HABERLER>POLİTİKA
21 Şubat 2018 Çarşamba - 12:24

CHP’li Yüksel’den mesaj yağmuru: Kocaoğlu ile dostluğumuz mezara kadar ama…

Yüksel, “Çok eski dostuz. Mezara kadar sürecek. Ama siyasette her zaman aynı şekilde bakmamız mümkün değil. Eleştirilerimi söyledim. Bundan sonra anlayış birliği olacaksa yol yürünür olmayacaksa yürünmez. Ama bizim dostluğumuza halel getirmez” dedi.

CHP’li Yüksel’den mesaj yağmuru: Kocaoğlu ile dostluğumuz mezara kadar ama…

EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) İzmir’deki sembol ismi, Genel Başkan eski Yardımcısı, eski Milletvekili ve İl eski Başkanı Alaattin Yüksel Sonsöz TV’de yayınlanan ‘Günaydın Ege’ programının konuğu oldu.

Şu an aktif bir siyasi görevde bulunmayan örgütün tecrübeli ismi Yüksel, parti içi, kent ve ülke gündemine dair birçok konuda önemli açıklamalar yaptı.

36’ncı Olağan Kurultay’a hasta olduğu gerekçesiyle katılmayan Yüksel, 9-10 Mart’ta gerçekleşmesi planlanan tüzük kurultayı üzerinden net mesajlar verdi.

Yükse konuşmasında yer yer merkezi hükümeti ve iktidar partisinin İzmir’deki temsilcilerini hedef aldı.

İl kongresi sürecine değinen Yüksel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile arasının açılması söylemlerine açıklık getirdi. Yüksel Kocaoğlu ile olan dostluğuna dair özel açıklamalarda bulundu.

2014 yerel seçimleri için partisine özeleştiride bulunan Yüksel 2019’da atılacak doğru adımlarla İzmir’de 30 ilçeyi alacaklarını söyledi.

57 MÜSLÜMAN ÜLKEDEN BİZ NİYE FARKLIYIZ?
Cumhuriyetin yüzüncü yılı 2023’e gidilirken ülkenin içinde bulunduğu durum hakkında değerlendirmede bulunan Yüksel, “Türkiye Cumhuriyeti şu an ne yazık ki iyi bir yerde değil. İyi bir noktaya koşmuyor. Kurucu liderimiz Atatürk’ün koyduğu vizyonda çok daha iyi seviyeye gidiyor olmamız lazım. Cumhuriyetin değerlerinin ne olduğunu konuşmak gerekiyor. 57 Müslüman ülke var niye biz diğerlerinden farklıyız? Herkesin taşın altına elini koyması halinde daha iyi noktalara ulaşabiliriz. Hızla bir Orta Doğululaşma eğilimindeyiz. Şu an hükümetin yanlış politikalarıyla bir savaşın içindeyiz. Her gün o çukurun içine çekiliyoruz” dedi.

DENİZ BEY’İN İKİNCİ DÖNEMİNDE BİRAZ OTORİTER BİR ANLAYIŞ GELDİ
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve eski Genel Başkan Deniz Baykal arasında bir kıyas yapan Yüksel, “Her ikisinin de kendine göre özelikleri vardı. Deniz Bey daha parti içi yapılanmaya dönüktü. Tekrar geldiği ikinci dönemde o ünlü lafını etmişti. Kavgalı eve kız vermezler, kavgalı partiye oy vermezler demişti. Parti içi tartışmaları bitirmeye yönelik yapılandırma yapmıştı. Biraz otoriter bir anlayış geldi. Parti o dönem de istediği başarıyı yakalayamadı. Yüzde 20 bandını aşamadık. Deniz Bey’le çok uyumlu çalışmalarımız oldu. Ama son dönemde tartışma yaşamıştık. Anlayışın değişmesi yönünde bir tavrım olmuştu” diye konuştu.

BAYKAL’LA İLK TARTIŞMAYI ANLATTI
İzmir’de il başkanlığı koltuğuna oturduğu ilk dönemi hatırlatan Yüksel, “2001’de il başkanı olmamdan sonra 2002’de İzmir’de çok büyük başarı elde ettik. 16 milletvekili aldık. Hala o rekor kırılabilmiş değil.  2004’te yerel seçimler oldu. Piriştina’yla birlikte merkezdeki 10 belediyenin 8’ini almıştık. CHP’nin ülke genelinde başarısız olduğu yönündeki sonraki gelişmeler bizim buradaki sevincimizi kursağımızda bıraktı. Biz Ege’deki il başkanları bir araya geldik. ‘Bu gidişi durdurmamız lazım’ dedik. Türkiye’de 3 bin 200 belediye vardır AKP bin 800’ünü almıştı. Bu çok büyük bir yerel güç. Bu parti bunu kullanır ve yüzde 33’lerde olan oyunu yüzde 50’lere çıkarır dedik. Bunu tartışalım, kurultay toplayalım dedim. O da konjonktürden bahsetti. Bizim ilk tartışmamız böyle başladı. Sonra benim görevden alınmama giden bir süreç yaşandı. O süreçten önce güzel bir tempomuz vardı. Kurultay öncelerinde oturur İzmir’den kimlerin nereye gireceğini konuşurduk. Görevden alındıktan sonra partiden uzak durdum” dedi.

KILIÇDAROĞLU DÖNEMİNE DEĞİNDİ
“Daha sonra Kemal Bey’in çıkışıyla beraber Türkiye’de bazı şeyleri değiştirebilir miyiz diye ben de o sürecin içinde var oldum” sözleriyle konuşmasını sürdüren Yüksel, “Bir seçim dönemi geçirdik. İzmir’de yine fena değildik ama Türkiye’de iyi değildik. Ben genel başkanın yanına gittim. MYK üyeliğine devam etmek istemiyorum dedim. Çünkü başarısızdık. Başkası gelir başarılı olur diye düşündüm. Eleştirilerimi söyledim. Milletvekilliği sürecinde yararlı olmaya çalıştık. Mecliste vermiş olduğumuz önergeler dikkate alınmamaya başlandı. Kendimi bir tiyatro sahnesinde gibi hissettim. Milletvekilliğine de bu şekilde devam etmek istemedim. Umuyorum önümüzdeki süreç daha iyi olur” yorumunu yaptı.

PARTİYE ZARAR VERMEMEYE ÖZEN GÖSTERİYORUM
Parti içi tartışmalar hakkında konuşan Yüksel, “Partiye zarar vermemeye özen göstermeye çalışıyorum. Kamuoyu ve basın üzerinden yapılan tartışmalarda eleştiri boyutuna çok fazla girmemeye çalışıyorum. Herkes bunu yapıyor olsa zaten çok farklı gelişmeler olur. Demek bunu herkes yapmıyor” dedi.

SON İL BAŞKANLIĞIM ZORLAMAYLA OLMUŞTU
Yüksel, “En son olarak 8 ay il başkanı olmuştum. Zorlama olmuştu ama… İstifadan sonra Türkiye’nin her yerinden arayanlar oldu. Şu an MYK’da olan o zaman olmayan biri beni aramıştı. Ulaşamayanlar olmuş, sinirlenenler olmuş. Niye bu kadar arayan oldu dedim. Sen herkesin düşünüp de yapamadığını yaptın demişti” ifadelerini kullandı.

KEMAL BEY DAHA DEMOKRAT, ÖZGÜRLÜKÇÜ VE ELEŞTİRİLERİ KABUL EDEN BİR ANLAYIŞTADIR
“Kavga olmadan tartışmak doğaldır” diyen Yüksel,  “İnsanların farklı şeyler düşünmesi çok normal. Eleştiri konusunda iki genel başkanı kıyaslayın derseniz, Deniz Bey, parti içi kongreleri çok önemserdi. Kemal Bey kurultayla ilgili MYK’da laf etmemize izin vermemiştir. Daha demokrat, daha özgürlükçü daha eleştirileri kabul eden bir anlayışı vardır. Ama farklı yol çıkarması noktasında zaaflarımız var” yorumunu yaptı.

HAKKIMIZI SÖKE SÖKE ALMALIYDIK
Partinin oyunun yüzde 25-26’larda olduğunu ifade eden Yüksel, “Her dönemin kendine göre özellikleri var. Bu dönem CHP’nin yüklenmesi gereken misyon tek başına iktidar olmanın ötesinde. Temel görevimiz demokrasinin tekrar işler hale getirmek olmalı. Tüm siyasi partilerin ortak hedefinin bu olması gerekiyor. Referandum sürecinde bana göre o değişiklik maddelerinin gündeme getirilmesi bile meşru değildi. Genel başkan yüzde 51 ile reddedildiğini söylüyor. Biz Orta Doğu ülkesi değiliz. Biz o hakkımızı söke söke almalıydık. Bir hayır blokunun güçlü çıkarılması başarıldı. İlk yapılacak seçimlerde bu bloku bir arada tutmak gerekiyor. Demokrasiyi ya da diktatörlüğü oylayacağız” açıklamasında bulundu.

MHP İLE HDP’LİLERİ BERABER GÖRDÜM
Yüksel 16 Nisan referandumunda oluşturulan Hayır blokunun bir arada tutulması gerektiğini söyledi. Yüksel, “Önümüzde yapılacak tüzük kurultayından beklentilerimiz de var. Geçmiş dönemde söylendi ama yapılmadı. Şimdi kurultay sonrasında birden bire ittifaklar, başkan adaylarının belirlenmesi için yapılacak herhalde. Ama onların yazılması daha doğruydu. Genel başkanın yeni koyduğu hedef yüzde 60’lara tırmanılması gerekiyor. Hayır bloku sadece bizim değildi. MHP seçmeni ciddi şekilde işin içinde vardı. Yüzde 70’ler e yakın bir destek geldi. Ben önümüzdeki süreçte MHP seçmeninden eminim. O referandum döneminde MHP’liler ile HDP’lileri beraber gözlerimle gördüm. Ne gerekiyorsa, İyi Parti ile HDP ile birlikte bir yapı kurulmalı. Demokrasi blokunu yüzde 50 altına düşürmeyin diye bu yapılmalı” dedi.

ÖNCELERİ LEGAL OLMAK ADINA DEMOKRASİ DİYORLARDI ŞİMDİ BİR PARTİ YOK!
İktidar partisinin geçmişiyle şimdiki dönemini kıyaslayan Yüksel, “Önceleri legal olmak için daha demokrasi adına hareket ediyorlardı. Şu an bir parti yok. Tek kişi hakim. Türkiye’de onun sözü geçer, savaş ilan edebilir, yasama, yürütme, yargının başındadır. ‘Hapse alın’ der alınır, ‘çıkartın’ der çıkartılır. Son dönemde yaşadıklarımız trajikomik. Deniz Yücel ile ilgili söylenenler ortada ama iddianame yok. Bir kişi bu kararları verip, bunları söyleyebiliyor. Demokratik bir ülkede bunlar akıl alır gibi değil. Türkiye çok olağan bir dönem yaşamıyor OHAL altında ” diye konuştu.

TÜRKİYE’NİN PARTİSİ OLAMAZSANIZ, İKTİDAR OLAMAZSINIZ
CHP’nin kıyılara hapsolması yönündeki eleştirileri değerlendiren Yüksel, “Haklı eleştiriler bunlar. Kıyıların partisi olursanız Türkiye’nin partisi olmazsanız, iktidar olamazsınız. Bu basit bir kuraldır. Karadeniz’de çok güçlü olduğumuz dönemler oldu. Bunu yapabildiğimize göre tekrar yapılabilir. Örgütlerinizi daha çok çalıştırırsanız olur. İnsan önce bir hedef koyar. Yüzde 25 olan oyumu kaça çıkaracağım? İktidar olmam için yüzde 40’lara çıkarmam lazım. Oturur plan yaparsın. Sonrasında örgütlenmesini gerçekleştirirsiniz. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde de aynı şekilde davranmak gerekir. Ne yanlışlar yaptık da o bölgeden koptuk? Bunlara bakmak gerekiyor” yorumunu yaptı.

CHP TÜRKİYE’Yİ KURAN PARTİDİR, HDP 6 MİLYON OY ALMIŞ BİR PARTİ
CHP’nin HDP’ye yakınlaştığı yönündeki iddia ve eleştirilere cevap veren Yüksel, “HDP 6 milyon seçmenin oyunu alarak parlamentoya girmiş bir siyasal parti. Bu ülke kanunlarına göre kurulmuş legal bir partidir. Dünyada pek çok ülkede böyle çatışmalar yaşanmıştır. Demokratik ülkeler bunu meclise çekerek orada çözme yoluna gitmişlerdir. Filipinler’e gittim. Orada Müslüman örgütlerle devlet arasında silahlı çatışmalar da olmuş. Türkiye orada aracı rolündeydi. İnsanlar demokratik ortamda kendini ifade edemiyorsa dağa çıkıyor. Bu ülkenin bir sorunuysa bunların konuşulabilmesi lazım. 40 yıldır bununla uğraşıyoruz şimdi yurt dışına sarktı. Bu sorunu ABD çözmeyecek. Bunu biz çözeceğiz. Legal kabul edip insanları birer birer hapse atarsanız kalkıp bu işi İmralı ile orada burada Oslo ile çözmeye kalkarsınız. Siz Oslo’da HDP’yi bir kenara bırakıp direk PKK ile bir araya geldiniz. Valilere emir verdiniz PKK çalışmalarına müdahale etmeyin diye. Türkiye’yi kuran parti CHP’ye bunların yakıştırılması doğru değil” dedi.

EVET ÇOK ESKİ DOSTUZ, MEZARA KADAR SÜRECEK AMA…
Yüksel, il kongresi sürecinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun Deniz Yücel için gerçekleştirdiği temaslar sırasında aralarının açıldığı yönündeki söylemleri değerlendirdi. Başkan Kocaoğlu’nun kendisi için, ‘aramızda sorun olmaz. Tatlıya bağladık’ açıklamasını hatırlatılması üzerine konuşan Yüksel, “Nasıl bağlanmış?” cevabını verdi.  Başkan Kocaoğlu ile geçtiğimiz günlerde bir araya geldiğini söyleyen Yüksel, “Bu hafta içinde ilk defa bir araya geldik. İnsan olarak dostluğumuz hiçbir şekilde zarar görmez. Siyasi tartışmaların dışında şeyler onlar. Evet çok eski dostuz. Mezara kadar sürecek. Bunda haklı Aziz Başkan. Ama siyaset yaparken de her zaman aynı şekilde bakıyor olmamız da mümkün değil. Bu böyle olursa doğru olmaz zaten.  Bizim aramızda bir menfaat meselesi yok. O nedenle daha özgür iki ilişki var. Aziz Başkan’ın benden, benim ondan hiçbir beklentimiz yok. Üçüncü dünya ülkelerindeki birlikteliklerde bambaşka kavgalar olabiliyor. Bizim böyle kavgalarımız olmaz” dedi.

DENİZ’LE İLGİLİ BİR TEPKİM YOK, YÖNTEME TAKILDIM, HALA DURDUĞUM YERDEYİM
Yüksel, “Tüzük kurultayında biz ne diyeceğiz? 2 dönemden fazla görevler çok fazla tekrarlanmasın. Belediye başkanlarının koltukları bizde çok güçlü koltuklardır. İlk seçildiği gün söylemiştim. Aman, bu koltuklar güçlü koltuklardır. O da ‘bilmez miyim Alaattin’ demişti. Aziz Başkan 3 dönem koltukta oturup en az etkilenecek insanlardan biridir. Ama etkilenmedi mi? Etkilendi. Ben etkilenmedim mi? Etkilendim. Şimdi arkadaşlarım söylüyor, ‘sen az otoriter değildin. Bize az çektirmedin’ diyorlar.  İl kongresi sürecindeki durum şudur. Benim Deniz’le ilgili asla bir tepkimin olmadığı gerçektir. Tam tersine İzmir’de kendimi en yakın hissedeceğim kişilerdendir. Babam ve dedem babasının siyaset arkadaşıdır. Köyden kente geldiğimde 2 ay evlerinde kaldım. Çok yakın hissederim o ayrı. Ben o sıradaki yöntem meselesine takıldım. Hala da haklı olduğum ortadadır. Politikalarımızın gözden geçirilmesi için bu eleştirileri dostların yapması gerekiyor. Onu düzeltmezsek sağlıklı yürümez. Bir taraf yürümek istemez. Hala durduğum yerdeyim” diye konuştu.

AZİZ BAŞKAN BİR YANDAN İKTİDAR BASKISI GÖRÜYOR
Yüksel, “Aziz Başkan bir yandan sorumluluk da sahibi. İktidar baskısı da görüyor. Hadi ben kenarda köşedeyim. Başında çok sayıda iş var. Kentsel dönüşüm için meclisteyken Bakan Erdoğan Bayraktar’la bizim kuliste görüştük. ‘Sayın bakan bizim İzmir’in kentsel dönüşüm projelerini niye onaylamıyorsunuz?’ dedim. Orada çok büyük kamu arazisi var. O rantı sizin başkana yedirmeyiz dedi. Ne alakası var. Rant ne? Başkan niye yesin? Halka bir şey yapılacak” açıklamasında bulundu.

ELEŞTİRİLERİMİ SÖYLEDİM, BAŞKAN DA İTİRAZ ETMEDİ!
Kocaoğlu ile görüşmesi hakkında konuşan Yüksel, “Ben eleştirilerimi söyledim. Aziz Başkan da buna itiraz etmedi. Özel bir görüşmeyi de televizyonda söylemenin çok şeyi yok. Bundan sonra yeniden yol yürünecekse anlayış birliği olacaksa yürünür olmayacaksa yürünmez. Ama bizim dostluğumuza halel getirmez” dedi.

HAYATIMDA HİÇ YALAN SÖYLEMEDİM!
Kurultaya rahatsızlığından dolayı katılmadığını ifade eden Yüksel, “Hayatımda hiç yalan söylemedim. Eğer öyle olsaydı öyle söylerdim. Bu kurultaya gitmek istemiyorum diye söylerdim. Kurultaydan önce 15 gün süren bir rahatsızlığım vardı. Ve kurultaya gideceğim diye 2 gün önce doktoru aradım. Gelemiyorum ama ne yapalım? Kurultayda bir sıkıntı yaşamayayım diye. Sıkı giyiniyordum. Reçete yazdırdım. Cuma günü gitmeyi düşünüyordum. Ama maalesef Cuma öğlen saatlerinde kilitlenir duruma geldim. Gitmem imkansızdı. İyi ki önceden haber verdi ki oralarda öyle olmam daha kötü olurdu. Doktora gidemedim. Doktor eve geldi. Fizyoterapist arkadaşlarla atlattık. Önemli bir şey değil. Bel fıtığı değil adale spazmı. Yakınlarım, bunun kurultay stresinden olabileceğini söyledi” açıklamasında bulundu.

BEN ANAHTAR LİSTEDE OLMASAM ADAY OLMAM, AMA TUNCAY BEY LİSTE DELDİ
36’ncı Olağan Kurultayı değerlendiren Yüksel, temsiliyet tartışmaları hakkında, “İzmir daha güçlü temsil edilebilirdi. Bunu Aziz Başkan dahil herkes söylüyor. Genel başkanın anahtar listesinde 3 arkadaşımız vardı. Benim dönemimde 9 oldu 11 oldu. Yine olabilirdi. Bu sonuçta genel başkanın takdiri. Benim il başkanı olduğum geçen kurultayda 3 büyük il başkanı, genel başkan ile birlikte listeyi 5 kişi birlikte yaptık. Daha fazla isim olabilirdi anahtar listede. Herkesin siyaset yapma anlayışı farklı. Ben genel başkan ile aramda sıkıntı olacak diye istifa ettim. Genel başkanın birlikte çalışacağı kişileri seçme özgürlüğü olmalı. Genel başkanın anahtar listesinde yoksam beni listesinde görmek istemiyor. Ben gitmem oraya. Aday olmam. Aday oldum. Anahtar listede kendimi görmezsem adaylığımı geri çekerim. Tuncay Bey listeyi deldi. Anahtar listede olmamasına rağmen MYK’ya alındı. Dedim ya başka bir anlayış. Kemal Bey Deniz Bey ile çok farklıdır” dedi.

İZMİR OLMASA ALDIĞIN YÜZDE 25 BELKİ YÜZDE 22
“Ne yazık ki bunu söylemeliyim” diyerek sözlerini sürdüren Yüksel, “Genel başkanın MYK’yı oluştururken geçmişte de hataları oldu, şimdi de var. İzmir sizin Türkiye’de en başarılı olduğunuz il. Aldığınız yüzde 25 İzmir olmasa belki yüzde 22 olacak. İzmir örnek rol modeldir. Kamuda iktidarsınız. İzmir’de uygulanan tarım politikalarını Türkiye’ye anlatın, bunu uygulayacağım deyin. Teorik şeyler yazıyorsunuz ama yaşanmışlık daha etkili. Türkiye’de ilk defa bir şehirde köyden kente değil kentten köye göç vardır. Bu modeli alın anlatın. Bunun için MYK’da gerçek bir İzmirli olması gerekir. İzmir yaşamış birisi…” şeklinde konuştu.

AYTUN BEY NE YAPTI, PARTİDEN GİTTİ!
Yüksel, “Aytun Çıray merkez sağdan gelmiş bir arkadaşımızdır. Geçmiş dönemde İzmir’den tek MYK temsilcisi olarak görev yaptı. Şimdi de Tuncay Bey temsil ediyor. Tuncay Bey Mustafa Balbay Ergenekon davası sürecinde mağduriyet yaşadılar. Gittik, kendilerini ziyaret ettik. Bekaroğlu örneği var. Bu arkadaşlarımızın direk parti yönetiminde değerlendiriliyor ve İzmir’den kimsenin yer almıyor olması İzmir seçmenine biraz haksızlık oluyor. Sonuçta ne oldu? Aytun Bey başka partiye gitti. Biz nelerle karşılaştık. Hiç başka partiye gitmeye kalktık mı? En başarılı olduğum il başkanlığı dönemimde görevden alındım. Partiden gitmeyi düşünüyor musunuz? Bir şekilde katkı koymaya ya da kenarda oturup susmaya devam ediyorsunuz” dedi.

SEVDA HANIM MYK’YA ALINABİLİRDİ
MYK’da yer alan Özkan’ın İzmir’i temsil edip etmediğinin sorulması üzerine konuşan Yüksel, “Tuncay Özkan Türkiye’yi temsil eder. O ayrı bir şey. İstanbul’dan aday olmayı düşünüyordu. Genel başkan İzmir’den aday yaptı. Bize çok katkısı olan bir arkadaştır. Daha bir İzmir olmalıydı. Sevda Erdan Kılıç daha önce parti içi görevlerde bulunmuş. Sevda Hanım olabilirdi. Selin Hanım bile çok iyi yetişmiş biri olabilirdi. Tuncay Özkan için tam olarak İzmir’i temsil ediyor demek doğru değil” açıklamasında bulundu.

BÖYLE OLUNCA DEMOKRASİ OLMUYOR HAMZACIĞIM!
AK Partili temsilcilerin İzmir’deki ilçe belediyelerinin sayılarını arttıracaklarını söylemesini değerlendiren Yüksel, “Çok ciddi güldüm. Bana komik geldi. Hele hele Hamza Bey’in açıklamalarına baktım. Delican’ı istifa ettirdiler. Aydın Şengül geldi. Yeni bir şey yarattık Türkiye’de diyor. Siyasi partilerde bu işler seçimle olur. Baya bir süreç vardır. Bizde nasıl oldu. Mahalle delege seçimleri oldu. İlçeler oluyor. İl seçimi yapılıyor. İl kongresi kurultay delegelerini belirliyor onlar da genel başkanı seçiyor. Yepyeni bir şey yarattık diyor. Ama adını söyleyemiyor. Bizde istişare var diyorlar. Özel konuşmalarda takılırız birbirimize. Onlar da kendilerine gülerek söyler. Bizde istişare var diyor. Yukarıdan biri söylüyor oluyor. Böyle olunca demokrasi olmuyor Hamzacığım” dedi.

YÜZDE YÜZ ÖNÜMÜZDEKİ SEÇİMDE SADIK BEY O KOLTUKTA YOK!
Eleştirilerini sürdüren Yüksel, Kınık Belediye Başkanı Sadık Doğruer’in ilçe sayılarının arttırılacağı yönündeki açıklaması hakkında, “2007-2008 gibi çok demokrat lafları vardı bu arkadaşların. Giderek yüzde yüz zıddına dönüştü. Böyle komik bir duruma düştüler. Yahu belediye başkanını sen de değil, halk seçmiş. Bırakın partiyi. Taban seçti ben bunu uygun bulmuyorum dedin. Ama belediye başkanına hadi gittin, istifa et demek. Bunları savunmak komik. Bunları savunacağız diye uğraşmasınlar. Yakışmıyor. Kınık kendi koltuğunu koruyamayacak. Bir daha belediye başkanı seçilemeyecek. Bizim orada kaybetmemizin sebebi parti içindeki tartışmalardır. Kendi arkadaşımızın gidip başka siyasi partiden aday olmasıdır. Bizim sayemizde bir dönem başkanlık yaptı. Şükretsin otursun. Yüzde yüz önümüzdeki seçimde Sadık Bey o koltukta yok. CHP kendi adayını doğru ve demokratik belirlerse bizim adayımı seçilecektir” diye konuştu.

AYMAZLIK OLMAZ DİYE DÜŞÜNÜYORUM, İZMİR’DE 30’DA 30 ALACAĞIZ
2014 sürecine değinen ve özeleştiri yapan Yüksel, “Belediye başkan adaylığı sürecini iyi yönetemedik. Bizim bu zaaflarımızdan yararlanan iktidar vardı. Önceden başka partiden aday olan arkadaş diğer partiden aday olunca adaylık düşüyordu. Seçim kurulu kendi kararına çelişir karar verdi. Ve bizim bölünmemize yol açtı. Önümüzdeki seçimde arkadaşlarımız aymazlığın içine düşmez diye düşünüyorum. Ve İzmir’de 30’da 30 alacağız diye düşünüyorum” açıklamasında bulundu.

İZMİR HALKIYLA KAVGA ETMEYİ BIRAKIN
İktidarı hedef alan Yüksel referandumdaki hayır blokunun oluşturulması gerekliliğine vurgu yaptı, “İzmir’e ne yapıyorsunuz? Bir hizmet edin. İzmir’de bir şey kazanmak istiyorsanız hizmet edin. İzmir halkıyla kavga etmeyi bırakın. İzmir’de demokrasi bloku çok güçlü. Bu bloku güçlü tutmak gerekiyor. MHP ile değil seçmeniyle olur. İYİ Parti ile olur. HDP ile olur. Tüzük kurultayında örgütlenme modelini de belirlemek gerekebilir” dedi.

ÖN SEÇİMLE İLGİLİ SÖYLEDİĞİM BİR ŞEY VAR!
Tüzük kurultayı hakkında konuşan Yüksel, “Üye yapısını sağlıklı oluşturmak gerekiyor. Ön seçimle ilgili 10 yıldır söylediğim bir şey var. Bir adayın 4 kulvarda yarışması gerekiyor. Yüzde 25 puanını parti üyesinden almalı. Yüzde 25 puanını STK ve meslek odalarından almalı. Yüzde 25’i kamuoyundan, yani halktan almalı. Yüzde 25’i de genel merkeze kadar varan örgütlerden almalı. Bu 4 dalda alınan puanlarla sıralama yapılmalı. Siz parti örgütünde çok güçlüsünüz ama kamuoyunda yoksunuz. Hele hele bir belediye başkanı seçecekseniz. O belediye başkanını aday gösterdiğinizde STK’lar diyecek ki ‘bravo CHP’ye buldu çıkardı’. Bu kurultayda da önereceğim ama sanıyorum ‘çok güzel’ denilip bir kenarda bırakılacak” diye konuştu.

15 TEMMUZ’DA ERKEN SEÇİM EMARELERİ GÖRÜYORUM
Yüksel erken seçim için net ifadeler kullandı ve “15 Temmuz’da erken seçimin olması emarelerini çok ciddi görüyorum. 2018’in 15 Temmuz’una herkes hazırlanmalı. Ekonomide çok ciddi sıkıntılar var. Geçici çözümlerle ileriye ötelenen çözümler bunlar. 2018’den sonra gelenin vay haline” dedi.

ORTAK AKIL GRUBU HALA GÜÇLÜDÜR
Nisan ayında gerçekleşecek İzmir Ticaret Odası (İZTO) seçimlerine değinen Yüksel, “Benim adaylık dönemimden başlayan, adını ortak akıl koyduğumuz vizyon doğrultusunda güçlü bir grubumuz var. Hala güçlüdür. Değerleri var. Daha çağdaş, dürüst yöntemlerle odayı yönetmeyi amaçlıyoruz. Üye odaklı bir yönetim anlayışı. Belli bir gruba imtiyazlar tanıma anlayışıyla değil direk o odanın asıl sahipleri üyelerle yol yürüme adın çalışmalar yapmıştık. Katılımcı, yenilikçi daha üye odaklı bir yapı için grup seçimlere katılıyor. Benim kişisel olarak bir planım yok. Ama çok arayan arkadaşımız oluyor. Ortak akıl grubu meslek komitelerinde mümkün olduğunca güçlü yer almak ve mecliste daha çok temsilciyle var olmak istiyoruz. 9 Nisan’da seçim yapılacak. 5 gün de yönetim kurulu seçilecek. En güçlü çıkacak grubun ortak akıl grubu olacağını düşünüyorum. Ben ortak akıl grubunun başarılı olacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.

 
Otomobil satanlar dikkat! Hapis cezası verildi
 
Cumhurbaşkanlığı'ndan flaş Afrin açıklaması
YORUMLAR
Toplam 5 yorum var, 5 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
3 dönem 21 Şubat 2018 Çarşamba 16:37

Tabanda 3 dönem millet vekilligi ve belediye baskanligi yapan arkadaslarin birdaha aday olmamasi, yeni insanlara gorev verilmesi gerektigini düşünüyor bunuda iletirmisiniz tuzuk kurultayinda.

Yorumu oyla      15      5  
izban ne olacak 21 Şubat 2018 Çarşamba 15:11

ne 30 ilcesi büyüksehirde iyi parti götürür işi. banko iyi partiye oy verecegim bu secimde. yeter artık aziz kocaogluna verdigimiz oylar.

Yorumu oyla      15      6  
Partili 21 Şubat 2018 Çarşamba 14:18

Alaattin beye katiliyorum 2 dönemden fazla gorevler cok fazla tekrarlanmasin cok dogru bir tesbit. Birde siz parti orgutunde cok guclusunuz ama kamu oyunda yoksunuz cumlesini alkislarim. Kaybeden 8 ilce bu tesbitlerin gec yapilnasindan kaybedilmistir.

Yorumu oyla      16      5  
Merkez 21 Şubat 2018 Çarşamba 13:10

Sayın Yüksel sende biliyorsun ki chp nin oyu şuan %18 bırakın kendinizi güçlü gösterme çabasını Ve İzmir li delegenin yarıya yakını Muharrem İnce yi destekledi belki İnce yeni parti kuracak!

Yorumu oyla      15      7  
30 ilce 21 Şubat 2018 Çarşamba 13:00

30 ilce bence kesinlikle hayal . Bir chp li olarak buyuksehir bile elden gidecek korkusu yasiyorum. Vatandasla belediyenin bagi cok kotu yollar bozuk, su parasinda skntlar var, ulasimda problemler artiyor. Vatandas patlama noktasinda. Inanmayanlar ciksin bir sabah bir aksam toplu ulasimda bulunsun

Yorumu oyla      17      6  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
CHP İzmir'den ziyaretler tam gaz! Gündemde OHAL
CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel başkanlığındaki heyet, İzmir Tabip Odası ...
CHP'li Purçu'dan hükümlü işçiler için hükümete çağrı
DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı’yı ziyaret eden CHP İzmir Milletvekili ...
BBP'den ittifak için net açıklama
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, başından beri ...
 
Erdoğan: Bedelini çok ağır öderler!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrin'e ilerlemeye çalışan rejim yanlısı gruplarla ...
İYİ Partili Ulupınar: Genel Başkanımız Akşener, İzmir’i mercek altına aldı!
İzmir İl Başkanı Ulupınar, Genel Başkan Akşener’in 17 Şubat’ta gerçekleşen ...
CHP İzmir’de rota tüzük kurultayı: Cuma günü zirve kararı!
İl Yönetim Kurulu toplantısında masaya tüzük kurultayı yatırıldı. Tüm ...
 
MHP’li Karataş’tan ‘artı para’ çıkışı: Zammı anladık da kargaşayı önleyin!
İzmir İl Başkanı Necat Karataş, İZBAN’da uygulanan ‘artı para’ sistemi ...
Erdoğan, o isimle görüşüyor: İttifaka üçüncü parti mi?
Son dakika haberine göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ittifak ...
AK Partili Dağ'dan Kocaoğlu’na 'artı para'lı matematik sorusu: Doğru cevap hangisi olmalı?
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Dağ, artı para ...
 
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Keser döner sap döner!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Siperdeki foto nasıl canlandı?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Cehaletin tek korkusu kadındır…'
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Bodrum’un Gayıkları
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Sorun, sadece seçmenin öfkesi mi?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva