Ege’nin 2 yakası ölümlere ‘dur’ demek için buluştu

Yunanistan'ın Midilli Adası’nda Kurulu olan Siniparksi (Ege’de Birlikte Varolma ve İletişim Derneği) üyeleri ile Ege'de Barış ve İletişim Derneği üyeleri İzmir'in Seferihisar İlçesi'nde buluştu. Mülteci sorununa ortak çözüm aramak, Ege Denizi’nde yaşanan ölümlere çözüm bulmak ve bu konuda işbirliğini güçlendirmek amacıyla düzenlenen toplantı Seferihisar Anı Evi’nde gerçekleşti.

Ege'de Barış ve İletişim Derneği Başkanlığı'nı da yürüten Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yönettiği toplantıya Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, Çankaya'nın eski Belediye Başkanı Bülent Tanık, Dikili'nin eski Belediye Başkanı Osman Özgüven, Didim'in eski Belediye Başkanı Mehmet Soysalan, Midilli Belediye Başkanı Spyros Galinos, Yunanistan'ın eski milletvekili ve Midilli Adası'nın eski valisi Pavlos Vogiatzis, Midilli'nin eski Belediye Başkanı Stratis Pallis, Siniparski Derneği Başkanı Stratis Pothas, Midilli Aya Paraskevi eski Belediye Başkanı Apostolos Komninakas ile çeşitli sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı.

EGE DENİZİ BARIŞ DENİZİ OLMALI
Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, "Mültecilerin temel ihtiyaçlarını temin etmek için hızlı organizasyonlar geliştirmeliyiz" dedi. AB'nin tutumuna tepki gösteren Gönenç konuşmasında, "Türkiye ile Almanya arasında kirli pazarlık söz konusu. Avrupa Birliği, Geri Kabul Anlaşması ile Suriyeliler'i Türkiye'ye iade etmek istiyor. Karşılığında Türkiye'ye 3 Milyar Euro verecekler. Oysa para pazarlığı üzerinde değil, insani çözüm üzerinde durulmalıdır. Bu sadece Türkiye ve Yunanistan'ın değil, Avrupa'nın ve tüm insanlığın ortak sorunudur. Ege denizi ölümlerin yaşandığı bir deniz olarak değil, barış denizi olarak anılmalıdır" ifadelerine yer verdi.

TÜRK-YUNAN PARLAMENTERLER KOMİSYONU KURULSUN 
Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer; “Barış denizi olsun diye emek verdiğimiz bu denizde her gün çocuklar, gençler, kadınlar yaşamını kaybediyor. Taş kesmiş vicdanlar yaşananlara ses çıkarmadan bekliyor. Bizim görevimiz o vicdanları diriltmek, o kalpleri uyandırmak. Bu acıya seyirci kalmamak. Bu toplantı ile Ege'nin iki yakasındaki belediyeler ve sivil toplum kuruluşlarının mülteci sorunu ve yardım faaliyetleri hakkında işbirliği için önemli bir fırsattır” diye konuştu. Soyer konuşmasında ayrıca; “CHP İzmir Milletvekilleri ile görüşeceğim. Türk - Yunan Parlamenterler Komisyonu kurulmasını önereceğim" diye konuştu.

EVRENSEL SUÇA ORTAK OLUNUYOR 
Midilli Belediye Başkanı Spyros Galinos ise konuşmasında; "Mülteciler misafirlerimizdir. Biliyoruz ki sığınmacılar problemin kaynağı değil, mağdurlarıdır. Gerçek problem ülkelerine düşen bombalardır. Avrupa'nın mülteci sorunu karşısında bir politikası olmaması yüzünden bu insanlar mafyanın eline terk edilmiş oluyor. Mafya mültecilerden hem maddi, hem de bedensel ve ruhsal olarak yararlanıyor. Mafya sadece Türkiye'de değil, bizim ülkemize de yerleşti ve ağlarını Avrupa'da da ördü" dedi.  Avrupa Birliği'ne tepki gösteren Galinos, "Mülteci sorununa çözüm bulmanın Türk ve Yunan halklarının sırtında olduğunu ve tarihi sorumluluk ile karşı karşıya olduğumuzu görüyorum. Ben yol gösterici bir açıklama yaparak, bu yükü Türkiye ve Yunanistan'ın üzerine yıkan Avrupa Birliği'nin bu suça son vermesini istedim. Bu AB'nin sorumluluğudur, isteğine bağlı değildir. Avrupa'ya bir kez daha sesleniyorum, seyirci kalarak evrensel bir suça ortak oluyorsunuz" diye konuştu. Galinos, "Avrupa Birliği tarafından Türkiye'ye mültecileri alıkoyması için para teklif edilmesinin Türkler'in ağrına gittiğini görüyorum. Bizler, terazinin bir kefesine parayı, diğer kefesine insanları koyan toplumlar değiliz. Bu insanlar kendilerinin tercih edeceği ülkelere gidebilsinler. Bu hiçbir ülke için yük değildir" dedi.

ORTAK HAREKET ETMELİYİZ
Siniparski Derneği Başkanı Stratis Pothas, "Savaş onları ülkelerini terk etmeye zorluyor. Ülkelerinde gelecek görememeleri kendi suçları değildir. Hükümetlerden çok, toplumları ilgilendiren mülteci akımı karşısında ortak hareket etmemiz gerekiyor. Hem Türkler, hem Yunanlılar ortak hareket etme konusunda hemfikir. Önceliğimiz savaşın durdurulması için çalışmak. Suriye'deki savaşın oluşturduğu göçmen dalgaları ülkemiz üzerinden Batı Avrupa'ya yöneliyor. Avrupa sınırlarının göçmenlere kapatılması ile mesele kasvetli hale geliyor. Yabancı düşmanlığına karşı etkinliklerimizi artırmalıyız. Türkiye ile Yunanistan'ın ortak siyaset belirlemesi ve Avrupa Birliği ile anlaşması gerekiyor. Mültecilere ikiyüzlülük ile yaklaşılmamalı. Masum çocukların cansız bedenleri Ege kıyılarını dolduruyor. Bu durum aracıların cebini dolduruyor. AB'nin deniz güvenliği birimleri çocuklar boğulmadan yetişmelidir" diye konuştu. 

Toplantıda barış derneklerinin ilk kurucu başkanları da söz aldı. Midilli'nin eski belediye başkanlarından Stratis Pallis, Avrupa'nın kapılarını sığınmacılara açması gerektiğini dile getirdi. Pallis, "Avrupa bu sorunu çözmeye yanaşmıyor, Yunanistan'a sınırlarını daha iyi koruması çağrısı yapıyor. Avrupa mültecilere kapılarını açmalıdır. Göç, Türkiye'den Avrupa'ya kadar kayıt altında ve güvenli şekilde sağlanmalıdır. Böylece mülteciler aracı organizatörlere de ihtiyaç duymamış ve Ege Denizi'nde boğulmamış olurlar" dedi. Dikili eski belediye başkanı Osman Özgüven ise; “Ege denizini ölüm denizine çevirmelerine asla müsaade etmemeliyiz. Yaşanan savaşın bir önce sonlandırılması için çabalamalıyız. Tüm mücadelemiz barış için olmalı. Savaşlar yüzünden çocuk ölümlerine daha ne kadar sessiz kalınacak” dedi.

ABD VE RUSYA ANLAŞTI
Yunanistan'ın eski milletvekili ve Midilli Adası'nın eski valisi Pavlos Vogiatzis büyük resme dikkat çekti. Vogiatzis, "ABD ve Rusya anlaştı. Batı'ya taşınacak petrol için Suriye'nin kuzeyinde Akdeniz'e çıkan bir hat açmak istiyorlar. Savaşın uluslararası ekonomik güçlerden başkasına yararı yok. Yugoslavya'nın parçalanması ile Hıristiyan ve Müslümanlar öldürüldü. Kuzey Afrika tam olarak dağıtıldı. Dost ülkeler düşman, düşman ülkeler dost yapılıyor. Öyle bir bölgede yaşıyoruz ki şu an yangın halinde. Bizler de kaderimizde ne olduğunu bilmiyoruz. Uluslararası ekonomiyi yönetenler ne Yunanistan'ı, ne Türkiye'yi, ne de bir başka ülkeyi seviyor. Onlar sadece parayı seviyor. Gerçeklerin tüm dünyada anlaşılmasına tabandan başlamak, bunu toplumlarımıza iyi anlatmak ve dikkatli olmak zorundayız" diye konuştu.