HABERLER>GÜNCEL
4 Kasım 2015 Çarşamba - 20:14

Dünyanın en yoksul başkanı İzmir’e seslendi: Salona sığmayan sevgi

CHP ve STK’ların konuğu olarak ülkeye gelen ve dünyanın en yoksul devlet başkanı olarak tanınan Uruguay eski Devlet Başkanı Jose Mujica, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde İzmirlilerle buluştu. Ece Temelkuran’ın moderatörlüğü’nde “Destek ile Yoksulluğu Önleyebiliriz” konulu söyleşi yapan Mujica’yı on bini aşkın kişi dinledi, sevgi salon dışına taştı. Mujica, Nobel Ödülü’nü reddetmesiyle ilgili, “Bu kadar savaş dolu bir dünyada ne yüzle barış ödülü veriyorlar” dedi. Bu sözler büyük alkış aldı.

Dünyanın en yoksul başkanı İzmir’e seslendi: Salona sığmayan sevgi

Gökhan KOÇ/EGEDESONSÖZ – Aylık 12 bin dolarlık maaşının yüzde doksanını hayır kurumlarına bağışlayan ve dünyanın en yoksul devlet başkanı olarak tanınan Uruguay Eski Devlet Başkanı Jose Mujica, 10 günlük Türkiye gezisi kapsamında geldiği İzmir’de, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde kente seslendi.

- VE MUJİCA İZMİR'DE...


 
Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde ve Ece Temelkuran’ın moderatörlüğünde “Destek ile Yoksulluğu Önleyebiliriz” konulu söyleşiyi İzmir Büyükşehir Belediyesi Aziz Kocaoğlu, Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, İzmir Milletvekili Özcan Purçu, CHP’li meclis üyeleri, partililer de takip ederken İzmirliler ilgisi salona sığmadı.



Yaklaşık 10 bin İzmirli Uruguay Eski Devlet Başkanını dinlemek için AASSM’ye akın ederken, yer bulamayanlar söyleyişi salonda dışında kurulan dev ekrandan takip etti.
 
ALÇAK GÖNÜLLÜ YAŞAMAYI TERCİH ETTİM
Ülkesinde güzel ve büyük bir ev olduğunu söyleyen Mujica, evin başkalarının kullanımına da açık olduğunu dile getirdi. Mujica, “Uruguay başkanları bu evde yaşamıyorlar. Bu evde de yaşamayacaklar. Aslında bu bir gelenek. Benim özellikle yaptığımı bir şey değil. Uruguay cumhuriyetçi bir ülkedir. Başkanlarla ilgili temelde vatandaş gibi yaşamayı tercih ederler. Aynı şey başkanlık makamı ve başkanlar için geçerli. Benim kendi durumumla ilgili ise, başkan olduğum için değil, en az 50 yıldan beri kendi halkımla hep yaşadığım tarzda, alçak gönüllü yaşamayı tercih ettim. Bu bireysel bir tercihtir. Benim yaşam stilim böyle. Ben kendi yaşam biçimimi başka bir tarafa dayatamam. Neden bireysel diyoruz. Çünkü ben yıllarca kendi deneyimlerim dahilinde yaşadım. Hapishanede kaldım. Bir gün bana uyuyabilmem için yatak verdiler. O yatağı aldığım gün kendimi mutlu hissettim. O dönemde hiçbir şey olmadan yaşamayı öğrenmek durumunda kaldım. Sonra kendi kendime dedim ki, mutluluk azıcık şeyle mümkündür. Azıcık şeyle mutlu olamayan hiçbir şeyle mutlu olamaz. Benim zaten yaşama stilim böyleydi. Meslektaşlarım içinde bu durum geçerlidir” dedi.
 
