HABERLER>POLİTİKA
2 Ekim 2015 Cuma - 11:47

Demirtaş ve Yüksekdağ açıkladı: İşte HDP'nin vaatleri

HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ partinin 1 Kasım seçim vaatlerini açıkladı.

Demirtaş ve Yüksekdağ açıkladı: İşte HDP nin vaatleri

HDP, 1 Kasım seçim bildirgesi açıklandı. HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ Ankara 'da düzenledikleri toplantıda 1 Kasım seçimleri için hazırlanan seçim bildirgesini açıkladı. 

Toplantıda ilk konuşmayı Figen Yüksekdağ yaptı. Daha sonra ise kürsüye Demirtaş çıktı. "Tekrar uyananların partisine hoş geldiniz" diyen Demirtaş " HDP olmazsa bu gemi batar" dedi.
 
Yüksekdağ konuşmasında şunları dile getirdi: İşte böyle başlamıştı her şey. Güzel başlamıştı, güzel devam etmişti. Siyasi iktidarın ve sarayın hırsı Türkiye ’nin aydınlanan geleceğini karartmadan önce, savaş başlamadan önce, hırsızlıkların üstü kanla örtülmeden önce umut vardı, coşku vardı, neşe vardı. İnsana inanç, geleceğe inanç vardı. HDP büyük insanlığın o büyük yürüyüşünü başlattığında saflarımızda buluşan o büyük enerji, Türkiye’ye yeni bir ufuk açmıştı.  Karanlığın en yoğun olduğu bir aşamada ufukta beliren bir ışıktı ve umuttu HDP. HDP sadece bir kişi, bir lider, bir örgüt değildi. HDP, yani bizler bütün Türkiye Kürdistan halklarının çoğulluğunu temsil ediyordu. Yıllar boyunca birbirinden koparılan Türkiye halklarının nasıl bir araya gelebileceğini gösteriyordu. Türkiye toplumunun, halklarımızın yeni bir ışıkla aydınlanmasını istemediler. Çünkü karanlıkla beslenenler çünkü iktidarlarını zorbalık ve zulüm ve kan üzerinden kuranlar aydınlıktan ışıktan korkarlar.
 
Ama bizler geride bıraktığımız dönemde 7 Haziran’daki büyük seçim başarısını elde etmeden önce bu ışığı görmüş ve etrafında buluşmuştuk. İşte tam da bu süre içerisinde biz 7 Haziran’a varmadan önce bütün Türkiye halkları değişimin öz gücü olduğunu gördüler.Sorun çözmek değil, sorun üretmekten başka hiçbir şey yapmayan siyasi iktidar vardı. Sonra bütün Türkiye halkları HDP ile birlikte bizler olarak değiştirme gücünü kuşandı. İşte HDP, 7 Haziran başarısıyla beraber Türkiye’de demokrasi geleceğinin adresi oldu. Her türlü saldırıya, kuşatmaya, ablukaya rağmen, HDP ve onun milyonlardan oluşan gönüllüler ordusu yani bizler, kadınlar gençler işçiler emekçiler köylüler LGBTİ bireyler ve tüm ezilen halklar ve inançlar…
 
Hiçbir zulüm saltanatının yıkılmaz olmadığını gösterdiler. Hiçbir saldırı aygıtının ve sonu gelmeyeceği, gitmeyeceği düşünülen hiçbir iktidarın yara almaz ve baki olmadığını gösterdiler. İşte 7 Haziran seçim sonuçlarının en büyük başarısı buydu. HDP’nin ve bizlerin en büyük başarısı buydu. Mümkündür ve başarabiliriz. Başka bir dünya , başka bir Türkiye mümkün. İşte esas korktukları da buydu. Onları çığrından çıkaran da Türkiye toplumunun bu kadar güçlü biçimde demokrasi kültürüyle buluşmuş olmasıydı. 7 Haziran’da ne gördüler biliyor musunuz? Karşılarında güdemeyecekleri, baskıyla yalanla yönetemeyecekleri bir halk olduklarını gördüler. Bu iktidar sahiplerini, saltanat sevdalılarını en fazla ürküten şey olmuştur. Bütün diktatörlerin en büyük korkusu budur, yönetemedi halk.
 
“YİNE BAŞARAMAYACAKSINIZ”
7 Haziran sabahından itibaren sanki o gün seçim sandıklarına gidilmemiş gibi davrandılar. Bugün de aradan 6 ay geçtikten sonra Türkiye halkları tekrar seçimle karşı karşıya. 7 Haziran seçim yenilgisini hazmedemeyen saray ve AKP iktidarı, 1 Kasım seçimlerinde iktidar hırsını tatmin edecek daha büyük ve başarılı bir sonuç elde etmeyi düşünüyor. Yine başaramayacaksınız. 7 Haziran günlerinde de söyledik. Bugün yeniden söylüyoruz. Sizin günleriniz doldu, sizin süreciniz bitti. Artık Saray ve AKP hükümetinin siyasi anlayışı Türkiye’nin tarihinde ve geçmişinde kalacak bir örnek ve süreç olacak. Türkiye kendi geleceğini 7 Haziran’da seçti. Çoğulculuğu seçti, yönetime katılmayı ve kendi özyönetim gücüyle yaşamın siyasetin toplumsal yönetimin bir parçası olmayı seçti. Türkiye toplumu 7 Haziran’da bu kadar güçlü bir seçimi yaptıktan sonra hiçbir saltanat bu seçimi değiştiremez.
 
Saray ve AKP hükümeti seçimle işbaşına geldiler. Ama seçimle gitmek istemediler. Seçimle iş başına gelenler bugün savaşla yeniden yönetime gelmek, yeniden tek başına iktidar olacakları bir sonuç elde etmek istiyorlar. 7 Haziran’dan itibaren başlatılan savaşın, halklarımızın itildiği çatışma kan ve ölüm gözyaşının tek nedeni vardır, Saray’ın iktidar hırsı ve o iktidarı sürdürmek için mevcut egemen siyasetin her şeyi göze alması.
 
HDP barajı geçerse eğer Türkiye’de kaos olur demişlerdi. Seçimlerden sonra da gözümüzün içine baka baka, eğer 400 vekili verseydiniz bütün bunlar yaşanmayacaktı dediler. Bütün bu savaş çatışma ölümler olmayacaktı dediler. İşte bu kadar yüzsüzce ilan edilmiş bir savaş var karşımızda. Yüzlerce insanımızın ölümüne yol açan sadece 7 Haziran seçim sonuçlarından sonra 22 çocuğun katledilmesine yol açan çok koyu bir karanlığa, savaşa ve ölüm siyasetine mahkum edilmiş durumda Türkiye. 400 vekili vermeyenlere, 400 vekil isteme yüzsüzlüğü gösterenlere ders verme cesareti gösteren halklarımıza bugün savaşla, zulümle ve çatışmalarla cevap veriliyor. Siyasi iktidar kaybettiği her yerde, Kürt illerinde yenilgisinin faturasını halklarımıza çıkartmaya çalışıyor.
 
“DÜN DE BARIŞ DEDİK, BUGÜN İNADINA BARIŞ DEDİK”
İşte bu karanlık koşullar içerisinde, bizlere dayatılan, bu savaş ve çatışma günleri içerisinde yine bizim sözümüz, bizim eylemimiz dün olduğu gibi gayet net ve güçlü olacak. Dün de barış dedik, bugün inadına barış dedik. Dün bizler ve HDP dedik, bugün inadına beraber inadına HDP diyoruz. Dün büyük insanlık dedik ve gelecek yürüyüşüne çağırdık. Bugün büyük insanlık ve büyük barış diyoruz.
 
Dün başaramayacaksınız, sizi başkan yaptırmayacağız dedik. Bugün de yine başaramayacaksınız, sizi diktatör yaptırmayacağız. Savaştan bu yana bütün Türkiye halkları acıyla ölümle sınandı yeniden. Suruç’ta Silvan’da Varto’da… Türkiye’nin dört bir yanında karanlık katliamcı saldırılarla karşı karşıya kaldık. Türkiye’nin umudu ve demokratik siyasi ekseni olan bir partiye, HDP’ye kıyıcı yıkıcı saldırılar gerçekleştirildi. İktidarı kazanamayanlar bütün Türkiye’de iç savaş çıkarmayı göze aldılar. Sadece Kürt olduğu için yurttaşlarımızın sokaklarda işyerlerinde evlerinde linç edilmesine yol açacak saldırıların talimatını verdiler. Hala da talimat vermeye devam ediyorlar. Basın kuruluşlarına, basın mensuplarına, kadınlara, gençlere, halklara, çocuklara kendilerinin karşısında duran onlar gibi olmayan, olmamakta direnen bütün halklarımıza savaş açmış bir iktidar var karşımızda.
 
“1 KASIM’DA, SARAY’I BARIŞ ALTINDA BIRAKACAĞIZ”
Bugün onlara en esaslı cevabımız şudur. Biz işte tam da bugünlerde 1 Kasım’da, Saray’ı barış altında bırakacağız. Halklarımızın barış ve çözüm iradesini kabullenmeyi öğrenecekler. Demokrasi kültürüne göre hareket etmeyi, çoğulcu siyaset yapmayı öğrenecekler. Bu iradeyi dikkate alacaklar. Eğer öğrenmiyorlar, dikkate almıyorlarsa gidecekler. Söylediğimiz her sözün arkasındaki irademizi, çabamızı, emeğimizi ve kararlılığımızı her koşul altında koruduk. Bugün de işte bize dayatılan bu seçim karşısında, 1 Kasım seçim sandıklarında da 1 Kasım seçim anından sonra da yeni bir yaşamı geleceği, hep birlikte inşa edeceğimiz sözünü veriyoruz. Bugün yeniden HDP, yeniden bizler olarak daha büyük kazanmanın sözünü veriyoruz.
 
DEMİRTAŞ: HDP OLMAZSA BU GEMİ BATAR
Toplantıda daha sonra konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise "HDP olmazsa bu gemi batar" dedi.
 
Demirtaş konuşmasında şunlara vurgu yaptı:
 
Türkiye gibi bir cadı kazanı, Türkiye gibi bir kan deryası ve siyasetin bu kadar kirlendiği bir ortamda biz niye varız? HDP işte biraz önce sayın eş başkan ifade etti, bütün bu karamsar tabloyu aydınlatmak için yola çıkmış biricik halk partisi. Bizler varız, toplumsal bir ihtiyaç sonucu ortaya çıktık. Ezilen yığınların sesi olmak için yola çıktık. Ortak vatan olarak bellediğimiz bu topraklarda yepyeni bir yaşam kurmamız gerekir diyerek yola çıktık. Partimizi tıpkı Türkiye gibi, rengarenk bir çiçek bahçesine inşa ettik.
 
Bizi yönetenler hep iki seçenek sundular. Ya teklikte buluşacağız dediler yada terk edeceksiniz dediler. Sürgünle işkenceyle katliamla eziyetle bize ikinci seçenği dayattılar ve biz maalesef bu iki seçenek yani inkar ve isyan kısır döngüsü arasında çok uzun yıllardır büyük acılar çektik, evlatlarımızı kaybettik, emek kaybettik.
 
Şimdi HDP bu iki seçeneğe mahkum değiliz diyen üçüncü seçenek için yola çıktı. Biz birbirimizden farklıyız. Kürt olarak doğduk, Türk olarak. Ermeni, Azeri olarak. İnançlarımız birbirinden farklı olabilir. Bizler cinsiyet olarak birbirimizden farklıyız. Temsil ettiğimiz kültür medeniyet farklı. Son derece normal. Biz insanlığın ilk var olduğu coğrafyada yaşıyoruz. Kuzey kutbu değil burası, Mezopotamya Anadolu toprakları. Onlarca medeniyetin mirasçıları olarak buradayız. Bizi teklik etrafında birleştirmeye çalışmak, büyük bir hataydı. Ve bu hataya karşı direniş ortaya konulması da o kadar meşruydu.
 
Teklik politikalarına karşı birlik politikalarını savunduk. O nar gibi dediğimiz, bir kabuğun içinde binlerce tane, birbirini zorlamadan, bir arada nasıl yaşanabileceğini gösteren, nar tanesi gibi. Bir arada yaşayabiliriz dedik.  yer üstünde yer altında kültürel doğal zenginliklerimizle insan yapımızla eşsiz bir ülkede yaşıyoruz. Ama çok mutsuzuz, huzursuzuz. Ama biz bunlara mecbur değiliz. Yoksullar ordusu olarak bunu bir kader olarak belirleyemeyiz. Bütün bunları birbirimize karşı acımasız birer argüman olarak her gün suçlama aracı da yapmayız yapamayız. Siyasetin dilini de biçimini de değiştirmek zorundayız.
 
Siyaset bunun için siyasi partiler bunun için kurulmamıştır. İşte biz HDP olarak siyaset toplum için, toplumun mutluluğu için varsa anlamlıdır diyerek yola çıktık. Toplumdaki temel bütün mesele ve başlıklarda büyük bir değişim, tarihsel süreciyle karşı karşıyayız. Bir geçiş dönemi yaşıyoruz. Bunları yaşamak zorunda değildik elbette ki. ancak geçiş sürecinin demokratik bir kazanıma dönüşmesi için sabırla metanetle birlikte çalışmaya ihtiyacımız var. emin olun ki bugünler çok kısa süre içinde geçecektir.
 
'1 KASIM AKŞAMI DAHA BÜYÜK GÜNEŞ DOĞACAK'
1 Kasım akşamı 7 Haziran’dan daha büyük bir güneş doğacak. Bize oy versin yada vermesin bütün Türkiye’nin HDP’nin başarısıyla gurur duyduğu o anı 1 Kasım’da çok daha güçlü şekilde Türkiye’ye armağan etmek zorundayız. Biz bunun için yola çıktık. Bizler siyasetin bize sunduğu imkanları öç almak, intikam almak için kullanamayız.Siyasi gücümüzü ancak ve ancak toplumun temel sorunlarının çözümü için harcamak zorundayız. Siyaset bizler açısından hırsla kinle yapılacak bir iş değildir. Kendinden sonraki nesillere en az sorun bırakan siyasetçiler olmayı başarırsak ancak bir başarıdan söz edilebilir. Kendi hırsları uğruna, toplumdaki sorunların üstüne bir de kendisi sorun bırakan siyasetçiler tarih karşısında suçlu olmaktan kurtulamayacaklar.
 
'HDP OLMAZSA BU GEMİ BATAR'
Türkiye’nin HDP’ye ihtiyacı var. Bu bir gerçek. Türkiye’nin en yalın, hakiki gerçeği. Halklar ne kadar gerçekse, halk otobüsünde omuz omuza işe gittiğiniz, bağda bahçede yan yana çalıştığınız emekçi kardeşleriniz, okuldaki sırada öğrenci arkadaşınız ne kadar gerçekse HDP o kadar gerçek bir Türkiye partisi. Bir an HDP’siz bir Türkiye düşünün. HDP’nin olmadığı bir Türkiye hayal edin. İşte öyle bir Türkiye tehlikeli sulara sürüklenen bir gemi gibidir. Bugün eğer bu gemi bu kadar saldırıya rağmen batmıyorsa, alabora olmuyorsa, HDP’nin bu gemide sağladığı dengeden dolayıdır. HDP’yi bu gemiden atmaya çalışanlar, HDP bu gemide olmazsa gemi batar. O yüzden Türkiye’nin HDP’ye ihtiyacı var. HDP’ye sahip çıkmak demek bugün Türkiye’nin aydınlık geleceğine sahip çıkmaktır. Tehlikelerden Türkiye’yi korumanın yoludur. Biz hırs ve kibirle donatılmış siyasetçiler değiliz.
 
TEKRAR UYANANLARIN PARTİSİNE HOŞ GELDİNİZ
Biz bugüne kadar halkların yararına her kim olumlu ne iş yaptıysa, taş üstüne kim taş koymayı başardıysa onlara ancak teşekkür edebiliriz. Ama yolun bundan sonrasına HDP ile devam edeceğiz. Doğru rejim değişecek kama adaletli bir rejim inşa edeceğiz. Eşitlikçi bir rejim inşa edeceğiz. Siyasetle akılla barış yoluyla devam etmeliyiz yoluyla. Gandhi’nin dediği gibi “Adaletsiz rejimi adaletle yıkınız ve alkışlar önüne kansız elle çıkınız” İnadına HDP, inadına barış. Tekrar uyananların partisine hoş geldiniz.

HDP'nin beyannamesinden dikkat çeken unsurlar şöyle:
 
- Cumhurbaşkanı'nın yetkileri sınırlandırılacak ve sembolize düzeye çekilecek.
 
- Güçler ayrılığı prensibinin kurulması için gerekli yapısal düzenlemeleri yapacağız.
 
- Parlamenter sistem demokratikleştirilecek.
 
- Demokrasinin temsili, Meclis ile sınırlı görülmeyecek.
 
- Eş Cumhurbaşkanlığı, eş Başbakanlık ve eş muhtarlığa kadar giden bir sistem kurulacak.
 
EV HANIMLARINA EMEKLİLİK
- Ev içi emek ücretlendirilecek ve ev hanımlarına emeklilik hakkı getirilecek.
 
- Silahların iki taraflı susturulmasını sağlayacağız, sonuna kadar barış diyeceğiz.
 
- Seçim barajını kaldıracağız.
 
- Siyaset - ticaret ilişkileri nedeniyle toplumun doğru haber alma özgürlüğünün kısıtlanmasını engelleyeceğiz. Medya kuruluşu sahiplerinin başka sektörlerde faaliyet göstermelerine izin verilmeyecek. Basın etik yasası düzenlenecek.
 
- İnternete yönelik her türlü sansür uygulamasına son verilecek.
 
- Temel hak ve özgülüklerin önündeki tüm engelleri kaldıracağız. 12 Eylül'ün ürünü MGK'yı anayasal bir kurum olmaktan çıkarıp, Türkiye'nin tüm yönetim yapısını; yukarıdan aşağıya kadar katılımıcı demokrasiye uygun hale getireceğiz.
 
- Suriye'deki iç savaşın sona erdirilmesi ve demokratik bir çözüm ortaya çıkarılmasını destekleyeceğiz.
 
- Cihatçı unsuların bölgeye geçerken Türkiye'yi köprü olarak kullanmasını engelleyeceğiz.
 
- Filistin'in işgaline son verilmesi ve Filistin halkının kendi geleceğini karar vermesine imkan sağlayacak; baskı ve zulme karşı Filistin halkının yanında olmaya devam edeceğiz.
 
"SİYASİ TUTSAKLARA AF"
- Politik suçlar kategorisi diye bir suç kategorisi artık olmayacak Siyasi tutsaklar için af getirilecek. Özgürlükçü bir anayasa hazırlanana kadar, yasalardaki kısıtlayıcı yönler yeniden düzenlenecek ya da kökten kaldırılacak.
 
- Çocuk hapishaneleri kaldırılacak, yerlerine çocuk destek evleri açılacak. Cezaevlerinin tümü sivil denetimlere açılacak.
 
    Her eve her ay 10 metreküp su, 180 kilowatt saat elektrik ücretsiz verilecek. Isınma desteği, mülkü olmayan kiracılara 250 lira kira desteği, 18 yaşına kadar çocuk ve gençlere; engelli ile emeklilere toplu taşıma ücretsiz olacak. Bu hizmetler merkezi yönetim tarafından finanse ediecek.
 
- Koruculuk sitemini kaldırıp, suça karışmış olanların yagılanmaları sağlanacak.
 
- Zorunlu din dersi uygulamasına son verilecek ve her öğrencinin, inancı doğrultusunda ağitim alması sağlanacak.
 
- Diyanet İşleri Başkanlığı, din ve inanç işleir kuruluna dönüştürülecek. Bu kurul din siyaseti üretmeyecek; tüm inanç topluluklarının temsilcilerinden oluşacak ve aralarındaki ilişkileri düzenleyecek.
 
- Başta Alevilerin cemevleri olmak üzere, tüm ibadet mekanları, ibadethane olarak tanınacak.
 
- Genel Sağlık sigortası pirim borçları silinecek.
 
- Savunma ve güvenlik harcamaları azaltılacak, halkın denetimine sunulacak.
 
- Örtülü ödenek kaldırılacak.
 
- Şehir merkezlerine yeni AVM ruhsatı verilmeyecek.
 
- Asgari ücret ilk etepta 2 bin TL olacak. Hükümet ve işveren temsilcisi kadar işçi temsilcisi de olacak ve ücret toplu pazarlıklarla belirlenecek. Haftalık çalışma saati, ücret kaybına sebep olmadan 35 saate indirilecek...

 
İzmir’de fabrikaya baskın: 61 bin litre kaçak yakıt
 
Ege ihracatında sert düşüş!
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
izmirli 2 Ekim 2015 Cuma 14:04

size oy moy yok artık izmirden

Yorumu oyla      11      6  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Sındır: Milli iradeyi hazmedemediler
Seçim çalışmalarına Bornova’da devam eden İzmir Milletvekili Kamil Okyay ...
Kalkan: Hizmet kervanı Yıldırım’la devam edecek
Seçim çalışmalarına hızla devam eden AK Parti İzmir Milletvekili adayı ...
Ve liderlerin İzmir programı netleşti: Startı Bahçeli veriyor
Listelerin açıklanmasının ardından milletvekili adayları sahaya inerken, ...
 
İzmir’de Anadolu serbest, Anavatan’ın oyları CHP’ye!
Siyasi partilerde 1 Kasım telaşı yaşanırken bu seçime girmeyecek olanlar ...
Ve 1 Kasım sloganı belli oldu: İnadına HDP!
"İnadına" sloganı, çevreden, kadın sorunlarına, ekonomiden, demokrasiye ...
Bahisler açıldı: İşte 1 Kasım oranları!
Avrupa kaynaklı bir sitede AK Parti'ye yüzde 38-40.5 arasında 2.25, yüzde ...
 
MHP adayı Kılıç: Bir can, bir cihana bedeldir
MHP İzmir 1. Bölge 2. sıra adayı Senem Kılıç AKP’nin kaybettiği oylar ...
Devlet Bahçeli, Ahmet Hakan'a saldırıyı lanetledi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli gazeteci Ahmet Hakan'a yapılan saldırıyı ...
AK Partili Eski Vekil Denizli hacı oldu
7 Haziran genel seçimleriyle birlikte vekilliğe veda eden İlknur Denizli, ...
 
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Büyük Altaylılar haydi kongreye!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Mutluluğun ‘resmi’ budur!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İzmir’in sosyal demokratları
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Asıl sorun Arapça tabelalar mı?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Pâyidar… Son Balo…
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Toptan ve perakende anılar…
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva