İzmir’de tarihi nakil: Mucizenin adı Müberra

Kütahya'da oturan 11 yaşındaki Müberra Teke, 2011 yılı Kasım ayında, vücudunda morluklar çıkması üzerine hastaneye götürüldü. Yediği fazla miktardaki çikolatanın alerjik etki gösterdiği sanılan Müberra'ya, rahatsızlığı devam edince sevkedildiği Ege Üniversitesi Çocuk Hastanesi'nde apilastik anemi tanısı konuldu. Kemik iliğinin kan üretmemesi üzerine Müberra'ya, hayatta kalabilmesi için her hafta bir ünite kan, bir ünite de trombosit verilmeye başladı. Bu süre içerisinde bir yandan tedavisine devam edilen Müberra için, bir yandan da gerekli olan kemik iliğinin bulunması amacıyla Türkiye ve dünyadaki tüm ilik bankalarıyla bağlantıya geçildi.
 
Hayatta kalmak için büyük mücadele veren Müberra'ya 2.5 yıllık bekleyişi ardından 3 ay önce ABD, hem de Almanya'daki iki donörden iyi haber geldi. Bu kişilerle uygunluk gösterebileceği bilgisi üzerine harekete geçildi. Gerekli işlemler sürerken önce Almanya'daki donörün 2017 yılının Nisan ayına kadar ilik veremeyeceği, ardından da ABD'deki donörün liste dışı kaldığı bilgisi geldi.


 
AİLESİ BÜYÜK EKONOMİKSIKINTI İLE KARŞILAŞTI
Yaklaşık 2.5 yıldır sürekli hastaneye götürülüp- getirilmesi gereken Müberra Teke'nin, çiftçilik yapan babası ve annesi de, topraklarını işleyemedi. Onunla ilgilenen anne ve babası, kızlarının tedavisinde gerekli olduğu için, Ege Üniversitesi Hastanesi yakınındaki Mevlana Mahallesi'nde, ev kiralayıp orada oturmaya başladı. Bu sürede ailenin tek geçim kaynağı durumundaki kişi ise, bir şirkette gece bekçiliği yapan 63 yaşındaki dede Mustafa Teke oldu. Ancak dede Mustafa Teke de işyerinin kapanmasıyla işsiz kaldı, aile büyük ekonomik sıkıntı çekmeye başladı.
 
ABD'Lİ DİĞER DONÖRDE HEPATİT B ÇIKTI
Müberra Teke'nin ailesi, kullanılan ilaçların yan etki gösterip kemik iliğinde kötü hücreler üretmesiyle bu süreçte bir kez daha yıkıldı. İlik nakli olmaktan başka çaresi olmayan Müberra için, son olarak ABD'deki ilik bankasına kayıtlı bir donörde, yüzde 90 oranında uygunluk tespit edildi. Hemen bu donör için istek çıkartıldı. Özel kuryeyle kan örneği İstanbul'a getirtildi. Burada bir dizi test yapıldı. Bu testlerin olumlu sonuçlanması durumunda, Müberra'ya nakil gerçekleştirilmesi planlandı. Ancak, testlerde, ABD'li donörde, Hepatit B virüsü tespit edildi. Yeni bir yaşam için umutla sonuçları bekleyen Müberra ve ailesi, test sonuçlarını öğrendikleri anda bir kez daha yıkıldı.
 
İKİNCİ YAŞAM İÇİN O RİSK ALINDI
Ancak, Müberra Teke'nin sağlık durumu, naklin gerçekleşmemesinden dolayı kötüleşmeye başladı. Başka bir dönörün bulunması için ya da ABD'li donöre daha ayrıntılı test yapılması için gerekli sürenin, Müberra için hayati önemde olduğuna karar verilmesi üzerine doktorları, ailesiyle konuştu. ABD'li donördeki hepatit virüsünün Müberra'ya geçme olasılıklarını, tek tek anlatılması ardından Teke ailesi, kızlarının hayatta kalması için bu riski göze aldı ve nakile onay verdi. Bunun üzerine Müberra, nakil için hazırlanmaya başlandı.
 
Hazırlıkların tamamlanması ile Müberra'ya Ege Üniversitesi Hastanesi'nde bir süre önce nakledilen ilik için, riskli dönem başarıyla tamamlandı. Müberra'ya yapılan kontrollerden sonra müjdeki haberi doktorları verdi. İliğin artık vücudun ihtiyacı olan kanı üretmek için çalışmaya başladığı, ayrıca hepatit virüsünün de geçmediği belirlendi.
 
TAKI TASARIMI TEK İSTEĞİ
Yepyeni bir yaşamla birlikte evde eğitime de başlayan Müberra'nın en büyük dileği ise, takı tasarım işleri yapmak oldu. Anne Ummahan Teke ise, şöyle dedi: "Donörde hepatit bulunmasının ardından, kızım için gerekli iliğin bulunması yada araştırmalar için uzan zaman gerekliydi. Zaten hemen ilikte bulunmuyordu. bunun için doktorların bize anlattıklarından sonra hepatit virüsü riskini göze alarak izin verdik. Bu riskle yola çıktık. Ama şimdi kızım çok iyi, herşey iyi gidiyor. İlik çalışmaya başlamış, virüs bulaşmamış. Kızım, yavaş yavaş iyileşiyor. Mutluyuz." (dha)