ZAMANA SAHİP OLMAK ZENGİNLİKTİR
Hayatta her zaman en fazla fakirin üzerinde baskı olduğunu söyleyen Mujica, “Fakir dediğin zaman halktan değil, tek bireyden bahsediyoruz. Bunu tartışmak lazım. Bu bir meseledir. Bir çantayla veya bir eşyayla yaşamayı öğrenmekten bahsediyoruz. Bu tarz sosyalizmin içerisinde bir algıdır. O yüzden meslektaşlarımla özgürlüğümüzü seviyoruz. Peki özgürlük nedir? Bireyselliktir. Çok fazla vakti olmaktır. Bu vakitte de arzu ettiğini yapabilme şansıdır özgürlük. Ama tabi ki diğerlerini yargılamadan. Biraz daha açık konuşmak gerekirse, bir evin içerisinde karmaşık bir yaşam olursa, aşçı, bahçıvan, hizmetçiler, yardımcılar ve basın her şeyi karmaşıklaştırır. Tüm her şey alt üst olur. İşte bu noktada basitliğin altını çizmek gerekir. Bütün bunları yapabilmek için zaman yaratabilmek önemlidir. Bu fakirlik değil. Bu hassas yaşama özgür olmaktır. Sahip olduğun zaman kendi yaşamına sahip olmaktır. İstersen farklı aktiviteler yapabilirsin. Çokça zaman geçirebilirsin. Neden böyle söylüyorum. Çünkü bir şeyi satın aldığınız zaman, bunu parayla satın almıyorsunuz. Bunu zamanınızla satın alıyorsunuz. Yaşamınızdan ayırdığınız zamanla bu eşyaları alıyorsunuz. Şansınız varsa, bu zamana sahipseniz asıl zenginliktir budur. Diyelim ki bir otomobil , ev, eşya satın alıyorsunuz. Ama zamanı satın alamazsınız. Süper markete gidip bana 5 yıl verir misiniz diyemezsiniz. Özgür olmak için zamanımı elde tutman lazım. Zaman beni özgürleştirir. Hepimiz çalışmak zorundayız. Çalışmadığımız zaman diğer çalışanlardan farklı duruma düşeriz. Ancak yaşam sadece çalışmak değildir. Ya da her şey ekonomi değildir. Yaşam işte akıp gidiyor bunu yakalamak gerekiyor. Yaşamayı istemek, bu istek içinde zaman yaratmak lazım. Zaman zaman Hıristiyan dünyasındaki alimler derler ki burası göz yaşının dünyasıdır. Ama cennette de böyle olmayacak derler. Cennet burada. Yaşamı burada isteyin ve savunun hissederek yaşayın” diye konuştu.
 


MEDENİYETE GİDEN YOL DAYANIŞMADAN GEÇER
Kötülüğün yargılanamayacağını, bir gün adaleti gerçekleştiremeyeceğini düşünüp düşünmediği sorusu üzerine konuşan Mujica, “Hayır böyle düşünmüyorum. Bir gün mükemmel dünyaya erişeceğimizi de düşünmüyorum. Elle gökyüzüne dokunamayacağız. Her şey bir anda düzene girmeyecek. Dünyada her zaman daha iyisi için mücadele ve koşuşturmaca olacak. Ama hiçbir zaman bunu sonu gelmeyecek. Aynı şey yaşam içinde geçerlidir. Yaşamın kendisi ödül zaten. Yaşam için bir ödül alınmayacak. Her zaman problemler yaşandığını görüyoruz . Ama burada en önemli nokta kendi yaşamını ve ailesinin yaşamını savunmaktan geçer. Kadınlar, erkekler bu tarz bir bilince sahip değiller. Bize bırakılan miras ateşin icat edilmesi, müzik, dans etmek, savaşmak, bunların her biri bu hayatın bir parçası. Belki bir 40 sene daha yaşayacağız. Belki büyük annelerimiz kadar hayatı göreceğiz. İşte medeniyetin oluştuğu nokta bu kadar. Dayanışmanın altını çizmek gerekir. Medeniyete giden yol dayanışmandan geçiyor. Savaşmaktan geçer. Solcular ve sağcılar… Bu sadece Fransız devriminin ortaya çıkardığı ifadelerdir. Parlamentoda oturulan yeri ifade eder. Aslında kendimize karşı mücadeledir. Bütün liderler ve peygamberler kendi savaşlarını vermişlerdir.. Bu sebepten dolayı kalıcı bir savaştır. Muhafazakarların değişmek istemediklerini görüyoruz. Faşist tutumlarına devam ettiklerini görüyoruz. İnsanoğlunun ilerlemesi için itilmek durumundadır. Çocuklukta bir hastalık olarak görülüyor. Sıklıkla gerçeklik ve arzular birbirine karıştırılıyor. Birlikte olmak durumundayız. Birleşmek durumdayız. Birbirimizden öğrenecek çok fazla şeyimiz var. Biz son 40 yıldan beri birlikte yürüyoruz. Kendi içimizde farklılıklarımız var. Tartışıyoruz. Ama parlamentoda karar vakti geldiği zaman çoğunluğun dediği oluyor, ilerliyoruz. Ama bu anlatıldığı gibi kolay değil. Ancak çalışan işçileri, gün yüzü görmeyen işçileri düşünecek olursak, buna yine de çok zor diyemeyiz” ifadelerini kullandı. 
 
İYİ BİR TOPLUMU KENDİNİZİ DEĞİŞTİRMEDEN YARATAMAZSINIZ
Annesi gibi “İnsan kötüdür, sosyalizmi hak etmiyor” dediğiniz oldu mu sorusuna cevap veren Mujica, “Annem uzun yıllar yaşadı ve uzun yıllar gördü. Öyle anlar oldu ki, ben 'annem haklı' dedim. Ama yine de çok iyi büyük şeyler de yapıyoruz. İşte bu yüzden kendi içinde zıtlık  görüyoruz yaşadıklarımız arasında. Derinde ki problem şudur. Gençler üzerindeki durum. Bir noktaya kadar kendiniz geliştire biliyorsunuz. Biz burada üretimle alakalı durumları değiştireceğiz. Yeni insanoğlu yaratacağız diyorduk. Ama bugün insanlık tarihi şunu öğretti. Kültürü değiştiremezsiniz. Hiçbir şeyi değiştiremezsiniz. Kültürel değişim o kadar önemli ki materyal zenginliğinin üstündedir. Gençler buna böyle alışmalıdır. Gece kendinize 10 dakika ayırın. Gün içinde neler yaptığınızı düşünün. İyi mi hissediyorsunuz kötü mü bunu düşünün. İşte kendi eylemleriniz kendiniz yargılayın. Kendi kendinizin yargıcısınız. Hiçbir zaman daha iyi bir toplumu kendimiz iyileştirmeden yaratamayız” dedi.


 
PROBLEMLERİ ÇÖZEMEYİZ AMA UZLAŞABİLİRİZ
Castro ve Obama arasında arabuluculuk yaptığı zamanda veya başka bir arabuluculuk zamanlarında çapraz ateşte kalıp kalmadığı sorusuna ise, “İnsanoğlu olarak aydınlığı ve gölgeleriyle birlikte düşünmek lazım. İnsan türüne özel bir sevgiyi düşünmek lazım. Ama sevgiyi idealleştirmemek lazım. Hem iyi hem kötü var. İyiye doğru gidebilmek adına gerçekçi düşünecek olursak, ben Kuzey Amerika’nın müdahaleci politikalarından hoşlanmıyorum. Önemli olan benim bunu düşünmem durumu çözmüyor. Küba örneğini düşünecek olursak ekonomik yaptırım uygulanıyor. Direk olarak Kübalıları etkiliyor. Ben her ne kadar Kuzey Amerika’nın Küba’ya ve Afganistan’a uyguladığı politikalarından hoşlanmasam da Amerika’nın Küba’yla geliştirmek istediği politikaları destekliyorum. Burada Küba’ya yardım edebilmek adına ben böyle düşünüyorum. Bütün problemlerimizi çözemeyiz. Ama eğer mümkünse uzlaşabiliriz. Hiçbir şey yapmamak gibi davranış biçimim yok. Bu anlmada somut adımlar atılması gerekir. Şeytana dikkat edilmelidir. Dünyayı yönetmesine izin verilmemelidir. O yüzden birleşmek gerekir” dedi.
 
NE YÜZLE NOBEL ÖDÜLÜ VERİYORLAR
Hayattan çok eğlendiği ve daha önce Nobel Ödülü’nü reddettiği için eğlence anlayışının bu şekilde mi olduğu sorusuna, “Bu kadar savaş dolu bir dünyada ne yüzle barış Nobel ödülü veriyorlar. Ben bunu başkası alsın diye düşündüm. Savaşın en büyük maliyeti savaşta olmayan taraflara çıkıyor. Fakat bu savaşı farklı şeylerle zeka, düşünce, gibi şeylerle yapmamız lazım. Bence dünyanın tüm halkları barış için, umut için “Savaşa Hayır” demelidir. Bu durumda biz yaşlılar bir şey yapamayız. Burada iş gençlere düşüyor. Barışı dünyadaki diğer şeylerin üzerine koymak için çaba gösterin. Hepimiz evren dene minik gemide seyahat ediyoruz. Bu geminin bahtı herkesin yaşantısına bağlıdır.Yaptığımız her şey bu geminin hayatta kalmasını sağlayacak. Burada işimizi talihe bırakamayız. Ortak bilinçle hareket etmeliyiz. Kendi kaderimizi kendi elimizle almak zorundayız. Gençler bizim yaptığımız hataları geriye döndürme zamanına sahipsiniz” dedi.
 
BİRLİKTE YAŞAMAYI ÖĞRENMEK DURUMUNDALAR
Kendisinin de bir zamanlar gerilla olduğu şimdiki gençlere bu noktada ne mesaj vermek istediği sorusuna, “Ben minik bir ülkede, üç müdahalenin olduğu bir ülkenin çocuğuyum. Her türlü halkın öz yönetimini savundum. Kendi istediğim öz yönetimle olmaz. Başkalarının istedikleri ve benim hoşlanmadığım yönetimleri de savunmak gerekir. Her halk kendi meselelerini çözmek için özgür olmalıdır. Kalbimin her köşesi herkesin kendi haklarını savunması taraftarıdır. Hoşlansınlar veya hoşlanmasınlar. Özgürlük konusunda kimse kimseye baskı yapamaz. Birlikte yaşamayı öğrenmek durumundalar" yanıtını verdi.


 
İNSANLIĞI TANIDIKÇA KÖPEKLERE YAKINLAŞIYORUM
Mujica son olarak, “İnsanlığı tanıdıkça köpeklere daha çok yakınlaşıyorum. Köpekler çok sadıktır ve ihanet etmezler. Eşimle birlikte aslında dünyayı değiştirmeye çalıştık. Bir yandan da hala hayattayız. Dünyayı değiştirmeye çalışırken en ucuz gibi görünen maliyetler en ağır faturayı çıkarır. Bu maliyet zamandır. Yaşamdır. Minnacık köpeğimiz var. Çocuk yapmaya da fırsat bulamadık. Ama dediğimiz gibi bu hayattaki aşk. Yaşam çok güzel. Kendi içerisinde dramı da var. Ama burada espriyi unutmamak lazım. Çünkü şaka acıların ilacıdır. Hayat ne kadar acı olursa olsun kendisi çok güzel hayatın. Ekonomi çok önemli ancak yaşamınızda sadece ekonomiye odaklanırsanız diğer kararlar noktasında sıkıntı yaşarsınız. Bu kararların ekonomiyle alakası yok. Hayatı espriyle yaşamak, üzüntüleri dahi gülümsemeyle karşılayabilmek önemlidir. Uyandığım her sabah diyorum ki bugüne de şükürler olsun” şeklinde konuştu.
 

 
Kıbrıs’ta İngiliz üssüne sığınan Suriyeliler isyan etti
 
Piriştina’dan veto: Bilgi edinme yeniden ücretsiz
YORUMLAR
Toplam 4 yorum var, 4 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Adem BALCI 5 Kasım 2015 Perşembe 23:03

Dürüst Aziz Kocaoğlu'na dürüst başbakanı ağırlamak bizim için Onur verici bir durumdur daima Sayın Kocaoğlu'nun yanında olacağımızı bir kez daha kamuoyunda belirtir kendilerine sağlık sıhhat ve başarılar dileriz Güzel İzmir dürüst başkan çok yakışıyor saygılar

Yorumu oyla      12      5  
reco 5 Kasım 2015 Perşembe 13:34

adam lafi gedigine koymus.insanlari tanidikca,kopegimi daha cok seviyorum

Yorumu oyla      12      5  
Mahmut Esat ASLAN 5 Kasım 2015 Perşembe 12:06

Bana göre Jose Mujika'nın çizdiği ve geniş halk yığınları tarafından takdir edilmesinin en büyük sebebi;sol'dan gelmiş bir bir liderin mütavazi, sade ve dürüst bir yönetim tarzı sergilemesidir. Önemli olan budur.

Yorumu oyla      12      7  
ali 5 Kasım 2015 Perşembe 09:06

CHP neden iktidar olamıyor. Bu haber bunun özeti.

Yorumu oyla      14      7  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Diyarbakır’da 22 mahallede sokağa çıkma yasağı
Terör örgütü PKK'ya yönelik düzenlenecek operasyon nedeniyle, Diyarbakır'ın ...
Çeşme'de yaralı caretta caretta seferberliği
Çeşme'de, bir balıkçı tarafından bulunan ve misina yutarak yaralandığı ...
İzmir sularında can pazarı!
İzmir’in Çeşme İlçesi'nde, hava şartlarının kötüleşmesini dikkate almadan, ...
 
Flaş! Hakkari'den kara haber: 2 asker şehit
Hakkari'de çatışmada 2 asker şehit oldu, şu ana kadar 15 terörist öldürüldü.
Karaburun'a yargı müjdesi: Tümden iptal!
Karaburun'da RES'lere karşı yaşam için direniş ilan eden Yarımada halkı ...
İzmir’deki ‘kumpas’ operasyonunda son durum: 4 ortak soru!
İzmir’deki casusluk davasında yargılananlar aleyhine sahte deliller ürettikleri ...
 
Ve dünyanın en yoksul devlet başkanı İzmir’de!
Dünyanın en yoksul devlet başkanı olarak bilinen Urguay Eski Devlet Başkanı ...
Damlacık’ta yeni yıkım mesaisi!
İzmir’in Damlacık semtinde, Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü tarafından ...
Basmane’de yeni çukur!
İzmir’in Basmane semtinde, Anafartalar Caddesi'nde taş döşeli yolda yaşanan ...
 
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Büyük Altaylılar haydi kongreye!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Mutluluğun ‘resmi’ budur!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İzmir’in sosyal demokratları
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Asıl sorun Arapça tabelalar mı?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Pâyidar… Son Balo…
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Toptan ve perakende anılar…
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva