Dijital dünya şimdiye kadar ağırlıklı olarak görsel ve işitsel algıdan oluşurken, dokunma teknolojisi, diğer adıyla "haptik teknoloji" ile gelecek yıllarda dokunsal geri bildirim veren ürünlerin artması bekleniyor.
Hissedilen bilginin birçok avantajı olduğunu vurgulayan bilim insanları, bilginin insanlara hızlı ve doğrudan ulaşacağını, daha önce kullanılmayan bir duyu boyutunu açacağını belirtiyor.
Dokunsal geri bildirimin, kişinin gördüğü veya duyduğu bir şeyi bir kez daha destekleyeceğini ifade eden uzmanlar, bunun dijital ve gerçek dünyayı birbirine daha da yaklaştıracağını kaydediyor.
DOKUNSAL GERİ BİLDİRİM ÇALIŞMALARINI SÜRDÜRÜYOR
ABD'nin teknoloji devlerinden Apple, geçen haftalarda "ilginç" bir patent başvurusunda bulundu. Apple, Airpod kulaklıklar ile diğer taşınabilir cihazlara elektrik sinyallerini ve elektriği mekanik harekete veya ışığa dönüştüren "aktüatör" yerleştirmek istiyor.
Teknolojide hayal gücü sınır tanımazken, Google ve Çinli Xiaomi de dokunsal geri bildirimi iyileştirmek ve daha fazla fiziksel yanıt vermek için çalışmalarını sürdürüyor.
Otomobiller daha dijital hale gelirken, otomotiv üreticileri ve tedarikçilerin de dokunsal geri bildirim alanına ilgisi artıyor.
PEK ÇOK ALANDA KULLANILABİLECEK
"Haptik teknolojinin" savunma sanayisinden tıbba, eğitimden günlük hayata pek çok alanda kullanılabileceği belirtiliyor. Dokunsal geri bildirimin dokunmatik ekranlara entegrasyonunun, kullanıcı arayüzü tasarımı, internet üzerinden alışveriş, oyun ve eğlence, eğitim, sanat ve daha birçok alanda yeni uygulamalara yol açacağı kaydediliyor.
Şirketler, dokunsal geri bildirimin önce satışlarda önemli bir fark oluşturmasını beklerken, bu konuda bir dizi ürünün 2 ila 3 yıl içinde piyasada olacağını aktarıyor.
İnsan beyninin dokunma hissine gözlerden çok daha hızlı tepki verdiğini belirten uzmanlar, reseptörlerin sıcaklık farklılıklarını, basıncı, esnemeyi ve titreşimi fark ettiğini, bilgileri milisaniyeler içinde beyne ilettiğini vurguluyor. Dokunma hissinin kapatılamayacağını kaydeden uzmanlar, bu teknolojiyle gözler kapatılsa da hissedilebileceğini ifade ediyor.
"PÜRÜZÜ HİSSEDECEKSİNİZ"
Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çağatay Başdoğan, "haptik teknoloji" ve bu alanda yapılan çalışmalara ilişkin bilgi verdi.
"Haptik"in "dokunma hissi" anlamına geldiğini ifade eden Başdoğan, bunun "kinestetik" ve "taktil" olarak iki gruba ayrıldığını anlattı. Başdoğan, şöyle devam etti:
"Örneğin, arabanızın lastiği patladı ve arkasından itiyorsanız, bu dokunsal etkileşim kuvvet bazlıdır ve 'kinestetik' grubundadır. Eğer parmağınızla bir kumaşın dokusunu anlamaya çalışıyorsanız, bu etkileşim daha hassastır ve parmak ucundaki reseptörler aracılığıyla hissiyat oluşur ve bu 'taktil' grubuna girer. Haptik teknolojileri, kullanıcıya hem kinestetik hem de taktil dokunsal geri bildirim sağlamayı hedefler." (AA)