AK Partili Dağ, SonSöz TV'de konuştu, hedefi koydu: İzmirli bir gün AK Parti'yi İzmir'de iktidar yapacak!

EGEDESONSÖZ- AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ,  Sonsöz TV’de yayınlanan ‘Günaydın Ege’ programına konuk oldu ve Aslı Eren’in sorularını yanıtladı.

Dağ, genel ve yerel pek çok konu hakkında açıklamalarda bulunurken birbirinden önemli mesajlar verdi.

Zeytin Dalı Harekâtı (Afrin Operasyonu) hakkında bilgi veren Dağ, “Bu operasyona laf edenler Türkiye Cumhuriyeti’ne açık bir ihanet içindeler” dedi.

Merkezi hükümet tarafından İzmir’e gerçekleştirilen yatırım ve projelerden örnek veren Dağ, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun zaman zaman yönelttiği eleştirilere yanıt verdi.

İzmir’deki iş dünyasını değerlendiren Dağ, “İzmir’deki ekonomi dünyasının işinden ziyade siyaset yaptığını düşünüyorum. Rolleri değişebiliriz. Ama o zaman da iş dünyası bizim elimizde olsun diye bakmasınlar. İş dünyası kendi yatırımlarını arttırmanın yoluna baksın” diye konuştu.

YAYININ TAMAMI İÇİN:

HDP DE BUNU DİYEMEZ!
Konuşmasına Afrin Operasyonu’na değinerek başlayan Dağ, “Şu an ülkemizin ve dünyanın ana gündem maddelerinden bir tanesi. Bir kısmı destekliyor bir kısmı toplantılar yapma gibi hamleler oldu. Türkiye’nin uzun yıllardır kendiliğinden çözülebilir mekanizmasını kullandığını görüyoruz. Sadece Afrin değil Suriye konusunda baktığımızda görüyoruz. Suriye konusunda en çok mağduriyet yaşayan ülke Türkiye’dir. Ülkemizde çadırda yaşayan Suriyeliler var. Çağrımız olmuştu. Suriye toprakları içinde güvenli bölge oluşturulsun, en azından sivil insanlar o bölgede yaşasınlar, ikamet etsinler. Bunlar çok zor işler değil. Yıllardır bunun ısrarla söylenmesine rağmen uluslararası toplum buna kayıtsız kaldı. PYD ile PKK arasında organik bağ yok diyemez. Sözcü gibi davranan HDP de bunu diyemez. Aynı yerde yönetiliyor. Ülkemizde nasıl PKK’ya sempati duymayan olduğu gibi Suriye’deki Kürtler arasında da PYD’ye sempati duymayan insanlar var” dedi.

BU OPERASYONA LAF EDENLER TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NE AÇIK BİR İHANET İÇİNDELER
“Verilen silahların bir sonraki yerini bilmek için çok zeki olmaya gerek yok” diyen Dağ yürütülen sürece yönelik olumsuz değerlendirmede bulunanları vatan haini olarak nitelendirdi. Dağ, “Astana ve Cenevre süreci yaşıyoruz. Ve binlerce TIR ve silah terör örgütüne veriliyor. 30 bin kişilik sınır birliği deniyor. Hangi sınırda? Türkiye sınırında. Silahlar nereye dönecek? Türkiye’ye… Türkiye bu durumda kayıtsız mı kalacak? Bir gece ansızın gelebiliriz diyerek başkomutanımızın emriyle TSK giriş yaptı.  Türkiye içinden bu operasyona bir söz söyleyenler açık bir ihanet içindeler. Hiç kimse bize hümanizm üzerinden bu operasyon üzerinden engelleme uğraşı içinde olmasın. Hiçbir AK Parti milletvekilinin bu operasyon için şüphesi yoktur. Bir takım cilalı laflar üzerinden tutup da bu operasyona laf edenler Türkiye Cumhuriyeti’ne açık bir ihanet içindeler. Bunları görüyoruz. Bunlar adli mercilere intikal edecek. Bu bir milli meseledir. Bunu anlayamıyorlar değil. Bunlar satılmış noktasındalar. Beyinleri bir yerlere satılmış. Her şey çok açık ve şeffaf yürütülen bir süreç… Her yere resmi bilgi verildi. Birebir diyalogla diplomatik ilişkilerle yapılması gereken her şey yapıldı. Bu operasyonu içeriden farklı bir ses varmış gibi göstermek vatan ihanettir. Milli mücadele de bu şekilde verildi. Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘savaşmayayım’ deme ihtimali var mıydı? O zaman da içerideki kişiler bunu engelleme noktasındaydı. Biz yeni bir milli mücadele veriyoruz. Herkesin bu konuda duyarlı olmasını bekliyoruz. Toplumun ekseriyetinin bu operasyonun arkasında olduğunu biliyoruz. Birkaç cılız ses geliyor. Onları da cumhurbaşkanımızın dediği gibi ezer geçeriz” açıklamasında bulundu.

PKK-PYD AYNIDIR
Sürece ilişkin bilgi veren Dağ, “BM’in 51’inci maddesi çok net bir şekilde uygulandı. Meşru müdafaa hakkı kullanıldı. Süreç sonuna kadar işletildi. Bir toplantı mutlaka yapılacak. Ama bu bizim yapacağımız operasyonu etkilemeyecektir. Oradan terör unsurları temizlenecektir. Batı’dan başlayıp Doğu’ya kadar süpürme gerçekleşecektir. Bu zaruretten ortaya çıkmış bir operasyondur. Kendi beka meselemiz için silahlı kuvvetlerimiz çaba veriyor. 30 yıldır mücadele ettiğimiz terör örgütüdür. PKK-PYD aynıdır. Kısa sürmesi en büyük temennimizdir. Kısa da sürecektir. TSK’nın gücünü tüm dünya biliyor” diye konuştu.

BİZ İNSANİ BAKIYORUZ, BATI BÖYLE GÖRMÜYOR
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Batı’nın tavrına değinen Dağ, ülkemizdeki Suriyeli göçmenler için, “ABD’nin kafası karışık. Sadece bu operasyonla ilgili değil, genel olarak öyle. Pentagon ayrı, beyaz saray ayrı, istihbarat örgütünden gelen bilgi ayrı... ABD’nin Suriye’de nasıl politika izlediğini görmek imkan dahlinde değil. Kendi içlerinde bile çelişen açıklamalar yapıyorlar. Cumhurbaşkanımızla Trump görüştüğünde Trump ‘ben bu işleri çözeceğim’ dedi. Ardından pentagon farklı bir hamle yaptı. 1991’de ABD Irak’a operasyon yaptığından biliyorum. ABD ne zaman bu bölgeye bir operasyon yapsa istikrarsızlığın, kanın, bölünmenin sembolü oldu. Biz hayata insani bakıyoruz. Batı böyle görmüyor. Onlar atalarından böyle almadılar. Biz böyle bakmıyoruz. Biz atalarımızdan böyle miras almadık. 12 milyon insanın evini, ocağını terk etmesi bizim vicdanımızı yaralıyor. O insanlar ne yer, ne içer? Milyonlarca insan belki sonra geriye dönmek isteyecek. Bundan daha doğal bir şey yoktur. Batı bunu anlamıyor, anlamak istemiyor. Vicdanı ve insani bakmıyor. Kurallar olarak bakıyor. İçinde insan olmayan kural kural değildir” dedi.

ÖSO’NUN İÇİNDE TERÖR ÖRGÜTÜ YOK
Dağ, “Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) yeni oluşan bir yapı değil. Rejim Suriye’deki insanları katletmeye başlayınca, ‘kendimizi savunmamız ve bölgemizi oluşturmamız lazım’ diye oluşan bir yapı. Kendi içlerinde bölündeler ama sonra ek bir çatı altında toplandılar. Ama hiçbir terör örgütü bu yapının içinde mensup değil. Kendilerinin savunmak için oluşturulmuş bir ordu.  İçlerinde Araplar, Türkmenler, Kürtler var” diye konuştu.

