“İzmir'in farklı bir dindarlığı var. Bu dindarlığın irfan geleneğine ihtiyacı var. Öyle olduğu için tasavvuf profesörünün, irfan geleneğinden geçmiş birinin İzmir'e müftü olarak atanması tesadüf değil…”
Türkiye dün gün boyunca bu sözleri tartıştı, yorumladı… Siyaset, iş dünyası, köşe yazarları… Her İzmirli sosyal medya başta olmak üzere sayısız mecrada Diyanet İşleri Başkanı Görmez’in İzmir dindarlığı bakışını ölçtü, biçti, eleştirdi ya da savundu.
‘KESTANE PAZARI’ MEZUNU!
Tüm tartışmaların gölgesinde merak edilen ‘saklanmış’ soru ise ‘irfan eksikliği’ yaşanan İzmir’e ‘bu gelenekten geldiği için atanan’ müftünün kim olduğuydu…
Görmez’in ‘Ehil bir müftü atadık’ dediği isim, İzmir İl Müftüsü Ramazan Muslu…
Gazeteport’un derlediği bilgilere göre Muğla/Fethiyeli olan yeni İzmir müftüsü Muslu, 1978- 1980 yılları arasında İzmir, Kestane Pazarında Arapça ve Temel İslami İlimler okudu.
Kestane Pazarı, Fethullah Gülen’in hayatında da önemli bir yer tutuyor.
Gülen 1966’da, İzmir merkez vaizliği görevinde bulunmuş, Kestane Pazarı Camiinde verdiği vaazların yanı sıra, Kestane Pazarı Kur'an Kursunda idarecilik yapmıştı.
Peki Ramazan Muslu, Görmez’in açıklamalarını nasıl yorumluyor?
Milliyet Ege’den Bora Şengören’e görüş veren Muslu, Başkan Görmez’le farklı düşünse de Diyanet İşleri Başkanı’nın yanlış anlaşıldığını düşünüyor.
DOĞRU DEĞİL AMA ORTADAN LAF ÇEKİLDİ!
Sözlerin din görevlilerine yönelik bir mesaj olduğunu ifade eden Muslu, İzmir’in insanlarını hedef almadığını söyledi. Muslu kentte bir irfan eksikliği olup olmadığını yönündeki tartışma için ise, “Din hizmetleri alanında o şekilde bir ayrım doğru da değil… İzmir’in ihtiyacı var diğerlerinin yok… Böyle bir genelleme yapmak doğru değil… Her yerin kendine göre şartları var. O algılar çerçevesinde elbette ki bizim din görevlilerimiz hizmet veriyor. Hizmet verirken içinde bulunduğu şehrin kültürünün farkında olmalı, kendini ona göre yetiştirmeli. Yani diyelim cemaati içinde irfani geleneğe sahip ya da o düşünceyi yaşayan yaşatan insanlar varsa görevlilerimiz bunun farkında olsun. Vaazlarında hutbelerinde o kesime de hitap etsin. Kast edilen benin algılayabildiğim kadarıyla bu şekilde… Yoksa İzmir’de yaşayan insanları incitecek bir işaret asla başkanımız tarafından kast edilmedi. Baştan sona dinledik. Böyle bir şeye asla işaret etmedi. Ama ortadan bir cümle çekildi” ifadelerini kullandı.