HABERLER>POLİTİKA
9 Nisan 2016 Cumartesi - 07:27

CHP İzmir'de büyük zirve: Kim/ne mesaj verdi?

İl Danışma Kurulu Toplantısı İsmet İnönü Kültür Merkezi’nde yapılıyor. 4 ana gündem maddesi olan toplantıda konuşan Genel Sekreter Sındır, Genel Başkan Yardımcısı Koç, İl Başkanı Yüksel ve Başkan Kocaoğlu'ndan parti ve ülke gündemi hakkında önemli mesajlar geldi.

CHP İzmir de büyük zirve: Kim/ne mesaj verdi?

Gökhan KOÇ/EGEDESONSÖZ - CHP İzmir Örgütü parti içi sorunların masaya yatırıldığı, yeni tüzük için önerilerin dinlendiği ve 2019’da yapılacak yerel seçim hazırlıkları kapsamında sandık örgütlenmesinin planlandığı ilçe danışma kurulu toplantıları tamamladıktan sonra büyük buluşmada bir araya geldi. 

- SINDIR: KOCAOĞLU'NUN SÖZLERİ... 

İl Danışma Meclisi Toplantısı, Kültürpark’taki İsmet İnönü Kültür Merkezi’nde gerçekleştiriliyor. 

Toplantıya CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, CHP Genel Başkan Yardımcısı İzmir’den Sorumlu Haluk Koç, İzmir milletvekilleri ve CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, belediye başkanları, ilçe başkanları, İl yöneticileri, eski il yöneticileri, eski milletvekilleri, meclis üyeleri, partililer katıldı.

Toplantı öncesinde salon pankartlarla donatıldı. Salonda “Terörü ve karanlığı yok edeceğiz”, “Barış, huzur, kalkınma ve adalet. Bizsiz olmaz”, “Cumhuriyeti kuran biziz AKP'den kurtaran da biz olacağız” yazılı pankartlar yer aldı.

Tören öncesi İstiklal Marşı ve Saygı duruşu yapıldıktan sonra, il örgütü tarafından yapılan çalışmaların anlatıldığı video gösterimi yapıldı.


 

DÖKTÜKLERİ KANDA BOĞULACAKLAR
Toplantıda kürsüye ilk olarak CHP İl Başkanı Alaattin Yüksel çıktı. Yüksel, “İlimizde ve ülkemizde demokrasin tüm kurulları saldırı altındadır. Yandaş olmayan her kurum ve kişi büyük tehdit altındadır. Muktedirin söylediği gibi ondan yana olmayan, taraf olan herkesin susturulması, yok edilmesi gerekir anlayışı tüm hızıyla hem ilimizde hem de ülkemizde devam etmektedir. Bir taraf olan bertaraf olur diyen muktedire karşı, tam da bu anlamda cumhuriyetten, Atatürk ilkelerinden, demokrasiden, özgürlüklerden, çocuklardan, kadınlardan yana olunmalıdır. Coğrafyamız AKP’nin dış politikaları nedeniyle cehenneme dönüşmüştür. Bu iktidar tarafından cehennemin kapıları açılmıştır. Bunun sonucunda da Suruç’ta başlayan ve ülkenin, dünyanın çeşitli bölgelerinde katliamlar olmuştur. Bugün bütün dünya acaba nerede patlama olabilir kuşkusu içindedir. Dünyadaki bu iklime ne yazık ki bizim dış politikalarımızın katkısı vardır. Yine bu hükümetin politikaları sonrası ülkemizin bir bölümü yangın yerine dönmüştür.  Kan gölüne dönmüştür. 2002’de AKP iktidar olduğunda bir yılda 7 şehit verirken şimdi günde 7 şehit verir olduk. İzmir’de hemen hemen her gün bir ailenin ocağına ateş düşüyor. Terörle hiç ilişkisi olmayan insanlarımız, çocuklarımız, dedelerimiz, ninelerimiz ölüyor. Bu terörü yaratan başta IŞİD olmak üzere PKK ve tüm terör örgütlerini lanetliyorum. Döktükleri kanda boğulacaklar. Bizi terörle yan yana göstermeye çalışan, teröre desteği sürdüren, paraleli besleyen büyüten bu iktidarı da kınıyorum. Şuanda yurttaşları vatandaşlıktan çıkarmakla tehdit ediyorlar. Kaymakamları, muhtarları toplayarak yasaları çiğneyin diyor. Toplumun bütün kesimlerini yok etmek isteyerek, savcılara talimatlar vererek, hapishaneler attırmak istiyorlar. Anayasa mahkemesini ve kararlarını tanımıyorum diyerek milliyetçiliği ayaklar altına alıyor. Şimdilerde, ‘Ya baş eğeceksiniz ya da baş vereceksiniz’ diyor. Ben de buradan haykırıyorum: Sana baş vereceğiz ama baş eğmeyeceğiz!” ifadelerini kullandı.

İZMİR 5 VERİYOR 1 ALIYOR
İzmir’in AK Parti politikalarında doğruda etkilenen illerin başında geldiğini söyleyen İl Başkanı Yüksel, “İzmir 2002 yılında kamu yatırımlarından yüzde 6 pay alıyordu. Şu anda bu rakam yüzde 3 ‘e düştü. İzmir 5 veriyor 1 alıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi son 8 yılda koskoca hükümetin yaptığı yatırımlardan fazla İzmir’e yatırım yapmıştır. AKP’nin savaş politikaları sebebiyle tarım ve turizm olumsuz etkileniyor. AKP İzmir için çok şey yapıyoruz naraları atarken, İzmir’in teşvik sorunun bile çözmüyor. Bunun sonucu olarak, İzmir’de bugün 264 bin işsiz var. İşsizliğin en önemli sebeplerinin nedeni AKP hükümetinin politikalarıdır. İşsizlik yükselmeye başladı. Hükümet kamu yatırımı yapmadığı gibi yerel yönetimlerin projelerinin yürümesini engelliyor. Ama eninde sonunda bu projeleri bizim yerel yönetimlerimiz hayat geçiriyor. Tıpkı kentsel dönüşümde olduğu gibi. İzmir Büyükşehir Belediyesi dün ilk defa 280 konut olmak üzere Uzundere’de yerinde ve yüzde 100 uzlaşı sağlayarak imza attı” dedi.

İZMİR’İ SEVMİYOR MUSUNUZ?
İzmir’den en önemli sorunlarının katı atık bertaraf tesisi ve yüzülebilir körfez projesindeki ÇED süreci olduğunu söyleyen Yüksel, “Katı atık bertaraf tesisi ile ilgili belediyemiz 2005 yılında beri çalışmaları var. Hep son anda uygun diyerek engellenmiştir. Orman Bakanlığı 2 yıl önce uygun dediği yere uygun değil diyerek onay vermemiştir. İzmir katı atık bertaraf tesisinin sorunu tüm İzmir’in sorunudur. Yine körfezle ilgili 2011 yılında başvuru yapılmış. TCDD ile ortak yapılıyor. Ama 2011 yılında beri bakanlığın her adım atışı tam bir yıl sürüyor. 5 yıldır geciktiriyor. 3 yıldır ÇED vermiyor. Eksiklikler var deniliyor Büyükşehir Belediye Başkanımız geçen açıkladı. Sonuçta bu hizmet İzmir’e yapılacak. Polemiğe girmeyelim dedik. Biz İzmir olarak tekrar el uzatalım dedik. İlgili 3 bakanla oturalım konuşalım, İzmir’in sorunun çözelim dedik. El uzattık fakat o el havada kaldı. Binali Yıldırım Ankara’ya beklediğini söyledi. Önümüzdeki günlerde başkanımız Ankara’ya gidecek. AKP il Balkanı da pişmiş aşa nasıl su katarız diyerek ellerin birbirine ulaşmaması için uğraşıyor. Sayın Delican beraber yüzeceğiz o denizde... İzmir’i sevmiyor musunuz? İzmir’e hizmet etmeyecekseniz neden siyaset yapıyorsunuz?” şeklinde konuştu.

DAYANIŞMA DUYGUMUZU GÜÇLENDİRİYOR
Yüksel, Bayraklı Belediyesi’ne yapılan operasyona da değinerek, “Bizi korkutmak için uygulanan baskıların sonuç vermeyeceğini anlayamadılar. Türkiye’de herkesi susturdular. Bunun gibi direnen birkaç kurumun liderini görevden aldılar. Şimdi herkesi susturduk, CHP’yi nasıl sustururuz diye zulüm ve basılar yapıyorlar. Ama bu baskılar bizim dayanışma duygumuzu güçlendiriyor” dedi.

PAZ EN PARTİ!
CHP İl Başkanı İzmir’de yüzde 60 hedefini yenilerken ülke genelinde yüzde 35 bandından kurtulmanın yolunun parti için barıştan geçtiğini söyledi. Yüksel örgüte şu sözlerle seslendi: Cumhuriyet değerlerini Atatürk ilkelerini demokrasiyi özgürlüğü kardeşliği yaratmak için önce parti içinde de barışı sağlamamız gerekiyor. 2005'de görevden alındığımda Küba'dan dönmüştüm. Küba'da 2 heykel vardı. Biri Mustafa Kemal Atatürk heykeli... Heykelin altında ‘Paz En Casa, Paz En El Mundo’ yani ‘Yurtta sulh Cihanda sulh’ yazıyordu. Biz bu diktatörlüğe karşı sırt sırta vererek birbirimize güvenerek savaşacağız. Bir daha söylüyorum: Paz En Casa, Paz En El Mundo ve Paz En Parti!

YARIŞ BİTTİKTEN SONRA AKLIMIZI BAŞIMIZA ALALIM
Yüksel’in ardından kürsüye İzmir’den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç çıktı. Hükümetin politikalarını ve Başbakan Davutoğlu’nu eleştiren Koç, “Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı bir kere ağzına almadı. Duydunuz mu sevgili İzmirliler? İzmir'e değişik yakıştırmalar yapan bu takımdan bu sözü duydunuz mu? Neyin mücadelesini yapıyorlar? O yüzden kendi içimizdeki siyasi yarışları yapalım ama ondan sonrasında aklımızı başımıza alalım. Karşımızda modern Türkiye Cumhuriyetini bir yerlere sürmek isteyen bir yapı var. Geçtiğimiz gün de Genel merkezi kuşatmaya kalkışan bir çapulcu ordusu vardı. Böyle bir zihniyetle karşı karşıyayız. Kendi içimizde yarışalım ama o yarış bittikten sonra aklımızı başımıza alalım. Esas mücadele dışa dönük mücadele… Emek demokrasi, özgürlük mücadelesi” dedi

BAŞ DA VERMEYİZ!
İl Başkanı Yüksel'in “Baş vereceğiz sana boyun eğmeyeceğiz” sözüne değinen Koç, “Yüksel güzel söyledi ama ben onu değiştiriyorum. Baş da vermeyiz boyunda eğmeyeceğiz” dedi.

DEMİRTAŞA’A SERT TEPKİ: SARAYIN UŞAĞI
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a da seslenen Koç, “HDP’nin eş genel başkanı da merkezi idarenin planlaması çerçevesinde CHP’ye takmış, genel başkanımıza takmış... Bana bak kardeşim, sen önce Türkiye partisi ol! ‘Kürt kardeşlerimin siyasi temsilcisiyim’ diye ortaya çıktın, Türkiye’de Kürt kardeşlerimin demokratik hak taleplerini terör örtünün ipoteğine verdin. Otur yerine sarayın uşağı!” diyerek sert tepki verdi.



YÖNETMİYORLAR!
CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır ise parti içi demokrasi sürecini anlatarak başladığı konuşmasında, “Bir kurultay sürecini geride bıraktık ve hemen akabinde ilçe ve illerde örgütün toparlandığı düşünceyi yeniden paylaşarak büyütüp,  çoğalttığımız siyasal yaşantımıza değer kattığımız danışma kurulları tamamlandı. Bu süreç devam ediyor bu sadece bir aşaması... İlçe kongreleri il kongreleri ve kurultayda genellikle PM'nin genel başkanın seçildiği toplantılar olarak algılanır. Oysaki bu tüm bu süreç aslında partimizin dinginleştiği parti programı ilke ve değerlerimize oturan süreci doğru tanımlayan süreçlerdir. İlçe ve illerde yapılan seçimler de bu süreci en iyi götürecek kişilerin tercihleridir. Bir yarıştır bu. Rekabet değildir. Çünkü biz aynı yolda yürüyen bu ülke değerlerine sahip çıkan… Kurucu değerleri yücelten bireyler yoldaşlarız. Bizim ayrımız gayrımız olmaz. Hedefe yürüdüğümüz yolda daha hızla ulaşma çabamız olur. Tüm bu süreçte aday olmuş seçilmiş seçilememiş yoldaşlarıma omuz omuza yürümek önemli diyorum. Türkiye'de iktidarda olanlar ülkeyi yönetemiyor demek bile yanlış! ‘Yönetemiyor’ ifadesi yönetme çabasında olduklarını gösterir. Oysaki yönetmiyorlar! Karşı devrim hareketini iyi yönetiyorlar. Terörü iyi yönettiklerini söyleyebiliriz. Temel değerlerimiz üzerinde bir tehdit var. Bu ülkeyi kuran CHP bu tehdide karşı doğal olarak refleks gösteriyor. Karaman’da çocuklar istismara uğruyor, gündeme Genel Başkanımızın bir sözün alıp getiriyorlar. Terör bitme noktasındayken o dönemde bugün konuştuğumuz darbe hukukundan arındırma olarak gördüğümüz şeyler konuşulsaydı bugün bu ülkede terör yoktu. Onlar terörü başından sonuna kullandılar. Çözüm süreci dediler sürecin gereği olarak Oslo'da protokollere imza attılar. İmralı'dan medet umdular, Kandil'de masaya oturdular, Dolmabahçe'de görüşmeler yaptılar.  Terörü ortadan kaldıracağız. PKK silah bırakacak dediler. Oysaki hemen 7 Haziran’dan sonra yaşanan terör faaliyetleri Türkiye'yi nereye getirdi. Sonuç itibariyle bunlardan kimin fayda sağladığını gördük” dedi.

Ülkenin ekonomik durumuna da değinen Sındır, “Bugün yoksulluk sınırı 4561 liraya açlık sınırı 1400 liraya ulaştı ve bunlar tartışılmıyorsa bu yoksulluğu ne kadar yönettiklerini söyleyebiliriz.  Ülke gündeminin tıkandığı noktada gündem değiştirmeyi de iyi beceriyorlar. Bizleri yandan medya kanalıyla değiştirdikleri gündemi tartıştırıyorlar” diye konuştu.

BUNU YAPACAK OLAN CHP’DİR!
CHP Genel Sekreteri şöyle devam etti: İstismar edilen çocuklar unutuldu. İstismarcı şahıs üzerinde kaldı…  Ne milli eğitim müdürü ne valisi ne bakanı hakkında hukuki bir süreç içine sokulmadılar. Öte yandan Genel Başkanımız hakkında olmadık lafları ağızlarına alıyorlar. Türkiye'de o oturdukları makama saygımızdan dolayı ‘sayın’ diyebiliriz ama onlar o işgal ettikleri koltuklardan derhal uzaklaşmalıdırlar. Bunu yapacak olan da CHP'dir… Teröre yardım ve yataklık yaptıkları için suç duyurusunda bulunduk. Aslında bizim sapıklığa yardım ve yataklık etmekten dolayı suç duyurusunda bulunmamız gerekiyor. İnsan hakları ve eşitlik kurulu kanunu gündeme geldi. Tamamen kendilerinden oluşan iktidarın oluşturduğu bir kurul... Buradan ne kadar insan hakları ve eşitlik bekleriz? Akademisyenler düşünce ifade ettikleri için gözaltına alındılar, uzaklaştırıldılar. Doktorlar, Türk Tabipler Birliği’nin görüşünü ifade ettikleri için, sokağa çıkma yasağında sağlık hizmetlerinden faydalanamayan vatandaşlar ile ilgili konuştuğu için görevden uzaklaştırılıyor. Türkiye’de baskı, zulüm, faşizm hiç yaşanmadığı kadar fazla olduğu noktaya taşındı bu iktidar sürecinde…
Başkanlık sistemi tartışmasında da iktidara yüklenen Sındır, “Başkanlık sistemi adı altında dayatılmak istenen otokrasi, yasama, yürütme, yargıyı tamamen eline geçirmiş; söylediği her söz padişah fermanı yerine getiren bir sistem! CHP, Cumhurbaşkanının her sözünü talimat atfeden bir sistemin tartışmanın asla tarafı olamaz. Böyle bir masada olsa olsa o masayı dağıtmak için o masada yer alabilir. Türkiye'yi darbe hukukundan arındıracak düzenlemelerin yapılmasıdır esas olan. Anayasa değişikliği rejim değişikliğine ihtiyaç yoktur” dedi.

Parti için çalışmalar hakkında da bilgi veren Sındır, “CHP bu yaşanan kısa dönemde her yerde oldu. Karaman’da, Suruç'ta, Cerattepe'de, Ergene'de ve Cizre'deydi… Her yerde olmaya devam edeceğiz. Bu değerler üzerinde mücadelemiz yılmadan devam edecektir. İl Başkanımız hedef verdi… Yüzde 60... İl başkanı ve il yönetimi bu taahhüdü veriyor. İlçe başkanı ve ilçe yönetimlerini de o hedefe taahhüt vermesi gerekli… Tüm örgütümüzle ulaşmak bizim için mutlak olmalı… Sözlüğümüze başarısızlık kelimesini çıkardık başarı bizim için mutlak olmalıdır. Örgütlenme çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sandık çalışmalarımızı tüzük çalışmalarımızı il başkanlığı toplantılarımızı düzenli hale getirerek sürdürüyoruz. Örgütün heyecanını hiç bir il ilçeyi geride bırakmadan üyesi z boş sandık bırakmadan çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.

CHP’NİN EN BÜYÜK İTİCİ GÜCÜ YEREL YÖNETİMLERDİR
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise yerel yönetimlerin öneminden bahsederek, CHP’nin kökleri en güçlü parti olduğunu söyledi. Kocaoğlu, “Hiçbir zaman yılgınlığa düşmemeli aklı ve bilimi rehber alarak daha azimli olarak mücadelemizi sürdürmeliyiz. Uzun yılladır tek başına iktidar olamayan, koalisyon hükümetlerinde yer almamıza rağmen yılladır varlığını sürdürmesinde yerel yönetimlerin çabası ve başarısı yadsınamaz Türkiye geneline baktığımızda uzun süreli iktidar yaşadığımız belediyelerde partimizin daha iyi olduğu görülmektedir. Buradan hareketle genel iktidarın yerel iktidardan, yerel yöneticilerin başarılı çalışmalarından geçtiği gibi genel bir bir durum mümkündür. Bu doğrudan hareketle yerel yönetimlerin daha iyi değerlendirilmesi ve sahiplenilmesi genel merkez tarafından desteklenmesi gerekmektedir. Yerel de iktidar olmadan genelde iktidarın kapılarının açılması zordur. Belediye başkanları grev yaptıkları belediyeleri çok iyi tanıyan insanlardır. Dolayısıyla parti yönetiminin alacağı kararlarda görüş ve önerilerine başvurulması gerekir. Şuanda CHP’nin en büyük itici gücü çalışkan dürüst, adil ve genelin yararını koruyan yerel yönetim anlayışıdır” dedi.

GÜÇLERİMİZİ BİRLEŞTİRMEK ZORUNDAYIZ
Konumuyla, yaşantı biçimiyle Türkiye’de İzmir özel bir yeri olduğunu söyleyen Kocaoğlu, “İzmir yerel yönetimlerini büyük sorumluluğu vardır. Kısıtlı imkanlarla, İzmir’in malını gözü gibi koruyan yerel yönetim bu dev gemiyi nasıl yürütüyor. Uluslararası kuruluşlar tarafından verilen notlar, hazine borcunun sıfırlanması, ulaşımda atılan dev adımlar, 180 kilometrelik raylı sisteme ulaşmak için çalışıyoruz. Otobüs filomuzun hepsini yeniledik. Şimdi de 400 adetlik elektrikli otobüs alım ihalesine çıkacağız. Vapurlar 10 tanesi geldi, 5 tane daha gelecek. 3 adet arabalı vapurdan, 2 tanesi geldi, bir tanesi de Haziran ayı gibi gelecek. Umuyoruz ki 2019 seçimlerinde raylı sistem hattı 250 km’ye çıkacak. Kentsel dönüşümde dün ilk kuraları çektik. 300 civarında konut ve işyeri için ilk defa yerinde ve yüzde yüz uzlaşı sağlanarak gerçekleşen bir kentsel dönüşüm… Bir ilki başardık. Kemeraltı, Agora hattında 450 milyon liralık kamulaştırma yaptık. Tarımda yaptıklarımız belli… Okul sütü dağıtmaya başladık. Merkezi hükümet de tüm Türkiye’de başladı. Küçükbaş hayvan dağıtımı yapıyoruz. Tarım Bakanı açıklamasında büyükbaş hayvan dağıtımına başlayacaklarını açıkladı. Ne güzel... Sosyal projelerimiz devam ediyor. 72 ile glutensiz ekmek dağıtımı yapıyoruz. Eşrefpaşa Hastanemizde yurttaşlarımıza hizmet vermeye devam ediyoruz. Zorlukları tek tek aşacağız. Sabırla inatla, inançla hizmet ilkelerinde taviz vermemeye, kentin yozlaşmasına engel olmaya her türlü yasal yolu deneyerek devam edeceğiz. Belediye başkanlarımızla uyum içinde çalışmaya devam ediyoruz. Hepsine projelerinde destek vermeye çalışıyoruz. Kentimize layık olmaya çalışıyoruz. CHP’lilerin bu kentte göğsünü gere gere dolaşmasını sağlamaya çalışıyoruz. Örnek olmaya çalışıyoruz. Ülkenin sıkıntılı günlerden geçtiği hepinizin malumu... CHP’ye seven sevmeyen, oy veren, vermeyen herkes CHP’yi umut olarak görüyor. O zaman bize büyük görev düşüyor. Önce değerlerimizi korumak geliştirmek zorundayız. Sonra bu değerlere sahip çıkmak için geceli gündüzlü çalışana sahip çıkmak zorundayız. Güçlenmek zorundayız. Güçlerimizi birleştirmek zorundayız. Umut bizi. Umut CHP. Bunu yapabilirsek insanların susadığı, demokrasiyi adaleti, hukuku halktan aldığımız güçle biz kurtarabilir ve başarabiliriz. Bir tek şey yapmamız gerekir. Birlik ve beraberlik içinde olmamız gerekir” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

STK TEMSİLCİLERİ DE KONUŞTU
CHP İl Başkanlığı Danışma Kurulu Toplantısı’na davet edilen STK temsilcileri de söz hakkı verdi.

DİSK, Türk Tabipler Birliği, İzmir Gazeteciler Cemiyeti, TEMAD ve Tire Süt Kooperatifi başkanları sektörlerin sorunlarına değindikleri birer konuşma yaptı.

Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük beklentinin içine kapanık değil daha çok halka temas eden ve yanında olan bir CHP olduğunu ifade etti.

DİSK Genel Başkanı Kani Beko ise ülkenin içinde bulunduğu sürece değinerek, birlik ve beraberlik içinde, dayanışma ruhuyla mücadele etmenin gerekliliğine vurgu yaptı.

4 ANA GÜNDEM MADDESİ
Danışma Kurulu toplantısının gündemi 4 maddeden oluşuyor. CHP İzmir Örgütü 2019 için ortaya koyduğu yüzde 60 hedefine ulaşma yöntemlerine ilişkin değerlendirmeler yapacak. Toplantıda ayrıca yerel seçimde 30 ilçeyi ve Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanma hedefine dair düşünceler paylaşılacak. Zirvede partide birlik, dayanışma ve demokrasi kültürünün geliştirilmesine ilişkin öneriler de sıralanacak. AK Parti hükümetinin İzmir’e karşı tutumu ve terör iklimi üzerinden genel değerlendirmeler de toplantının gündemi arasında yer alıyor.

SONUÇ BİLDİRGESİ KOMİSYONU
Toplantı sonunda bir sonuç bildirgesi hazırlanacak ve kamuoyuyla paylaşılacak. Bildirgeyi İl Yöneticisi Esin Doğan Metin okuyacak. Sonuç bildirgesi komisyonunda Metin’in yanı sıra PM Üyesi Sevda Erdan Kılıç, Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Şehrazat Mercan, Bilim Kültür Platformu Üyesi Prof. Dr. Özkan Yıldız, İzmir Milletvekili Murat Bakan, Mustafa İnce ve Kazım Umdular da yer alıyor.

 
‘Geri kabul’de ikinci kafile de Dikili’de!
 
Çiğli’nin faaliyet raporunda şok tespitler!
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
9 Nisan 2016 Cumartesi 11:20

Kendileri bile söyledikledini inanmıyorlar söylem doru olabilir ama uygulama olmayınca inandırıcı değil

Yorumu oyla      11      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
İsrail ile anlaşmada sona doğru!
Heyetlerin mutabakat metninin nihai hale getirilmesi ve farklılıkların ...
Mecliste 4 parti 'Şanlıurfa'da birleşti!
TBMM Genel Kurulunda, Şanlıurfa'ya İstiklal Madalyası verilmesini öngören ...
Abdullah Gül’ün 2 koruması Nusaybin’de şehit düştü
Şehit olan polis memurları Salih Taç ve Erkan Başpehlivan'ın, 11'in Cumhurbaşkanı ...
 
AK Parti anayasa değişikliği teklifini imzaya açtı
AK Parti Grubu, "dokunulmazlıklar" ile ilgili anayasa değişikliği teklifini imzaya açtı.
AK Parti Muğla’da istifa depremi!
AK Parti Muğla İl Başkanı İhsan Küreci, partilerinin 2023 hedeflerinin ...
Çelik: Kılıçdaroğlu şu andan itibaren...
AK Parti Sözcüsü Çelik, Bakan Ramazanoğlu'na yönelik sözleri üzerinden ...
 
Delican Yüksel’in Körfez çağrısına ne yanıt verdi?
ÇED krizi tartışmaları tam gaz devam ederken CHP İl Başkan Yüksel’in “Burada ...
Erdoğan: Maalesef geç fark ettik!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkenin ve milletin emrinde olan adeta yerli ve ...
MHP İzmir’de o başkan imzasını geri çekti!
MHP’de 1 Kasım seçimleri sonrası parti içinden yükselen kurultay sesleri ...
 
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Büyük Altaylılar haydi kongreye!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Mutluluğun ‘resmi’ budur!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İzmir’in sosyal demokratları
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Asıl sorun Arapça tabelalar mı?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Pâyidar… Son Balo…
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Toptan ve perakende anılar…
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva