HABERLER>GÜNCEL
1 Nisan 2017 Cumartesi - 13:52

‘Ege Üniversitesi’nde FETÖ’ iddianamesi: 32 numaranın sırrı!

FETÖ’nün Ege Üniversitesi’ndeki yapılanmasına yönelik hazırlanan iddianamede yer alan 32 numaralı odanın sırrı netleşmeye devam ediyor. Fen Fakültesi’nde eski Dekan Prof. Dr. Kazancı tarafından Okutan’a tahsis edildiği belirtilen oda ile ilgili iddianamede ayrıntılı bilgiler yer aldı.

‘Ege Üniversitesi’nde FETÖ’ iddianamesi: 32 numaranın sırrı!

EGEDESONSÖZ - Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) yapılanmasına yönelik Ege Üniversitesi’yle ilgili iddianamelerden bir tanesi daha mahkeme tarafından kabul edildi. Savcı Ayhan Yılmaz tarafından hazırlanan iddianame Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.

İddianame, FETÖ’nün üniversite içindeki en etkili isimlerinden birisi olan Bylock kullanıcısı Fen Fakültesi personeli Özdal Okutan ve eski Dekan Prof. Dr. Nadide Kazancı’yla ilgili hazırlandı.



Okutan’ın FETÖ üyesi olarak aktif görev aldığının belirtildiği iddianamede Kazancı ise, “örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme” suçlarından yargılanacak.

İddianamede, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Hoşcoşkun’un açığa alınmadan önce görevine iade ettiği Prof. Dr. Kazancı ve gizemli 32 numaralı odayla ilgili bilgiler de yer aldı. İzmir’de kurulan ve 15 Temmuz darbe girişiminin ardından kapatılan Semah Alevi Bektaşi Derneği, Kerrariye Vakfı, Anadolu Alevi Bektaşi Federasyonu gibi yapılanmaların öncülüğünü yapan FETÖ’nün Alevi sorumlusu Özdal Okutan’ın üniversitede bulunan bu odayı kullandığı ve “proje koordinatörü” olarak görev yaptığı anlatıldı.

FAKÜLTE YÖNETİMİ TAHSİS ETTİ
Şahin kod adlı gizli tanık, “1990’lı yıllarda Ege Üniversitesi Fizik Bölümüne giren ancak bitiremeyen Özdal Okutan isimli şahıs çıkan öğrenci affı neticesinde 2008 – 2009 yıllarında yeniden okula gelerek 2013 yılında Fizik Bölümünden mezun oldu. 2015 yılı Mart ayında şahsın D Blok Fizik Bölümü zemin kattaki “32” numaralı odaya girip çıktığını ve orada oturduğunu gözlemledik. Bir süre sonra da odanın kapısının yanında “Proje Koordinatörü – Özdal Okutan” yazılı bir tabela asıldığını gördük. Bu şahsın yönetim tarafından öğretim görevlisi yapıldığını ya da personel olarak alındığını zannettik. O dönemde Nadide Kazancı dekandı. Dolayısı ile o dönemde bu odanın verilmiş olması tamamen fakülte yönetiminin onayı ve oluru ile yapılacak olan bir işlemdi. 2015 – 2016 öğretim yılında bu kişinin Aliağa Meslek Yüksek Okulu’na ders vermek üzere fakülte yönetimi tarafından görevlendirildiğine şahit olduk. Bu okuldaki arkadaşlarımızdan öğrendiğimize göre bu kişi bu dersleri vermek üzere 31. maddeye göre görevlendirildiğini anladık. Yani bu maddeye göre kadrosu olmayan kişilerin kurumda ders vermesi ile alakalı olan bir maddedir. Bu duruma istinaden şahsın okulda kadrosunun olmadığı ve insanlarda kadrosunun varmış gibi bir algı oluşturulmasının tamamen yalan olduğu anlaşıldı. Özdal Okutan ve dekanlık yönetiminin FETÖ’cü olduğu iddia edilen bir firma ile işbirliği içerisine girerek proje üretme çabasına girdikleri tarafımızca gözlenmiştir. Fen Fakültesindeki pek çok tecrübeli öğretim üyesinde adı geçen şahısların bu projeler ile ilgili TÜBİTAK, KOSGEB, DPT gibi kuruluşlardan alacak oldukları sözde proje destek paralarını cemaate aktarmayı hedefledikleri veya aktarmak için böyle bir organizasyonu oluşturdukları şüphesi oluşmuştur” dedi.

PARALAR NEREYE GİTTİ?
Atmaca isimli gizli tanık ise 2014 yılında Fen Fakültesi’nin dersliklerinin üniversite yönetiminin onayı ve dekanlığın oluru ile Körfez Dershanelerinin deneme sınavlarına açıldığını söyledi. Buralarda sınavlar yapıldığını anlatan Atmaca, “2008 yılında Dekanlık görevine gelen Nadide Kazancı isimli şahıs fakir öğrencilere burs vermek amaçlı fakülte içerisindeki akademisyenlerin o dönemin maaş ödemelerini yapan banka hesaplarından her ay kesilmek üzere banka talimatı alınarak para toplanmaya başlandı. Önümüze liste geldi. Herkes isminin karşısındaki boşluğa kaç para vermek istediğini yazarak imzaladı. Yazılan rakamlar akademisyenlerin maaşlarından otomatik talimatla kesilip Prof. Dr. Nadide Kazancı adına açılmış hesaplara aktarılıyordu. Aktarılan paraların nereye nasıl ve ne amaçla kullanıldığı bize söylenmiyordu. Biz gelinen bu süreçte iyi niyetle bağışları yapmıştık. Fakat bu paraların da Nadide Kazancı gibi isimler üzerinden FETÖ/PDY terör örgütüne aktarıldığını düşünüyorum. O dönemde örgüt üniversite içerisinde diğer kurumlarda olduğu gibi çok güçlü olduğundan bu tür taleplere kimse karşı gelmiyordu. Bu toplanan para da zaten yasal olarak yapılan para toplama işi değildi” ifadelerini kullandı.

Eski Dekan Prof. Dr. Nadide Kazancı ise hakkındaki suçlamaları kabul etmezken, FETÖ ile bir bağının bulunmadığını söyledi. Kazancı, “Ben Özdal Okutan’ın FETÖ/PDY irtibatlı olduğu konusunda hiçbir bilgi sahibi değildim. Kaldı ki ben yıllardır PKK ve FETÖ yandaşları ile mücadele eden, onlara karşı çıkan bir insanım. Özdal Okutan'ın FETÖ üyesi olduğunu bilseydim yanıma dahi yaklaştırmazdım. Ben bu kişinin herhangi bir terör örgütü üyesi olduğu konusunda bilgi sahibi değildim” dedi. Kazancı, 32 numaralı odanın akademik amaçla değil proje toplantıları için kullanıldığını söyledi.

DEDE OĞLUYUM!
Üniversitede sanayici-üniversite işbirliğini sağlamak amacıyla bulunduğunu belirten tutuklu Okutan ise suçlamaları kabul etmedi. Üniversitede, kendisine verilen odada kadrosuz çalıştığını anlatan Okutan, işe giriş çıkışlara bile müdahale ettiği iddialarının yalan olduğunu söyledi. Tunceli doğumlu Alevi bir dedenin oğlu olduğunu anlatan Okutan, “Ben bir alevi dedesinin oğluyum. Benim saygı görmem bulunduğum soya hürmettendir. Her başkan dede değildir. Bir yere başkanla gidildiğinde başkandan çok bu soydan gelenlere hürmet edilirdi.  Bütün Alevi Dernekleri,  Alevi Federasyonu’na bağlıdır. Bir yere Alevi federasyonu başkanı ile bile birlikte gidilse alevi dedesine daha çok hürmet edilir. Ben de alevi dedesinin oğlu olduğum için bu hürmeti görmem doğaldır. Bunun FETÖ ile hiçbir ilgi ve alakası yoktur” dedi.

ALEVİ MAHALLESİNDE ET DAĞITTILAR!
Okutan, savunmasında İzmir’deki alevi dernekleri ve yapılanmalarıyla birlikte geçmişteki ilişkileri de anlattı. Okutan, AK Parti İzmir İl Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Evrensel Alevi Bektaşi Birliği Derneği Başkanı Ali İhsan Şahin hakkında da bilgilen verdi. Okutan, “Alevi toplumu Kerbela’dan beri kendi sorunlarını kendileri çözmeye çalışmışlardır. İçe kapanıklardır. Bu nedenle alevi dedelerine her konuda danışılmaktadır. Ali İhsan Şahin isimli şahıs Cem Vakfı İzmir Şubesi’nin eski başkanıdır. Cem Vakfı’nda başkan iken FETÖ’ ye müzahir olan “Kimse Yok Mu” derneği ile beraber Alevi mahallelerinde et dağıtmıştır. Kimse Yok Mu Derneği, ‘biz valiliğe bağlıyız, yasal kuruluşuz’ diyerek götürdüğü etlere karşılık kimlik fotokopisi ve adres bilgisi alırdı. Bunun nedeni ise valiliğin denetimlerinde bu kişilere ‘et verdik’ diyebilmekti. Ali İhsan Şahin, topladığı bu kimlik fotokopileri ile İzmir Cem Vakfı Derneği’ne kişilerin bilgisi ve onayı olmadan üye yapıldığını duydum. Daha sonra Cem Vakfı ile Ali İhsan Şahin’in araları açılınca Akit Gazetesine demeç verdi. Bu demecinde,  “6 bin 666 üye ile istifa ettim ve Evrensel Alevi Bektaşi Birliği adı altında yeni dernek kurdum’ dedi. Hiçbir alevi derneğinin 6 bin üyesi bulunmamaktadır. Daha sonra bu şahıs İzmir ilinde bulunan ve FETÖ’ ye müzehir olan İZDİM isminde ki bir kuruluş ile birlikte hareket etmeye başladı. İZDİM, Evrensel Alevi Bektaşi Derneği’ne maddi destek sağlıyordu. 2010-2013 yılları arasında İZDİM ile Evrensel Alevi Bektaşi Derneği Başkanı Ali İhsan Şahin, alevi dedelerini Makedonya’ ya gezi amaçlı götürdüler. Bu gezinin finansmanın İZDİM,  yani Fethullah Gülen cemaati olduğunu alevi dedelerinden duydum. Bu kişi, Alevi dedelerini İZDİM derneğine götürmeye başlamış. Bir nevi Alevilere Şahin, Fethullah Gülen cemaatinin propagandasını yapıyordu. Daha sonra , İzmir Emniyet Müdürlüğü’nden çok sayıda kişinin katılım gösterdiği bir program düzenlendi. Bu program Sabancı Kültür Merkezi’nde yapıldı. Finansmanın ise yine İZDİM olduğunu duydum. Biz Alevilerin eskiden beri süre gelen sıkıntılarımız vardır. Bunlardan herkesçe bilinenleri Cem evlerinin resmiyette herhangi bir statü kazanmaması ve Diyanet İşleri’nde Alevi temsilcilerinin bulunmamasıdır. Bu nedenle Aleviler devlete kırgınlardır. Ali İhsan Şahin ise ‘gelin bu kırgınlık bitsin. Bu sertlik nereye kadar” diye Alevi halkını etkilemeye çalışıyordu. Alevi halkı da sorunlarının çözülmediği için ve bu yönde konuşmaması için, ve aynı zamanda FETÖ’ ye yakınlaştığının herkesçe bilindiği için Ali İhsan Şahin’ e kızmaya başladılar. Hilton Otelinde Fethullah Gülen’e bağlı Kardelen Derneği ile birlikte program düzenledi. FETÖ’ nün baş imamları bu toplantıya katıldı. Bu nedenle benimle birlikte tüm aleviler ve alevi dernekleri, Alevi Dedeleri büyük tepkiler gösterdi. Gülen ve örgütü ile iş birliği içerisinde olan kendisidir” ifadelerini kullandı.

Öte yandan İzmir Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nün yaptığı tespitler sonucunda Okutan’ın üç farklı telefon hattıyla 2011, 2012, 2013 ve 2014 yıllarında FETÖ’nün Türkiye Alevi imamı Süleyman Uysal ve yardımcısı Ziya Demirel ile tam 307 kez telefon görüşmesi yaptığı tespit edildi.

 
Bakan Çavuşoğlu’ndan İzmir’de mesaj yağmuru!
 
Ülker'den tepki çeken reklama soruşturma!
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
'Balçova Arsa Mağdurları'ndan bir sıra dışı eylem daha!
Balçova Arsa Mağdurları, İzmir Büyükşehir Belediyesi önünde 45 yıldır ...
9 ilde 'organize suç örgütü' operasyonu
İstanbul merkezli 9 ilde organize suç örgütüne yönelik operasyonda gözaltına ...
Askeriyenin milyonlarını FETÖ şirketlerine gönderdi
Eski Tuğgeneral Sönmezateş'in Hava Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Daire ...
 
TSK: 99 terörist etkisiz hale getirildi
Genelkurmay Başkanlığınca, teröristle mücadele harekatı kapsamında, geçtiğimiz ...
O ilçede seferberlik: Özel ekip 4 kızı kurtardı
Küçük yaştaki kızların para karşılığı evlendirilmesiyle gündeme gelen ...
İzmir'de su istasyonları kapandı, rekabet başladı!
8 kaynak suyu satış istasyonu, yasal zorunluluk nedeniyle 31 Mart Cuma ...
 
FETÖ'cü pilotlar kamu malına 80 milyonluk zarar verdi
FETÖ'cü pilotların 15 Temmuz gecesi attıkları bombalar nedeniyle 80 milyon ...
Aranan 414 şüpheli yakalandı
Emniyet Genel Müdürlüğü Uyuşturucu ile Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde ...
Öksüz ve Batmaz'ın o fotoğrafları da iddianamede
FETÖ'nün "Hava Kuvvetleri imamı" Adil Öksüz ile darbe girişiminin sivil ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Kardiçalı'yı kurtarmak çok mu zor?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İnsanlık durumu; vasat altı
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Hilafet Çalıştayı ve İslamcılık parantezi
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Toptan ve perakende anılar…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bir portre Recai Acar...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Anneler Günü Münasebetiyle: Sütveren Meryem Ayazması
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bir başkadır Göztepe sevgisi
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Şampiyon Göztepe!
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Erdoğan yalnız değil; Özgür Özel de istiyor!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva