Türeli 24 Kasım dolayısıyla yayınladığı mesajda şu ifadelere yer verdi: ''Öğretmenlerimiz, hak ettikleri ekonomik ve sosyal koşulların çok gerisinde bulunan eğitim ordusu içerisinde aldıkları görevleri layıkıyla yerine getirmeye zor şartlar altında devam etmektedirler. Yaşam boyu devam eden öğrenme sürecinin temel yapı taşlarını döşeyen öğretmenlerimizin asıl yeri kalplerimizdir.
Ülkemizde eğitim durumunun içinde bulunduğu tablo, benzer gelişmişlik seviyesinde bulunan ülkelerle kıyaslandığında ortaya çıkmaktadır. OECD’nin “eğitim” temalı raporları bu durumu açık bir şekilde gözler önüne sermektedir. Okullaşma oranları ile derslik ve öğretmen başına düşen öğrenci oranları açısından benzer gelişmişlik seviyesinde bulunan ülkelerin çok gerisinde olduğumuz görülmektedir.
Eğitim sistemimizde ciddi problemler bulunmaktadır. Ülkemizin eğitim alanında performansı yüksek değildir. Genç nüfusumuzbir avantaj olarak görülebilir ancak bu potansiyelin eğitilip, iş gücü piyasasına kazandırılması noktasında ciddi problemlerle karşı karşıya bulunmaktayız. Ülkenin her tarafında açılan üniversiteler iseentelektüel alt yapı, teknik donanım ve akademisyen yetersizliğinden adeta kıvranmaktadır.
Diğer taraftan, ataması yapılmayan öğretmenler sorunu bir türlü çözüme kavuşturulamamaktadır. Eğitici ve öğretici vasıflarıyla “kutsal” olarak tanımladığımız öğretmenlik mesleği, AKP döneminde hangi amaçla üretildiği belli olmayan politikalar nedeniyle itibar kaybetmiştir. Ataması yapılmayan öğretmenler sorunu adeta kanayan bir yara gibi ülke gündemini meşgul etmeye devam etmektedir. Yapılan atamalar yetersiz kalmakta, ataması yapılmayan öğretmen adayları bitmek bilmeyen bir çaresizliğin içine itilmektedir. Ülkemizde şu anda 300 bine yakın öğretmen adayı atama beklemektedir. Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri tarafından dile getirilen, “116 bin 608 öğretmen açığı var” sözlerini tekrar hatırlatmak istiyorum. Bu kadar öğretmen açığı varken atamalar neden 35 bin seviyesinde kalmaktadır? Anlaşılan odur ki AKP iktidarı, öğretmen istihdamını ülkenin önemli sorunları arasında görmemektedir. Çünkü ihtiyaç olduğu ifade edilmesine rağmen atama yapılmamaktadır. Öğretmen açığı, ücretli/sözleşmeli öğretmenler yoluyla kapatılmaya çalışılmaktadır. Ücretli çalışan öğretmenlerimiz ise sürekli işlerine son verileceği korkusuyla görev yapmaktadırlar.
24 Kasım Öğretmenler Günü’nü, eğitim sisteminin içerisinde bulunduğu bu tablonun gölgesinde kutluyoruz. Tüm bu olumsuz gidişata rağmen ellerini, yüreklerini taşın altına koyan, çocuklarımız için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan, ülkemizin geleceğe tırmanan merdiveninin taşlarını döşeyen sevgili öğretmenlerimizin, Öğretmenler Günü’nü en içten duygularımla kutluyor, hepsine sevgi ve saygılarımı sunuyorum''