EN BÜYÜK EVLADIMIZ PARTİMİZ
Siyasi geçmişine ilişkin açıklamalarda bulunan Dağ, “En büyük kızım ben gençlik kollarındayken doğdu. En büyük kızım partimizden küçük. En büyük evladımız partimiz. Şimdi genel başkan yardımcılığıyla birlikte İzmir’e dair sorumluluğumuz artmış vaziyette. Milletvekili olarak elinizdeki imkan farklıyken, genel başkan yardımcısıyken farklı bakanken de farklı olabiliyor. Bir partinin gündemi önündeki seçimleri kazanmaktır. Bunun için gece gündüz çalışıyoruz. Araştırma yapıyoruz. Sahayı sürekli kontrol ediyoruz. İktidar partisiyiz. En büyük özelliği o. Kuruldu bir sene sonra iktidar oldu 16 yıldır görevde. Bu kolay değil. Sürekli iktidarda kalmak da dünyada yaşanmış bir hadise değil. İktidar partisini eleştirmek daha kolay olabilir. Ama 16 yıllık iktidar partisi daha çok çalışır, yıpranma ihtimali de vardır. Ama bugün milletimize ‘iktidar mı muhalefet partileri mi daha başarılı?’ diye sorduğumuzda kendi seçmenleri bile bizi başarılı buluyor. Ülkeyi her sekterde 3’den 300 kat büyüttük” dedi.

20 YILDA SİZ NE YAPTINIZ KARDEŞİM?
İzmir’e gerçekleşen yatırımlardan bahseden Dağ, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun zaman zaman hükümeti eleştiren yaklaşımlarına ilişkin, “35 projenin bir kısmının hayata geçtiğini görüyoruz. Konak Tüneli en önemli hususlardan bir tanesi. Faal noktada çalışmaya devam ediyor. Sabuncu beli inşallah bu sene tamamlanacak. Dijital arşiv tamamlandı. İzmir- İstanbul Otoyolu’nun İzmir’e katacağı katkı ortada. Ankara- İzmir hızlı tren şu an Uşak’ta devam ediyor. Çandarlı Limanı’nın alt yapı ihalesi tamamlandı. Hizmet konusunda bizim İzmir’e yaptıklarımızı sürekli anlatmamız lazım. Bu önemli. İzmirli hemşerilerimizin bunları bilmesinde fayda var. Zaman zaman, ‘İzmir’e ne yaptılar?’ söylemleri oluyor. Yaklaşık 10-15 senedir aynı müziği çalıyor Aziz Bey. Neredeyse aynı şeylerden yakınır noktada. Bugüne kadar İzmir Büyükşehir Belediyesi birçok bütçe kulandı. 2016 verilene göre iler bankasından destek alan ikinci il. 30 büyükşehirden sıralama yaptığımızda bir Kocaeli, iki İzmir. Başkanımız şikayette bulunmaktan ziyade bütçesi rantabl kullanacak olsa çok ciddi hizmeti İzmir’e kazandırmış olur. Siz çalışmadınız biz çalıştık noktasında değilim. Millet bunu istemiyor. Millet mazeret istemiyor. Biz 45 milyar yatırım yaptık. Bugün devlet hastanesi yenilenmeyen ilçemiz kalmadı. Duble yollar bağlanmayan ilçemiz kalmadı. Etrafımıza baktığımızda yapılan hizmetleri görürüz. Ben şunu Aziz Bey’den bekliyorum; 2004’ten beri Aziz Bey var eskisinde de DSP- CHP gibi bir kafa yapısı var. Dile kolay tam 20 yıl. Siz ne yaptınız kardeşim? Bırak şikayeti, mazereti” yorumunda bulundu.

DAĞ’DAN KOCAOĞLU’NA: ANKARA’YLA İLGİLİ BİR TALEBİ OLDUĞUNDA BİZ BURADAYIZ
‘İzmir hak ettiği payı almıyor’ eleştirilerine cevap veren Dağ, “Niye İzmir Büyükşehir Belediyesi ikinci? İller bankasındaki paylar dağıtılırken alınan vergiler baz alınarak gönderiliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan büyük ders alınması gerektiğini düşünüyorum. Muhalefet o zaman yardım etmediği gibi ket olmuştu ama Recep Tayyip Erdoğan bunları başardı. Aziz Bey artık bahane üretmekten çok hizmet üretse sabah gelirken 2 saat trafikte zaman kaybetmezdik. Ankara’yla ilgili bir talebi olduğunda biz buradayız” dedi.

GÖZTEPE VE ALSANCAK’TA PROBLEM YOK, KARŞIYAKA İÇİN…
İzmir’in uzun yıllardır gündeminden düşmeyen statlar sorunu hakkında konuşan Dağ, “Göztepe Stadı’nda bir problem yok. Alsancak Stadı da aynı şekilde devam ediyor. Otoparktan sıkıntı vardı. Konak Belediyesi ruhsatı vermedi. Biz de Çevre Şehircilik Bakanlığı’ndan ilerleyen günlerde o ruhsatı alacağız. Karşıyaka için 51 kişinin dava açma durumu olabilir. Ama 24 Ocak son günler. Dava açacak olurlarsa o süreci bekleyeceğiz. Anıtlar kurulu bir yazı yazdı. Çekme mesafeleriyle alakalı. Ama çok mantıklı bir yazı değildi. Bakanlık ‘siz inşaatı durdurmaya yetkili değilsiniz’ dedi” açıklamasında bulundu.

HANEMİZE KESİNLİKLE SOSYAL MEDYANIN GİRMEMESİ GEREKİYOR
Sosyal medyayı aktif kullanan siyasilerden olan Dağ, “Sosyal medyanın insanlık için çok büyük nimet olduğunu düşünüyorum. 16 Nisan halk oylaması sürecinde sosyal medyadan metinleri anlatmıştım. Bizim bir şeyi dışarda anlattığımız kişi sayısı bin civarındadır. Ama sosyal medyada çok daha fazla kişiye ulaşabiliyoruz. vazifemiz bu. Ama gençlere söylemek istediğim bir şey var. Hayat sosyal medyadan ibaret değil. Kullanılabilir, takip edilebilir ama kesinlikle hayatı sosyal medyadan ibaret görmemek lazım. Ben sosyal medyayı aktif kullanan biri olarak bunları söylüyorum. Okuyacağımız bir kitabın, gezeceğimiz bir yerin, arkadaşlarımızla sohbetin daha derin tesirler bırakacağını söylüyorum. Hanemize kesinlikle sosyal medyanın girmemesi gerekiyor” dedi.

ORTADA PROJE YOK!
Otogar- Halkapınar ve Buca metro projelerine değinen Dağ, “Sayın Kocaoğlu projeyi hazırlayıp getirdiğinde destek vermeme ihtimalimiz yok. Ama ortada bir proje olmayınca ne yapacaksınız? Gerekli açıklamaları ilerleyen günlerde Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanımız Ahmet Arslan bakanımız gelip yapacak. En son konuştuğumuzda gelip ben açıklama yapayım dedi” açıklamasında bulundu.

İZMİRLİ BİR GÜN İNŞALLAH AK PARTİ’Yİ İKTİDAR YAPACAKTIR
‘İzmir nasıl yönetiliyor?’ sorusunu yanıtlayan Dağ, “Ben bazı noktalarda eleştiri yapsak da bazı konulardaki çalışmaları değerli buluyorum açıkçası. Okul sütü, tarıma yapılan destekler önemli projeler. Bunları çok defa olumlu bulduğumu söylemişimdir. Kırsal yerlerde şöyle bir sıkıntı var. Bu güzel bir proje ama ayrımcılık olmaması lazım. Kooperatifler arasında ayrımcılık yapıldığını görüyoruz. Bana yakın kooperatiften alım yaparız, uzak olandan yapmam diye görüyoruz. Bu doğru değil. Bayındır’da bir süs bitkisi alırken birinden alıp diğerinden almama durumu oluyor. Bademli’de aynı şekilde. O bölgedeki insanlar bunu çok daha iyi biliyor. Köyden dönüşen mahallerin ciddi sorunları olduğunu biz oraya gittiğimizde görüyoruz. Kentsel dönüşümü başarmamız lazım. Yerinde kentsel dönüşüm diyor. Eyvallah. O da olur. Ama başarmanız lazım. Çöpte ne durumda bakalım? Toplanıyor mu? Toplanıyor, mutlaka. Ama hala vahşi depolamayla devam ediyoruz. Trafik… Ne durumdayız? Ben bu durumda cevabı İzmirli hemşerilerime bırakmak istiyorum. 10 üzerinden kaç verirsiniz? İZSU faaliyetleri… Bunda ciddi anlamda şikayetler olduğunu, patlayan borulardan dolayı defalarca aranıp gelinemediği belirtiliyor. Tamamına baktığımızda bir başarısızlık olduğu kanaatindeyim. ‘Başarısızlık var İzmirli size niye oy vermiyor?’ sorusu akla gelebilir. Biz kendimizi iyi anlatamıyoruz demek ki. Anlatacağız. İzmirli bir gün inşallah AK Parti’yi İzmir’de iktidar yapacaktır. ‘Hayat tarzına müdahale etmeyeceği için CHP burada kazanıyor’ diyorlar. Yıllardır İzmir’deyim ve burada yaşayacağım. Biz İzmir’i bilen, tanıyan insanlarız. İzmir’i biz yönetebiliriz. Ben bunun çok doğru olduğu kanaatinde değilim” dedi.

NEREDE HAREKET ORADA BEREKET!
Merkezi hükümet ve yerel yönetimler hakkında açıklamalarda bulunan Dağ, “7 belediyemizin yaptıklarına baktığımızda daha fazla bütçeye sahip belediyelerin hiçbir şey yapmadıklarını görürüz. Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır. Kemalpaşa, Menderes’in yaptıklarına baktığımızda birçok belediyenin bunları hayal dahi etmediğini görürüz. Menderes’te Özdere’de çok oy almadığı yerde sahil projesi gerçekleştirdi. Biz İzmir’de nasıl bir yönetim olması gerektiğini biliyoruz. Önümüzde 14 aylık süreç var. Neler yapacağız? İlk olarak kongrelerimiz var. Önümüzdeki hafta başlar bu süreç. Arkadaşlarımız kendilerini ilçe ilçe hazırlayacak. Mikrodan makroya geçeceğiz. Sayın Başbakanımızın öncülüğünde 2011’den bu yana ciddi hizmetleri bu kente kazandırdık. Ben de milletvekili olarak bu işlerin içinde olmaktan ayrıca çok mutluyum. Merkezi hükümet ile yerel yönetimin aynı yöne bakan yönetimler olması lazım. Kınık’a doğalgaz Bergama’dan önce geldi. Biz bunu AK Partili diye yapmadık. 7 yıldır milletvekiliyim. CHP’li belediye başkanlarından zaman zaman bizden istekte bulunanlar olmuştur. Zaman zaman yardımcı olduk. Ama bizim kendi belediye başkanlarımız neredeyse 2-3 haftada bir yanımızda olurlar. Kendi şahsi işleri için değil kendi ilçelerinin beklentisi için geliyorlar. Nerede hareket orada bereket. Siz bu hareketliliği sağlarsanız gerisi geliyor. Aziz Bey keşke bunları yapsa. Kendisi artık tecrübeli. Ama işin kolayı var. Şikayet edeyim, daha kolay olsun. Hiçbir mazeret başarının yerini tutmaz” diye konuştu.

EĞER YAŞARSAK BUNUN ALTINDA KALACAK DEĞİLİZ
İZSU’nun CHP’li olmayan belediyelerde farklı çalışmalara imza attığını iddia eden Dağ, “7 belediyenin olduğu yerlerde İZSU’nun çalışmalar yapıp haftalarca çukurları kapatmadığı yönündeki şikayetler kulağımıza geliyor. İnşallah böyle bir yöntem yoktur diye düşünüyoruz. Zaman zaman gözler görüyoruz ama süreçtir diye düşünüyoruz. MHP’li belediyeden de böyle şikayetler geliyor. Kazılar yapıp bunu ilçe belediyesine mal ettiği yönündeki şikayetler geliyor. Bundan sonraki 14 aylık süreçte benzer şeyler yaşamayız. Eğer yaşarsak da biz bunların altında kalacak değiliz” dedi.

7 İLÇEYİ 15 YAPALIM DÜŞÜNCESİNDEN ZİYADE BÜYÜKŞEHİR’İ İSTİYORUZ
Kent özelinde bir araştırma ve anket yapmadıklarını ifade eden Dağ, “İzmir özelinde yaptığımız araştırma yok. Ama sahayı takip ediyoruz. Şikayetleri alıyoruz, buna dair çalışmalar yapıyoruz. Önümüzdeki süreçte geniş çaplı bir araştırma yapacağız. İzmir’de inşallah değişim, dönüşüm olacak. Hizmetlerin daha hızlı olduğu bir süreç olacak. Önümüzdeki süreçte sadece ilçe belediyelerinde değil Büyükşehir Belediyesi’nde de başarılı sonuç alacağımızı düşünüyorum. Biz bu yönde çalışmalarımızı yapacağız. 7 ilçeyi 15 yapalım düşüncesinden ziyade Büyükşehir’i kazanalım istiyoruz. Hedefimizi buna göre koyacağız. 7’i 10 yapacağız demek bizim için basit bir hedef olur” diye konuştu.

HER ŞEHİRDE GÖRÜŞLERİNE DEĞER VERDİĞİMİZ KANAAT ÖNDERLERİ VAR
2019 seçimlerine yönelik aday belirleme yönetimi üzerinden konuşan Dağ, “Aday belirleme sistemimiz belli. Süreci başlattığımızda aday adayları ortay çıkıyor. Onarla ilgili araştırmalar ve temayül yoklamaları gerçekleştiriyoruz. Süreç başladığında önce kamuoyu araştırmalarını yaparız, teşkilat ne düşünüyor ona bakarız. Bizim her şehirde görüşüne değer verdiğimiz STK’lar ve kanaat önderleri var. Ona göre hareket ederiz” dedi. 

GÜNDEMİMİZDE ERKEN SEÇİM YOK
Dağ kamuoyundaki erken seçim söylentileri hakkında ise, “2011’de milletvekili olduğumdan bu yana sürekli erken seçim yapılıyor bu ülkede. Ama 2007 hariç biz erken seçim yapmadık. Bunun da bir kültür olması kanaatindeyiz. Bu ülkenin erken seçim yaşamaması gerektiğini düşünüyoruz. Bizim gündemimizde erken seçim yok” diye konuştu.

İZMİR’DEKİ EKONOMİ DÜNYASININ İŞİNDEN ZİYADE SİYASET YAPTIĞINI DÜŞÜNÜYORUM
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin geçtiğimiz günlerde İzmir’e gerçekleştirdiği ziyaret sırasında sarf ettiği ‘İzmir’in efeleri çıksın ortaya’ açıklaması üzerinden konuşan Dağ, “İzmir’de bir hareketlenme şart. Siyasetten sürekli konuşuyoruz ama ekonomi camiasından da böyle bir hareket gelmesi lazım. Yerli otomobil istiyoruz ama 5 işadamı içinden İzmirli olması ne kadar güzel olurdu. İzmir’de daha iyi gelir kazanıyor olabilirsiniz ama bu ülkeye katabileceğiniz katkı üretim ve AR-GE ile olacaktır. Eğer onlar sağlanırsa bir sıkıntımız olduğu kanaatinde değilim. Son dönemde beyaz yakalı noktasında ciddi bir geri dönüş olduğunu düşünüyorum. İzmir’in iş ve sanayi dünyasına dair önemli projelerini bakanla birlikte kamuoyuna duyuracağız. Bir şeylerin daha iyi olması açısından proaktif şekilde siyaset yaparak değil işini yaparak yapmaları lazım. İzmir’deki ekonomi dünyasının işinden ziyade siyaset yaptığını düşünüyorum. Rolleri değişebiliriz. Ama o zaman da iş dünyası bizim elimizde olsun diye bakmasınlar. İş dünyası kendi yatırımlarını arttırmanın yoluna baksın. Siyasi bir olay oldu bir açıklama yapayım, toplumdan alkış alayım diyebiliyor. Bunu zaten size yakın siyasiler yapıyor. Bize düşen görev de iş dünyasının önünü açmaktır. Bir eksiğimiz varsa ki olduğu kanaatinde değilim üstümüze düşeni yapmaya dünden değil evvelsi günden hazırız” dedi.

GENİŞLEME SÖZ KONUSU DEĞİL
Taşeron yasası hakkında bilgi veren Dağ, “1 Kasım’dan bu yana üzerinde çalıştığımız bir yasa. Çok tartışıldı. Kim bu sistem içine girerse ne elde edilir? Ne kadar kişi girer? Bütçeye etkisi ne olur? İnce eleyip sık dokunan bir süreç yaşandı. Sonrasında böyle bir yasa çıktı. 1 milyona yakın insanın kadrolu olmasını sağlayan bir yasa. Burada bir genişleme söz konusu değil. Önümüzdeki yıllarda belki bir düzenleme olabilir ama şu an yok. Taşeronu tarihe gömdüğümüz için bir ihtiyaç yok” ifadelerini kullandı.