CHP’li Yüksel'den 24 Haziran mesajı: Sandığa ne kadar çok insan taşıyabilirsek…

EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan eski Yardımcısı, İzmir eski Milletvekili ve İzmir İl eski Başkanı Alaattin Yüksel, Sonsöz TV’de yayınlanan ‘Günaydın Ege’ programının konuğu oldu ve Aslı Eren’in sorularını yanıtladı.

Yüksel 24 Haziran’da gerçekleşecek erken genel ve cumhurbaşkanlığı sistemi özelinde birbirinden önemli açıklamalar yaptı.

ERKEN SEÇİMİN OLACAĞI BELLİYDİ
Yüksel, “Erken seçimin geleceği belliydi. Referandum sürecinde bile dillendirmiştim. Anayasa değişikliğinin son maddelerine değişiklik eklemişlerdi. Onun haricinde son 6 ay kala iktidarın hamlelerinden anlamıştık. Ama bu bir baskın seçim oldu. Her zamanki gibi Devlet Bahçeli’nin çağırısıyla karar alındı. Son yıllarda kararları o belirliyor. Ok yaydan çıkmıştır. Çok fazla tartışmanın anlamı yok. Görüne görüne gelmiştir” dedi.

ORTA DOĞU TİPİ BAŞKANLIK SİSTEMİDİR
“İktidar iktidarı yenileriz diye düşünmüş olsa gerek” diyen Yüksel, “Ama bekledikleri gibi çıkmadı. Bu seçim gerçekten başka bir seçim olacak. Her dönemde bu seçim çok önemli denir ama bu seçim gerçekten çok önemli. Anayasa değişikliğiyle Türkiye bambaşka bir sisteme geçiyor. Bu başkanlık sistemi Amerika’daki gibi denge denetleme kurulunun olduğu gibi değil. Türk tipi dendi. Böyle bir şey dünyada yok. Demokrasinin evrensel kuralları vardır. Bu Orta Doğu tipi başkanlık sistemidir. Hiç anayasaya bile ihtiyaç yok. Emirler, sultanlar var. Ama ara ara halkın tepkilerini dengelemek için anayasa yapma ihtiyacı duyuyorlar. Karşılaştırın çok benzerlikler var” açıklamasında bulundu.

BEN VEKİLLİĞİ İŞLEVİ YOK DİYE BIRAKMIŞTIM Kİ BU YENİ SİSTEMDE HİÇ KONUŞMUYORUM BİLE
Yüksel yeni sistemde meclisin işlevini yitirdiğini söylerken, “Milletvekili sayısını 550’den 600’e çıkardılar. Niye? İzmir’de 26 çıkarken şimdi 28 olacak. Bu vekillerin 6 tanesini İzmirlilere sorun, kaç kişi bilecek? Ben kendi milletvekilliğimi işlevi yok diye bırakmıştım ki bu yeni sistemde hiç konuşmuyorum bile. Milletvekillerinin hiçbir iddiası olmayacak. Bakan olmak için meclise gidenler bakan olamayacak. Dışarıdan seçilecek. Milletvekillerinden çoğu farkında bile değil. Parlamento işlevini yitiriyor, niye? Bakanları, yardımcıları dışarıdan atayacak. Önceden denetlerdiniz, soru yağmuruna tutardınız. Şimdi milletvekilleri soru önergesi, gen soru veremeyecek. Bunlar kaldırılıyor” dedi.

BU DEMOKRATİK BİR SİSTEM DEĞİL
Yüksel, “Bu demokratik bir sistem değil, bu bir diktatörlük. Saltanatın bir diğer versiyonu. Üst kamu yöneticileri atıyor, savaş ilan edebiliyor, yaptığı hiçbir şeyden dolayı yargılanma endişesi de yok. Verdiğiniz soru önergesiyle en güçlü adamı bile dize getirirsiniz. Bu seçim böyle bir seçim işte. Böyle bir düzenden tek adam düzenine geçiş mi değil mi?” yorumunda bulundu.

BU DÖNEM TEK PARTİ DEĞİL, TEK ADAM DÖNEMİDİR
Yüksel, “Vatandaş her şeyi görüyor. Bazen istediğinizi yapın insanlar artık bir şeyleri kafasında belirliyor. Ben bu milletin hassasiyetlerine her zaman güvenmişimdir. Bu seçimde halkın tüm propagandaya rağmen gereken dersi vereceğini düşünüyorum. Bu dönem tek parti değil, tek adam dönemidir. Ben CHP eski milletvekili olarak konuşuyorum. Tek parti döneminde elbette ne yazık ki baskı olur. Düşünün bir de tek adam baskısını… O zaman da öyle haktan, hukuktan yana olanlar vardı, baskıdan, zulümden yana olanlar vardı” ifadelerini kullandı.

MUHALEFETTE İLK DEFA KAZANABİLİRİM UMUDU DOĞDU
CHP’nin Muharrem İnce’yi cumhurbaşkanı adayı olarak belirlemesine ilişkin konuşan Yüksel, “Muhalefette ilk defa kazanabilirim umudu doğdu. Baraj meselesi var. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde yüzde 10 barajı yoktur. Ne gerek vardı bu ittifaklara? MHP aşamadığı için destek sözüyle ittifak yaptı iktidarla. Ama muhalefet bu oyunu da bozdu. Ayrıca toplumda sessiz tepki var. AKP’nin seçmeni içinde konuşmayan ama gidip oyunu kullanacak bir kitle var” açıklamasında bulundu.

SANDIĞA NE KADAR ÇOK İNSAN TAŞIRSAK 25 HAZİRAN’DA GÜZELLİK YAŞAYACAĞIZ
Yüksel ayrıca, “25 Haziran sabahı Muharrem İnce’nin dediği gibi çok güzel olacak. İnsanlar arasında umut görüyorum. Bu güzel günleri çok iyi kullanmalıyız. Sandığa ne kadar çok insan taşıyabilirsek o güzelliği 25 Haziran’da yaşayacağız” dedi.