Başkan Selvitopu'ndan ‘yemek’ yorumu: Onlar da çağırsa pekala giderim!

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ - CHP Karabağlar'da yemek krizi yaşanıyor. İlçe kongresinin arkasından başlayan gerilim, bu kez yemeğe katılma konusunda ayrımcılık yapıldığı iddiasıyla büyüdü. Mecliste sözcülük görevini de yürüten Levent Yıldır'ın yerine Can Ersoy'un Grup Sözcüsü olarak atanmasıyla alevlenen tartışmalar devam ederken, Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu'nun Kavacık'ta bir grup Meclis üyesiyle yemek yemesi gündem yarattı. Yemeğe, Büyükşehir ile hareket ettiği iddia edilen meclis üyeleri Bülent Sözüpek, Can Ersoy, Servinaz Ömür, Ali Bartu ve Turabi Bülent Emre'nin davet edilmemesine tepki gösterildi.

TÜRKBAY: BİRLİK İÇİNDE OLMAMIZ GEREKEN DÖNEMDEYİZ
CHP Karabağlar İlçe Başkanı Mehmet Türkbay, "İnsanların gündemi işsizlik, pahalılık, korona iken, böyle basit bir konuda kısır çekişmeler içinde olmanın zamanı değil" diyerek tartışmayı tasvip etmediğini dile getirdi. Başkan Türkbay, "Arkadaşların yemeğe neden çağrılmadıklarını ben de bilmiyorum. Meclis üyesi konumuna gelmiş arkadaşların daha dikkatli olmaları lazım. Birlik beraberlik içinde olmamız gereken bir dönemdeyiz. Partimin kamuoyu önünde, medyada böyle meşgul edilmesini hiç hoş karşılamıyorum. Şu kadarını söyleyebilirim ki, davet konusunda bir kasıt olduğunu düşünmüyorum. Muhittin Selvitopu başkanımla da hiçbir sorunumuz yok. Ayrıştırmanın hiç hoş olmadığını da belirtmeliyim. O yemekten benim de haberim yoktu. Muhittin başkanımızla bu konuyu görüşmedim ama bir yemek yapılacaksa, tüm meclis üyelerinin davet edilmesi gerekirdi" ifadesini kullandı.

SELVİTOPU: YEMEĞİ BEN DÜZENLEMEDİM Kİ...
Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu ise, katıldığı yemeğin, özel bir yemek olmadığına vurgu yaptı. "O yemeği ben düzenlemedim ki... Arkadaşlar yemek tertiplemişler, beni arayıp, başkanım siz de katılır mısınız, dediler. Müsaittim, katıldım. Ne var bunda?" diyen Başkan Selvitopu, şu açıklamayı yaptı:

"Bir kere o yemeği ben düzenlemedim. Ben hemen hemen her akşam, bir yemekteyim. Kendi aralarında bir yemek düzenlemişler, beni de çağırdılar, gittim. Yemeğe davet edilmediklerinden farklı anlamlar çıkaran arkadaşlar da yemek düzenleseler, beni çağırsalar, müsaitsem seve seve katılırım. Kaldı ki, onlar da her zaman görüştüğüm arkadaşlar. Yemek de özel şeylerin konuşulduğu, gizli saklı bir toplantı niteliğinde değildi. Bir bardak suda fırtına yaratılmaya çalışılmasını yadırgadım doğrusu...  Yemeğin özel bir amacı olmadığını tekrar söylemek istiyoruz. Bu olayda kasıt aranması doğru değil."