HABERLER>YEREL YÖNETİMLER
18 Aralık 2020 Cuma - 20:01

Başkan Soyer'den iddialara sert yanıt: 'Bu tür siyasetçiler ile hiçbir benzerliğimiz yoktur'

Neptün Soyer ve kardeşine yöneltilen iddialar hakkında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, "Kentin merkezindeki otobüs garajını plazaya çevirip, müteahhitlerle birlikte gökdelen diken siyasetçiler ile ilişkimiz olmaz, onlara benzemeyiz. Bizim bu tür siyasetçiler ile hiçbir benzerliğimiz yoktur" ifadelerini kullandı. Başkan Soyer ayrıca gündemde yer alan festival ile ilgili "Eğer bir haksızlık ve hadsizlik olursa gereği yapılır" dedi.

Başkan Soyer den iddialara sert yanıt:  Bu tür siyasetçiler ile hiçbir benzerliğimiz yoktur

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 2020 yılı Aralık ayı son olağan meclis toplantısı tamamlandı. Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde gerçekleştirilen oturuma İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer başkanlık yaptı.

Gergin geçen meclisin gündeminde Karşıyaka Atakent'te gerçekleştirilen imar planı görüşmeleri ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in eşi Neptün Soyer'e yöneltilen iddialara verdiği cevaplar damga vurdu.

AK PARTİLİ BOZTEPE: "HAK KAYIPLARI OLACAĞINI İFADE ETMEK İSTİYORUZ "
Karşıyaka'nın Atakent Mahallesi'nde bulunan spor tesis alanın özel eğitim tesis alanına çevrilmesi ile ilgili meclis gündeminin görüşülmesi sırasında söz alan AK Parti Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe bölgede hak kayıplarının olacağını söyledi. Boztepe, "Bu bölge Atakent mahallesinde hemen yasemin kafenin yakınında olan bir bölge. Burada bin 317'e yakın yerleşim alanı var. Bizim AK Partinin orada oy oranı yüzde 15 civarında. Orada 2 bloğa inşaat izni verildi ve onlar yapıldı. O dönemde AK Parti olarak eleştirilerimiz olmuştu, dönemin belediye başkanı arkadaşlar toplayarak bir açıklama yapmıştı ancak biz bunun yanlış olduğunu söylemiştik. Burada 1972 yılında yapılaşma olmuş. Önü hemen deniz, şimdi ise nüne dolgu alanları yapıldı ve yeşil alanlar baya büyüdü. Burada 1972'de binaların yapılma aşamasında 0-21 ile 0-28 aks oranı uygulanmasına rağmen şimdi 0-35 ile 0-40 şeklinde uygulanabilecek bir plan notu düşülmüş. Bugün insanlar bu plan notunu kullanmak istiyor. Çünkü burada yapılan binaların, yapılan depreme dayanıklılık test sonucunda binaların betonlarının bittiğini ve depreme dayanıksız olduğu gözükmüştür.  Belediye başkanımızın da deprem konusunda yaptığı açıklamalardan dolayı kendisini tebrik ediyoruz. Burada yeşil alan kaybı olacak mı olacak. Burada çok büyük alanlar açık otopark. Bunların hepsi yer altına alınacak. Burada hak kayıpları olacağını ifade etmek istiyoruz. Önümüzdeki Karşıyaka Belediyesi Meclisine yine bir gündem gelecek. Akman sokağı denilen yerdeki yapılaşma yüzde 60'ın üzerinde. Karşıyaka'da eğik binalar ile ilgili bir karar çıkardık oy birliği ile ancak biz dedik ki gelin bu kararı tüm kente yayalım. Aynı bölgede aynı güzergahta, birbirlerinin arasında sadece bostanlı pazarı ve park olan bir bölge burası. Buradaki insanlara bu sıkıntıları neden yaşatıyoruz. Emsallerini bu şekilde 1.25'e düşürmüş oluyoruz. Bizim teklifimiz ilk etapta bu konuyu tekrar iade edelim ilgili komisyonlara. Biz bunu yeniden ilgili birimlere yollayarak, buradaki vatandaşlara hak kaybı olmaması için böyle bir önerimiz vardı" dedi.

CHP'Lİ AŞIK: " PLAN TADİLATLARINDA MEVCUT HATLARI KORUMA YÖNTEMİNİ SEÇİYORUZ"
CHP Meclis Üyesi Nilüfer Bakoğlu Aşık, yapılan tadilatla birlikte mevcut hatları koruma yöntemini seçtiklerini söyledi. Aşık, "Akman sokağından bahsediliyor ancak konular birbirine karıştırılıyor. Biz bugüne kadar yaptığımız plan tadilatlarında mevcut hatları koruma yöntemini seçiyoruz. Komisyondaki arkadaşlar anlatacaklar ancak o dönemde bu bölge kitlileri hesaplayarak planlanmış alanlar. Biz hiçbirimiz kentin bu kadar hızlı eskiyeceğini düşünmedik" dedi.

