Başkan Engin SonSöz TV’de 5 yılını anlattı: AK Partililer ‘oyum sana’ diyor!

EGEDESONSÖZ- Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin Sonsöz TV’nin konuğu oldu. Gündeme dair açıklamalarda bulunan Başkan Engin dikkat çekici mesajlar verdi.

Rahatsızlığının geçtiğini belirten Engin, “Gayet iyiyim. Stüdyolarınızdayken rahatsızlanmıştım ancak şükür şimdi iyiyim. ilgilenen herkese tüm kamu kurumlarına teşekkür ediyorum. Yaşadığım rahatsızlıktan 1 hafta sonra işe geri dönmüştüm ancak daha dikkatli davranıyorduk, şimdi iyiyim” ifadelerini kullandı.

ONURLU AMA ZOR BİR GÖREV
Belediye başkanlığının zorluğuna dikkat çeken Engin, “Belediye başkanlığı çok onurlu bir görev. Ancak hakkı ile yaparsanız zor bir görev. Benim hayatım mücadeleyle geçti. Biz ülkenin de şehrin de sorunlarına teslim olmayız, mücadele ederiz. İnsanlık pes ederek teslim ederek değil mücadele ile ilerledi. Sorunlarımız var, paramız yok, hükümet bizi engelliyor, şunlar var, bunlar var diyemezsiniz” diye konuştu.

YILLARCA BAŞKANLIK YAPMAK DOĞRU DEĞİL
Siyasetçilerin ailelerinin fedakarlık yapmak zorunda kaldığını belirten Engin, “Aileler bir sağlık sorunu olmasa bile fedakarlık ediyor. Fedakarlık gerektiren bir iş.  Ben il başkanlığı da yaptım. O dönemden beri partim, şehrim için fedakarlık yapıyorum. Herkesin dünya görüşü doğrultusunda sivil toplumda çalışmasını öneriyorum. Tabii ki aileme de teşekkür ederim destekleri için. Partimiz görev verirse 5 yıl daha eksik kalan tamamlamak istediğim projeleri devam ettirmek isterim. Yoksa zaten yıllarca başkanlık yapmak doğru değil” dedi.

OLUMLU SONUÇLAR ALIYORUZ
Narlıdereli vatandaşların belediye hizmetlerinden memnun olduklarını dile getiren Engin, “Şimdiye kadar 5 yıl oldu. Son Cumhurbaşkanlığı seçiminde milletvekilliği bazında oyunu en çok arttıran ilçeyiz. İzmir'de 13 ilçede oylarımız düşmüş. Bunu esas aldığımızda zaten ben 45 günlük süreçte belediyeye gitmedim ve sürekli sahadaydım.Vatandaştan da aldığım izlenim hizmetlerden memnun olduğu. Tabii ki genel merkez ve biz memnuniyet anketleri yapıyoruz. Bunlardan  da olumlu sonuç alıyoruz. Geçtiğimiz hafta  genel merkez heyeti İzmir'e geldi. Onlarda bilgileri alacak ve bu hafta yada en geç önümüzdeki hafta İzmir dosyası oluşacak ve bu 15 aday adayı için Ali Engin'i değiştirelim mi? Değiştireceksek yerine kimi koyalım diye karar verecek” ifadelerini kullandı.

GÖREVİ ALDIĞIMIZDA BÜTÇEMİZİN 3 MİSLİ BORCUMUZ VARDI
Görev süreci içinde yaşanan krizlere dikkat çeken Engin, “Sadece benimle ilgili değil, bu dönemin tüm belediye başkanları, yöneticiler aynı sorunu yaşadı. 2 yıl pandemi, deprem ve Kahramanmaraş merkezli depremini yaşadık. İnsanlar enkaz altındaydı ve bölge bizim odağımızı değiştirdi. Son 20 yılın en büyük ekonomik krizi var. Vergi toplayamıyorsun, yatırım yapamıyorsunuz. Buna rağmen ben geldiğimde bütçemizin 3 misli borcumuz vardı. Şimdi borcumuz aynı 180 milyon TL, bütçemiz 380 milyon TL. Bunları tasarruf yaparak, gelir arttırarak, düzgün davranarak yaptık.  Bunları bir önceki belediye başkanını eleştirmek için demiyorum. Bir yönetici 5 yılın sonunda  borcum sıfırdı, bunları ben yapmadım diyebilir mi? Bir hesap vermeli. Ben halka hesap veriyorum. Bu kadar borçla aldım, bu kadar düşürdüm ve şu kadar yatırım yaptım diyorum. Bütçemiz 60 milyon iken 180 milyon borcumuz vardı. Bütçemiz 380 milyon, 180 milyon borcumuz var. Bu bizim başarımız. Genel merkez istiyorsa rakamlar ortada ölçebilir. Borçlu belediyesiniz, bu kadar sorun var ve genel merkez size talimat veriyor. Anaokulu yapacaksınız. 65 bin nüfusumuz var ve 5 anaokulu yapıyoruz. Bizim 2 milyar bütçemiz olsaydı demek ki 15 tane yapacaktık. Güngören caddesi, şehrin en hareketli caddesi, komple yeniledik. Barış Caddesi, bisiklet yolları, Yukarıköy restorasyonu... İzmir'in en güzel projesi oldu. Önemsizleştirenler de oluyor tabi. Bütçemizin 3 katı borcumuz vardı. Sıfır para ile yaptık. Bizim iş insanı kimliğimiz, kurumlarla işbirliği yapma kapasitemiz, o işleri takip etmemiz... İşin en zor kısmı bürokrasi… Başka arkadaşlarımız gelince göreceklerdir bu ülkede bürokrasinin ne kadar zor olduğunu” diye konuştu.

NAMUSLU, DÜRÜST, YOLSUZLUK OLMADAN YÖNETTİM… BU BENİM YÜZ AKIM, MAZBATAM!
Belediye icraatlarından bahseden Engin, “kentsel yönetimin tüm planlarını hükümetle bitirdik. Ancak dava açıyorlar. Bekleyeceğiz.Biz hükümet gibi mahkemeyi tanımıyoruz diyebilir miyiz? Hayır. Mahkemenin kararına ancak savunma yapabilir, karara saygı duyarız. Sadece işimizi geciktiriyor. Yoksa temelleri atmıştık şimdi. Yat limanı projemiz bitti, İzmir'in en büyük tenis kortlarının temelini attık.Sıfır paramız vardı ancak bunları yaptık. Örneğin A ilçesi 2 milyar borcu var, 6 milyar  borç ile aldığını düşünün görevi, bunları yapabilir miydi? Partim bana sana görevi vermiyoruz diyebilir, bunu saygıyla karşılarım. Orası ayrı. Sorumlu olduğum Narlıdereliler yüzde 80 oy vererek  Türkiye şampiyonu yaptılar beni. Ben onlara verdiğim sözlerin hepsini tuttum. İnsan olarak vicdanen kuş gibiyim. Belediyeyi tertemiz yönetim. Namuslu, dürüst, yolsuzluk olmadan yönettim. Bu benim yüz akım, mazbatam. Başarılı oldum, gururla söylüyorum. Öncelikle vicdanen ve ahlaken rahat olmak lazım. Ben bir öğretmen çocuğu olarak ahlakımla namusumla görevimi bitirdim. Rüşvet ve yolsuzlukla anılmadan görevimi bitiriyorum. Bu benim en büyük kazancım. Bundan daha büyük bir seçim mazbatası olamaz. Ben 2-3 dönem başkanlık yapsam ne olur” dedi.

Aday  gösterilmemesi durumunda aday gösterilecek kişi için çalışacağını vurgulayan Engin, “Tabii ki her siyasetçi objektif davranılmadıysa kırılır. Ancak sözümüz var kim aday olursa onun için çalışacağım” diye konuştu.

AK PARTİLİLER ‘OYUM SANA’ DİYOR
İttifak sürecinin dağılmasına rağmen yüzde 80 oy oranını yakalayacağına dikkat çeken Engin,“Geçen dönem HDP ayak çıkarmadı, İYİ Parti aday çıkarmadı. Ancak ben iddia koyuyorum ortaya ve aynı oyu alacağıma yüzde 99 eminim. Çünkü sahada gelen dönüş o. Biz AK Parti'ye oy veriyoruz ama yerelde sana vereceğiz diyorlar.  MHP'liler ve HDP'liler de aynı” ifadelerini kullandı.

GÜZEL KAZANIM
Değişim sürecinin parti içinde olumlu bir hava oluşturduğunu söyleyen Engin, “Özgür Bey genç siyasetçi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yenilmişliğimiz vardı. Olumlu sonuçları var değişikliğin…  Vaatleri var kadınlara, gençlere. Bunların toplumda karşılığı var. İlçemizde ben hariç 14 arkadaşımız aday adayı oldu. Onları da tebrik ediyorum bu davranışlarından” dedi.

GEÇ KALINMIŞ BİR DURUM YOK
Mevcut başkan olmasından kaynaklı olarak aday adaylığı yarışına dahil olmadığını dile getiren Engin, “Ben 2014'te il başkanıydım, yerel seçimi yönettik. Ocak ayının sonu gibi MYK'dan geçmişti.  Dünyanın her demokrasisinde sosyo psikolojik anlamda baktığınızda 30-35 gün yetiyormuş. Daha sonrası olumsuz bile sonuçlanabilirmiş. Bizim şu anda 70-80 günümüz var. Geç kalma diye bir şey yok. Bu çalışmalar belki kamuoyunda değil ancak 10-15 gün önce ilçemize müfettişler gelip araştırmalar yaptılar. Kamuoyu araştırmaları yaptılar. İzmir dosyası oluşturulacak, adaylara, anketlere bakılacak, değişeceklerin gerekçelerine bakılacak ve yerine konulacakların gerekçelerine bakılacak. Geç kalınmış bir durum yok. Seçim kurulu 12 Şubat'ta adayların verilmesi gerektiğini söyledi. Acelemiz yok. Murat Kurum gezmeye başladı mesela. Bu ona bir şey kazandırmaz. Görevdeki belediye başkanları olduğunda zaten görevde olmuş olacaklar. Ben örneğin özel bir kampanya da yürütmüyorum parti içinde. Ben diğer aday arkadaşlara karşı mevcut başkanken parti içinde ayrı bir yarış yürütmem doğru değil”  ifadelerini kullandı.

CHP, İZMİR’DE SEÇİMİ KAZANACAKTIR
Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday adayı olan isimlerden hangisinin aday gösterilirse gösterilsin CHP’nin seçimi kazanacağını belirten Engin, “Bilimsel bir çalışma. Olgun Atila, 30 ilçeyi gezdi ve en son Bornova'da görkemli bir toplantı yaptı. Tüm aday adaylarımız bu görevi yapabilir. Partinin yetkili organları karar verecektir. Hangi arkadaş olursa olsun CHP İzmir'de seçimi kazanacaktır” diye konuştu.

30’DA 30 YAPILABİLİR
31 Mart seçimleri ile ilgili tahminlerini de belirten Engin,“Ben Narlıdere için yüksek bir oy alacağımızı düşünüyorum. Büyükşehirlerde ekonominin iktidar açısından handikap olduğunu görüyorum. Bunun sorumlusu da CHP, Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu değildir. Bu sandığa hükümetin aleyhine yansıyacaktır. Ben bir siyasetçi olarak Yeniden Refah Partisi'nin 2028 Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar AKP'nin rakibi olarak kendisini konumlandırdığını görüyorum. Muhafazakar seçmenin orada konumlanacağını görüyorum. Aksi durumda genç bir partinin yüz binlerce üye yapması kolay değil. İYİ Parti ayrı girecektir. Yerelde konsolide olma durumu var seçmenin. Milletvekilliğinde HDP'ye de , DEVA'ya ya da İYİ Parti'ye de vermiş olsa CHP'ye oy verecektir yerel seçimlerinde. Hatta MHP seçmenin de CHP'ye oy verdiğini gördük geçtiğimiz süreçte. Bir sürpriz yapıp tamamını da alabiliriz. Ben öyle bir ihtimal görüyorum. Asgari olarak da 26-27 ilçe CHP kazanabilir” ifadelerini kullandı.

Narlıdere Metrosu ile ilgili de konuşan Engin, “Metro normalde 2 yıl önce açılacaktı ancak pandemi ve hükümetin engellemeleri geciktirdi. İnşallah Şubat ayında açacağız” dedi.

GELECEK 20 YILI DA PLANLIYORUZ
Belediye Meclisi kararı ile üniversiteye tahsis edilen alanla ilgili ileriye dönük projelerinin olduğunu dile getiren Engin, “Alanı büyütme projemiz var ilerde. Yavaş yavaş tahsisi arttırabiliriz ihtiyaca göre. Biz kararımızı aldık son mecliste. Oy birliği ile alındı meclisimizde karar. Önümüzdeki yerel seçime kadar ihale sürecini tamamlayacağız. Biz o, şu , bu girsin diye bir durumumuz yok. Yasal yollardan ihale yapacağız. Ancak tabii ki vakıf ve devlet üniversitelerine tanıtıyoruz. Çeşitli üniversitelerden talep var. Biz teknoloji ve tıp olsun diye sınırladık. İdeolojik tartışmalardan ziyada pozitif bilimlere ulaşsın istedik. İlerde 5-10 bin öğrenci kapasitesine ulaşabilir üniversite. Narlıdere'nin bir belediye başkanı önce günlük çöpü alacak, yollarını yapacak, bir de gelecek 20 yılda şehir nereye gidecek onu planlamalı. Biz ikisini de eş zamanlı yapıyoruz” ifadelerini kullandı.