Başkan İduğ, Egedesonsöz yazarlarıyla buluştu: Eşimden izin aldım, askerlik yapmaya geldim!

EGEDESONSÖZ- Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ, Egedesonsöz yazarlarıyla bir araya geldi. Belediye Başkanı İduğ birbirinden önemli konularda çarpıcı açıklamalara imza attı. 2019 yılında gerçekleşen 31 Mart yerel seçimleriyle birlikte göreve gelen Başkan İduğ, hayata geçirilen uygulamalar, faaliyetler ve çalışmalar hakkında bilgiler verdi.

İş dünyasının içinde de olan İduğ, üretim, işsizlik, belediyenin mali durumu konularında da açıklamalar yaptı. Partisinin yeni süreçte yerel yönetimlerden beklentileri noktasında da net ifadeler kullanan İduğ, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile uyumlu çalıştıklarını aktardı. İduğ koltuğa oturmasıyla ilgili de, ‘Eşimden izin aldım, askerlik yapmaya geldim’ çıkışında bulundu.

REKTÖR CHP’DE VEKİLLİK YAPMIŞ BİR AĞABEYİMİZ
‘Belediye ve Ege Üniversitesi uyumu nasıl?’ şeklinde gelen soruyu yanıtlayan İduğ, “Biz tüm kurumlarla iş birliği ve uyum içinde çalışmaya özen gösteriyoruz. Rektörümüzle de diyaloğumuz gayet sağlıklı. Zaten kendisi eskiden CHP’de milletvekilliği yapmış bir ağabeyimiz. Kurumlar arasında istişareye ihtiyacımız var” dedi.

İŞSİZLİK YOK, NİTELİKLİ İNSAN SAYISINDA AZALMA VAR
İstihdam ve işsizlik noktasında düşüncelerini açıklayan İduğ, “İşsizlik yok, nitelikli insan sayısında azalma var. Bizim nitelik konusunda gençlere destek olmamız lazım. 325 milyon TL’lik bütçemiz vardı. Biz onu yeni süreçte 420 milyon TL’ye taşıdık. Yüzde 65’i personel… Bu çok yüksek… Kadrolu işçi sayımız fazla. Araç kiralama 30 milyon TL, işçi maliyeti 30 milyon TL olursa bu ikisiyle yatırım yapamazsın. Ben kendi işletmemde bu kadar araç kirası ödemem. 35 milyon TL’ye araç aldık. Her ay 2 buçuk milyon kira ödüyorsak aidat öderiz” diye konuştu.  

GENEL BAŞKAN, ‘BAKIMLARINI NASIL YAPACAKSIN?’ DİYE SORDU!
Göreve geldiğinde araç kiralama uygulamasını bitirerek satın alma yöntemini seçen ve bunun belediyede ciddi tasarrufa yol açtığını ifade eden İduğ, “Araçlar bir senede kendini çıkaracak. İyi kullanıldığı takdirde 10-15 yıl sonra değiştirmek gerekecek. Bu durumu gittim genel başkanımıza anlattım. ‘Bunların bakımını nasıl yapacaksınız?’ dedi. Filo koşullarını şart olarak ortaya koyar karşı tarafla konuşursunuz. Ekibinizin bunu biliyor olması lazım. Biz belediyede işin bilen bürokratların dışında piyasada yer alan profesyonelleri kurumumuza dahil ettik. CEO pozisyonunda çalışan arkadaşlarımız gelince bürokratlarımızla uyum içinde çalışıyorlar” açıklamasını yaptı.

ATİLA VE SINDIR’A TEŞEKKÜR!
Kurumun mali yapısı üzerine konuşan ve İzmir’deki diğer borçlu belediyelerden Bornova’yı ayırdığını aktaran İduğ, “Ben burada Bornova Belediyesi’ni ayırıyorum. Olgun Atila ve Kamil Okyay Sındır’a teşekkür ediyorum. 35 milyon TL borçla devraldım. Diğer belediyelerin borçları 200-300 milyonlarda ve yüksektir. Bornova’da vergisini yüzde 94 oranında ödeyen bir halk var. Vergi ödeme gücü yüksek olan belediyeler kaynaklarını düzgün kullanıyorsa borçlu olmamalıdır. Bizdeki 35 milyon borcu 2019 sonunda hemen hemen sıfırladık. 2020’ye de çok rahat bir bilanço ile geçtik. Bizden önceki kredilerin faizleri yüksekti, yapılandırdık ve ciddi bir fayda sağladık. Bunun rakamı 2 milyon TL’dir. Kendi işinizde ne yapıyorsanız belediyede de kaynaklar kasada kalır. Satın alma maliyetlerini rekabetle düşürdük. 2021 yılı bizim borçlarımızın bittiği, kira maliyetlerin kasada kaldığı ve yatırıma dönüşeceği bir yıl olacak” ifadelerini kullandı.

HEDEFLERLE İLGİLİ GENİŞ BİLGİ
Hedeflerini sıralayan İduğ, “Bizim 45 mahallemizde 17 pazar yerimiz var. 5’inci yılın sonunda falan değil 2020-2021 yılında bu açığı kapatacağız. 25 pazar yeri kurtarır. 8 yer daha açacağız. Köylere açmaya gerek yok, 25 ile kurtarırız. Bornova’da 500 bin insan yaşıyor ve taziye evleri talebi de var. Geçen hafta açtık, açmaya devam edeceğiz. Satın almaya gerek yok, 15 taziye evini daha teslim etmiş olacağız. Kreşlere ihtiyaç var. Yapamayacağımız hiçbir şeye söz vermemek lazım. Bugün bir kreşin aylık maliyeti 144 bin TL. Yani ben 20 tane açacağım dersen yalan söylemiş olurum. Yılda 2 milyon TL’lik maliyeti orada kullanmam mümkün değil. Gönüllü annelere ihtiyaç var. Tunç Soyer’in arka sokaklardaki masal dünyası projesinin gelir kısmını konuşmamız lazım. Öyle yarın sabah açabileceğimiz bir konu değil” dedi.

BORNOVA’NIN 6 SORUNU…
İduğ ayrıca, “Adayken 6 tane karşıma çıkan sorun vardı. Halkın benden istediği şeyler. Yollar bozuk diyorlar. Mıntıka servisi kurduk. Şikayet gelmeden yollar tamir ediliyor. İkinci problem temizlik ve çöp… Endüstriyel atığı toplama yetkin yok, bunları toplamak Büyükşehir Belediyesi ve İl Çevre Müdürlüğü görevidir. Gittik konuştuk, güzel bir alan yarattık, oraya atıyorlar ve topluyoruz. Bornova temiz. Ama halkımız bizim istediğimiz bilinçte değil. Moloz da aynı şekilde… Çevre ilçeler molozunu buraya döküyor. Ciddi cezalar yazıyoruz, azalttık. Kreş, pazar yeri, taziye evi ve eğitim sorunları da vardı. 40 matematik sorusunun 2 tanesini yapan bir gençlik var. Üniversite sınavlarındaki ortalama bu. Bu gençlikle mi üretim yapacağız? Bu çocuklara destek olmak lazım… Dershaneler ve özel okullar pahalı, gidemeyenlere fırsat vermek lazım. Dijital dershane yaptık. 55 bin öğrenciye şifre veriyoruz, 3 bin 700 saat istediği dersi izliyor, soruları çözüyor. 5 bin 500 öğrenci BELGEM’de yüz yüze eğitim alırken Bornova Cumhuriyet Meydanı’nda 6 milyon 500 bin TL’ye aldığımız binada 10 bin öğrenciye yüz yüze eğitim vereceğiz. Önemli adımlar attığımızı düşünüyorum. Öğretmenlerimizi tam zamanlıya geçirdik” ifadelerini kullandı.

ÖZKANLAR PAZAR YERİ’NİN GÜNLÜK CİROSU 3 MİLYON TL!
Özkanlar Pazar Yeri özelinde konuşan İduğ, “Özkanlar Pazar Yeri 2-3 yıldır kapalıydı. Günlük cirosu 3 milyon, ayda 12 milyon, yıllık 150 milyon TL’lik bir cironun esnaftan çalındığı bir 2 yıldır. Biz bunu Karayolları ile imza atarak çözdük. 7 günlük bir pazarın 1 gün çalıştırılmasını doğru bulmuyorum. Cumartesi günü sebze, Pazar günü de ikinci el otomobil pazarı yaptık. Aydaki 4 Pazar gününden birinde antika pazarı yaptık. Karşıyaka’da sosyete pazarı var, bütün İzmir oraya gidiyor. Biz de sosyete pazarı kuralım dedik. 22 Mart Perşembe Günü de pazarı açıyoruz. 4 günlük bir pazar yeri kurmuş olduk. Salı günü kadın üretim, Perşembe sosyete, Cumartesi sebze, Pazartesi ikinci el otomobil… 4 haftada bir de antika, bir de bit pazarımız var. 5 tane pazar yapıyoruz. Eski Şifa Hastanesi karşısındaki viyadük altına 200 esnafın geleceği bir Pazar kuracağız. Bu da sayın kaymakamımızın talebiydi” açıklamasını yaptı.

180 ODALI OTEL SÖZÜ!
İduğ ayrıca, “Bornova’da bir otel eksikliği var. Bornova Cumhuriyet Meydanı’nda metrolara yakın bir otel istiyorum. Sektörel müteahhitleri topladık. Mesut Sancak da geldi. Bornova’ya 180 odalı, kongre merkezli, iyi bir restoranı olan bir otel yapılması lazım. Yatırımcıları davet ettim. Sözler de aldım. Biz bunu başaracağız” dedi.

HALKIM EN İYİSİNE YAKIŞIR, KENDİ YEMEDİĞİNİ VERMEYECEKSİN
Bornova Belediyesi eski Başkanı Olgun Atila’nın Dost Market projesine değinen İduğ, “Dost Market çok güzel bir proje… Geçmiş dönemde Olgun Atila’nın yapmış olduğu en iyi projelerden biridir, kendisini kutluyorum. Biz bu projeyi bir adım daha ileri taşımak istedik. Veren el alan eli görmeyecek, görmemeli. Kurduğunuz markete elindeki kartla işaretli insanları oraya göndermeyi doğru bulmuyorum. Biz onların bulundukları yerdeki esnaftan alışveriş yapmasını doğru buluyoruz. 101 esnafla anlaştık. Gidecek alışverişin yapacak, kimse fark etmeyecek. Ayrıca Nisan’dan itibaren 5’er kilogramlık protein zinciri göndereceğiz. Tunceli Ovacık’tan nohutları aldık, Simav’dan fasulyeler geliyor. En iyini aldık. Halkım en iyisine yakışır. Kendi yemediğini vermeyeceksin. Kadın kooperatiflerinden satın aldık. Nohut, fasulye, mercimek 2 ayda bir evlere gidecek. 5 bin 500 aile var. Bu yardım ailelerin yoksulluk envanterini çalıştık. Bunun bin 900 ailesinin ihtiyaç sahibi olmadığını gördük. Sürekli güncellemek gerekiyor. 3 sene önceyle bugün aynı değil. Nüfusun yüzde 5’i ihtiyaç sahibi… 12-13 bin aileyi kaymakamlık karşılıyor. 2 bin 500 ailenin çok acil ihtiyacı var. Bazı aileler onlara göre daha az ihtiyaçlı. Şu ana kadar anlattıklarımın kaynaklarının hepsi belediyenin içinden. Bir kuruş para harcamadık. Neden? Özkanlar pazar yerinden 9 milyon TL elde ettik.  İş Bankası, Bornova Cumhuriyet Meydanı’ndaki Sınav Koleji’ni de o bütçeyle satın aldık. Kaynağı kendi içinde… Arabalar için de kaynak kendinde, zaten kira ödüyorduk satın aldık. Kaynak kendi içinde” diye konuştu.

2020 YILININ SONUNA KADAR BÜTÇEDEN SAPMA YAŞAMAYACAĞIZ
Yeni dönemde kurumsal iletişimi geliştirdiklerini ifade eden İduğ, “Problem nedir, nasıl çözebiliriz? Herkes fikrini söylüyor. Diyalog sayesinde birbirini tanımayan müdürlerimiz kol kola çıkmaya başladılar. Biz adayken söyledik; durum tespiti yapacağız, diyalog kuracağız ve karar vereceğiz ve eyleme geçeceğiz. Kendi işimizde ne yapıyorsak Bornova Belediyesi’nde de aynı şeyi yapıyoruz. Bürokratın üzerinde cam tavan vardı. Kafasını kaldırdığında kariyer olarak yukarı çıkma şansını kaybetmiş yetenekliler vardı. Onları profesyonellerle aynı masaya oturttuk. Ortak çalışma kültürünün mutlaka belediyelerde gelişmesi lazım. Biz önümüzde neler yapacağımızı biliyoruz. 420 milyonluk bütçenin nakit akış tablosunu 2020 yılı sonuna kadar görüyorum. İller bankasından kesinti gelmezse, insanlar vergi ödemelerin düşürmezse 2020 yılının sonuna kadar bütçeden sapma yaşamayacağız” diye konuştu.

ASLA TRANSFERE PARA HARCAMAM
İlçe sporuna ilişkin bilgiler veren İduğ, “Bornova futbolun ilk oynandığı yerdir. Golf burada oynanmış, bisiklete burada binilmiş, her şeyin ilki burada başlamış. Herkesin talebi ve hayali Bornova Aziz Kocaoğlu stadında üçüncü lig takımı olması. Bir stadyumda iki takımın oynamasına izin veriliyor. Ancak ben halkın parasını profesyonel takımlarda futbolcu transferi yaparak harcamam. Tesis yaparım, saha yaparım, yetiştiriciliğe para harcarım ama asla transfere para harcamam. Yarışan takımlara destek veririz. Gençliğin spor alanlarına yatırım yapmak istiyorum. Bornova Şehir Stadı’nı Büyükşehir ile birlikte daha iyi hale getireceğiz. Eğer oraya hizmet binası yapsaydık 200 milyon TL harcayacaktık. 300 milyon TL araçlardan da kurtuldu” dedi.

YERLİ OTOMOBİL İÇİN: TİCARİ ARAÇ OLMALI YA DA YEDEK PARÇA!
Otomotiv sektörüne hakim olan İduğ, yerli otomobil üzerine gelen soruyu cevaplarken, “Yerli otomobili üretmekten çok yedek parçayı üretip, satan ya da ticari otomobil üreten bir ülke olmayı tercih ederim. Çünkü rekabet edeceğiniz araç benzinli ve dizel araçlar, binek araba olmamalı, 47 saniyede araç üreten bir endüstri var dünyada, bununla rekabet edemezsiniz, etseniz de satamazsınız. Yapacağınız şey ticari araç sahası olmalı ya da yedek parça üreterek satabilirsiniz” ifadelerini kullandı.

BÜTÜN BAŞKANLARIN ORTAK SORUNU!
Belediye başkanlarına vatandaşlardan gelen CV’lere dair konuşan İduğ, “Hükümetin sorumluluğunda olan konunun maalesef bizim yüzde 90 sorunlarımız arasında olduğunu gördük. Bana gelen her 100 ziyaretçinin 90’ı üç beş dakika konuştuktan sonra cebinden CV’yi çıkartıyor. Bütün belediye başkanlarının ortak sorunudur. Benim bir ise Tunç Başkan’ın on! Bütün başkanların sıkıntısı aynı! Zaten büyüme rakamlarıyla orantılı bir konu bu. İşsizlik ne kadar artıyorsa büyüme o kadar küçülüyor demektir. Ben son 10 yılda Bornova’da ya da İzmir’de açılan bir fabrika görmedim. Tam tersi ya kapanıyor ya taşınıyor. İşsizliğin artması gayet doğal… Türkiye’de işsizlik yüzde 10 ise İzmir’de yüzde 13! Göç de geliyor ve artarak devam edecek. Bizim bu insanların hepsine belediyede iş vermemiz mümkün değil. Altın bilezik projesiyle buna biraz cevap verdik. Bin 100 kişiyi işe yerleştirmişiz” dedi.

KENDİ İŞLETMELERİM DÜZCE’DE! ORTAKLARIMI İZMİR’E GETİREMEDİM, NİYE GELSİN Kİ ADAM!
Kent için yapılması gerekenleri sıralayan İduğ, teşvik konusunda flaş çıkışlara imza attı. İduğ, “İzmir’in teşvik konusundaki fakirliğinin önüne geçilmesi lazım! 30 kilometre uzaktaki Manisa’yla İzmir arasındaki teşvik farklı. Benim en yakın dostlarım fabrikalarını oraya taşıdılar. Her gün 15 bin insan Bornova’dan Manisa’ya taşınıyor. Bu adaletsizliğin önüne geçilmesi girişimciyi iştahlı hale getirecektir. Ender Yorgancılar bizim ağabeyimiz, fabrikası Turgutlu’da! Neden? Çünkü teşvik var. Benim kendi işletmelerim nerede? Düzce’de! Teşvik var. Benim ortaklarımın ürettiği fabrika Düzce, yedek parça depom Düzce. Oradan Türkiye’ye dağıtıyorum. Çünkü teşvik bölgesi… Düzce’nin istihdamının yüzde 10’unu sağlayan benim ortaklarımdır. İzmir’e getiremedim! Niye gelsin ki adam! İş adamı yaptığı yatırımı eğer Düzce’de yaparsa 9, İzmir’de yaparsa 16 yılda geri alır. Kimse aptal değil! Dolayısıyla bu adaletsizliğin önüne geçilmeli. Doğrudan uçuş için ne kadar mücadele ediliyorsa tüm milletvekillerinin, parti ayrımı gözetmiyorum, bu konuyla da o kadar mücadele edilmesi gerekiyor” diye konuştu.

SOYER EN AZ 2 DÖNEM GÖREV YAPMALI!
Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in en az 2 dönem görev yapması gerektiğini vurgulayan İduğ, “Tunç Soyer 2 dönem Seferihisar’da belediye başkanlığı yapmış, vizyoner, son derece yurt dışıyla bağlantısı iyi olan bir belediye başkanımız. Bize düşen görev merkez ilçe belediyeleri olarak; onun başarısına katkı koymaktır, birlikte büyümektir. En az 2 dönem İzmir’de büyükşehir belediye başkanlığı yapmalıdır! Ben bütün yaptığım çalışmalarda Tunç Soyer ile birlikte hareket ediyorum. Benim uzun yıllar siyaset yapacağım bir arkadaşım. Hiçbir konuda aramızda kıskançlık, rakip diye bir durum ve kelimeler yok. Olmaması da gerekir. Ortak projelerimiz var. İlkini yüzme havuzu temeli atarak başladık. Bisiklet yolu yapıyoruz, stadı beraber yapacağız. Otopark yapıyoruz. Hiçbir problem yok. Bornova Belediyesi Tunç Soyer ile en çok ilişki kuran belediyelerden biridir, seviye en üsttedir. Çok iyi anlaştığımızı söyleyebilirim. Onun da başarılı olmasını çok isterim” dedi.

ASKERLİK YAPMAYA GELDİM!
“Bu 5 yıl içinde Bornova’ya maksimum verimlilik sağlamak için gelen bir belediye başkanıyım” diyerek sözlerini sürdüren İduğ, “Askerlik yapmaya geldim. İşi gücü bıraktım, Bornova’ya 5 yıl hizmet edeceğim. Bu başarı gelirse Tunç Başkan’ın da, CHP’nin de başarısı olacaktır. O yüzden bir bütünlük içinde çalışıyoruz. Aziz Kocaoğlu Bornova Belediye Başkanı olduktan 2 buçuk ay sonra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olmuştur. Kendi ifadesiyle; ‘en az 3-4 yıl Büyükşehir’i tanımakla geçirdim’ demiştir. Dolayısıyla Tunç Soyer’in 9-10 aylık performansıyla değerlendirmenin çok doğru olmadığını düşünüyorum. İlçe belediyelerinin başarısı arttıkça onu da yukarıya taşıyacaktır” açıklamasına imza attı” açıklamasını yaptı.

BU DÖNEM GERÇEKTEN LİYAKATE GÖRE DEĞERLENDİRİLDİ
‘CHP örgütü ve diğer belediye başkanları size ayak uydurabiliyor mu?’ sorusunu yanıtlayan İduğ, “CHP’de benim şu an yaptıklarım 12 temel ilke ve talimatı olan Genel Başkanımın istedikleridir. Bir CEO gibi yönetilmesini isteyen genel başkandır. Biz CHP ilkelerini yerine getirmeye çalışan bir yapıdayız. Genel başkan diyor ki; tasarruf et! Veren el alan eli görmesin! Çocuklar yatağa aç girmesin! Siyaseti sadece belediye başkanı yapsın! Bunları diyor. Ben bunların hepsini yapıyorum. 56 kurultay delegesinin 6 tanesi Bornova’dan çıkmıştır. Bugüne kadar yoktu, bu rekordur! Ben bir önceki belediye başkan aday adaylarındandım. Yarıştırılmadım. Dosyamın kapağı bile açılmadı. İsimler belliydi, verildi geçti. Bu dönem öyle değil! Bu dönem gerçekten sizin liyakatinize göre değerlendirildi. Bence iyi kararlar alındı. Yanlış kararlar da var ama doğru kararlar daha fazla. Bu açıdan şu anda CHP’nin taleplerini yerine getiren bir belediye başkanıyım. Biz CHP olarak büyüyeceksek tüm noktalara dokunarak, piyanonun tüm tuşlarına basarak o sesi çıkaracağız. Aksi takdirde CHP’nin Türkiye’deki oyu yüzde 25 ve yüzde 30’u geçmiyor. İstanbul’u, Ankara’yı ve 11 büyükşehir belediyesini almanın altında da bu yatıyor. CHP büyümeyi bu şekilde sağladı ve bu başarıyı da elde edecek. Son seçimlerde başarı birleşmeyle sağlandı. Bizdeki yüzde 58’de bu! Partinin gerçek oyu yüzde 48… Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu doğru karar! CHP genel başkanı ve yönetiminin bizi 3 ayda bir kampa alması, doğru iş yapanların diğerlerine aktarım yapmasını sağlaması çok doğru bir iş! Bütün ilçeler bu araç alma işini yapacaklar ama bütçeleri uygun olmayanlar var. Bunları düzelttikçe bizim modele dönecekler. Bu konuda hiç mütevazi olmayacağım. Bu Bornova modelidir!” diye konuştu.

CHP CEO MODELİ İSTEDİ!
Kendisine yapılan CEO benzetmeleri için de konuşan İduğ, ‘Genel merkez devri sabık çıkararak gerekeni yapacak mı?’ sorusunu da yanıtladı. İduğ, “Evet CHP bir CEO gibi bir modeli istedi. Bu borçlar eğer düzgün bir şekilde yönetilseydi oluşmazdı. Öyle bir ekip oluşturmadıysan bunlar son derece doğal. Eğer kendin yapamıyorsan iyi bir ekip kuracaksın. Danışman alacaksın, böyle yapacaksın. Bu sorunun muhatabı ben değilim” ifadelerini kullandı.

İZMİR’DEKİ CHP’Lİ BELEDİYELERİN HİZMETİ DEĞİŞTİ, ÖYLE OLMASAYDI BAŞKANLARIN ÇOĞU DEĞİŞMEZDİ!
Hizmet noktasında değinen İduğ, çarpıcı çıkışlara imza attı ve “Bizim AK Parti ile aramızdaki hizmet farkı hızdır. Biz soruna hızla cevap verir ve pratik çözümler üretiriz. Bize gelen konuları çok hızlı çözüm üreten bir yapı içindeyiz. Halk sokakta kapısının önünün temiz olmasını ve belediyeye işi düştüğünde hızlı çözüm istiyor. Bir de güven konusu var. Ciddi anlamda hem bilinirliği yüksek hem de güven ve dürüstlük konusunda halkın yüzde 70’in üzerinde evet dediği biriyim. Bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu güveni elde etmek önemli… Ben 2014’te de aday adayıydım. O dönemde de anket yaptırmıştım bu dönemde de yaptırdım. Ben hizmet konusunda asli görevlerimizi yerine getirdiğimizde çok hizmetin öne çıktığını düşünüyorum. Ve bu konuya odaklandım. İzmir’deki CHP’li belediyelerin hizmeti bu şekilde değildi. Şimdi biraz değişti, daha da değişecek. Geçen döneme göre… Eğer öyle olmasaydı belediye başkanlarının çoğu değişmezdi. Benim belediye başkanı olmamın altında yatan sebep budur” dedi.

MUTLAKA YAZ AYLARINDA ÇALIŞSINLAR!
Genç işsizler özelinde konuşan İduğ, “12-16 yaş grubu çocukların mutlaka yaz aylarında çalışarak para kazanmayı öğrenmeli. Para kazanmayı bilen harcamasını da bilir. Gençlere bunu öğretmek lazım… 19 yaşında Bornova’da üniversiteye başlayan bir çocuk yarı zamanlı olarak marketlerde çalışsın yarı asgari ücret alsın” açıklamasını yaptı.

EŞİMDEN İZİN ALDIM
Yoğun temponun hatırlatarak, ‘aileniz duruma nasıl bakıyor?’ sorusunu cevaplandıran İduğ, “Eşimden Cumartesi-Pazar hariç izin aldım. İş dünyasında da bu tip toplantılara katıldım ve çok insan biriktirdim. Bunların bir yere aktarılması lazım. Eşimi aldım karşıma konuştum. En büyük sermaye sizdeki tecrübenin bir yere aktarılmasıdır. Ben bunun için buraydım. İzin aldım, askerlik yapmaya geldim. Eşim de izin verdi” dedi.