İnce’den İzmir’de bomba Dersim çıkışı: Genel başkan yapmışız…

Mehmet İŞLER / EGEDESONSÖZ - Türkiye Gençlik ve Spor Konfederasyonu İzmir İl Başkanlığı’nın 24 Kasım Öğretmenler Günü için düzenlediği ‘Atatürk’ten Günümüze Eğitim’ başlıklı konferansa katılan Cumhuriyet Halk Partisi’nin öğretmen Milletvekili Muharrem İnce çarpıcı açıklamalarda bulundu.


 
Tepekule Kongre ve Sergi Merkezinde yapılan söyleşide ‘Osmanlı ve Türkiye’de eğitim’ hakkında konuşan İnce ayrıca cumhuriyetin ilk yıllarından günümüze kadar olan sürede yapılan gelişmeleri de değerlendirdi. İnce, toplantının sonunda soru cevap bölümünde ise gündeme dair görüşlerini aktardı.
 
Sözlerine atanamamış öğretmenlere değinerek başlayan İnce,  “Atanamamış öğretmen olmaz. Bu devletin suçudur, onların suçu değil” dedi.
 
CUMHURİYETÇİLER BİRBİRİNİ YEDİĞİ İÇİN...
Söze Erdal İnönü’den bir anekdot anlatarak başlayan İnce, “Bugün bu ülkede cumhuriyetçiler, Atatürkçüler, sosyal demokratlar cumhuriyetin geleceğiyle ilgili kaygı duyuyorlarsa, bunu Erdal İnönü bunu çok güzel özetlemişti; İnönü bir gün yanındakilerle lokantaya yemek için oturmuş garson İnönü’ye ne yersiniz efendim demiş, İnönü de, biz birazdan birbirimizi yiyeceğiz sen başkalarıyla ilgilen demiş. İşte cumhuriyetçiler birbirini yediği için ortalık bugün cumhuriyet düşmanlarına kaldı.  Bu toplantıda Atatürk’ten günümüze eğitim meselesini konuşacağız. Herkesi ilgilendiren bir konu... Zaman zaman siyasete de kayabilir ama temel aldığımız konu eğitimdir” ifadelerini kullandı.
 
O ZAMANKİ LİDER ÖĞRETMEN, ŞİMDİLERDE YOK...
Cumhuriyetin ilk yıllarından başlayarak günümüze kadar gelen dönemin kısa bir özetini geçen İnce, “Eğitimde nereden nereye geldik diye kıyaslarsak; okuma yazma oranı yüzde 1,5’tan yüzde 99’lara gelmişse yani başladığımız yerle bugünü kıyaslarsak bu cumhuriyetin mucizesidir. Fakat ‘İsviçre, Fransa Norveç, Japonya nereden nereye geldi’ dersek durum vahim… 1921’de tüm yurt işgal altındayken bile Atatürk Maarif Kongresini yapıyordu. Atatürk hiçbir zaman eğitimden vazgeçmemiştir.  Karma eğitim 1926’da başlamıştır. 1933’te üniversite reformu yapılmıştır. Türkiye’de Latin harflerinin tartışıldığı yer İzmir İktisat Kongresidir bunu ortaya atan işçi Nazmi’dir.  Soyadı yok. O dönem soyadı kanunu yok çünkü.  Atatürk 1924’te Musiki Muallim Cemiyeti’ni kuruyor. 1925’te Türk Tayyare Cemiyeti’ni kuruyor. Bugün okuma yazma oranımız yüzde 99. Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana toparlarsak, Rıza Nur’un bir lafı çok önemlidir; ‘okullarımızda baykuşlar ötüyor’ diyor. Baykuşlar nerede öter? Virane yerlerde öter. Cumhuriyet kuranlar eğitimi dava olarak görüyordu. Bizim iki ordumuz vardır diyorlardı. Düşmanı durdurmak için silahlı kuvvetler, cehaleti durdurmak için eğitim ordusu. Atatürk, savaş döneminde silah isteyen öğrencilere, ‘Hayır savaştan sonra sizin gibi eli kalem tutanlara ihtiyacımız olacak, siz gidin derslerinize çalışın’ diyor. O dönem öğretmenler askerlikten muaf dahi tutuluyorlardı. Ne yazık ki o dönemki gibi lider öğretmen yok. O zamankiler öğretmen değil, toplumun dönüşmesindeki liderdi. Cumhuriyeti kuranlarla hiçbir düşünsel farklılığı yoktu. Şimdiki durum öyle değil. Kindar ve dindar nesil yetiştireceğiz deniyor” şeklinde konuştu.


 
ERDOĞAN’A SERT GÖNDERMELER...
Eğitimin geldiği durumu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan üzerinden açıklayan İnce, “Eğitimin geldiği durumu Tayyip Erdoğan’a bak anlarsın. Tarih bilgisine bakın. ‘Malazgirt’te Romen Diyojen gülle gülle, Alparslan Allah Allah diye savaştı’ diyor, o dönem top yoktu zaten. Böyle sıkıntılı durumda…  Tarih cahili bir durumda... Ama ne yazık ki devletin tepesinde oturuyor. Şimdi de kalkmış, ‘Amerika’yı müslümanlar keşfetti’ diyor. Ne olacak öyle olduysa? Müslümanların nasıl yaşadığına bakacaksın. Tamam gurur duyarız Müslümanlığımızla ama bilime böyle bakılmaz. Dünyaya gök taşı düşüyor desek nereye inanırız, NASA’ya değil mi? İşte büyük devlet bunu yapar. Edison ampulü bulduysa Hıristiyan Edison mu buldu diyeceğiz? Biz onun insanlığa yaptığı katkıya bakarız. Din ile bilim bu şekilde karıştırılamaz” dedi.
 
HER GELEN REFORM YAPTI...
Eğitimdeki başarısızlığı da açıklayan İnce, “Eğitimde neden başarısızız? Okullarımız yetersiz, öğretmenlerimiz yetersiz. Bunlar doğru mudur, bir bakıma doğru olabilir ama değişimi yönetemezseniz eğitimi yönetemezseniz. İdealiniz olacak. Cumhuriyeti kuranlar iyi yurttaş yetiştireceğiz diyordu. Şimdi eğitim dönem adamı olmayı öğretiyor. Atatürk eğitimle ilgili konuları nerede konuşmuş dedim. Araştırttım. Çünkü Atatürk eğitim konularını ayak üstü konuşmaz dedim. 16 kez mecliste yani en üst organda konuşmuş. 9 kez öğretmen kongrelerinde ve diğer yerlerde konuşmuş. Şimdi cumhurbaşkanı uçakta seyahat ederken konuşuyor. Ayrıca bugün eğitim artık milli değildir. Bir parti politikasıdır. AKP politikasıdır. Her zaman söylüyorum; çocuklarınızı milli eğitimden koruyun. Amacı değişmiştir. Artık eğitimin amacı, sorgulayan bireyler yetiştirmek değil, Cumhuriyetten intikam almaktır.  Her gelen reform yaptı. Sınav sayısını değiştiriyorlar. Müfredatlar değişti. Müfredat anayasa kadar önemlidir. Uzlaşmayla olması lazım... Bunlar kimseye sormadan değiştirdi. Lisede okuyan öğrenci oy kullanabiliyor ama siyaset yapamıyor. Bunların  bu kadar beyni var bunların. Okullar arası ayrım yapıyor. Bir yönetici fen lisesini de öne çıkaramaz, klasik liseyi de, imam hatip lisesini de öne çıkaramaz.  AKP iktidarına kadar sınavların adaletli olduğuna herkesin güveni tamdı ama şimdi soruları çalınmayan sınav kalmadı. Hakim ve savcılar sınavının bile soruları çalındı. Bu adamlardan hakim ve savcı olur mu? Önceleri kapıcının oğlu hukuk fakültesini kazanıyorken valinin oğlu kazanamıyordu. İnsanlar her şeye şüpheyle baksa bile sınavların adil olduğuna inanıyordu. Ama şimdi değişti.  Cumhuriyeti kuranlar da işe eğitimden başladı, cumhuriyet düşmanları da. Herkes geleceğe yatırım yapmak istiyor. Eğitim gücü elinde bulunduranların siyaset alanı olmamalı” ifadelerini kullandı.
 
İLK CUMHURİYETÇİ ATATÜRK’TÜR...
Osmanlı ve Türkiye toplumundaki siyasi yapıyı değerlendiren İnce, “Atatürk’ü diğerlerinden ayıran neydi? Osmanlı’da her şey varken bir tek cumhuriyetçi yoktu. Liberali, sosyalisti, muhafazakarı, milliyetçisi vardı fakat cumhuriyetçisi yoktu. Bu toprakların ilk cumhuriyetçisi Atatürk’tür. Farklılıklarımız var. Sorun ise bunları nasıl yöneteceğimizdir. Cumhuriyet farklılıkları kabul eder ancak bütünleştirici bir anlayışla ortak iyiyi bulmayı hedefler. Bu ortak iyi nedir? Vatandır. Bunu parlamentoda bulacağız, yargıyla bulacağız. Ancak Türkiye’de şu an böyle değil. Umutsuz değilim ama önümüzdeki 30 yıl Türkiye dış politika konuşacak. Çünkü Ortadoğu’daki siyaseti mezhep üzerinden yürüttüler. Komşumuz kalmadı. Oyun kurucu olacakken oyuncak olduk” şeklinde konuştu.
 
JİNEKOLOG MUSUN, MİMAR MI?
Cumhuriyet’in özgürlük için var olduğunu da söyleyen İnce, “Cumhuriyet baskısızlıktır. Cumhuriyet keyfi baskıya karşıdır. ‘3 çocuk yapın’, ‘ben karar verdim, üçüncü köprü buradan geçecek’ demek değildir. Bunlar keyfi baskıdır. Jinekolog musun, mimar mısın?” ifadelerini kullandı.
 
DAHA BÜYÜK ÖZÜR MÜ VAR?
Son dönemde ülke gündeminde yankı uyandıran Dersim ve özür meselesi hakkında da konuşan İnce, “Türkiye’nin şu anda gündemi kaçak saraydır. Diğer tüm gündemler sahtedir. Dersim şu an gündem olmamalıdır. Ayrıca ne özrü? Biz bir Dersimli’yi genel başkan yapmışız, daha büyük özür mü var?” dedi.
 
YARGI SORUNU VAR
Her fırsatta dile getirilen muhalefet sorunu hakkında da açıklamalarda bulunan İnce şunları söyledi: “Bir ülkede muhalefet sorunu olabilir. İngiltere'de de olabilir, Fransa’da da olabilir. Ama onlarda yargı vardır. Bizim ülkemizde muhalefet sorunundan çok yargı sorunu var.