Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ- Yüksek Seçim Kurulu (YSK) 31 Mart yerel seçimlerinin İstanbul ayağını iptal etti. Millet İttifakı’nın zaferiyle sonuçlanan sandık mesaisinde Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Ekrem İmamoğlu, koltuğu iktidar partisinden devralmıştı. Süreçte birçok itiraz yapıldı fakat İmamoğlu’na mazbatası verilmiş ve göreve başlamıştı.
Gelinen noktada YSK, İstanbul’da ilçe başkanlıkları, meclis ve muhtarlık seçimlerini geçerli kıldı fakat büyükşehir belediye başkanlığı yarışını iptal etti. Yeni seçimin 23 Haziran’da gerçekleşecek. Gözler 31 Mart’ta siyasi partilerin oluşturduğu dengelere çevrildi. İstanbul’da Millet İttifakı ve Cumhur İttifakı arasında kıyasıya mücadeleye sahne olan seçimde Halkların Demokratik Partisi (HDP) aday çıkarmamıştı. Diğer yandan gözler, 100 bin oy alan Saadet Partisi’nin (SP), 30 bin oy alan Demokratik Sol Parti’nin (DSP) ve 10 bin oy alan Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP) oluşturduğu 145 binlik oy havuzuna çevrildi.
10 bin oy alan TKP kararını ilk açıklayan parti oldu. Buna göre TKP Haziran seçimlerinde Zehra Güner Karaoğlu’nu bir daha aday göstermeyecek.
100 bin oy alan SP’nin göstereceği refleks merak edilirken 30 bin oy alan DSP’den resmi açıklama geldi.
AK Partili Binali Yıldırım karşısında seçimi yaklaşık 20 bin oy farkıyla kazanan CHP’li İmamoğlu’nun yeniden sandıktan zaferle çıkıp çıkamayacağı şimdiden merak konusu olurken DSP, toplantı kararı aldı.
BU SEÇİMDE GEREĞİNİ MUHAKKAK PARTİ KURULLARIMIZ YAPACAKTIR
DSP Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Karakülçe açıklamalarda bulunurken, “Biz her zaman demokrasiden yana olduk. DSP, bütün organlarını görüşmek üzere hafta sonu toplantıya çağırdı, orada gerekli kararlar alınacak. YSK’nın hukuk tanımazlığını 24 Haziran seçimlerinde sokulmadığında tabiri caizse cümle aleme duyurmaya çalıştık. YSK’nın adalet tanımazlığı yaşanan bir ilk değil. O gün bizim canımız yandı bugün başkalarının canı yanıyor. DSP hukuktan yana çabayı her dönem vererek gelmiştir. Bu seçimde de gereğini muhakkak parti kurullarımız yapacaktır. Biz geçmişte sesimizi duyurmaya çalıştık, o gün sesimize kulak vermeyenler şimdi aynı hukuksuzlukla karşı karşıya. Türkiye’de hukuk ve birçok kavram anlamını yitirdi. Türkiye’nin silkinip kendine gelmesi gerekir. Bireysel düşüncem; İstanbul’da büyük bir adaletsizlik ve hukuksuzluk yaşanmıştır. DSP’nin kurullarının da bu hukuksuzluğa meydan vermeyeceğinin kanısındayım” dedi.