme inanan birisiyim. Bir sosyalistim. Sosyalist bir düzende gerçek eşitliğin, özgürlüğün ve adaletin olabileceğine inanıyorum. Bu nedenle de ülkenin eğitimli, genç, üreten, düşünen, emeğiyle para kazanan insanlarının elini taşın altına koyma zamanı geldi diye düşündüm. Birileri yapsın da biz kurtulalım demektense bir adım atmaya karar verdim.  Sadece oy atarak değil, sürecin içine beraber katılarak bir şeylerin değişebileceğini düşünüyorum. Sadece seçimle de değil. Olur da meclise girersem orada sadece bana değil, beni oraya gönderen insanlara da çok iş düşecek. En kritik şeyin sermaye düzeniyle bağların kopartılması olarak görüyoruz. Emekçi halkın eşit yaşayabilmesi için örneğin özelleştirmelerin tamamen iptal edilmesini ve tamamen kamulaştırılmasını gerekli görüyoruz.  Eğitimin, sağlığın tamamen ücretsiz hale gelmesi gerekiyor. Bunların özelleştirilmesiyle övünmek utanılacak bir şeydir. Siz piyasayı teslim ettiğinizde ne kontrol edebiliyorsunuz ne de kalitesinden emin olabiliyorsunuz. Eğitim de sağlık da en temel insan hakkıdır. Kiraların durumu mesela… Bir kişinin maaşının yüzde 28’i kiraya gidiyor. Çok ciddi bir oran. Barınmanın ücretsiz olması gerekli. Toplu taşımanın ücretsiz olmasını istiyoruz” açıklamasında bulundu.

MECLİSİN ETKİSİ SON DÖNEMDE ZATEN NE KADARDI Kİ?
2017 yılında gerçekleşen referandum sonrasında kabul edilen anayasa değişiklik paketinin meclisin önemini düşürdüğü yönündeki söylemlere değinen Binbay, “Meclisin etkisi son dönemde zaten ne kadardı ki? Tek adamlığa doğru gidiş var. Ama biz tek meselenin tek adamlık olduğunu düşünmüyoruz. Biz mecliste olduğumuzda kitlelerle birlikte hareket edeceğiz. Etkili bir muhalefet yapacağız. Biz orada sözümüzü söyleyeceğiz ama sokakta sürekli insanlar olacak. Biz meclisi kritik bir eşik olarak düşünüyoruz. Hem örgütlenme çalışmalarını yapacağız hem de meclise girdiğimiz zaman etki gücümüzün diğer muhalefet partilerinden çok daha fazla olacağını düşünüyoruz” dedi.

BİRAZ DA ZORUNLULUKTU
Bağımsız aday olmasına dair konuşan Binbay, “Bu ülkede kendimi en yakın hissettiğim Türkiye Komünist Partisi (TKP) var.  Onlar da zaten bizim içinde bulunduğumuz Bu Düzen Değişmeli Platformumuzu destekliyorlar.  TKP’den de aday olabilirdim ama bir baskın seçim oldu. Yasaları değiştirdiler. TKP kongresini yapmasına rağmen ilçe kongrelerini yapamadığı için seçimlere giremedi. Son 6 ay içinde ilçe kongrelerini yapan birkaç tane parti vardı. Onun dışındakiler giremedi. Biraz da bu zorunluluk oldu. Bir taraftan çok daha iyi oldu” yorumunu yaptı.

30 BİN-70 BİN ARASI OY ALIRSAK SEÇİLME İHTİMALİM VAR
Vatandaşlardan olumlu dönüşler aldığını ifade eden Binbay, “Şu anki çalışmalar çok olumlu gidiyor. Pazarlarda falan insanların gözleri parlıyor. Emekçi kesim temsilcileri umut içinde, ‘biz mecburiyetten bazı partilere oy atacaktık, iyi ki varsınız, şimdi oyumuzu size vereceğiz’ diyen çok sayıda insan var. 30 bin ve 70 bin arasında oy yelpazesi var. Bu aralıkta bir oy alırsak seçilme ihtimalimiz var. Ama yine de kesin bir şey söylemek zor. Örneğin 1 milyon nüfuslu bir yer. 10 kişi seçime girecek. İlk giren aday 150 bin oyla girdiyse geri kalan 850 bin oy 9’a bölünüyor. Üsttekilerin aldığı oya bakarak böle böle gidiyor. Alınan oylara göre de değişecek” dedi.

SAYIMIZ AZ AMA SÖZÜMÜZ DOĞRU, EVET İDDİALIYIZ!
Binbay ayrıca,  “Sayımız az ama söylediklerimiz gerçek. Yalan söylemiyoruz, dümen çevirmiyoruz. Kendimiz için bir şey istemiyoruz. Para kazanmak için bu işe girmiyoruz. Artık milletvekili adaylığı bir statüye dönüşmüş. İnsanlar iş alabilmek için bu işlere giriyor. En azından halk bunu böyle düşünüyor. Biz bu nedenlerle bu işe girmedik. Ülkemizin ve insanlarımızın eşit, huzurlu, kardeşçe yaşamasını istiyoruz. Bu ülke gerçekten çok zengin kaynaklara güzel insanlara iyi değerlere sahip. Her insanın içinde iyilik de kötülük de vardır. Bazı düzenler insanın içindeki iyiliği bazıları da kötülüğü çıkartır. Bu düzen şu an insanların içindeki kötülüğü arttırıyor. İstismarlar, kadın cinayetleri, insanların birbirine düşmanca bakışları, ayrımcılıklar arttı. Bunlar düzelsin istiyoruz. Ülkemizin yer altı yer üstü zenginlikleri çok fazla. Bunları eşitçe bölüşürsek insanca yaşayabiliriz. Birileri daha zengin olurken birileri daha fakirleşirse bu sağlıksızlık içinde girdapta kaybolacağız. Yaşanılabilir, huzurlu, eşit, özgür, adil düzen kurmak istiyoruz. Bu ülkede laiklik, cumhuriyet elden gitti eşitlik zaten hiç olmamıştı. Bunların hepsini yeniden kurabiliriz. Kaynaklarımız yeterli. Birlikte üretelim, kardeşçe bölüşelim. Bunda anlaşılmayacak bir şey yok.  Yapılmayacak bir şey de yok. Sayımız az ama sözümüz doğru. Evet iddialıyız ve kendimize güveniyoruz” açıklamasını yaptı.  

OYLARIMIZ BOŞA GİTMESİN DERKEN YILLARIMIZ BOŞA GİTTİ
Saha çalışmaları hakkında teknik bilgi veren Binbay, “26 tane ekibimiz var. Temel olarak 8 ekipten dağılıyor. Adım adım saha taramaları yapıyoruz. Pazarlara gidiyoruz, esnaf ziyaretleri yapıyoruz, her eve broşür bırakıyoruz. Ev toplantıları düzenliyoruz. Odalarla, dostlarımızla görüşüyoruz. Sağlıkçılarla temas halindeyiz. Kendimi klonlamam mümkün değil. zaman kısıtlı. Her insanla konuşmaya, temas etmeye çalışıyorum. Sosyal medya hesaplarımız var. Arkadaşlarımız da sürekli destek halinde. 1979 doğumluyum. Hayatımda 20 yıldır seçimler var. Her seçimde bir sıkışmışlık ortamı yaratılıyor. Felaketleştirme denilen bir bilişsel çarpıtma vardır.  Yani bir felaket olacak ve biz bunun karşısında kurtuluş umuduyuz derler. Biz böyle bir şey olduğunu düşünmüyoruz. 24 Haziran seçimlerinde ülke ne batacak ne çıkacak. İki uçta da aslında çok büyük zorluklar bekliyor bizi. Aman bu partiye atma, şu partiye at, çok kritik hesabı 20 yıldır yapılıyor. Her seçim döneminde, ‘bu seçim çok önemli, uçurumun kenarındayız, uçurum öncesi otobandan son çıkış’ söylemleri vardır. İnsanlar inanmadıkları, kendilerini temsil etmeyecek partilere oy atmak zorunda kalıyorlar. Bu bir algı. Düzen partileri bunu zorluyorlar ve oylarımızı çalıyorlar. Sol partileri oy bölmekle, çalmakla suçluyorlar ama aslında çalınan bizim oylarımız. Sosyalizme inanan, kendi ürettiğini kendi paylaşması gerektiğini söyleyen, üretim araçlarının mülkiyetinin işçilerde olmasını ifade eden çok sayıda insan var ama inandıkları partiye oy atamıyorlar. Hem baraj nedeniyle hem de sıkışmışlık nedeniyle böyle oluyor. Kaygı aklı devre dışı bırakan bir şeydir.  Korkutuyor sizi beynin korteks bölümünü devre dışı bırakıyor sonra kararımızı öyle vermemizi istiyorlar. Oy kararını hep böyle verdirtiyorlar. Dolayısıyla yanlış kararlar veriyoruz. Oylarımız boşa gitmesin derken yıllarımız boşa gitti” diye konuştu.

KARAMSARLIK, ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK İÇİMİZE SOKULUYOR
Binbay, “Önyargılı yaklaşanlar var ama çok az. İnsanlar samimi bir şey duyduklarında gerçekten dinliyorlar. Hislerine tercüman oluyoruz diye düşünüyorum. İnsanlar çaresiz, yorgun, sıkışmış, bıkkın hissediyor kendilerini. Bu hislerin anlaşıldığını ve buradan çıkış olabildiğini görmeleri çok önemli oluyor. Bu yapılamayacak bir şey değil. Karamsarlık, öğrenilmiş çaresizlik içimize sokuluyor.  ‘Olmaz, zaten bunlar değişmez, böyle gelmiş böyle gider’ algısı var. Bu da insanları tüketiyor, hastalaştırıyor. Bunun karşısında duran bir gerçek nesne gördükleri zaman ben inandıklarını düşünüyorum. Bu sıkışıklı içinde o kabine girdikleri zaman ne karar verecekler, bu saydıklarım sandığa ne kadar yansıyacak onu bilmiyorum” şeklinde konuştu.

KÖTÜNÜN İYİSİNİ SEÇMEYİ KENDİME YEDİREMİYORUM, GEÇERSİZ OY VERECEĞİM
Cumhurbaşkanlığı seçimi özelinde konuşan Binbay, “Geçen yıl yapılan referandumdan hayır çıktı. Bu halk bunu istemedi. Sanki o seçimde oyların çalındığını, hırsızlık yapıldığını bilmiyormuş gibi bazı partiler bunun üstünü örttüler. Aslında bunlar halkın da beklemediği partilerdi. Ama CHP üzerine gitmedi. Birazcık bunu halının altına süpürdü. Toplumsal huzursuzluk, şudur budur dediler. Başkanlık oylaması da aslında bizim gözümüzde meşru bir oylama değildir. Ama tabi insanlar çok bıktılar, yorgunlar. Bir nefes almak istiyorlar. Dolayısıyla bu çok anlaşılabilir bir şey. Biz cumhurbaşkanlığı seçiminde bir şey söylemiyoruz. Ben geçersiz oy vereceğim. Çünkü hiçbirinin bizi temsil etmediğini görüyorum. Laikliğin savunucusu olması gereken bir partide 6 oktan biri olan halkçılık ilkesi şu an var mı? Onun temsilcisi olması beklenen aday bile her çıktığı yerde Allah’ın izniyle diye başlıyor. Her şeyin birbirine girdiği böyle bir seçimde kötünün iyisi arasından birini seçmeyi kendime yediremiyorum” dedi.

İZMİR PARSEL PARSEL İSTANBUL’A PAZARLANMASIN DİYE BİZE OY VERSİNLER!
‘İzmirliler niye size oy versin?’ sorusunu yanıtlayan Binbay, kentte değiştirilmesi gereken bir anlayış olduğunu vurguladı. Binbay, “Burada hali hazırdaki belediyeler solda olduğunu söyleyen belediyeler. Fakat bu güzel şehrin betonlaşmasını engelliyor mu? Ulaşım sisteminin sağlıklı bir şekilde yürümesini sağlıyor mu? Ranta teslim etmiyor mu? Bir defa ücretsiz ulaşım hizmeti olması gerekiyor. Geçen gün İZBAN’da olan olayı hepimiz biliyoruz. Kar amacı güden belediyeler olmasın. Kar amacı güden ulaşım sistemi olmasın. Güzel İzmir’imiz çirkinleştirilmesin. Güzelim Ege denizi mülteci mezarlığı olmasın. Kadınlar burada rahat rahat gezer. Toplumun içinde eşit bir şekilde yaşar. Bunun devam edebilmesi ve iyileştirilmesi gerekiyor.  İzmir’i İstanbul’a pazarlamasınlar. Her tarafta İstinye Park ve İstanbullu isimlerle İzmir parsel parsel İstanbul’a pazarlanıyor. Meydanlarımız yeterli mi? Halkın yüz yüze geldiği meydanlarımız, parklarımız yetersizken İstinye Park’ı 3 AVM yerine yapmasınlar. NATO gemileri İzmir Limanı’ndan gitsin diye bize oy versinler. Bunlar uzun hedefler ama adım adım yapılacak şeyler. Eğitimli, akıllı gençler ilk fırsatta ülkelerinden kaçmayı düşünmesin diye, üniversitelerimizi, hastanelerimizi, okullarımızı ticarethaneye; içtiğimiz suyu, soluduğumuz havayı paraya dönüştüren bu düzeni değiştirmek için her yıl 6 kişinin dolar milyarderi olması için milyonlarca kişinin yoksullaşmasına engel olalım diye, her gün en az 6 kişinin en çok da inşaatlarda, iş cinayetlerinde ölmemesi için, kentsel dönüşüm diye insanları evlerinden çıkarıp, onlarca yılını banka kredisi ödeyerek geçirmelerine neden olan bu düzeni değiştirebilmek için bize oy versinler” ifadelerini kullandı.

 
AK Parti'nin vekil adayı Doğan: Dönüşüm bu hızla 100 yılda biter!
 
Turkcell dava açtı... O ülkede baskın!
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
AK Parti'nin vekil adayı Doğan: Dönüşüm bu hızla 100 yılda biter!
AK Parti İzmir Milletvekili Adayı Bilal Doğan İzmir'in en öncelikli sorunu ...
AK Partili Kaya'dan 'İnce' gönderme: Tek özelliği komik olması!
AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, sahadaki çalışmalarını ...
İYİ Parti ve MHP'den 'Google' hamlesi!
24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri yaklaşırken seçime ...
 
Hemşehri dernekleri Nasır'ı bağrına bastı
Doğu ve güneydoğu illerinden gelen İzmirlilerin kurduğu hemşeri dernekleri, ...
Muharrem İnce efeleri görünce mitingi bıraktı... Böyle zeybek oynadı!
CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce Aydın'da miting programı çerçevesinde ...
Kılıçdaroğlu, İnce'nin oy oranını açıkladı!
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CNN TÜRK'te ...
 
Başbakan'dan bedelli askerlik için yeni açıklama
Başbakan Binali Yıldırım, bedelli askerlik konusunda "Biz hükümet olarak, ...
AK Partili Dağ'dan Konak mesaisi: Sıra Kandil'de!
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, "Çok yakın bir zamanda 18 ...
Erdoğan’dan Muharrem İnce’ye sert sözler!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Zonguldak'ta konuştu. CHP'nin cumhurbaşkanı ...
 
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
'Memleket' küçülüyor!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Neden fakirleştik?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Afyon üstünden Akşehir’e... (Gezi notları)
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Çıkışlar kapalı
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bardak boş mu dolu mu?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
19 Mayıs 'yorulmadan' ilerleme günüdür
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Çocuklukta yaşamsal sorunlar üzerine
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva