CHP’li aday Selçuk Balkan: Urlalılar, kimin bu şehre umut olacağını bilir!

EGEDESONSÖZ – CHP Urla Belediye Başkan adayı Selçuk Balkan, SonSöz TV’de Gazeteci – Yazar Muhittin Akbel’in sorularını yanıtladı. Balkan, seçim sürecini değerlendirirken, Park Urla ve kayyum dönemiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

ADAY BOLLUĞUNUN NEDENİ KAYYUM
“Urla’da yaşanan aday aday bolluğunun sebebi nedir?” sorusuna Balkan, “Hepinizin bildiği gibi Urla’da bir kayyum süreci olmuştu. Bu süreçten sonra mevcut belediye başkanının olmadığı yerde herkesin katkı koymak istemesi, gelişen Urla’nın kayyum sürecinden bütün devlet imkanlarına rağmen hak ettiği hizmeti alamaması, aday çokluğuna neden oldu. Katkı koymak nasip oldu, bizi layık gördüler. Urla’ya 5 yıl değil 10 yıl çalışarak Urla’ya hak ettiği güzelliği vermek için çalışacağız” dedi. Balkan sözlerine şöyle devam etti:

“Çeşme, Ilıca, Alaçatı yazlık olarak kullanılan, sayfiye yeri olarak kullanılan yerler. Urla’ya gelenler sadece geçiyorlardı. Urla’nın marka değerinin artması, keşfedilmesi, aldığı kaliteli göç, yaşam standartları Urla’nın coğrafi özellikleri, jeopolitik konumu gereği, şehre yakın olması, ulaşım imkanlarının kolay olması, otoyol imkanlarıyla birlikte yarım saatte Çeşme’de, yarım saatte havalimanında, 15-20 dakikada 9 Eylül Hastanesi’nde, yarım saatte Hisarcık Marina’da olunması… En büyük neden ise ulaşım. Kolay ulaşımın olması, aktif yaşayanların da yaşamsal anlamda burayı kendilerine ikamet olarak tercih etme nedeni oldu. Urla’ya göç, bakir kalmış doğası, korunmuş denizi, balık çiftlikleriyle, rüzgar enerji santralları (RES) ile mıcır ocakları ile istila halinde olsa da bunlarla mücadele edeceğiz. Bu potansiyeller dolayısıyla Urla, Çeşme otoyolunun çabuk ulaşılabilir ve temiz bir yer olmasından dolayı bu kadar aday adayı oldu.”

SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİNE KATKIDA BULUNDUK
Balkan, bazı aday adaylarının ikamet adreslerinin aday oldukları ilçeden farklı olmasıyla birlikte kendisinin hangi sebeplerle adaylığı kabul gördü sorusuna şu yanıtı verdi:

“Tüm eğitim hayatımı Urla’da geçirdim. CHP bize iki dönem meclis üyeliği görevi verdi. İmar Komisyon Başkanlığı yaptım. 6360 sayılı yasayla köyden mahalleye dönüşen yerler hakkında savunucu olduk. Kendi köyüm olan Yağcılar köyünde, Altınköy doğa çiftlik evleri, Urla’da çevreci vatandaşlarımız da bilir ki bizim umumi vekaletnamemiz avukatımızda. Bütün balık çiftlikleri ve rüzgar enerji santralları davasında hep davacı olduk. Balık çiftlikleri, mıcır ocakları, RES davasında hep davacı olduk. Babamın 25 yıldır Yağcılar köyünde muhtarlık yapması, Urla’da sosyal sorumluluk projeleri yapmamız. Bir örnek vereyim. Esnaf odası başkanlarımızdan Nihat Özbesler tarafından alınan arsa, Sezgin Bilgi tarafından alınan arsa da esnaf odası binası yapmak istedi. Bir esnaf çocuğu olarak katkıda bulundum, projelerin hazırlanmasında… Kadıovacık’ta muhtarımız bilir, cami tadilatı konusunda projelendirmede yardımcı oldum. Eski kaymakamlarımızdan birinin ricasıyla okul projesine katkı koyduk. Urla’da müteahhit arkadaşımızın İzmir’de engelli okulu projesine katkıda bulunduk. Kayıtsız kalamayız bu projelere. Katkı koymak bilinciyle meclis üyeliği döneminde insanlara dokunmamız, yardımcı olmamız, bana avantaj oldu. Tanınır olmak, güvenilir olmak çok önemli. İnsanlar biliyor ki biz ona ulaşamasak da babasına ulaşırız diyorlar. Babamın da çok büyük faydası oldu. 37 mahalle muhtarımız da baba dostudur. Kendilerinin icazetini alarak beni bu işe tekrar layık görmelerine teşekkür ederim.”

URLA’DA BAŞARILI OLMAMIZ İÇİN BİR ADIM KALDI
Meclis üyeleri belirlenirken 25 kişilik liste hangi kriterlere göre hazırlanacak sorusu üzerine Balkan, “Urla’daki belediye başkan adaylarımızdan katkı koymak isteyenler olacaktır. 96 meclis üyesi başvurusu yapan adayımız var. Geçen dönem görevini yapamayan görev yapmak isteyenler olacaktır. Urla’da gerçekten başarılı olmak için bir adımımız kaldı. Urla’daki herkes katkı koydu, muhtarlar, odalar, STK’lar, yerel halk… İthal aday istemiyoruz derken, iki seçeneğimiz vardı. Gerçekten Urla’yı Urlalılarla birlikte yönetecek bir aday mı bulacağız, yoksa Urla, tayin edilecek başka odaklar tarafından mı yönetilecek? Partimiz doğru bir karar verdi bu konuda. Parti büyüklerimize tekrar teşekkür ediyorum geri dönüşleri onlar da mutlaka alıyor. Meclis listesi hazırlanırken biz nasıl ki aday belirleme sürecinden ortaya bir irade koyulduysa herkesin kabule edebileceği temsil yeteneği olan kabiliyetli, liyakatli düzgün bir liste yaptığımızda oylarda yüzde 80 oy oranını geçmek istiyoruz. Bu da başarılı olmamız için son adımımız olacaktır. Parti büyüklerimizle birlikte, il ve ilçe örgütü, büyükşehir ve genel merkez gibi unsurlar var bu noktada. Urla’da herkesin mutlu olacağı, gurur duyacağı bir listeyle seçime gireceğiz. Başarılı bir sonuç elde edeceğiz” ifadelerini kullandı.

URLA 4,5 YIL TEK ADAM YÖNETİMİNDEYDİ
“Urla’da son 4,5 yılın kayyumla geçmesi, halk nezdinde nasıl bir etki yarattı?” sorusunu cevaplandıran Balkan, “Urla’da 4,5 yıl boyunca kayyum yönetiminde meclis üyesi arkadaşlarımızın da devre dışı bırakılarak meclisin de devre dışı bırakılarak, tabiri caizse Urla’nın tek adam rejiminde yönetilmesi antidemokratik bir uygulama oldu. Devletin tüm imkanlarına rağmen Urla’da 4,5 yıl boyunca park, kaldırım düzenlemeleri tabii ki yapıldı. İskele’deki işgaller kaldırıldı.  Bunlar iyi, güzel ama Urla’nın ihtiyaçlarını karşılayacak bir yatırım yapılmadı. En azından bünyemizde Türkiye’nin dünyanın üçüncü kampüs alanına sahip üniversite, ki benim de mezun olduğum üniversite İYTE  var. Otoyol Karaburun çıkışına kadar ücretsiz yapılabilirdi. Hastane kavşağına Çeşme İzmir yönünde bir battı çıktı düzenleme yapılabilirdi. Uğur Mumcu Kavşağı’na bir battı çıktı yapılabilirdi yapılmadı. İskeleden gelen ağaçlı yol yaz mevsiminde tıkanıyor, 4 km kuyruk oluşuyor. Pazar günü vatandaş rahatsızlansa hastaneye yetişemeyecek bir trafik sıkışıklığı var. Otoyol bağlantısı 2005 sokağın oradan Neyzen Tevfik caddesine bağlanabilirdi yapılmadı. Bu bir eleştiri değil yapılmayanları söylüyorum. İskelede 55 bin metrekare spor merkezi var. Büyükşehir bütün ilçelere gençlik merkezi spor salonu yaptı. Kayyum da bunu yapabilirdi ama biz yapacağız. Sahil düzenlemeleri yapılmadı. Güney sahillerinde balıkçı barınağına ihtiyacımız var. Rüzgarda tekneler batıyor, insanlar rezil oluyor. Gülbahçe köyünde, eski muhtarımız zamanında projesi yaptırılan balıkçı barınağı vardı yapılmadı. Bunları sayarak kimseyi töhmet altında bırakmak istemiyorum. Biz bunların yapılmasını istedik. Vatandaşlarımızın bunların farkında olduğunu bu bilinçle hareket edeceğini, yapılması gereken hizmeti canla başla çalışacakların kimler olduğunu farkında olduğunu biliyorum. Urla, normal bir yer değildir. Kuvay -ı Milliye’nin başladığı yerdir. Kaliteli göçle ve değerlerle birlikte bir değer kentidir. Nüfusu giderek artmış farklı kültürlerle birlikte yaşamayı benimsemiş çağdaş bir kenttir Urla. Ben Urla halkının kimin kendilerine umut olacağını bunları kimin yapacağını hangi kadroların yapacağının bilincinde olduğunu biliyorum” diye konuştu.

KİRAYA VERİLSE BİLE İPTAL EDERİZ
Balkan’a önceki dönem Kaymakam Murtaza Dayanç’ın Park Urla projesi için bağış adı altında para topladığı iddiası, Mustafa Gözlet’in Park Urla arazisindeki taşınmazları 10 yıllığına kiraya verme girişimi soruldu. Balkan, Park Urla ile ilgili ortaya atılan iddialar ile ilgili şöyle konuştu:

“Diğer aday adayları arkadaşlarımız da bu konuda katkı koydular. Sosyal medyadan isyan ettiler. Park Urla projesi, deniz kenarında bulunan İskele mahallesinde, kum denizinin hemen yan tarafında olan 30 bin metrekarelik bir alanda belediye kanununa göre belediye başkanı kayıt altında olan meclis kararı veya encümen kararıyla bağış alma yetkisine sahi.  Belediye imkanlarını biliyoruz, kayyum da borçlu bir belediye aldı. Kayyumun yapmak istediği imarlı alandaki proje alanı yeri sebebiyle uygun yer değil. Park, rekreasyon alanına ihtiyacımız var, günübirlik kullanım açılması doğru buna bir şey demiyoruz. Seçime 3 ay kala kiralanmaya çalışılması yanlıştı. Şu andaki haliyle kiraya verilmesini doğru bulmuyoruz. Kaymakamımız devlet kültürü almış Urla’da görev yapan bir devlet büyüğümüz. Ancak halkın istekleri doğrultusunda gerçekleşmeyen hiçbir hareket başarılı olamaz. Halk buna tepki veriyorsa, kulak vermek zorundadır. Kendimizi değiştirmek ve geliştirmek zorundayız. Ancak Park Urla projesi konusunda kayyum zamanında yapılan yatırımlar Urla halkına açılmak üzere teknik olarak destek alınan güzel projelendirilmiş bir alandı. İtiraz etmedik ama kiralanması konusunda demokratik bir şekilde seçilen meclisin devre dışı bırakılarak yangından mal kaçırır gibi kiraya verilmesine tepki koyduk. Sonradan bir açıklama da yaptım kiraya verilse bile iptal ederiz dedim. Kendileri de duyarlılık gösterdi ve gündemde kaldı konu. Kamusal alanların halkın kullanımına açılması için çalışmalara devam edeceğiz. Eski belediye yönetiminde meclis üyesiyken şunu söylerdim: Üniversite öğrencisiyim cebimde iki lira var iskeleye geldim ben nerede çay içeceğim diyordum. Gerçekten Urla’nın sahil kesiminde bulunan ve devamındaki alanın halkın kullanımına açılması, farklı ekonomik gelir düzeyinde insanların bir arada yaşadığı bir yer. Sosyal belediyecilik bilinciyle çalışmalar yapacağız.”

URLA’YI KORUYARAK GELİŞTİRMEK ZORUNDAYIZ
Balkan, Urla’nın en önemli sorunu nedir sorusuna, “En önemli şey Urla’nın korunmasıdır. Koruyarak geliştirmek zorundayız. Hizmet alanında çok eksiğimiz var. Altyapı, otopark, ulaşım... Yaklaşık 10 mahallede altyapı yok. Köylerimiz mahalleye dönüştü tüzel kişiliği kaldırıldı. Örneğin Barbaros köyünde yaşayan Kamuran amcayla Urla’da Binkonutlar’da yaşayan Mesut Hoca aynı statüde, emlak vergisi statüsünde de aynı olacak. Kırsal kimliğin korunması açısından değerli buluyorum. Bunun  korunması  gerektiğini düşünüyorum. Yüzde 68 orman, 728 kilometrekare alana sahip, 215 kilometre sahili, irili ufaklı 30 adası bulunan kenti korumak zorundayız. Köylerimizin altyapısı anlamında ciddi eksiklerimiz var. İSZU bölge teknik amiri ile toplantı yaptık. Yapabileceğimiz hizmetlerimiz ile ilgili büyükşehir belediye başkan adayımızın talimatlarıyla, stratejik plan yapmamız gerektiğini söylediler gerekli verileri almak için bu kurumlarımızla çalışıyoruz. Kuşçular bölgemizde ciddi bir yapılaşma oluştu. Bereketli toprakların olduğu bir yer. Kadastro eliyle oradaki parsellerin bölünmesi orada yapılaşmanın köy yerleşik alan imarıyla yapılaşmanın olması sonrası irili ufaklı siteler geldi. Birlikte yaşamayı içimize sindirmişiz ancak altyapı anlamında yaklaşık 200’den fazla yeni fosseptik yapıldı. Kapasite artımı için çalışmaların devam ettiğini, başlamadığını öğrendik. Zaman kaybetmemek adına 10 yıl çalışmak için seçilmeyi bekleyemeyiz. Şimdiden çalışmamız gerekiyor. Su hizmetleri olmayan köylerimiz var. Büyükşehirle çalışmak zorundayız. Tankerle su taşınan köylerimiz var. Yapılabilecek projelendirilecek işler bunlar” dedi.

URLA, TÜRKİYE’NİN MOZAİĞİDİR
Urla’nın göç alması kazanç mıdır yoksa bir sorun mudur sorusuna cevap veren Balkan şu ifadeleri kullandı:

“Nitelikli göç dediğimiz, Çanakkale’den sonra ikinci oksijen derecesi en yüksek olan bölgeye sahip yüzde 68’i orman olan bir kentte yaşamak istemeleri normal. Bademler mahallesine gidiyoruz alevi vatandaşlarımız var. Zeytinalan Boşnak ve Aleviler. Gülbahçe, Arnavut köyü. Yağcılar köyü muhacir köyü. Demircili, yörük köyü. Kuşçular’da Ordulular yaşıyor. Batıköy’e gittiğimizde en eski yerli vatandaşlarımız var. Farklı kültürleri demografik özellikleri barındıran bir kenttir Urla. Türkiye mozaiği gibi insanların birbiriyle saygı çerçevesinde yaşaması, hoşgörü kültürü Urla’yı yaşanabilir yapıyor. Nitelikli göç, Urla’ya bir değer kattı. Urla’nın kabuğunu kırmasını sağladı. Orman alanlarının korunması için kent ormanları yaratarak Kokar limanı, Tatarderesi  ve azmak üçgeninde milli tabiat parkı yaratabilirsek Urla’ya bırakacağım en büyük hizmetlerden biri olur. Bu göçle daha da güçlendik. Bünyemizde marka değeri yüksek 10 tane şarap fabrikası var. Gastronomi turizmine destek sağlayan şeflerimiz var.”

İYTE’NİN URLA İLE ENTEGRASYONU SAĞLANACAK
İYTE ile Urla’nın entegrasyonu ile ilgili ne yapılabilir sorusunu cevaplayan Balkan, “Mezun olduğum üniversite aslında Urla sınırları içerisinde yer alıyor ama Urla’ya fazla dahil olamamış durumda. Urla’daki üniversitemizle işbirliği yaparak kentin içine katılmasını kentle ilişki kurmasını, kentin sorunlarıyla ilgili hizmetlerle ilgili bilimsel görüşlerinin alınmasını arzu ediyoruz. Bilimsel destek almak, en doğru yöntemdir. Hocalarımızla birlikte çalışmalarımız devam ediyor. Sokak, cephe, caddelerin sağlıklılaştırılması, mimari anlamda yapılacak hizmetlerin üst kurul tarafından denetiminin yaptırılması üniversite ile aramızda eğitim ile ilgili işbirliği yaparak taze beyinlerin fikirlerini paylaşmak konusunda olacak. Bir tanesi, ilk olarak üniversite öğrencilerimizin ulaşımını kolay sağlaması için merkezi terminal garajımızı Gülbahçe köyünde belirlediğimiz, imar komisyonunda daha önce görev yaparken hocalarımızın desteğiyle birlikte imar planında yer verdiğimiz terminal alanına taşıyacağız. Kesintisiz bir şekilde sabah 4-5’ten gece 12’ye kadar Urla’ya öğrencilerimizin gidip gitmesi için katkı sağlamak zorundayız. Öğrenciler Urla’ya katılmazsa ekonomik olarak aktıkları da olmuyor. Toplu taşım araçlarıyla İzmir’e gidip ihtiyaçlarını görmeleri değil Urla’yı sevmeleri ekonomiye katkı sağlamaları dahil olmaları için ulaşım hizmetlerini sağlamak zorundayız. 15 yıllık projeksiyonda hedeflerimizden birisi şu: sanayi bölgemiz gelecek nüfustaki ihtiyaçlarını karşılayacak ölçekte biraz küçük kaldı ve sanayi bölgesinin dışına taştı ye bulamayan esnaflar, sanayi bölgesinin karşısındaki konut bölgesinde iş yerlerini açarak hizmet vermeye başladılar Bu doğurdur ve ihtiyaçtır ticaret bakanlığı ve üniversitemiz ile birlikte yeni bir sanayi bölgesi belirleyip, mevcut bölgeyi de yeni bir konut alanı kent merkezi ve öğrenci yurtları olarak belirleyip orada üniversite bünyesinde bulunan 5-6 bin öğrenciyi, yüksek lisans, doktora öğrencilerimizin öğretim görevlilieri, teknoparkta çalışan vatandaşlarımızın da Urla’ya dahil olacağı bir kompleks yaratabilirsek üniversiteyi kente dahil etmek biçin büyük bir adım atmış oluruz. Bu kentin ekonomisine katkı sağlamakla birlikte kentin gelişmesini sağlayacak. Öğrenci kentleri çabuk gelişen kentlerdir. Eskişehir değerli hocamız Yılmaz Büyükerşen’nin ortaya koyduğu örneği kendimize örnek alıyoruz.  Kentin içinde bulunan Malgaca ve Sanat Sokağı ile beraber Akpınar deresi boyunca sosyal yaşam mekanları yaratarak bu alanları meydana getirerek Urla’yı bir öğrenci kenti yapmak için çalışmalar yapacağız” şeklinde konuştu.

‘MİMARLIK YARIŞMASI YAPACAĞIZ’
Belediye hizmet binasının kaderi hakkında konuşan Balkan sözlerine şöyle devam etti:

“6306 sayılı kentsel dönüşüm yasasına tabii olmuş, belediye hizmet binamız. Biz bunu sonradan öğrendik, şerh konulmuş, yıkılması gerekiyor. Çalışanların güvenliği açısından bir sıkıntı var, yeni bir yer bulup taşımak zorundayız. Belediye bunu kendi bünyesinde bulunan yerleri kiralayacağı yerlere yapabilir, bunu yapmamız gerekiyor. Hizmet binası anlamında mevcut eski belediye binası olan köşk yerinde mutlaka kalmak zorunda. Yanındaki binayı revize ederek belki küçülterek belediyenin arkasında bulunan 5 bin metrekarelik ticari alanın sanat sokağıyla yan tarafında bulunan küçük mini meydanla zafer caddesiyle ve mevcut meydanla bağlantısını kurmak istiyoruz. Belki uluslararası belki ulusal düzeyde bir mimarlık öğrencilerinin yarıştığı yarışmayla buradaki fikirleri toplayıp gerçek anlamda Urla’nın nüfus projeksiyonunda gelecekteki altyapı ihtiyaçlarını otopark kamusal bir alan yaratmak istiyoruz. Projelendirmek zaman alabilir ancak belediye binasının yerinde dönüştürülmesine engel değildir bu. Vatandaşlarımızın belediyecilik hizmetlerinden yararlanabilmesi için Urla, kent merkezinde bulunan bankalar, diğer devlet kurumlarıyla beraber ilişkilerinin sürdürülmesi için vergi borcu yoktur yazısı için vergi dairelerine gitmesi gerekiyor bunlara uzaklaştırmadan hizmetlerin yerinde verilmesini sağlayacağız.