Dünyada çok az görülen hastalık... İzmir'de şifa buldu

Yorgunluk, halsizlik, böbrek ağrısı gibi şikayetlerle sağlık kuruluşuna başvuran 50 yaşındaki Meliha Yüksel'in hormonlarında dengesizlik tespit edildi. 

SBÜ İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki ileri tetkiklerde ise Yüksel'in fazla çalışan ve kana aşırı kalsiyum salınımı yapan bir paratiroid bezinin bulunduğu ve bu bezin olması gerektiği gibi boyun bölgesinde değil nadir rastlanacak şekilde "iman tahtasının arkasında ve göğüs kafesinin içinde" olduğu anlaşıldı. 

Tıp literatüründe bugüne kadar yaklaşık 60 kişide rastlanan durumun tespiti üzerine Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrin Hastalıkları ve Cerrahisi Konseyi hastayı detaylı değerlendirdi, tedavi için ameliyat kararı aldı.

Meliha Yüksel, kalp, damar, böbrekler ve diğer organlarda kalsiyum birikimine yol açan, kemik bütünlüğünü bozan "paratiroid adenom" adlı hastalığından İzmir'deki iki doktorun başarılı ameliyatıyla kurtuldu. 

Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Cerrahi Servisinin Sorumlusu Doç. Dr. Koray Baş ile Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Eğitim Görevlisi Doç. Dr. Özgür Samancılar başkanlığında ve iki hastane iş birliğiyle yapılan kapalı ameliyatla paratiroid bezi alındı.

YAŞAM KONFORUNU YÜKSELTEN OPERASYON
Doç. Dr. Koray Baş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Meliha Yüksel'in hastaneye başvurduğunda "paratiroid bezlerinin bir tanesinin fazla çalışması" olarak bilinen klinik tabloya sahip olduğunu ifade etti. 

Parathormon adlı hormonun fazla üretildiğini, buna bağlı olarak vücutta kemikler içinde bulunan kalsiyumun fazla oranda kana salındığını kaydeden Baş, şu bilgileri verdi:

"Tıp literatüründe bu vakalar çok nadir. Hastamızda paratiroid bezlerinden biri boyun bölgesinde olması gereken yerinde olmadığı gibi fazla çalışıyordu. Bu da kemiklerdeki kalsiyumun kana fazla oranda salınmasına neden oluyordu. Bu nedenle kemik bütünlüğünün bozulmasının yanında kanda yükselmiş kalsiyumun kalp, damarlar ve böbrekler üzerinde birikimi ve işlevlerini bozması söz konusuydu. Vakayla ilgili doneleri, literatüre ve diğer meslektaşların bilgisine sunacağız." 

Baş, hastayı göğüs kafesini açmaksızın ameliyat ettiklerini ve bu yöntemle hastanın yaşam konforunu yükseltmeyi amaçladıklarını ifade etti.

Doç Dr. Özgür Samancılar ise üniversiteden sınıf arkadaşı olan Doç. Dr. Baş ile önemli bir ameliyatı gerçekleştirmiş olmanın mutluluğunu yaşadığını ifade etti.

Anatomik olarak çok riskli bir bölgede operasyon yaptıklarını aktaran Baş, "Açık ameliyatta iman tahtası olarak da adlandırılan sternum adlı kemiğini ortadan açmak gerekiyordu. Biz kapalı yöntemle hastanın sağ taraf göğüs bölgesinden açılan iki delikten ameliyatı tamamladık. Bölge anatomik olarak çok riskliydi. Kalbin önünde, kalp ile akciğerlere giden büyük damarlar ile iman tahtası kemiği arasında çalışmamız gerekiyordu." dedi.

Samancılar, açık ameliyatlarda hastanın 6 hafta günlük yaşamına dönemediğini ve hareket kabiliyeti kazanamadığını, Meliha Yüksel'in ise 2-3 günde sağlığına kavuştuğunu aktardı. 

YÜKSEL: "DOKTORLARIMA GÜVENDİM"
Meliha Yüksel ise uzun süre yorgunluk ve halsizlik yaşadığını, şikayetlerine karın ağrısı da eklenince doktora başvurmaya karar verdiğini anlattı.

Yüksel, paratiroid bezinin çok çalıştığını öğrendiğinde korkmadığı, ilaç tedavisiyle hastalığı atlatacağını düşündüğünü belirterek, "Ameliyat olmam gerektiği söylenince şaşırdım. Acı çekmek istemedim ama doktorlarıma güvendim. Sadece yaptığım araştırmalarda bu bezin boğaz yolunda olduğunu öğrendim, göğüs kafesinde paratiroid bezi hiç yoktu. Bu beni endişelendirdi. Gözyaşı bile döktüm ama sonra rahatladım. Çünkü iki profesyonelin elindeydim. Doktorlarıma güvendim, hiç acım da olmadı, kısa sürede normal yaşamıma döndüm." diye konuştu. 

Meliha Yüksel'in ameliyat sonrası kontrollerinde sağlık durumunun iyi olduğu, hormon değerlerinin normale döndüğü tespit edildi. (AA)