AK PARTİLİ HIZAL: " KAMUYA OLAN GÜVENİN ZEDELENMESİ SÖZ KONUSU"
Atakent tartışmaları nedeniyle söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, bölgede kamuya olan güvenin sarsılacağını söyledi. Hızal, "İzmir'de bütün bu planlama meselesini, deprem olayından sonra farklı boyutlara taşıyacağımız gerçeği ile hareket etmemiz gerekiyor diye düşünüyorum. Bu bahsedilen alanla ilgili gelen ilk öneriler ve planlamalar, deprem öncesi hazırlıklarla alakalıydı. Burada bizim önümüzde 2 tartıştığımız konu var. Birincisi bu alanın içerisinde birileri tarafından müsaade edilmiş 3 blok var. 2 tanesi önceki yönetim 1 tanesi de bugünkü yönetim tarafından ruhsatlandırılmış. Şimdi her şeyden önce kamuya olan güvenin zedelenmesi söz konusu. Siz belediyesiniz ve belediyeyi yönetiyorsunuz ve kamuyu yönetiyorsunuz. Buradaki hak kaybını bir şekilde ortadan kaldırmanız gerekiyor. Bundan 3 yıl önce de Karşıyaka'yı CHP'li belediye yönetiyordu şimdi de CHP'li belediye yönetiyor. Orada 3 bin bağımsız bölümde yaşayan vatandaşlar bize gelip soruyorlar, muhtemelen size de soruyorlardır. Biz el birliği ile bu şehri dönüştürülelim ve vatandaşa bazı haklar verelim diyoruz. Çünkü bu şehrin dönüşmesi gerekiyor ve yeniden yaşanacak depremde aynı acıları yaşamayalım diyoruz. Bu konuda bazı faktörler var ve bunlardan biri finans. Vatandaş finansal olarak mağdur olmasın diyoruz. Yatık binalar gündeme geldiğinde de bazı yatırımlar yapılacak vatandaş mağdur olmasın diyerek imar hakkı artırıldı. Arttırılmasını değil ancak bu kadar aceleci olunmasını anlamıyorum. Biz diyoruz ki yarın başka bir bölgede buna benzer bir konu ile karşılaştığınızda farklı bir uygulama ortaya koyarsanız orada yaşayan bin 300 kişiye bunun hesabını veremeyeceksiniz. Bundan dolayı diyoruz ki bunu bekletin. Yoksa ne Karşıyaka Belediyesi'ne neden İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne güven kalır. 3 blok konusunda da biri çıkacak ve bunun hesabını verecek. Yıkılacak olan binanın altında kalacak vatandaşın yararından daha mı önemlidir kamu yararı?" ifadelerini kullandı.

CHP'Lİ ÖNAL: "ARKADAŞLARI TUTARLI OLMAYA DAVET EDİYORUM"
CHP Meclis Üyesi İrfan Önal ise AK Partili isimleri tutarlı olmaya davet ettiğini söyledi. Önal, "Bazı yerlerde evet artış olacak. Yatık binalar ile ilgili konu gündeme geldiğinde dedik ki orada vatandaşlar hala riske girip oturmaya devam ediyorlarsa demek ki maddi olarak yardıma ihtiyaçları var o yüzden imar artışı yapmak istediğimizde Hüsnü Bey, "deniz kenarında oturuyorlarsa 300-400 bin vererek kendi binalarını yenileyebilirler" demişti. Bölgede de ya dikey bina vererek arkada yok edeceğiz ya da yatay vererek yeşil alanı yok edeceğiz. Arkadaşları tutarlı olmaya davet ediyorum. Eğik binalarda yıkılma riski varken, imar artışını reddettim burada imar artışı istemek tutarsızlık oluyor" dedi.

AK PARTİLİ HIZAL: "BİZ DÜN NE DEDİYSEK BUGÜNDE AYNISINI DİYORUZ"
Söze giren AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, "Eğik binalar ile ilgili konu tartışılırken, "Eğer burada böyle bir hak verecekseniz, bütün şehirde yaşanan sorunları görüyorsunuz, aynı hakkı diğer ilçelerde de verin" demiştik. Bu tartışma yaşandığında henüz deprem yaşanmamıştı. O eğik binalarda yaşayan vatandaşların nasıl can güvenliği tehlikede varsa, bugün şehirde yaşayan vatandaşların yarısının can tehlikesi var. Oradaki tutarsızlık, bir bölgeye özel bir uygulama yapılırken, başka bir bölgede o yapılmıyor. Biz dün ne dediysek bugün de aynısını diyoruz."

CHP'Lİ AYDIN: "YEŞİL ALANI BİNA HALİNE GETİRİP GETİRMEDİĞİ OYLAYACAK MECLİS"
Atakent tartışmaları hakkında bilgi veren CHP Meclis Üyesi Murat Aydın, meclis üyelerinin ya yeşili ya da betonu seçeceklerini söyledi. Aydın, "Burada ilk tartıştığımız konu biz bugün bu önerge ile var olan imar haklarını geri mi alıyoruz. Sonra anlaşıldığı ki hayır bunu almıyoruz. 1972'de şöyle bir anlayışla yapılmış. Her parselin içindeki yer tek tek çizilmiş ve bir mahalle modeli çizilmiş. Emlak Konut, 72'de burayı yaparken bu planı kendisine tanıdığı kattan daha az daha ince bir yapılaşmaya gitmiş. Mevcut planla yapılan arasındaki fark 2 bin metre daha küçük. Bu öneri buradan geçtiğinde mevcut durum biraz daha genişleyerek yapılabilecek. Biz bu önergeyi kabul ettiğimizde kimsenin var olan haklarında geri gidiş söz konusu değil. Biz 1972 plan notlarını yok sayarsak, bölgenin konut yoğunluğu farklı olacak.  Aradaki fark ise tabanda 6 bin 681 metrekare. Karşıyaka gibi iç içe geçmiş bir bölgede 7 dönümlük yeşil alanı bina haline getirip getirmediği oylayacak meclis. Gerçekten düzenlemeler ve hükümler o kadar karışık ki biz komisyonlarda ilk önce 1972 planları var mı yok mu diye tartıştık.  O zaman da böyle bir tartışma oldu ve 3 yerle ilgili bir ruhsatlandırma yaptı.  Bugün meclis kararını verecek ve yaklaşık 7 bin metrekarelik yeşil alanın yok olmaması kararını verecek. Bir şeyi birbiriyle kıyaslarken aynı koşullara ve şartlara sahip olması gerekir. Hepsi aynı olsa zaten burada bir karar alırdık ve her yer için aynı kararı uygulardık. İmar planlamasında her zaman değişiklik yapılabilir. Temel hedef kamu yararına ve şehircilik ilkelerine uygunluktur" dedi.

CHP'Lİ DAL: "YETERİNCE BETON VAR BU ÜLKEDE"
CHP Meclis Üyesi İlhan Dal, şehirde zaten yeteri kadar beton olduğunu belirtti. Dal, "Gördüğümüz kadarıyla AK Partili arkadaşların kitlelere itirazı yok. Onların itirazı daha önce yapılmış 3 blok hakkında. Bizde o konu hakkında gerekirse savunmamızı yaparız açıklamamızı yaparız. Biz son 1 senedir korona belası ile uğraşıyoruz ve bu korona bize diyor ki yeter binadan bıktık. Bizim 100 yıl sonra insanlar bize baktığında teşekkür edebilecekleri çok ama çok az eserlerimiz var. Ben Buca'dan bu alana geldiğimde çok mutlu oluyorum. Biz Buca'da imar değişikliği yaptık ve koruma imar planı değişikliği ile kat sayısını 2'ye çektik. Zaten yeterince beton var bu ülkede, gelecek nesiller içinde bir anlam ifade etmeyecek. O zaman da 66 tane itiraz oldu planlara ve biz hepsini reddettik. Karşıyaka'daki bu alanı da böyle düşünerek, Karşıyaka Belediyesi'nden geldiği şekilde onayladık" dedi.

AK PARTİLİ BOZTEPE: "NE BU ACELEMİZ?"
Tartışmalara neden olan alanın yeşil alan olmadığını ifade eden AK Parti Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe, "Murat beyin yeşil diye gösterdiği alan yeşil değil, hep beton. Buranın hepsi beton. Yeşil alan falan değil. Burada neyi oylayacağız? Burada birilerine farklı rant, birilerine de farklı haklarını aşağıya düşüren bir konuyu oylayacağız. Yamuk binalar dediğimiz alanlarda buralarla aynı dönemde yapıldı. Bizim de dediğimiz, yollayalım, 2-3 ay bekleyelim, bu süreçte imar başvurusu yapanlara da imar vermeyelim, Büyükşehir'den çıkacak sonuca göre karar verelim. Ne bu acelemiz? Burası da aynı yamuk binalar gibi çürük. Yani o gün deprem 3-5 saniye daha sürse buralarda yıkılacaktı. Biz bunu söylüyoruz. Yamuk binalarda yaklaşık 15 yıldır bir uğrası var.  Herkese eşit hak ve herkese eşit adalet duygusu ile burada oylama yapacaksınız" diye konuştu.

Hüsnü Boztepe'nin söylemleri sonrası söz alan CHP Meclis Üyesi Murat Aydın, "Bu bir olayın bir tarafını anlatarak diğer tarafını söylemeyerek çarpıtmak. Karşıyaka Belediyesi'nin önergesi bu değil. Kendisi de biliyor ki, bu artışlara izin vermeyecek şekilde biz bunu düzelttik. Çünkü bir hata vardı. Bu rakamı gösterip, sanki o gün betonu savunuyormuş, bugün yeşili savunuyormuş gibi göstermek bir hata" dedi.

AK PARTİLİ YILDIZ: "BAZI KONULARDA FERAGAT EDECEĞİZ"
AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız ise İzmir depremi sonrasında farklı bir tartışma içerisinde olduğunu söyledi. Yıldız "Bizim grup olduğumuz noktalardan biri, bir geçmişten verilmiş bir hak var.  Temelden baktığımızda 30 Ekim'den sonra bir tartışma içerisindeyiz. İzmir'in temel sorunlarını 5 ana madde halinde özetlemişti arkadaşlar. Bayraklı belediyesi bir meclis kararı aldı. Karabağlar'da ne yaptık 8 kattan 13 kata yükselttik. Yeşil alanı korumak için. Ancak değişikliği vatandaş talep etmişse… İzmir'i nasıl dönüştüreceğiz? Bazı konularda feragat edeceğiz. Ancak can kaybı yaşamayacağız.  Eğer biz bu planlarda parçalı şekilde devam edeceksek, bütünsel anlamda radikal kararlar almamızı engelleyecektir. Dönüşümü nasıl yapacağız? Sayın bakan televizyonda açıklama yaptı gelin yüzde 20 fazla verelim yeter ki dönüşümü sağlayalım. Hem daha önce verilmiş kötü bir örnek konusunda kısıtlamaya gidiyoruz, hem de yapanın yanında kar bırakıyoruz" dedi.

CHP'Lİ DAL: "BEN AYNI GÖRÜŞTE DEĞİLİM"
Yeniden söz alan CHP Meclis Üyesi İlhan Dal ise, Hakan Yıldız'ın sözlerine katılmadığını söyledi. Dal "Hakan Bey bu kararın diğer alanları da bağlayacağını söyledi ancak bu doğru değil. Bu tek bir imar planını tüm Türkiye'ye dayatmak gibidir. Ben aynı görüşte değilim" ifadelerini kullandı.

TUGAY: "ÇOK YOĞUN BİR ŞEKİLDE VATANDAŞ ŞİKÂYETİNE NEDEN OLUYOR"
Atakent konusunda söz alan Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, alandaki yeşil alanın korunması adına kendilerine çok sayıda talep geldiğini söyledi. Tugay, "Bu konuda gösterilmiş olan duyarlılık için teşekkür ederim. Öncelikle biz bu kararı alırken, Karşıyaka'da önce bürokratlar sonra belediye meclis üyelerimiz ile uzun uzun konuşarak kararı aldık. Hemen alelacele alınmış bir karar değil. Bu süreçte bölgeden pek çok vatandaşımızın önerileri talepleri de oldu.  Fakat bazı şeylerin anlaşılmadığını anlıyorum. Öncelikle bir şeyi ayıralım, deprem sonrasında kentsel dönüşüm için alacağımız kolaylaştırıcı herhangi bir karar ile bu bölgede alınacak kararın hiçbir ilgisi yok. Karşıyaka'nın 3'te 2'sinde kentsel dönüşüme ihtiyaç var diye düşünüyoruz. Konuştuğumuz alan sadece 40 binanın olduğu bir alan. Üstelik Atakent sorunları ile sadece bu bölgeden ibaret değil. Bundan sonraki günlerde meclise 2 tane daha önerge gelecek ve hepsinin bir gerekçesi var. Bundan dolayı deprem ile ilgili bir bağlantı kurmak doğru değil.  1972 ve 1979 yılında Atakent Emlak Konutlarını tarif eden bir planlama yapılmış. Bu plan çerçevesinde alan tek parsel gibi yapılandırılmış. Yani rastgele binalar konumlandırılmış buraya. O gün şartlarında neye göre yapıldığını bilemeyiz.  Bostanlıya bitişik olan derenin kenarında bir plan kararı alınırken, bizim şu an konuştuğumuz alanla ilgili bir karar alınmamış. Şu an orada geçerli bir karar var mı diye sorduğunuzda 1972 yılındaki imar planı geçerli gözüküyor. 2013 yılında bakanlık tarafından planlı alanlar imar yönetmeliği çıkıyor ve yüzde 40 yapılaşma kararı veriliyor. 2016 yılına kadar hiçbir şey yapılmıyor, 2016 yılında Karşıyaka Belediyesi bir çalışma yapılıyor ve 2 binaya ruhsat veriyor. Burada yapılan parselasyon çalışmasına göre ikiz yapılı yüzde 60'a kadar oturan yapılaşma izni veriliyor. Fakat bilinmesi gereken bir şey var. Bunlar çok yoğun bir şekilde vatandaş şikayetine neden oluyor. Bu şikayetlerin nedeni de oradaki yeşil dokuyu yok ediyorsunuz diye. 3'üncü binanın da bir hikayesi var. Biz göreve geldiğimizde o bine riskli diye yıkılmış ve ön imar planı alınmış. Biz o dönem Büyükşehir'den görüş istedik ve onlarda bize o alan ile ilgili bir belirsizlik var bununla ilgili bir çalışma yapın dedi ve o taleple birlikte bugün bu noktaya geldik. Depremden, kentsel dönüşüm ihtiyacından bahsediyoruz… Geçmişte o bölgeyi riskli alan belirtelim diye söylemler olmuş ancak, deprem sonrası yapılan incelemelerde bölgede ağır hasarlı bina yok, bir tane tartışmalı orta hasarlı bina var. Bizden şu an burada plan yapılma beklentisi var. Biz bu yüzden planı yapmak istiyoruz. Atakent'i bozmayın, yeşil alan dokusunu bozmayın diyen de çok oldu. Diğer karşı grup kadar örgütlenmediler ancak onlarca mesaj var. Karşıyaka'da kişi başına yeşil alanın en fazla düştüğü alan da burası. Bizler yaptığımız değerlendirmelerde vatandaşlarımızın oradaki yeşil alanın korunması ile ilgili taleplerinin doğru olduğu anladık ve buna inandık. Bu nedenle Meclisimizin gündemine bu konuyu taşıdık" ifadelerini kullandı.

AK PARTİLİ HIZAL: "AÇIKLAMANIZDA ÇOK SAMİMİ OLMADIĞINIZI DÜŞÜNÜYORUM"
Dilek ve temenniler kısmında söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, Tunç Soyer'in sahra hastanesi yapılması gerekiyor söylemlerini eleştirdi. Hızal, "Kovid-19 salgını tüm dünya gibi ülkemizi ve şehrimizi etkiledi. Özellikle son dönemlerde alınan birtakım tedbirlerin ile vaka sayılarında birtakım düşüşler olduğunu görüyoruz. Çarşamba günü sizin olmadığınız meclis oturumunda algı ile bazı eleştiriler geldi grubumuza. Aslında bizim algı gibi bir niyetimiz yok. Biz gerçekleri var olanları anlatmaya çalışıyoruz. Ancak ne yazık ki bu kentte bir algı yapılıyor. Siz tedbirlilerin sıkılaştırılması ve sahra hastanesi kurulması ile ilgili bir açıklama yaptınız. Bu konuda ilk olarak samimiyet olması gerektiğini söylüyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne ait bir hastane var ve bunun kapasitesi 150 yatak. Hastanede 76 hekim çalışıyor ve dün itibari ile 11 hasta var. 11 kovid hastası var ve 76 uzman hekim çalışıyor. Bir İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak sizler şehre sahra hastanesi kurulması gerekiyor gibi bir ifade kullanırken, hastanedeki durum ortada. Eğer hastane tam kapasite ile çalışıyor olsa, bu ifadenizde samimisiniz derdik. Ancak şu an itibari ile açıklamanızda çok samimi olmadığınızı düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

"İZMİRLİLERİN VİCDANINI YARALAR"
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen mizah festivaline de değinen Hızal sözlerini şu ifadelerle sürdürdü; "İkinci bir konu ise yakın bir zamanda İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yapmış olduğu bir mizah festivalinden bahsedeceğim. Bunu İzmir'in uluslararası tanınırlığını arttırmak için yapıyorsunuz. Hatta bazı tanıtımlar için sizi eleştirmiştik. Ancak bunların yanı sıra İzmir'in tüm dünyada tanıtılması için elbirliği ile çalışmamız gerektiğini düşünüyoruz.  Bir festival yaptınız. Bu etkinlerin getirdiği bütün gelirlerin yanında kaybetmememiz gereken 1 konu var. Değerlerimiz… Bu yarışmaya 2 sözde sanatçı davet edildi. Bu sözde sanatçıların da İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından davet edilmesini kabul etmiyoruz. Burada grubumuz adına tekrar seslenmek istiyoruz. Bu sanatçılar ile bu organizasyonu yapmayın. Bu ülkede tüm unsurlarımızla birlikte çok önemli mücadeleler verdik. Bu tür organizasyonlara bu tür sanatçıların davet edilmesi hem İzmirlilerin vicdanını hem tüm vatandaşların vicdanını yaralar."

AK PARTİLİ BOZTEPE: "SON 1 YILDA NEDEN SU BASTI?"
Mavişehir'de yaşanan su baskını konusunda söz alan AK Parti Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe, 10 yıl sonra yeniden su baskını olmasının nedenini sordu. Boztepe, "Bundan birkaç gün önce Mavişehir'de yaşanan su felaketi ile ilgili konuşacağım. Orada Karşıyaka Belediyesi ile ilgili bir açıklaması var, "Bölge belediyenin yükümlülüğünde değil" diye. Oradaki vergileri Karşıyaka Belediyesi alıyor. Orası aslında Çiğli'ye bağlı olan bir yer. Umarım ki yeni düzenlemeyle birlikte orası tekrar Çiğli'ye bağlanır ve oradaki su sorunu çözülmüş olur. Burada siz diyorsunuz ki İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı olarak, su baskını 2 ay daha olmasa çalışmalar tamamlanmış olacaktı. Haklısınız ancak geçen sene pandemi döneminde yolları yaptığınız gibi oradaki çalışmayı bitirebilirsiniz.  Ben daha önceki eski belediye başkanları aradım. Burası daha önce de su altında kaldı. Burada bazı pompa çalışmaları yapılmış ve paraları da Emlak Konut ve TOKİ'den karşıladı. Neden tekrar bu su baskınları başladı? Ya pompalar arıza yaptı ya da pompalar 10 dakika geç devreye girdi. Bende o bölgede yaşıyorum ve uzun süredir su baskını olmamıştı. Burayı TOKİ yaparken, şu an deniz kent olan, sizin de bir kısmını önemli bir kahve firmasına verdiğinizi duyduk umarım bu doğru değildir. Orası TOKİ tarafından tahsisi İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yapılmış. Yine burası TOKİ tarafından verildi. Opera binası… Bugün bu binanın yapıldığı yer bugünkü fiyatla 500 milyon TL'yi tutacak bir yer ve burayı da TOKİ tarafından verildi. Biz orada bir set yapmayı beceremiyorsak ve 10 yıldır su basmıyordu, son 1 yılda neden su bastı? Sayın başkan bunu da göz önüne alırsa seviniriz" dedi.

CHP'Lİ GERÇEK: " NEPTÜN SOYER NE YAPMALI?"
CHP Meclis Üyesi Mustafa Gerçek ise Köy-Koop'a karşı yapılan eleştiriler hakkında söz aldı. Gerçek, "İzmir Köy Koop Başkan yardımcılığını yürütmekteyim. Arar ara bazı meclis üyeleri arkadaşlarımız birliğimiz ve yönetim kurulu başkanımız hakkında asılsız sözler söylemekte. Kooperatifçilik gönüllülük esastır. İzmir Köy-koop Birliği 1971 yılında günün kooperatiflerinin bir araya gelerek oluşturduğu bir kooperatiftir. Bu anlamda yola çıkan ve hala görev yapan bir üretici örgütüdür. Bunun yanında geçen yıla kadar süt alımları tek bir kooperatif üzerinden yapılmaktaydı. Tunç Soyer başkan göreve geldiği andan itibaren bizleri de muhatap alarak, 4 tane kooperatiften daha alım yapmaktadır. Bu sütün yüzde 87'si tek bir kooperatiften, geri kalanı ise 4 kooperatiften yapılmaktadır. Başkanımız Neptün Soyer'e durmadan sataşmalar yapılıyor. Soruyorum arkadaşlara. Neptün Soyer ne yapmalı? Dizini kırıp evinde eşine ve çocuklarına yemek mi yapmalı?"

Söze giren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer gülerek, " Nerede… Keşke…" ifadelerini kullandı.

 Sözlerine devam eden Mustafa Gerçek" Ya da sosyal projelerde bulunup insanlara faydalı olmanın nesi kötü? Başkanın eşi olduğu için sürekli gündeme getirilmekte. Ancak sayın Neptün Soyer başkanlığa seçildiğinde… Bir daha bu tür ithamlarda bulunması halinde, konu hakkında suç duyurusunda bulunulacaktır. Hüsnü bey bir fatura göstermiş ve Köy-Koop'a para aktarıldığı yönünde. Bu doğrudur, ancak bu ücretler 4 kooperatife dağıtıldı" dedi.

AK PARTİLİ YILDIZ: " İSPATLAMAK SİZİN ŞEREFİNİZDİR"
Pazartesi günü İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in söylemlerini hatırlatarak söz alan AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız, Soyer'in iddialarını kanıtlaması gerektiğini söyledi. Yıldız, "Bugünkü yapmış olduğumuz konuşma içerisinde şahsımın ismini bizzat geçirerek değerli kardeşiniz ve eşiniz hakkında ithamlarda bulunduğumu ve bunu kanıtlamanın şerefim olduğunu söylediniz. Dilek ve temennilerde fırsat buldukça bu konuşmayı yapıyorsunuz diye bir söylemde bulundunuz. Meclis tutanaklarını çıkarsınlar. Ben bugüne kadar imtiyaz sağlıyor diye tek bir kelime kullandıysam tüm meclis huzurunda önce sizden ve sonra kardeşiniz ve eşinizden özür dileyeceğim. O gün kullandığım ifadenin arkasındayım. Ben bugüne kadar titizlikle eşiniz ifadesini kullanmadım. Siz bize bir mektup yolladınız. Bu meclisin durusu, onuru meclis başkanı olarak sizin elinizde. Her birimize bir mektup yollandı ve görev ve sorumluluklarımız hatırlatıldı. Özuslu kalktı ve adres yerini bulmuş dendi bizde eleştirimizi yaptık. Siz böyle bir mektubu tüm meclisi hedef alarak yollarsanız bunun bir sonucu vardır. Mecliste böyle bir durum varsa bunu meclis grup başkanvekillerine iletebilirsiniz. Ben eşinizin ortaya koyduğu çabayı takdir eden biriyimdir. Çünkü bir belediye başkan eşi olarak bunları yapmaya da bilir. Ancak uygulamaya esas siz tüm meclis üyelerini uyarırsanız… Mesele bir meclis üyemizin ESHOT ile ilgili bir alışverişte kendi adına bir savunması var. Kendi bakışından haklı olabilir. Ancak bir kanun var. Ya siyasete girmeyeceksiniz ya da bu işi yapmayacaksınız. Grup Başkanvekilimizin sürekli usul ve yönetmelik diyor ancak, tüm kendi grubunu da zan altında bırakacak bir tutum içerisinde olacak. Ya siyasete girmeden önce bu işleri bırakacaktı ya da CHP gibi bir partide siyasete girmeyecekti. Siz benim şerefime bıraktığınız ya başkan, bende sizin şimdi şerefinize bırakıyorum. Benim pazartesi günü de dahil olmak üzere eşinizden kardeşinizden bahsettiğim tek bir meclis konusu varsa ispatlamak sizin şerefinizdir. Eğer varsa ben özür dileyeceğim, yoksa sizden özür dilemenizi talep edeceğim" dedi.

"BU ARKADAŞLAR İLE İLGİLİ NE YAPILMIŞTIR?"
DİSK üyelerinin meclis salonuna izinsiz girmesi konusunda da konuşan Yıldız, "Kasım ayında bu meclis tarihinde meclis baskını ile karşı karşıya kaldık. Biz o gün depremin yaşattığı üzüntü ile mecliste kaldık. Ancak o arkadaşlar hakkında ne yapıldı diye sorduk. Sizde soruşturma başlattık dediniz. Bende şimdi sormak istiyorum, bu arkadaşlar ile ilgili ne yapılmıştır? Bu mektubu da hangi duygu ile yazdığınızı bilmiyoruz ancak bu mektubu tavsiye eden bir ekibiniz varsa gözden geçirin. Çünkü aynı sorunu Twitter'da da görüyoruz. Pandemi döneminde yine Twitter’ınızdan bir tweet atılıyor ve siz diyorsunuz ki bunu ben atmadım çalışan atmış" diye konuştu.

BAŞKAN TUGAY: "30-40 YIL BOYUNCA BİR DAHA MAVİŞEHİR'E SU BASMAYACAK"
Dilek ve Temennilerde yeniden söz alan Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, Mavişehir taşkınlarına 30-40 yıllık çözüm getirildiğini söyledi. Tugay, "Benim televizyon programında söylediğimizin esası su, 1991 yılında Emlak Konut ile bir protokol yapılıyor. Hüsnü bey sanırım Mavişehir'e karşı bir ilgiliniz var, sizi bir sonraki dönemde Karşıyaka Belediyesi Meclisine bekleriz, sizinle çalışmaktan mutluluk duyarız. Dönemin belediye başkanı Cihan Türsen, zemini problemleri ile ilgili gerekli altyapı ve üst yapı çalışmalarını Emlak Bankasının eksiksiz yapacağı konusunda bir sözleşme yapıyorlar. Her etapta sosyal donatı tesisi vaat ediliyor. 4'üncü etabın sonunda Emlak Bankası Mavişehir'e marina yapmayı vaat ediyor. Emlak Bankası ikiye ayrılıyor ve oradaki haklarını belediye ye devrediyor. Oradan TOKİ sorumlu. 2008 yılında dönemin belediye başkanı Aziz Kocaoğlu, oradaki konu hakkında bir kanal çalışması yapıyor. Projenin uygulamasından önce vatandaşlar dava açıyor manzaramızı kapatacak diye. Aziz Başkan bunu yaparken de TOKİ'den izin alıyor. Böyle bakarsak, sizin oraya yaptığınız 36 milyon TL'nin belediyeye TOKİ tarafından ödenmesi lazım. TOKİ devir aldığından beri hiçbir yeşil alanı belediye ye vermiyor. Belediye hizmet alanını biz geçen sene 20 milyon TL vererek satın aldık. Arsayı satmaya gelince var, söz verdiği altyapı yatırımını yapmaya gelince yok. Burası zamanında bataklık olmasaydı, yapılaşmaya çok uygun olsaydı, bu kadar yüksek kat yapılmaya yönelik bir yer olsaydı zaten böyle bir şey olmayacak, sorun da olmayacaktı. Bunları belediye yapsaydı diye suçlamak gerçekten hakkaniyetli değil. Geçen yıl o su baskınından sonra hep beraber yaşadığımız üzüntüden sonra, gerekli kademeleri görevlendirdi ve buraya en doğru projeyi yapmak için çalıştı Büyükşehir. Bu arada ne oldu? Geçen yıl sadece biz İZSU ile birlikte oraya yaptığımız yığınak ile bütün kış boyunca Kordon'u da su bastı, Karşıyaka'yı da su bastı ancak Mavişehir'i su basmadı. Bu yapılacak proje arkadaşlarımızın bize söylediğine göre 30-40 yıl boyunca bir daha Mavişehir'e su basmayacak. Bu konu istismar edecek bir konu değil. Sorunun burada toplu yapılaşmaya izin verirken bu bölgede planlama yetkisine sahip olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na ait olduğunu görmezden gelmeyin. Vergi alıyoruz diye bir söylem var ancak bizim orada yaptığımız hizmetler var. Çöpleri topluyoruz, parkları düzenliyoruz, burada çalışan işçiler var…

Söz alan CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç ise, S Plaka ile ilgili bilgilendirme yaptı. Kökkılınç, "Servis taşımacılığı ile ilgili kovid kapsamında S plaka aranmaksızın şu anda yolcu kapasitesi yarı yarıya indirildiği için bir sınırlama yok. Bundan kaynaklı olarak uğranan bir zarar söz konusu değil. İptal kararı Ulaşım Koordinasyon Merkezi'ne ait bir karar. Geçmiş yıllarda bu kurumlar tarafından ihaleler yapılmışsa da bu sene bunun İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yapısında olduğu belirtilmiştir. İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter yardımcısı, İzmir İl Emniyet Müdürlüğü, Ulaşım Altyapı Müdürlüğü gibi pek çok kurum Ulaşım Koordinasyon Merkezini temsil ediyor" dedi.

CHP'Lİ ÖZUSLU: "CUMHURİYET HALK PARTİSİ'NE YAPILAN BİR SALDIRIDIR"
Eleştirilere cevap veren CHP Grup Başkanvekili Mustafa Özuslu, AK Parti sıralarını hedef aldı. Özuslu,"Burada sürekli bir samimiyet testinden bahsediyor AK Partili arkadaşlar. Bizde bu testi bundan sonra yapacağız. Samimiyet söylediğiniz, ortaya koyduğunuz iddialarınız ile, hedefe koyduğunuz kişi ve kurumlar arasında gerçek bir ilişki var mı ona bakar. Tutanaklara da bakarız. AK Parti sözcülerinin kimlerin adını anarak algı yaratmaya çalışıyorlar. İzmir'in bütün konuları bitiyor. Gündem dışı maddelere geldiğinde AK Parti grubundaki sözcü arkadaşlarımız başka bir alana geçiyor. Böyle sürdürebilir miyiz bunu? Urla'da bir benzinlik meselesini konuşuyoruz, istediğiniz kadar eleştirebilirsiniz. Ancak sap ile samanı karıştırmak neyin nesi oluyor?  Urla'da konuşulan mevzu alınıyor, anasını ak sütü gibi helal olan Tunç Soyer'in zeytinliğine ev yapması meselesine getiriliyor. Bunun neresinde samimiyet var? Başka bir şey var, bugün burada belirtti AK Partili arkadaşımız. Mektup meselesine geldi. O mektupta 1 kişiyi ESHOT ile ilişkilendirdi, eleştirebilirsiniz bu konuda bir sıkıntı yok. Ancak oradan kalkıp nasıl geldiniz Köy-Koop'a? Büyükşehir Belediyesi, Köy-Koop Başkanı ile nasıl bir ilişki vardır. Köy-Koop'tan ürün alma diyorlar. Buradan söylüyoruz, almaya devam edeceğiz. Almayalım mı sütü? Dağıtmayalım mı? Çocuklarımız süt içmesin mi? Oradan alma buradan alma… Kimden alacağız? Biz kooperatifçiliği ideolojik duruşumuzdan kaynaklı olarak savunuyoruz. Bunu savunmaya da devam edeceğiz. Buradan bu örnekte çıkarak gerçekten samimiyet meselesine meseleyi getirdim. Gördüm ki samimiyetsizlik bu noktada dışa vuruyor. Bu beni rahatsız ediyor.  Siyaset çok açık şekilde iktidar ve muhalefeti ile vardır. Şunu yapmamak lazım, eğer siz bu siyasi hesaplar üzerinden çıkarak, eğer sayın Tunç Soyer'i değişik bir biçimde hedef alan, onun yaptığı hizmetleri bozucu siyaseten girişimler yapmaya devam ederseniz bizi karşınızda bulursunuz. Sayın Soyer'e yapılacak saldırılara karşı bundan sonraki oturumlarda başkanı savunacağız, çünkü başkana yapılan saldırı bize ve Cumhuriyet Halk Partisi'ne yapılan bir saldırıdır" dedi.

AK PARTİLİ HIZAL: "BİRİ ELEŞTİRİRSE BİZ DE KARŞISINDA DURURUZ"
Yeniden söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, "Biz Tunç Soyer’in babalığını, eşliğini, abiliğini, kardeşliğini eleştirmeyiz. Biri eleştirirse biz de karşısında dururuz. Biz herhangi bir belediye başkanının belediye başkanı sıfatını ve görevini eleştiririz. O gün de bunu eleştirdik. İzmir Büyükşehir Belediyesi bütçesini kullanma tarzını eleştirdik. Bu bizim eleştirimiz siz de savunmanızı yaparsınız. Bunun üzerinden samimiyet testi ya da kişisel bir şeymiş algısı koymanızı anlamıyorum. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Soyer, İzmir’de herhangi bir yerin başkanı değil. 9 milyar bütçesi olan bir kurumun başkanı. O da biz de halkın oylarıyla geldik. Bu nedenle tabi ki de eleştireceğiz. Köy-Koop’tan mal alınmış. Bir burada siyasi etik tartışması yapıyoruz. Size göre doğrudur bize göre yanlıştır. Bunu söylüyoruz. Uzatılacak ya da tartışılacak bir konu değil bu" dedi.

BAŞKAN SOYER: "BEN O ERKEĞİM"
İddialara yanıt veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Neptün Soyer ile ilgili olan eleştirileri yanıtladı. Soyer, "Bu niye bir etik meselesi değil, hukuk meselesi değil anlatacağım. Öncelikle hastane eleştirisine geleceğim. Eşrefpaşa Hastanesi İl Sağlık Müdürlüğü ile ortak kullanılıyor. Temiz hastane olarak kullanılıyor o yüzden boş yatak var. Ayrıca depremde de hasar gördü. 2014 yılında şehir hastanesinin temeli atıldı 30 ayda bitecek dediler. 6 sene bitti. Keşke o da açılsaydı. Eşim, evim ve kardeşim meseleleriyle ilgili bir kez konuşacağım. Dilerim ki bir kez daha gündeme gelmez. Eşim matematik öğretmeni. Yıllarca öğretmenlik yaptı ta ki Bademler’de kooperatifçilik çalışması başlatana kadar. O dönem sadece kadınlardan oluşan bir üretim kooperatifi kurdu. Birkaç kadınla başlayıp 80-90 kadına çıktılar. Bu kadınlar daha sonra lokanta açtılar, ardından pekmez tesisi açtılar, sonra geleneksel mutfak açtılar ve daha sonra e-ticarete girdiler. Bu kadınlar para kazanmaya başladılar ve biz de bundan gurur duyduk. Sadece erkeklerin bulunduğu bir mecrada eşim iki kez başkanlığa seçildi. Hala 2 kooperatifte yönetim kurulu başkanlığı yapıyor ve ben de gurur duyuyorum. İzmir farklıdır. İzmir’de her başarılı kadının arkasında bir erkek vardır. Ben o erkeğim. Bu çalışmalar sırasında ben de hep tarımı ön plana çıkaran çalışmalar yaptım. Mandalinanın kurusunu ilk kez Seferihisar’da yaptık. Ama bizim tek bir mandalina ağacımız olmadı. Neptün Hanım’ın da bugün bir ineği yok. Bizim yaptığımız şey belediye ve kooperatif arasında bir ticaret değil. Kooperatifte bir para kazanırsanız o para kooperatifin kasasına gider ve yatırıma gider. Köy-Koop’un bir Doblo’su var. Bir şoförü, bir sekreteri, bir başkanı ve bir de 7 yöneticisi var. Köy-Koop bu kadrosuyla olağanüstü işler yapar. Köy-Koop Tarım Bakanlığı’na bağlı yüzün üzerinde birim kooperatifin başkanlığını yapıyor. Köy-Koop bu birimlerin çatısı.  Köy-Koop ihracat öngörülerek kuruldu ve bunu yaptı. Eşimin ve benim hayalimiz Köy-Koop’un dünyaya ürün ihraç edecek kapasiteye gelmesidir. Ben de hangi koltukta olursam olayım bunun için elimden geleni yapacağım. Cebine giren haksız kazançla sevinen siyasetçilerden değiliz. Köy-Koop yönetim kurulu başkanının ticareti yoktur. Siz milyonluk paralar çıkartıp bu onun kasasına giriyormuş gibi gösterirseniz bu en basitinden insafsızlıktır. Bizi bilen bilir, bilmeyen de kendi bilir. Bergama ve Kiraz Belediyeleri AK Partili belediye başkanları. Bunlar için teşekkür etmesi gerekirken sayın Boztepe, Tire'deki alımları neden azalttığımız sorguluyor. Milyonlarca liralık faturaları gösterirken, çok daha fazlasını Tire'nin kestiğini bilmiyor mu? Biliyor. Biz siyaset ile zenginleşen siyasetçilerden değiliz. Kentin merkezindeki otobüs garajını plazaya çevirip, müteahhitlerle birlikte gökdelen diken siyasetçiler ile ilişkimiz olmaz onlara benzemeyiz. Bizim bu tür siyasetçiler ile hiçbir benzerliğimiz yoktur. Biz hangi parayla mutlu oluruz biliyor musunuz? Eşinden şiddet gören kadına biz iş bulabiliyorsak onun aldığı maaştan mutlu oluyoruz. Cebine giren haksız kazanç ile mutlu olan siyasetçilerden değiliz çok şükür. Köy-Koop'un yasal olarak yönetim kurulu başkanının kim olduğunun hiçbir önemi yoktur. Siz milyonluk faturaları çıkartıp sanki onun kasasına giriyor gibi gösterirseniz bu insafsızlıktır. Bu onurlu çatı altında canla başla görev yapan Meclis üyelerinin bu şehre güzel hizmetler yapmak istediğini biliyorum. Bu krizden çıkmanın yolunun el ele vermek olduğunu da biliyorum. Gelin İzmir'in sorunlarını birlikte çözelim. Siyasette yarışacaksak da performans üzerinden yapalım. Birbirimizin eşi ile kardeşi ile üzerinden yapmamak mümkün. Emin olun bu şehrin güzel insanları performans üzerinden yarışanları takdir eder" dedi.

Festival ile ilgili eleştirilere de yanıt veren Soyer, "Festivalle ilgili şunu söyleyeyim. Konukları biz değil heyet davet etti. Elbette sosyal medyada çıktıktan sonra ben de araştırdım. Ama şöyle bilgiler var. Kürşat Tüzmen Bey bakanlığı döneminde ve Bülent Arınç Bey o sanatçıyı davet etmiş. Tabi ki ben yine de araştırma yapacağım. Biz davet ettiğimizi konuğun hangi değerimize saldıracağı ya da saldırıp saldırmayacağını bilemeyiz. Eğer bir haksızlık ve hadsizlik olursa gereği yapılır" ifadelerini kullandı.

 
Tedbirler işe yaradı... İzmir'de vaka sayısı yüzde 35 düştü!
 
Salgında son 24 saatin bilançosu: 246 can kaybı, 26 bin 410 yeni vaka!
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
18 Aralık 2020 Cuma 23:08

Muhalefet hiç bu kadar aciz ve gereksiz olmamıştı

Yorumu oyla      3      3  
olaya bak! 18 Aralık 2020 Cuma 23:08

festivale gelecek bazı "sanatçıları" eleştirenlerin daha önce kendi partisinden kişiler davet etmiş. ha ha ha ...

Yorumu oyla      3      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Büyükşehir Belediyesi'nden çiftçiye tescilli yerli manda
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, kırsal kesimde çiftçi ve ...
Selçuk'ta örnek dayanışma
Selçuk, sosyal belediyecilik hizmetleri ve toplumsal dayanışma ile sosyo- ...
Foça Belediyesi için 'uyarı' kararı!
Kültür ve Turizm Bakanlığı İzmir 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma ...
 
Bornova Belediyesi'nden miniklere yılbaşı ikramı
Bornova Belediyesi dar gelirli ailelere yaptığı yardımların yanı sıra ...
Kubilay Koşusu bu yıl sanal ortamda yapılacak
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu yıl 14’üncüsünü düzenleyeceği Şehit ...
Sayıştay’dan ‘Z Raporu’: İzmir Büyükşehir’e kritik uyarılar!
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Sayıştay Denetim Raporu’nda Hilton Oteli, ...
 
Türkiye’nin tatları Kent Marketlerde
Karşıyaka Belediyesi iştiraki Kent A.Ş. bünyesinde hizmet veren Kent Marketlerde ...
Karabağlar’da borç yapılandırmasına yoğun ilgi
7256 sayılı yasanın Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından binlerce ...
Deprem mağduru apartman emekçilerine Büyükşehir sahip çıktı
İzmir'de 30 Ekim depreminin en çok etkilediği Bayraklı'nın Mansuroğlu, ...
 
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Büyük Altaylılar haydi kongreye!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Mutluluğun ‘resmi’ budur!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İzmir’in sosyal demokratları
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Asıl sorun Arapça tabelalar mı?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Pâyidar… Son Balo…
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Toptan ve perakende anılar…
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva