İZMİR – Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in İzmir’in dindarlığı ve irfan eksikliği üzerine söylemleri kent gündemindeki yerini koruyor. İzmir kamuoyunda büyük tartışma konusu olan ve ağırlıklı olarak tepki toplayan açıklamalar sosyal medyayı da harekete geçirdi.
Sosyal medya ve mail gruplarında örgütlenen İzmirliler, ortak mesajlarla Diyanet İşleri Başkanlığı’nı e-posta yağmuruna tutuyorlar.
İŞTE DİYANET’E ATILAN TOPLU E-POSTALARDAN ÖRNEKLER
“Sayın yetkililer, Bay Mehmet Görmez'in İzmir'le ilgili olarak söylediklerinden dolayı kendisini kınıyoruz. İzmirli din bilgisi için başka birilerinin yardımına ihtiyacı yoktur.
İzmir'li binlerce yıllık kültür ve bilgiye sahiptir. İzmirli İslamiyet’in doğuşundan beri inandığı İslam dini için en doğru bilgilerle kendini geliştirmiş ve diğer dinlere inananlara da ayni saygıyı göstermiştir.
Sayın Baylar, İzmirli’yi kendi inançları ile baş başa bırakın. Bir öğreticiye ihtiyacımızın olmadığını bilin. İzmirli inançlı ve vatan sevgisiyle doludur.
Bizler ise, Bay Mehmet Görmez’in ne ölçüde dindar olduğunu merak etmekteyiz. Aşağıdaki açıklamanız bizleri hafife aldığınızı gösterir ki, bunu saygıyla karşılamamız olası değildir.
İnançlarına en samimi içtenlikleriyle bağlı İzmirlilerle uğraşmaktan vazgeçin. İzmirli laiktir ve laik kalacaktır.”
“Sayın ilgili, aşağıdaki şanssız açıklamayı (eğer gerçek ise)ı laiklik adına utanç verici buluyorum. İzmir farklıdır, haklısınız; sadece din anlayışı olarak değil yaşam olarak da farklıdır, yaşama bakış olarak da...
Tarih boyunca 3 ayrı kültürü, 3 ayrı inancı bir arada yaşamayı başarmış ve kalan gerçek İzmirli ile bunu hala başaran bir şehirdir İzmir…
İzmir li tanrı ile arasına pek aracı koymayı sevmez.
Yazınızda haklı olduğunuz bir konu İzmir'in dine bakışıdır. İzmirli bu güne kadar din olgusuna hep birleştirici, kaynaştırıcı bir gözle bakmıştır.
Din'i, bir yaşam stili olarak benimsememiş, yaşamına görsel olarak yansıtmamıştır.
İzmirli’nin sandığınız gibi, irfan geleneğine falan ihtiyacı yoktur, huzura, barışa, kardeşliğe ihtiyacı vardır.
İzmirli, neye ihtiyacı olduğunu bilen bir insandır."
“İzmir’in manevi dini hayatını sizlerle birlikte yeniden ayağa kaldıracak, ona gerçekten öncülük yapacak bu işe ehil bir meslektaşımızı İzmir’e müftü olarak görevlendirmiş bulunuyoruz. İzmir’in farklı bir dindarlığı var. İzmir’in bu dindarlığının biraz irfan geleneğine ihtiyacı var. Öyle olduğu için de bu tesadüfi değil, çok güzel bir tavaffuk, bir tasavvuf profesörünün irfan geleneğinden geçmiş, onu özümsemiş bir arkadaşımızın İzmir’e müftü olarak atanması tesadüf değildir. Sizlerden ricamız bu güzel şehrimizin huzurunu bozmamanızdır.”