Eski başkan Uğurlu’dan yeni başkan Karakayalı’ya: Yaptıklarımın yarısını yaparsan sana oy veririm!

EGEDESONSÖZ- Kemalpaşa eski Belediye Başkanı AK Partili Arif Uğurlu, SonsözTV’ye konuk olarak Gazeteci Fatih Yapar ve Aslı Eren’in sorularını yanıtladı. Uğurlu, Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı’nın iddialarına yönelik dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

“SEÇİMİN KAYBEDİLMESİNİN SORUMLULUĞU BENİM”
Semin kaybedilmesindeki sorumluluğu üstlendiğini belirten Arif Uğurlu, “Biz seçim sürecinin muhakemesini yaptık, o toplantıda seçimin kaybedilmesinin tüm sorumluluğunu üzerime aldığımı belirttim. Dönüp geriye ağıt yakmak yerine eksiklikleri görüp bunu bir kazanıma çevirmek gerekiyor. Yeni kazanan arkadaş, merkezi hükümetten destek konusunda bizden bir talep olursa, Kemalpaşa’da taş üstüne taş koymak adına elimizden geleni yaparız. Bizim Kemalpaşa’ya sırtımızı dönme imkanımız yok, bundan sonra da Kemalpaşa’da olacağız. Bize oy verenler ve oy vermeyenler adına da Kemalpaşa’da çalışmaya devam edeceğiz. Hayırlısı böyleymiş” dedi.

“KARAKAYALI’YI ORTAK PLATFORMDA TARTIŞMAYA DAVET EDİYORUM AMA GELMEZ, GELEMEZ…”
Geçen hafta Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı’nın, “Kötüyü görmeden iyinin kıymeti bilinmezmiş” sözlerine yönelik konuşan Uğurlu, “Rıdvan Bey doğru ifade etmiş, halkımız Rıdvan Beyi görecek ve Arif Uğurlu’nun kıymetini anlayacak. Bizim ve Rıdvan Karakayalı’nın mitinglerini kaydettirdik. Mitinglerde hep şunu söyledim, Karakayalı’nın Kemalpaşa’ya yaptıklarının 10 katını yapmadıysam istifa ederim derim. Bunun hala arkasındayım. Biz ortak platformda tartışmaya davet ettik ama gelen olmadı. Ortak bir yayında konuşalım diye davet ediyorum ama gelmez, gelemez. Siyasetin bir nezaket dili vardır, bırakın siyaseti, insanlığın bir nezaket dili vardır. 110 bin nüfuslu kenti yöneten bir eğitimcinin belediyede çalışan bir kişinin ismini verip hakaret eder mi. Bu davranış ahlaki değil” ifadelerini kullandı.

“BİR GÜN O MERDİVENE İHTİYACI OLACAK VE BEDELİNİ ÖDEYECEK!”
Merdiven meselesinin söyleyecek sözü olmayan bir adayın şovundan başka bir şey olmadığını söyleyen Uğurlu,“Bir kuruma ruhsat almak istediğinizde binada yangın merdiveni isteniyor. Orası kültür merkezi olarak yapılan sonradan belediye binası olarak tahsis edildi. İş güvenliği ekipleri yaptığı incelemede bize yangın esnasında buraya ulaşılamayacağını söylemesi üzerine yapıldı o merdiven. Bakın Karakayalı ‘Halkın parası ile halka kahvaltı veriyor’ dedi. Evet verdik, her mahallede, sokaktaki herkese kahvaltı verildi. Sokak sokak halkı ile buluşan bir belediye başkanı neden bir kaçış merdiveni yapsın. O merdiveni söktürdü ama bir gün o merdivene ihtiyacı olacak ve bedelini ödeyecek. Hayatımda bu kadar pervasızca yalan söyleyen biri görmedim. Pinokyonun bile yalan söyleyince burnu uzuyor, marangoz olduğum için iyi bilirim ama Karakayalı yalan söylerken yüzü bile kızarmıyor” dedi.

“VERDİKLERİ VAATLERİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”
Hiçbir zaman ayrımcılık yapmadıklarını belirten Uğurlu, “Benim kadar cemevini ziyaret eden başkan olmamıştır. Otele gezilere götürmüş diyorlar,Kadınlar Kulübü üyesi kadınlarımızı hiçbir ayrım gözetmeden Çanakkale’ye, Ödemiş Birgi’ye, Şirince’ye götürdük, devam etseydim yine götürürdüm. 5 bin işçi belediyeye alacağız dediler. Ben bunu mitinglerde izah ettim, belediyenin bütçesi kaldıramaz dedim. Yanıt olarak şirket üzerinden işe alacaklarını söylediler. Tunç Soyer’i getirip emsal kararını 1’den 2’ye çıkaracağız dediler. Olur mu böyle şey? Şimdi mitinglerde söyledikleri şekilde mecliste verecekleri önergelere sonuna kadar destek olacağız ama o önergeler gelmezse her ay düzenli olarak soracağız bunu. Bana sordular başkan sen kaç işçi alacaksın seçilirsen diye, ben dedim 25 işçi temizlik işlerinde eksiğim var dedim. Bir çok insanın hayalleriyle oynadılar şimdi gereğini yapacaklar. Biz 5 bin işçiyi bir an önce alın diye biz mecliste önerge vereceğiz. Vaatlerin biz özellikle takipçisi olacağız” diye konuştu.

“KARAKAYALI’NIN BELEDİYEDE İRADESİ YOK!”
Belediye personellerinin görevden alınması ve yer değişiklikleri hakkında değerlendirmeler yapan Uğurlu, “Seçimler geride kaldı Cumhurbaşkanımız kızgın demiri soğutalım seçim geride kaldı dedi. Ya benim ortamı germem gerekirken, seçilmiş belediye başkanı yapıyor. Çık insanları kucakla, birlik sağla. Karakayalı belediye başkanı iken ben adaydım, daha sonra ben seçildiğimde onun ardından hiçbir şey anlatmadım. Aday oldum tebrik etmedi, o aday olduğunda ben tebrik ettim. Mazbatanın ardından devir teslime gelmedi, kaçtı. Bu kez o kazandığında ben de onu aradım tebrik ettim ama devir teslime gitmedim. Ben seçildikten sonra kalem müdürü arkadaş ile aylarca çalışmaya devam ettim ama kendisi kazandıktan sonra arkadaşımızı direkt meydana çöp temizliğine gönderdi. Hasta arkadaşımızı direkt çöpe gönderdi. Basın birimindeki arkadaşımızı temizliğe gönderdi. 24’e yakın birim müdüründen sadece 3’ünü değiştirdim ve 5 yıl devam ettim. Geçtiğimiz günlerde Karakayalı tüm müdürleri görevden aldı, akşamüstü geri iade etti. Karakayalı’nın iradesi yok, ne yaptığını bilmiyor. Halk da belediye personeli de görüyor bunları” dedi.

“O ANLATMAYA DEVAM EDERSE BEN DE GELİR ANLATIRIM!”
Satın aldığı ev ve dükkan hakkındaki iddialara yönelik konuşan Arif Uğurlu, “Başkan seçildiğimde mal varlığımın büyük kısmı bankadaydı. Kemalpaşa’da artık yerleşik hale geldikten sonra oturduğum yeri satın aldım ve oturduğum yerin altı fırın olacaktı, olmasın diye o dükkanı satın aldım. Biz bunu bankadaki paramı çekerek kendim yaptım. Ama artık bankada paramız kalmadı o ayrı bir şey. Eğer bir sıkıntı görüyorsan, durumu izah edersin araştırılır. Karakayalı bunu iftira olarak yaptı ama biz Karakayalı’nın Manisa’da neler yaptığını gayet iyi biliyoruz ama anlatmıyoruz. Şimdi onun yüreği ağzına gelmiştir. O anlatmaya devam ederse ben de gelir anlatırım. Ya şu ihalede usulsüzlük var de bildir İçişlerine araştırılsın. Neden çıkıp ihalelerde yolsuzluk var demiyorlar. Karakayalı ne yaparsa yapsın bizim yaptığımız eserleri gölgeleyemez” diye konuştu.

“10 GÜN MÜSAADE EDİYORUM, DAVA AÇACAĞIM!”
Kemalpaşa’nın onlarca köyünde seçmen artışı tespit ettiklerini söyleyen Uğurlu,“Kemalpaşa’da 80’e yakın seçmen artışı olan bir köyde sadece 30’unu iptal ettirebildik. 70 bin seçmenin olduğu yerde 20 kişiyle mi seçim kazanacağız. 24 Haziran ile kıyaslandığında 300-400 oyumuz artmış. Biz köylere itiraz ettik bir kısmını iptal ettirdik, onlar da itiraz edebilirdi. Bu programın sonunda Karakayalı’ya 10 gün müsaade edeceğim, kanıtlamaz veya beyanlarını düzenlemezse dava açacağım ve takipçisi olacağım” ifadelerini kullandı.

“BEN KARAKAYALI’DAN 40 TRİLYON BORÇ DEVRALDIM”
Kemalpaşa Belediyesi’nin borçları hakkında da değerlendirmeler yapan Uğurlu şe ifadeleri kullandı:

“Karakayalı’ya sorun ama yine yalan söyleyecek, çünkü yalancı.Karakayalı’dan 40 trilyon borçla devraldım ben belediyeyi. Şu anki CHP ilçe başkanı ben başkan iken mecliste CHP grup başkanvekiliydi. Borç dökümanlarını verdik. 55 milyon borç var 31 Mart 2019 itibariyle. 40’ı zaten Karakayalı’dan geldi, 15 milyon borç demek ki. Vergi sigorta borçları dahil 40 trilyon borç vardı, 55 trilyon borçla bıraktım. Bugünkü güncel ihale bedeliyle 150 milyona yakın yatırım yaptık. Peki Karakayalı bana 40 trilyon borç bırakırken ne eser bırakmıştı. Çamurla iftira ile bunun üstünü kapatamazsın. Bir gün benim evime gelin sonra bir de Karakayalı’nın lüks yazlığına gidin. Türkiye’de memur olup, Kemalpaşa’da milyonluk villada oturuyor, lüks yazlığı var. Başkan olmadan önce güzel bir arabam vardı, başkanlığı bıraktım yine gidip güzel bir araba aldım. Başkan olmadan eşimin arabası vardı, şimdi yine var. Ben dükkanımı evimi satsam Karakayalı’nın villasını satın alamam. Türkiye’de bütün memurların böyle lüks villası varsa sıkıntı yok. Belediye elinde, yüzlerce ihale yaptım, hepsini didik didik etsin bir tanesinde usulsüzlük bulsun içişlerine gitsin.”

“O YATAĞIN ÖRTÜSÜ BİLE AÇILMADI”
Karakayalı’nın Belediye Sarayı’na yönelik iddiaları hakkında konuşan Uğurlu, “Bahsedilen saray eski belediye binası. Karakayalı buraya 1 trilyon masraf yaptı. Her odasına, banyo tuvalet ve yatak odası olacak şekilde dizayn ettirmiş. Tripleks şeklinde dizayn edilmiş. Ben sorduğumda, Karakayalı’nın burayı butik otel yapacağını öğrendim. Daha sonra Karakayalı beceriksizliğinden ne yapacaksa yapamayınca eski eşya deposuna dönüşmüş. Biz bu binayı yeniden restore ettirdik. Toplam 100 bin liraya mal oldu. En alt katında kültür birimimiz var, orta katında kentsel dönüşüm ofisimiz var, mescidimiz var, üst katında da bir misafir katımız var orada da Karakaylı’nın dizayn ettiği şekilde bir yatak odası yaptık. Orada sadece bir ziyaretinde Eski Başbakanımız Binali Yıldırım 15 dakika kadar orada dinlendi, başka kimse odada kalmadı. Örtüsü bile açılmadı o yatağın. O tarihi binanın güzelliğini ve hizmetleri görmeyerek yatak odasını görüyor. Testinin içinde ne varsa dışına da o sızar, Karakayalı’nın aklı yatak odasında olduğu için onu konuşuyor” dedi.

“YAPTIKLARIMIN YARISINI YAPSIN ONA OY VERECEĞİM”
“Edebini ve nezaketini yazlığının havuzunda eritmiş bir Karakayalı var” ifadelerini kullanan Arif Uğurlu,“Biz Karakayalı’nın evvelini dökmedik biz buraya, döktürmesin. Bakın biz kongre merkezi yaptık, gidin bir görün. Aklı kesmiyor. Kemalpaşa’nın 110 bin nüfusu var ve nikah salonu bile yok. Sanayicilerimiz yemekli toplantılarını Kemalpaşa’da yapamıyor. Torbalı ve Turgutlu sanayicilerimiz bile bu kongre merkezini kullanacaktı. Kongre merkezinin şeklini değiştireceğim diyor. Arif Uğurlu’nun yaptığı projenin neyini değiştirirsen değiştir yine onu ben yaptım. O AK Parti belediyeciliği eseridir. Benim projelerimin şeklini değiştirip ben yaptım demek yerine kendin bir şey yap ben de açılışına geleyim. Bakın söz veriyorum, 5 yılda benim yaptıklarımın yarısını yapsın, ben de ona oy vereceğim” dedi.

“BELEDİYEYİ HİZMET  YERİ DEĞİL, EGO YERİNE ÇEVİREN…”
Karakayalı’nın gölet ile ilgili iddialarını yanıtlayan Arif Uğurlu, “Sayın Karakayalı bilinçle konuşmuyor. Başkan iken de öyle yapardı, meclise hiç çalışmadan gelirdi. Şuursuzca konuşuyor. Biz gölet yapmadık, DSİ yaptı göleti. Yazın ovaya su verildiğinde gölün seviyesi sadece 1 metre düşecek. Şu an sulama yapılamıyor çünkü tam borular döşenmedi henüz. Biz seviye düşmesin diye muhafaza yaptık ki normal seviyesi korunsun diye. Zaten borular döşenmiş, sen istemesen de o su çiftçiye gidecek. Kayıklar gidecek diyor, o kayıklar Arif Uğurlu’nun babasının malı değil ki. Böyle ego tatmin etmek için iş yapılmaz. Kemalpaşa halkının halkı o. Kamuya ait hizmet eden bir tesis, yakacağım yıkacağımla olmuyor. Çimleri söküp bahçene de diksen, kayıkları havuzunda da yüzdürsen o proje Kemalpaşa halkına mal olmuş bir projedir. İsmini değiştirecekmiş, değiştiremezsin, isim değiştirme yetkisi meclistedir. Bir projenin ismini değiştirmek kin ve nefretten başka bir şey değildir. Ki bu isim değiştirme işi güç ister, Karakayalı’da o güç yok. Becerebiliyorsan kendin bir proje yap istediğin ismi koy biz de destek verelim. Arif Uğurlu’nun yaptığı projelere isim aramaktan vazgeç. Kayıkları kaldıracakmış, Kemalpaşalıların vicdanına sevk ediyorum kendisini. Belediyeyi hizmet yeri değil, ego yerine çeviren Karakayalı’dan rahatsızlık var” ifadelerini kullandı.

“BİZ ÖYLE ŞEYLER KONUŞURUZ Kİ, KARAKAYALI AİLESİNİN YÜZÜNE BAKAMAZ!”
Belediyenin düzenlediği geziler hakkında değerlendirmelerde bulunan Uğurlu, “Karakayalı bir çirkef havuzuna düşmüş ne yazık ki ona cevap ver bir dert cevap verme ayrı dert. Biz kadınlar kulübü üyeleri ile, isimlerinin hepsi bizde var. Belki içlerinde CHP üyesi kadınlar bile vardı. Başkanlığa devam etseydim bu geziler de devam edecekti. Bunlar sosyal belediyecilik hizmetidir. Bunu son yıl yapmışız, keşke 5 yıl boyunca yapsaydık, içimde kaldı. Devam etseydim bu proje sürecekti. Gidilen otellerde animasyon ekipleri vardı. Hanımefendinin biri gezinin ardından otelde animasyona katılmış ve video çekip sosyal medyada yayınlayarak bize teşekkür etmiş. Karakayalı da bunu almış, ‘ooo Arif Uğurlu otellere gönderip dansöz oynatıyor’ diyor. Sen oteldeki dansözü bırak Karakalı, fikrinin dansözü olmaktan vazgeç. Biz öyle şeyler konuşuruz ki, Karakayalı’nın evde ailesine bakacak yüzü olmaz. Arif Uğurlu’ya ne çamur atacaksan başka yerden at, o ailelere saygın olsun” dedi.

“BÜROKRASİYE TAKILMAMAK İÇİN DERNEK KURDUK”
Kemalpaşa Belediyesi’nin ihtiyaç sahiplerine yardım yaptığı Sosyal Market’in kapatıldığı iddiaları hakkında konuşan Uğurlu, “Biz sosyal marketi kapatmadık, Karakayalı beceriksizliğinden açamıyor. Bizim çocuk bezi ihtiyacımızı İstanbul’dan bir firma karşılıyordu. Süt, meyve suyu ihtiyacımızı dimes karşılıyordu, et ihtiyacımızı başka bir yer karşılıyordu. Biz bir dernek kurduk, buraya belli kişiler para koyuyordu. Ben de buraya para koymuştum. Desteklerimizi buradan yapıyorduk. Şimdi orda öyle şeffaf bir sistem var ki kim ne verip almışsa bir tuşla karşımıza çıkıyor sistemde. Bir elektronik karta para yüklenerek yardım sağlanıyordu. Şu an depolarda 150 bin liralık mal var. Belediye üzerinden yapılsaydı her seferinde meclisten geçirmek gerekiyordu. Dernek üzerinden hızlı işlem yapmak için bu şekilde yürüdü işler. Biz şimdi Karakayalı’ya gelin burayı devralın diyoruz, biz bırakmak derdindeyiz” dedi.

“KARAKAYALI 50 KİŞİ GETİRDİ BİZ 13 KİŞİ GETİRDİK”
Kemalpaşa Belediyesi’ne ilçe dışından çalışan getirildiği iddialarını yanıtlayan Uğurlu şöyle konuştu:

“İzmir’den 13 kişi getirdim. Karakayalı, Arif Uğurlu her başkan ekibiyle gelip ekibiyle gitmeli diyor. Sen başka illerden personel getirdin. Başkanlığın döneminde kaç tane İstanbul, Balıkesir gibi illerden sözleşmeli personel getirip kadroya aldınız. Sayın Karakayalı kaç tane getirdin açıkla? 50 tane getirdi. Tamamen şov üzerine siyaset yapıyor. Bir şey yapamayacağını o da biliyor. Kendi getirdiği 50 kişinin üzerini kapatmak için bizim 13 kişiyi konuşuyor. Aziz Bey İzmir’den kimseyi bulamadı mı Buğra Bey’i Ankara’dan getirdi. Belediyeye 60 dönüm arazi aldığında neden aldın dedik, imara açacağım dedi. 4-5 katlı evler yapacağım, 400 konut yapacağım dedi. Biz o alana kongre merkezi, eğitim alanı ve butik otel alanı yaptık. O 60 dönümü imar için alıyor biz o alanı sosyal ve kültür alanı olarak gerçekleştiriyoruz sonra o halkı biz rantçı oluyoruz.Kemalpaşa’ya lig atlatan projeler yaptık. Ben 5 binlik plan yaptım, halka açamadılar diyor. Yüzde 48 zaiyatla plan yapmış, olur mu? Biz onu yüzde 40’a düşürene kadar anamızdan emdiğimiz süt burnumuzdan geldi. Karakayalı’nın neresinden tutsanız elinizde kalacak bir belediyeciliği var.”

“KARAKAYALI’YA 10 GÜN MÜSAADE…”
Kemalpaşa Belediyesi’nin bir derneğe gerçekleştirdiği bağışlarla ilgili açıklamasını sürdüren Uğurlu, “Karakayalı böyle değildi, ne oldu buna bilmiyorum. İnsan bir meclis üyelerine sormaz mı, belediyenin mali hizmetlerine sormaz mı, ne kadar aktarıldı diye. 35 İzmir Proje Derneği müze yapmak istedi. Alanı bize satın ama şartlı satın, müze yapma şartı ile dediler. Biz alanı ihale ile 450 bin lira ihale bedeli ile o firmaya sattık. Biz meclis kararı, valilik oluru ile satış bedelinin üzerine 50 bin lira da koyarak tek seferlik olmak üzere geri verdik parayı. Şimdi Karakayalı’ya 10 gün müsaade, yanlış anlaşılmış deyip bunları açıklamazsa dava açacağım. 3 konuda; bindallılı hanım efendilerden, 450 bin liralık 2 defa bağıştan, dansöz meselesinden çıkıp gerçekleri anlatmazsa tümü için dava açacağım” dedi.

“6 AYLIK DEĞİL DE 3 YILLIK DA KİRALAMA YAPABİLİRDİM”
Belediyeyi Karakayalı’dandevraldığı dönemde araç yaş filosunun 40 civarında olduğunu söyleyen Uğurlu,“KOSBİ’nin içine transfer istasyonunu ben yaptım, görev alanımız olmamasına rağmen. Onlarca yeni araç aldık. Ancak daha sonra araç takviyesi yapmamız gerekti. Kepçe, çöp kamyonu, arazöz eksiği olduğunu söylediler. Biz şirket üzerine araçları satın aldık, sonra şirketten kiraladık araçları. Seçime 3-4 ay kala, belediyeyi mağdur etmemek için 6 aylığına kiralama yoluna gittik. 17 araç açık ihale, 5 bürokrat eşliğinde kiralandı. Toplam 527 bin lira 6 aylığına toplam 17 tane araç. 6 aylık değil de 3 yıllığına kiralamış olsaydım ne olurdu? Diğer ilçe belediyeleri araçlı kiralama yapmıyorlar mı? Biz de bir defa 6 yıllığına yaptık. Bir de deyin ki bu ihalede usulsüzlük var, 100 liralık ihale 500 liraya yapıldı. Ama 5 tane arkadaşımız çıkıp aslanlar gibi ihale yapmış” diye konuştu.

“60 BİN LİRALIK SECCADE DENİLEN CAMİ HALISI”
Rıdvan Karakayalı’nın 60 bin liralık seccade ve tespih alındığı iddiaları üzerine konuşan Uğurlu, “Bakın bu yeni camiyi yaptık, hukuki risk aldık. Aziz Bey ile görüştük, dedik ki Aziz Bey biz yeşil alana cami yaptık bunu ayarlayabilir miyiz. O da koruma güdüsüyle dur yapma yargılanırsın falan dedi. Kaba inşaatın tamamlandığını söyleyince Aziz Bey bir bakalım dedi. Daha sonra imar barışı çıkınca Aziz Bey de ‘Senin cami yırttı’ dedi. Biz o camiye, Manisa’da bir ilçe belediye başkanının sahibi olduğu cami halısı fabrikasına 100 küsür milyarlık halıyı, 60 milyara yaptırmaya ikna ettik. Camiyi yaptıktan sonra halı dursun, işler bittikten sonra halıyı sereriz dedik. Seccade halı diye geçen olay, seccade diye anlatıldı. Bu aslında bu kadar ahlaksız adam değil, evine giderken Arif Uğurlu’nun eserleriyle karşılaşıyor ve ben böyle eserlerin karşısında ne yapacağım diye sıkılıyor ondan söyle oluyor” dedi.

“KARAKAYALI HAKKINDAKİ DUYUMLARI ANLATSAM YAYIN YAPAMAYIZ”
Kemalpaşa’da kentsel dönüşüm konusunda da değerlendirmelerde bulunan Uğurlu, “Kentsel dönüşüm ile ilgili mitinglerinde kentsel dönüşümü iptal edeceklerini açıkladılar. Daha sonra ben buranın planlarını yapacağım, herkes kendi yapacak diyor. Eğer öyle oluyorsa, Büyükşehir’in Konak’ın kentsel dönüşü planları niye öyle yapılmıyor. Birinin Karakayalı’ya bu işlerin öyle yürümediğini anlatması gerekiyor. Dere yatağında yüzlerce ev var, plan yaptığında bu evler boşa çıkacak, o insanlar mağdur olacak. Bunun için öyle herkesin kendi kendine yapacağı şekilde kentsel dönüşüm yapılamaz. Ben planları yaptım, istesem seçimden bir ay kala temel atardım. Biz temel atma işini Karakayalı’ya bıraktık. Seçime bir ay kala temel atmanın etik olmadığını düşündük. Şimdi bu kadar yalan üzerine neyi nasıl inşa edecekler bilmiyorum. Ben konuşmalarımda tarih ve rakam veriyorum, Karakayalı duyumlar ve söylentilerle konuşuyor. Ben Karakayalı hakkındaki duyumları anlatsam yayın yapamayız” ifadelerini kullandı.