Çakmur’dan şartlı evet… 'Önseçim olursa sonuna kadar varım!'

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ –  Cumhuriyet Halk Partisinde geçmiş dönemlerde eski Genelbaşkan Yardımcılığı , Gençlik ve Spor Bakanşığı , İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı , Milletvekilliği , Buca Belediyesi Başkanlığı gibi görevlerde bulunan Yüksel Çakmur 2024 seçimleri hakkında partisinin il binasında basın açıklaması gerçekleştirdi.

İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nu ziyaret eden ve yaklaşık 45 dakikalık bir görüşme gerçekleştiren Çakmur, ardından ise açıklamalarda bulundu.

Sözlerine ülkedeki siyasi gelişmeler ile başlayan Çakmur, “Ben bugün ile  geldim.  İl başkanımla yardımcılarıyla ve yöneticilerle, değerli yöneticilerle görüşmek üzere geldik. Bu bir basın toplantısı değildir.  Fikirlerini, düşüncelerini söylemek için paylaşmak için geldim. Türkiye son derece önem bir dönemeçte Türkiye'de bir rejim değişikliğine doğru gidiliyor. Bu anayasa ve yargıtayın üçüncü dairesinin mücadelesi değil bunu bahane ederek bir anayasa değişikliğine gidilmesinin adımları atılıyor. Bu adımlar bir rejim değişikliğidir. Biz bu memlekette Türkiye'de doğduk bayrağımız altında bağımsızlığı tada tada yürüdük ve buraya geldik. Eğer bugün bu geldiğimiz yerde Türk bayrağı dalgalanıyorsa ve gittiğimiz her kentte bayraklarımız bağımsızlığın, aydınlığa eşenliğimiz için rahat ve huzur içinde olan halkın başının üstünde dalgalanıyorsa biz bu bağımsızlığı Mustafa Kemal Atatürk'e borçluyuz. Mustafa Kemal Atatürk'e ve onun kurduğu Cumhuriyete karşı bir büyük düşmanlık sürüyor. Kadın hakları, kadın-erkek eşitliği, yurttaş eşitliği, laiklik en önemlisi Türkiye'de halkın, Türkiye Cumhuriyeti'nde huzur içinde, rahat yaşamasını sağlayan laiklik… Büyük tehlike altında şer-i bir devlete doğru adımların atıldığını görüyoruz. Cumhuriyet düşmanlığını laiklik düşmanlığını, özgürlük düşmanlığını görüyoruz” dedi.

KOLTUK KAVGASINA DÜŞMEYİN
31 Mart seçimlerinin önemine dikkat çeken Çakmur, “Şimdi 31 Mart'ta bir yerel seçim olacak. Bu seçimin öneminin çok büyük olduğunu düşünüyorum. Bu seçimde bir kez daha eğer burada bulunan bütün arkadaşlarım ve burada bulunmayan Diyarbakır'dan, Van'a, Muş'a, Mardin'e, Trabzon'a, Rize'ye, Edirne'ye, Ankara'ya, İstanbul'a kadar bütün yaşayan yurttaşlarımın, özellikle kadınların hakları yönünden çok önemli bir seçime giriyoruz. Cumhuriyetin adım adım laik, demokratik özelliklerinin yıkılmakta olduğunu görüyoruz. Bütün bunları görerek tüm politikacı arkadaşlarıma, partili yöneticilerimize sesleniyorum; Lütfen koltuk kavgasını ve koltuk severliği bırakın, yurtsever olun. Bugünler yurtsever olma günleridir. Bırakın koltuk için dosya alma hevesinde kuyruk olmayı. Halka gidin. Halkla beraber olun üç tane kamerayla halka gidip esnafa gidip hayvancılara gidip gösteri yapmayın. Her gün sokaklarda olun. Her gün meralarda mezralarda Anadolu topraklarında olun. Çünkü nefes alıp verdiğiniz yerde yaşayan o halkın babaları, dedeleri sizler için, bizler için Çanakkale'de Cumhuriyet rejiminin kurulmasında, bağımsızlığımızın Yunan'a, İtalyan'a, Fransız'a karşı, emperyalistlere karşı verilen savaşta onlar yurtları için öldür bunu asla aklınızdan çıkarmamakta yarar var” dedi

PARTİYİ ÖNCE ÖRGÜTTEN KOPARIYORSUNUZ
Partinin tabandan mı tavandan mı yönetileceğinin belirleneceğini vurgulayan Çakmur, “Cumhuriyet Halk Partisi tabandan mı yönetilecek, tavandan mı yönetilecek? Halk bilmez, örgüt bilmez, üyeler bilmez… Eğer bu yönetenler dünden bugüne 30 yıldan beri ben bilirim diyorlarsa ve dedilerse Cumhuriyet Halk Partisi'nin 13 defa mahkumiyetinde halksız demokrasi anlayışı, örgütsüz demokrasi anlayışı olmuştur. Ne zaman örgüte gittik? Ne zaman örgütle beraber olduk? O zaman iktidar olduk. Bu parti yüzde kırk altı oy almış bir partidir. İttifak ittifak… Bu kadar mı zavallısınız? Bu kadar mı bedbahtsınız? Bu kadar mı güçsüzsünüz? Partiyi önce örgütten koparıyorsunuz. Halktan koparıyorsunuz. Yalnızlaştırıyorsunuz. Ondan sonra diğer altı partiye gidiyorsunuz. Yedi tane partiye gidiyorsunuz. Ve şimdi bile aman ve biz birleşelim. Ittifak olursak kazanacağız. Kendinize güveniniz yok mu? Ne kadar üzüntülü bir durum? O parti reddediyor bu parti reddediyor. Şimdi yaptığınız yanlışlıklar yüzünden o otuz dokuz Bir milletvekili, anayasada oyları vererek rejim değiştirecek bir Türkiye yarattığında hiç mi vicdanınız sızlamayacak? Halkı unutmayalım. Yürürken demokrasiyi unutmayalım. Önce eğilim yoklaması ondan sonra geldik son durağa, anket. Ya bu parti anket partisi mi? Kimse kimseyi kandırmasın. Politikacılar yalan söylemesin. Hepimiz bunun içindeyiz. Yeter. Yeter artık bu kadar halka söylenen yalanlar. Yalancı olmayalım. Doğru Söyleyelim. Mertçe, yiğitçe, dürüstçe doğruları söyleyelim. Çocuklarımıza kötü örnek olmayalım. Anketler yapıldı, hiç mi ders almadınız? Ben kendime de hitap ediyorum. Kimseyi kınamak için bu kürsüde değilim. Kimseye kötülüğü düşünmem. Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsız yaşamasını isteyen bir yurttaşım. Anketlerin bir tanesi doğru çıktı mı? Milyarlar verildi anket şirketlerine. Hani yüzde 20 ile bizim Sayın Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanı oluyordu? Şimdi o cumhurbaşkanlığı köşkünde kim oturuyor? O anketlerin bir tanesi doğru çıkmamış, milyarlar harcanmış, parti kasasından ve sevgili arkadaşlarım dönüyoruz, dolaşıyoruz yine anket diyoruz. Örgüt yok. Aklınızı başımıza toplayalım. 31 Mart'ı kaybedersek Cumhuriyeti kaybederiz” diye konuştu.

BU BİR ONUR ADIMI
Makam sahibi olanların genel merkeze karşı değil örgüte karşı sorumlu olması gerektiğini belirten Çakmur, “Hesap genel başkanlara, genel merkezlere verilmez. Halkın içinden Gelenler halka mücadele vererek gelenler halka hesap verir. Atananlar da genel başkanları da genel merkezlere hesap verir. Biz genel merkez partisi genel başkanların emrinde bir parti olmamalıyız. Halkın emrinde parti olmalıyız.60 yıllık üyelikte tabii ki bana verdiğiniz kamu görevini Yapmaya çalıştım. Yani Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidara geldiği dönemlerde o kamu görevlerini yapmaya çalıştım. İzmir'e hizmet etmeye çalıştım. Ama yüzünüzün karası olmadım. Elimi kirletmedim. Vicdanımı kirletmedim. Ben belediyeyi zenginleşme organı görmedim. O şirketlerde bir kuruşun hesabını sora sonra yürüdüm. O Tanşaş’ları yaşadınız… O deniz yoluyla neler yapılacağını hepiniz gördünüz. Ve her şeyden önce arkadaşlarım hiçbir hakkınızı kimseye yedirmedim. Ben bizi yutmakta olan kapitalistlere gerçekten meydanın boş bırakılmamasını isterim. Sosyal demokraside halkın ekonomide, sosyal hayatta egemen olmasını isterim. Eğer halka gidilirse bu seçimle ön seçim vaadinizi tutarsanız yukarıdaki arkadaşlarım size sesleniyorum. Bu bir onur adımı” ifadelerini kullandı.

ÖRGÜTLE MÜCADELEYE…
Önseçim sözünün tutulması gerektiğini belirten Çakmur, “Söz veren sözünü tutacak. Halk şunu demeli; Ben senin partine karşıyım kardeşim. Pazar günü ön seçim olacak. Ama A'yı ya da B'yi Konak, Buca, Bornova Belediye Başkanı eğer ön seçimde seçerseniz benim oyum onlara feda olsun. Büyük şehre şunu seçerseniz, benim oyum ona, ben, muallimse oy vermedim. Ama evimde, aşımda hep onu gördüm. Oy vereceğim diyorsa, iktidara parti gelir. Belediye de gelir. Yani sadece CHP'lilerin oyu değil. Bir muhalif dahi namuslu insan, kadın, erkek, onurlu insan, hakka, hukuka riayet ediyor diyorsa bu seçimde büyükşehirde de belediye seçimlerinde de kazanmış olur. Lütfen örgütün önüne sandığı koyun. Yargı güvencesinde ellerinizi siyasiler olarak çekin. Yeter bu koltuk severlik. Adamımı getireyim. Kimse kimsenin adamı değil. Özgür insan, kimsenin adam Olmaz. Baş eğmez. Namusluluğun, dürüstlüğün söz konusu olduğu yerde hırsızlara karşı, sömürücülere, vurguculara karşı korkmayacağız. Sevgili arkadaşlarım, bu konutsa bu sandık olursa ben demokrasiye saygı ile 30 yıl hiçbir yere beraber aday olmadım. Ama şimdi cumhuriyet laiklik, özgürlük, demokrasi, büyük tehdit altında. Onun için sonuna kadar bu örgütle beraber mücadele ben de canımla, başımla sonuna kadar var. Eğer böyle bir seçim olursa bunun için varım, sonuna kadar varım” diye konuştu.

SONUNA KADAR VARIM
Önseçim olması durumunda aday olup olmayacağı sorusuna yanıt veren Çakmur, “Aday olmaktan önce koltuktan önce ilkeler onun için zaten buraya geldim ve il başkanıyla konuştum. Yani bunu yansıtın dedim. Lütfen bu bir kanaat önderi olarak kabul edin. Şimdi eğer bu sandık olursa eğer partinin içine demokrasi 30 yıldan sonra ilk kez içeri girerse ben demokrasinin ve özgürlüğün hakkını tam olarak yaşamak ve yaşatmak için elbette ki sonuna kadar halkla beraber örgütle beraber varım” dedi.