İZMİR - Müyesser Yıldız’la sağlık muhabirliği yaptığı yıllardan bu yana tanıştığını ancak yine de görünce tanımakta güçlük çektiğini ifade eden Çıray “ Hem fiziki, hem de psikolojik şartlar onu çok etkilemiş. Çok zayıflamış. Ancak yine de dik duruyor. Hukuksuz bir devletin verdiği tüm imkanları reddediyor. Doktor istemiyor, devletin verdiği ilacları içmiyor, parasını devlet ödediği için yemekhaneden yemek almıyor. Hep kantinden kendi parası ile kuru gıdalarla beslenmeye çalışıyor. “dedi
Silivri’nin yeni cinayetlere gebe olduğunu söyleyen Çıray “ Kozinoğlu ölmeden önce de belirtmiştim, yine söylüyorum. Silivri’de taammüden cinayet işleniyor. Şimdi bir cinayet ihbarı daha yapıyorum. Silivri yeni ölümler olabilir. Yetkililerin acil önlem alması gerekir” dedi.
YILDIZ HAKSIZLIKLARA KARŞI ZİNDANDA BİLE DİK DURUYOR
Müyesser Yıldız’ın psikolojik durumu çok güçlü ancak fiziki durumu öyle değil. Yapılan haksızlıklara karşı adeta açlık grevinin sınırında. Şike davasına 1.5 ay sonraya duruşma günü verilirken Yıldız’ın kendi davasının neden 3.5 sonraya bırakıldığını anlamakta güçlük çektiğini söyleyen Çıray, “Müyesser hanım kendinin 'hukuk copuyla tecavüze uğramış gibi hissettiğini' söyledi. Bu sözleri beni yüreğimden vurdu. Yıldız için Tübitak raporu bekleniyor. Oysa Amerika menşeili bir virüs ile bilgisayarına sahte belge yüklendiği belgelenmiş.” Diye konuştu
Silivri’de yaşananların darbe davası değil, kendinden olmayanları sindirme, silme davası olduğunu ifade eden Çıray “ Orada insanlık suçu işleniyor. Müyesser Hanımı gün geliyor 1. sınıf Emniyet Müdürü olan eşi bile ziyaret edemiyor. Nasıl bir emniyet müdürü ki bu eşinin terörist olduğunun farkında değil. Açık görüş izni verilmeyerek Amerika’ya gidecek oğluna sarılmasına bile olanak sağlanmıyor. Sanıklar hergün ruhen öldürülüyor. Müyesser Yıldız, hukukun olmadığı yerde savunma olmaz, diyerek avukatını da azletmiş; verin hükmümü yatayım, diyor. Buradan Türk Kamuoyuna sesleniyorum. Silivri davalarının izleyemiyor, esirlerini ziyaret edemiyorsanız bile bize inanın. Hipokrat andı içmiş bir hekim olarak söylüyorum ki, Bugün gözlemlediğim manzara, buradaki sağlık koşulları, eğer bu zulüm ve barbarlık devam ettirildiği takdirde başka sanıklar da her an ölüm tehlikesiyle karşı karşıyadırlar. Özgür medyadan istirhamımız bu ihbarı ve suç duyurusunu adalete hizmet eden savcılara ve tarihçilere duyurmanızdır. Suskun kalmak Adaletsizliğin ve zulmün aracı olmaktır.. Bunu önceden bildirilmiş bir cinayet ihbarı ve bir suç duyurusu olarak kabul edebilirsiniz.” şeklinde konuştu.