İmar affında İzmir’deki son durum: Barış mı, kapış mı?

Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ- Hükümetin, ‘Yaklaşık 13 milyon yapının imar ve ruhsat sıkıntısı son buluyor’ sloganı ve ‘imar barışı’ başlığı altında duyurduğu ve milyonlarca vatandaşı yakından ilgilendiren imar affının Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda kabul edilmesinin ardından başlayan resmi süreç işliyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülen süreçte İzmir’den 200 bin başvuru geldiğini geçtiğimiz günlerde AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır duyurdu.

Öte yandan Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde kaçak yapılara getirilecek affı fırsat bilen vatandaşların harekete geçtiği öğrenildi. Aftan yararlanacak vatandaşlar kentlerdeki Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri’ne giderek irtibat ofislerinde sözlü beyanda bulunuyor. Ayrıca iddia ve çeşitli tespitlere göre bu sürede kaçak yapılar inşa edilmeye devam ediliyor.

Diğer yandan, imar affı uygulamasının 31 Aralık 2017 tarihinden önceki yapıları kapsadığı ve bu tarihten sonra imar mevzuatına aykırı inşa edilen yapılar için 5 yıla kadar hapis cezası öngören yasal işlem başlatılacağı kamuoyuna yansıdı.

VATANDAŞIN KAÇAK YAPILAŞMAYA EĞİLİMİ GÖRÜNÜYOR!
İzmir’de de çok sayıda vatandaşın affı fırsat bilerek kaçak yapılaşmaya hız verdiği öne sürüldü. Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı Özlem Şenyol Kocaer Egedesonsöz’e açıklamalarda bulundu. Konuyla ilgili bilgi veren Kocaer, “Bize bu yönde çok fazla bilgi geliyor. Biz de görüyoruz ayrıca. Fotoğraf isteniyor. Fotoğraflarda oynamalar yapılarak başvuruluyor. Vatandaşın bu yönde bir eğilimi var. 2017 yılının Aralık ayından sonra yapılanların uygulamaya dahil edilmemesi gerekiyor. Etrafta hızlı bir yapılaşma durumu söz konusu. İmar affından yararlanacağını düşünen insanların böyle bir eğilimi var. Bu uygulamanın ortaya çıkaracağı sonuçlarından biriydi bu.  Kayıt dışı ve denetimden uzak olduğu için elimizde veri de yok. İlgili kurum tarafından tepsi edilmesi gerekiyor. Ama bu tespitlerin nasıl olacağı konusunda endişelerimiz var. Şu an vatandaşın beyanı esas. Vatandaş gidiyor talebini iletiyor ve talep gerçekleşiyor” dedi.

SÜREÇ VATANDAŞIN BEYANIYLA İLERLİYOR, 2017’DEN ÖNCE YAPILDIĞI NASIL TESPİT EDİLECEK?
Koacer, “Süreç iki etap halinde işliyor. Önce elektrik, su, doğalgazdan yararlanmak için yapı kayıt belgesi alınıyor. Hiçbir mühendis, mimar girmiyor işin içine. İzmir’de 200 bin başvuru var. Bunların hepsine geriye dönük çalışma gerçekleştirilecek mi? Kritik nokta bu. Yapının 2017 ‘den önce yapıldığının tespitinin nasıl yapılacağı konusu muallak… Sınırsız bir beyanla ilerleyen işlem söz konusu…  200 bin sayısı ciddi bir sayı. Bunların hepsinin taranması gerekiyor” ifadelerini kullandı.