DİSK Ege Bölge Temsilcisi Sarı’dan siyasete yeşil ışık: Eğer ön seçim olursa…

EGEDESONSÖZ- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’de(KHK) yer alan taşeron düzenlemesiyle ilgili geniş yelpazede değerlendirmede bulundu.

Sarı, hükümetin uygulamasının yanlış olduğunu söyledi ve yeni bir KHK ile yanlıştan geri dönülmesi gerektiğini ifade etti.

Özellikle eski hükümlü, emekli ve emekliliği hak etmiş taşeron personellerden iş akitleri feshedilenlerin yaşadığı mağduriyet için konuşan Sarı, “Bu belediye başkanlarının sorunu değil” dedi.

Sarı ayrıca gün içinde saat 13:00-14:00 arası yarım gün iş bırakılacak eylem için sendika, belediye başkanları ve siyasi partilere destek çağrısında bulundu.

BELEDİYE BAŞKANLARININ SORUNU DEĞİL!
Sarı, “Bu belediye başkanlarının sorunu değil. KHK’yı merkezi hükümet çıkarıyor. 1 milyon 50 bin taşeron işçisini kadroya geçiriyoruz dediler. Çalışma hayatını düzenleyen bir kanunun parlamentodan geçmesi gerekiyor. KHK düzenlemesi yaptığınızda böyle eksikliklerle yüz yüze kalıyorsunuz. Belediye şirketleri İzmir’de zaten vardı. Buyurun geçin çalışın dediler. İzmir’deki modeli Türkiye’ye yaydılar” dedi.  

BİZ İŞÇİYİZ AMA MEMURLUĞA TABİ TUTUYORLAR!
Kapsam dışında bırakılıp mağdur olan kesime ilişkin konuşan Sarı, “1 yıl 15 gün ceza alanlar kapsam dışında tutuluyor. Günü gelen emekli edilecektir diyor. Bir de engelli çalışanların emekliliği söz konusu. Biz devlette işçi görünüyoruz. Ama siz bize memurların sınav ve arşive tabi tutuyorsunuz. Siz beni devlet memuru yapmıyorsunuz ama oraya tabi tutuyorsunuz. Sorun burada başlar. Belediyelerde çalışan 2 bin 500 arkadaşımız KHK mağduru. Kamu kurumlarıyla birleştiğinde sayı 6 bin 300 oluyor. Sadece İzmir’de…” açıklamasında bulundu.

OHAL’DEN DOLAYI HİÇBİR ŞEYE İTİRAZ EDEMİYORUZ
Olağanüstü Hal (OHAL) döneminin ellerini kollarını bağladığını ifade eden Sarı, “Belediye başkanının KHK ‘ya karşı bir yaptırımı söz konusu değil. İzmir valisi bile yapamaz. Merkezi hükümetin değiştirmesi lazım. OHAL koşullarından dolayı hiçbir şeye itiraz edemiyoruz. Bu insanların hepsi çalışıyordu. Ne cumhurbaşkanından ne bakanlardan iş istediler. O zaman siz çalışırken bu insanları niye işsiz bırakıyorsunuz? Kadro beklerken birden cehennemin kapısını gördüler” dedi.

BU İNSANLARI SOKAĞA SALARSANIZ, YAŞANANLARDAN BİZ DEĞİL KHK’YI ÇIKARANLAR SORUMLUDUR!
“Devlette ceza tektir” diyen Sarı, “Cezalarını çekmiş gelmiş iş başı yapmışlar. Zaten eski hükümlü olmasalardı memur, kadrolu olur ya da başka iş yaparlardı. Tek çıkış noktası bulmuşlar. Taşeron işçi olmuşlar. Hepimizin yaşadığı sokaklardaki çöpleri toplayan temizlik yapan işçiler olmuşlar. Zar zor iş bulmuşlar. Türkiye genelinde 150 bin insan ediyor. Topluma kazandırmazsanız, tekrar sokağa salarsanız, yaşananlardan biz değil bu KHK’yı çıkaranlar sorumludur. Size iş vermiyorlar ne yapacaksınız? Doğru ya da eğri birçok yola gideceksiniz.  Ben hala umutluyum, kafalarına göre torba yasa çıkaranlar bu soruna 1 saatte çözüm bulacaklardır” açıklamasında bulundu.

SINAVLAR SONUCUNDA MAĞDUR SAYISI 100 BİN DAHA ARTACAK!
İşçilerin sınavlara tabi tutulması hakkında konuşan Sarı, “Sınav ve mülakatlar başladı. İnanın sayı daha fazla artacak. Her kurum kendi sınavını kendi belirleyecek, komisyonlar kuruldu. İster yazılı, ister sözlü, ister uygulamalı sınav… Çöp toplayan birine ne soracaksınız? ÖSYM sorularını getiriyorlar. Zaten ilkokul mezunu arkadaşlarımız. Gelin uygulamalı yapın diyoruz. Bazı kurumlar uygulamalı yapıyor. Müthiş bir eleme yapılacak. Sayı tahmin ediyorum 100 bini bulacak. Bu insanların bulabildiği en son iştir bu. Emek sömürüsünün en katı olduğu yerdir taşeron. Ayrımsız şartsız tüm taşerona kadro demişlerdi. Bu kurumlara kendi yandaşlarını alacaklar sorusu bizim kafamızda yer alıyor” yorumunu yaptı.

İKİ İŞÇİ SENDİKASINA MÜCADELE ÇAĞRISI
Sarı, “Türkiye’de 3 tane işçi sendikası var. Hak-İş ve Türk-İş bizim dışımızda yer alan sendikalar. 6 bin 300 mağdur var dedim.  Bunlardan bin 600 tanesi bizim üyemiz. Sadece 3’te 2’lik bölüm bizim üyemiz değil. Ama bu önemli değil. Biz insanların hangi sendikada örgütlü olduğuna bakmıyoruz. Hak-İş’i zaten sendika olarak saymıyorum. Ama Türk-İş’ten destek gelebilir. Biz eylem yapıyoruz diye değil. Yarın bir gün onlar yapar biz de destek veririz. Bir daha sesleniyorum. Ne olur gelin, sesimiz ne kadar büyük olursa gidilen yanlıştan hükümeti geri döndürebiliriz” dedi.

SİYASİLERE SESLENDİ: BU YARAYA ÇARE OLMAZSANIZ KARŞIMIZA ÇIKMAYIN!
Yasanın hatalı olduğunu vurgulayan Sarı, siyasi parti temsilcilerine seslendi ve “Aslında sadece emekliler ve eski hükümlüler mağdur olmuyor. Yasa o kadar kötü ki tartışmaya kalksak tutar yırtar atarız. Bu KHK’nın tutulacak hiçbir yanı yok. Bu KHK’yı hangi akılla çıkardınız? Emekliliği gelmiş ama çalışan biri, kredi çekmiş, çocuk okutuyor pat diye emekli yapıyorsun. Asgari ücret altındaki emekli maaşı ile nasıl yaşanır? Tüm siyasi partilerin temsilcilerine çağrıda bulunuyoruz. Bu insanlardan oy aldınız. Bu insanları yarasına çare olamazsanız yarın bir gün karşımıza çıkmayın” diye konuştu.

İŞÇİ MÜCADELESİNDE YANIMIZDA OLAN HERKESE TEŞEKKÜR EDİYORUZ
Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar,  Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Bergama belediye Başkanı Mehmet Gönenç’in yasaya karşı söylem geliştirmesi üzerine konuşan Sarı, “Biz istedik ki tüm belediye başkanları ortak bir karar alsın. Ama tabi bizim siyasilere bir müdahalemiz söz konusu değil. Karşı çıkanlar oldu ama yarın arşiv soruşturması geldiğinde onlarında eli kolu bağlanacak. Keşke tüm başkanlarımız kayıtsız kalmasaydı sınıfsal mücadeleyi birlikte gerçekleştirseydik. Buranın bir siyasi aktörü vardır ve CHP’dir. Özcan Purçu, Murat Bakan gibi CHP’li İzmir Milletvekilleri mecliste mücadele vermişlerdir. Teklifler sundular. Herhangi bir gelişme yok. İşçi sınıfının mücadelesinde yanımızda olan herkese teşekkür ediyoruz” dedi.  

İŞSİZLİĞİN BİR KEREDE 2 BUÇUK MİLYON AZALTILMASI İÇİN ÖNERİMİZ VAR!
İşsizlik üzerinden konuşan Sarı rakamlar verirken, “Yüzde 11-12 gibi açıklanan Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) resmi açıklamalarıdır. 3 buçuk milyon işsiz var diyorlar. Ama 6 buçuk milyon işsiz var. 30 gün içinde bir gün çalışıyor ama TÜİK’e göre çalışıyor. Mevsimlik tarım işçileri var kayıt dışı işsiz. Türkiye’de işsizliği bir kerede 2 buçuk milyon azaltmak istiyorlarsa bizim bir önerimiz var. Dünyadaki çalışıma saatleri içinde dünyada ikinci sırada. Gelin çalışma saatlerini Avrupa ülkeleri gibi 35 saate düşürelim. Buradan artan 10 saat 12 milyon çalışana vurduğunda 2 buçuk milyon işsize istihdam yapacaktır. Fazla mesaileri ortadan kaldıralım. Fazla mesaiye ödenen ücretlerle istihdam yaratılabilir” diye konuştu.

BİR YILDA 145 ÇOCUK İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ
Çocuk işçilerin durumuna değinen Sarı, “İzmir’de yüzde 19 buçuk çocuk işçilik var. Suriyeli çocuklar da var. Her insanın çalışma hakkı olduğuna inanıyoruz. Mezhep din dil ırk önemli değil. Biz de Almanya’ya çalışmaya gidiyoruz. Suriyeli, Türk alman İngiliz diye bakmıyoruz. İnsanca çalışma şartları olsun. Çocuk işçiliğin geldiği rakamlar korkutucu. Türkiye genelinde bir yılda 145 çocuk işçi hayatını kaybetmişti.  Genelde sanayi sitelerinde oluyor” dedi.

ÖZELLEŞTİRMEYE AYRI PARANTEZ AÇTI
Özelleştirme hamleleri hakkında konuşan Sarı, “Şeker fabrikaları başta olmak üzere 26 kit taşerondan kadroya geçişin dışında tutulmuştu. Özelleştirme İdaresi’nde başbakan ve 4 bakandan kurulu bir yer var. Ve ya da veya ile kamu kurum ve kuruluşlarının arazileri özelleştirmeye açılıyor. Cumhuriyet değerleri birer birer yok edildi. Geçmişte Sümerbank, Tekel, et balık kurumları, şimdi Çaykur özelleştirme kapsamı içinde. Bu kurumların arazileri de ranta açmak için özelleştirme furyası içine koymuş vaziyetteler. Belediye başkanları bile müdahale edilemeyecek. Ulaşım ve nakliyenin pahalı olmasına yol açacak. İZBAN, metro özelleştikten sonra özel sektörün koyduğu fiyatlar üzerinden binecek. İzmir Limanı’nı da özelleştirerek ranta açmanın arzunu aramaktadırlar” ifadelerini kullandı.

ÖN SEÇİM OLURSA MİLLETVEKİLİ ADAYLIĞIMI AÇIKLAYACAĞIM
Sendikadan çıkan mecliste giden isimler özelinde değerlendirme yapan Sarı, kendi yol haritasıyla ilgili net konuştu. Sarı, “Sendika kökenli milletvekillerimizin meclise gittiğinde sendikal hareketi unuttuğunun altını çizeyim. Hangi parti içinde olursa olsun. Beslendikleri damarlarla meclise gittikten sonra ilişkisini kesenleri buradan kınıyorum. İşçi sınıfı mücadelesi bir merdiven ve basamak değildir. Siz mücadelenizi işçi sınıfına en iyi nerede veriyorsanız orada kalmalısınız. Ben kendim için söyleyeyim. Kadercilik anlayışıyla söylemiyorum. Sendikada arkadaşlarla oturup konuşacağız, fikir alış verişinde bulunacağız. İzmir’de ön seçim olursa milletvekili adaylığımı açıklayacağım” dedi.