CHP’li Yüksel: Eğer partim görev verirse tüm İzmir’in adayı olacağım

EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Alaattin Yüksel, Sonsöz TV’de yayınlanan ‘Günaydın Ege’ programına konuk oldu. Yüksel 31 Mart 2019 tarihinde gerçekleşecek yerel seçimler için birbirinden önemli açıklamalara imza attı.

‘AK PARTİ'NİN HAKKINDAN GELSE GELSE ALAATTİN YÜKSEL GELİR’ DİYORLAR
Aday adaylığı kararı hakkında konuşan Yüksel, “Adaylığım büyük coşku yarattı. Çok sayıda tebrik telefonu aldım. Parti tabanında etkileri oldu.  İzmir'in merkezinde ve kırsalında iz bıraktım. Kırsaldaki ziyaretlerimizde çiftçilerimizle, köylülerimizle bir araya geldiğimizde, “AK Parti'nin hakkından gelse gelse Alaattin Yüksel gelir.  AK Parti’ye gerekli cevabı sen verebilirsin’ diye sık sık ifade ediyorlar. Ben kenti yönetmeye hazırım deyip başvurusunu yapanlar aday adayıdır. Söylentiyle aday adaylığı çalışması olmaz. Bana da, ‘Senin ağırlığın var otur bekle’ dediklerinde bunu kabul etmedim. ‘Ben bekleyeyim de bu adaylık bana gelsin’ anlayışı doğru değil” açıklamasında bulundu.

KOCAOĞLU BABASININ OĞLU OLSA BU İŞİ YAPAMAYACAĞINI ÖNGÖRÜRSE GÖREVE GETİRMEZ
Başkan Kocaoğlu ile arasındaki ilişkiye değinen Yüksel, “Aziz Kocaoğlu ile ilişkimiz hiç bir zaman çıkar ilişkisi olmamıştır. Geçmişte de bugün de hatalarımızı kıyasıya birbirimize söyleriz ama asla ilişkimiz bozulmaz. Sayın Kocaoğlu asla kendisine yakın diye birini bir göreve getirmemiştir, önermemiştir. O işi kimin başarabileceğine inanıyorsa o kişiye görev verir veya önerir. Değil beni, babasının oğlu olsa bu işi yapamayacağını öngörürse göreve getirmez, kimseye önermez. Sayın Kocaoğlu arkadaşlık, hısımlık, akrabalık ile değil; sınanmış, dürüst, çalışkan, itibar sahibi kişileri dikkate alır. Kendimizi bir yere taşımak, yakınlarımıza çıkar elde etmek gibi bir düşünce bile bizim için züldür. Eğer aday ilan edilirsem tüm gücüyle sahada çalışacağına da eminim” dedi.

İZMİR'DE DE BÜYÜK BİR İŞSİZLİK VAR
Konuşmasında ayrıca hükümete sert sözlerle yüklenen Yüksel, “Yapısal reformları yapmayı bıraktılar, yerel seçimi nasıl atlatırız diye düşünüp Mart'tan sonra da ne olursa olsun anlayışı doğru değil. İzmir'deki 65 firmanın konkordato ilan etmesi demek işsizliğin çok daha artması anlamına geliyor. İşsizliğin azaltılması için en az yüzde 7 büyümemiz gerekirken tam tersine küçülme olacağını kendileri de açıkladı. Her 3 üniversite mezunundan biri bugün işsiz. İşsizlik sayıları reel olarak 6 milyonu geçti. Atanamayan öğretmen sayısı 500 bini geçti. 20 milyon insan açlık sınırının altında, 50 milyon kişi de yoksulluk sınırının altında yaşamaya çalışıyor. İzmir'de de büyük bir işsizlik var. İzmir'de belediye başkanı olacak kişinin kentteki işsizlik sorununa da çözüm üretmesi gerekir” ifadelerini kullandı.

GEÇMİŞTE KIRIK NOT ALMAMIŞ, BAŞARISIZLIĞI OLMAMIŞ BİRİ GELMELİ
Yüksel, “AK Parti aday olarak kendine ekonomik krizin baş mimarını İzmir için açıklıyor. Bir kere İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde 26 bin kişinin çalıştığını görmek gerek. Burayı doğru yönetmelisiniz. Aziz Başkan bunu yaptıktan sonra yatırımlarına başladı. Bugün uluslararası kredi notu AAA yani Türkiye'den bile yüksek. Eğer siz bu kurumu batırırsanız Türkiye’yi batırırsınız. Eğer siz 26 bin kişinin maaşını ödeyemezseniz İzmir'i batırmış olursunuz. O nedenle geçmişte kırık not almamış, başarısızlığı olmamış biri gelmeli” dedi.

AK PARTİLİ BELEDİYELERİN BİRÇOĞU BORÇ BATAĞI İÇİNDE
AK Parti’yi hedef alan Yüksel, “Hala İzmir'i anlamıyor ve çözemiyorlar. Türkiye'yi batırma noktasına getirdiler. İstanbul, Ankara, Bursa'ya bakın. Cumhurbaşkanının, ‘Siz bu görevi bırakın yapamıyorsunuz’, “İstanbul'a ihanet ettik” sözlerini unutmamak lazım. Bir başka milletvekili de “Ankara'yı parsel parsel sattık” dedi. AK Partili belediyelerin birçoğu borç batağı içinde” açıklamasını yaptı.

BÜYÜKŞEHİR İLE YARIŞAMIYORLAR BİLE
Yüksel, “Üniversitelerin başına AKP'li milletvekilleri rektör olarak atanıyor. Ülkemizdeki tüm bağımsız kurumları siyasi parti mekanlarına dönüştürülüyor. Yapılan milyar dolarlık projeler kullanılmıyor ama yapan şirkete garanti verildiğinden kullanılmasa bile parası ödeniyor. Yapıyoruz dediğimiz büyük projelerin neredeyse çoğu durdu. İzmirlilere ‘muhalefet yapmayın biz size yatırım getirelim’ diyorlar. Yapamazsınız. İzmir Büyükşehir belediyesi ile yarışamıyorlar bile. AKP'li belediyeler yatırımlarını kamu yatırımlarıyla bunu gerçekleştirmesine karşın batma noktasındalar. Hiçbir AKP'li belediyeyi İzmir ile kıyaslayamazsınız. Çünkü önemli olan çarpmayan, çırpmayan insanların başta olmasıdır. Temiz toplum, temiz çevre ve temiz belediyecilik diye 3T üzerine kuracaklarmış belediyecilik anlayışını. Daha önce de 3Y demişlerdi ama Yolsuzlukta mesela dünyada zirve yaptılar. Yolsuzluğu, yasakları bitireceğim derken şu anda sokakta dolaşmanıza bile karışacaklar. Hiçbir anayasal hakkınızı kullandırmıyorlar” açıklamasını yaptı.

TÜRKİYE YOLSUZLUKTA BİR NUMARA OLDU
Eleştirilerini devam ettiren Yüksel, “Sözcü yazarlarını FETÖ'cülükle suçlamak ve haklarında dava açmak nasıl bir şey? 11 yıl boyunca Ergenekon diye olmayan bir suçla insanların hayatlarını mahvettiniz. Ama şimdi bir bakıyorsunuz böyle bir örgüt yok. ‘Yolsuzluklara karşıyız’ diyorsunuz, Türkiye yolsuzlukla bir numara oldu, ‘Temiz çevre’ diyorsunuz ama temiz çevre için bir adım bile atmıyorsunuz” dedi.

HEDEFİMİZ YÜZDE 70 OY ORANI VE 30 İLÇENİN TAMAMINI KAZANMAKTIR
Kafasındaki projeler üzerinden bilgi veren Yüksel, “Bu konuda kimsenin kaygısı olmaz en hazır insanlardan biriyim. 2000 yılından beri kentteki tüm dinamiklerle bir araya gelerek proje çalışmaları yaptık. Kapalı kapılar ardında oturup 100-200 proje hazırlamadık. AKP'nin daha önce hazırladığı projeler bile Büyükşehir'in projeleri çıkınca 35 Projeyi ortaya çıkardılar. Ama onun bile büyük kısmını yapamadılar. Bu ülkede rejim değiştirildi, geleceğimizle ilgili büyük oyunlar oynanıp geleceği karıştırılmak istenmek, laik devlet anlayışını köküne kibrit suyu dökülmektedir. Tekrar umut ışığı belirmesi, daha özgür, laik, demokratik bir ülke için buna dur denilmesi gerekir. O açıdan 31 Mark seçimleri bir anlamda genel seçim gibidir. İstanbul'u Ankara'yı parsel parsel sattınız, yağmaladınız şimdi sıra İzmir'de mi? İzmir'i nasıl uçuracaklar bilemiyorum ama İzmirli bu oyunu görüyor. Başka kentte olup bitenlere bakınca İzmirli gereken cevabı verecektir. CHP ile İYİ Parti ittifak yapacak. AKP'nin adayı kazanmasın diye MHP'li vatandaşlarımız da bize oy vereceklerdir. Hedefimiz demokrasi cephesi ile yerel seçimlerde yüzde 70 oy oranı ve 30 ilçenin tamamını kazanmaktır. Eğer partim bana görev verirse tek başıma sadece CHP'nin adayı değil İzmir'deki tüm sivil toplum örgütleriyle, demokrasi cephesindeki partiler ve dinamiklerle birlikte İzmir'in adayı olacağım. İzmir ile ilgili alınacak her kararı kentimizdeki vatandaşlarımızla birlikte alacağız” ifadelerini kullandı.