Trafik cezalarının artırmasına yönelik düzenlemeleri içeren kanun teklifi, geçtiğimiz hafta içerisinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi Adalet Komisyonu'nda kabul edildi.
Bu kanun teklifi AK Parti'den geldiği için meclisten geçmesine kesin gözüyle bakabiliriz.
CHP'den gelmiş bir teklif olsaydı ve bugün öngörülen cezaları, yaptırımları aynen içeriyor olsaydı bile kesinlikle reddedilirdi.
Demem o ki, çok ağır cezaların yasallaşmasının ardından yuva yıkacak, cep yakacak, insanın hayatını karartacak ama caydırıcılığı pek olmayacak cezalara hazır olalım.
Yeni yasa çıktığında...
Yapay zeka destekli mobil radar cihazı, hastane ve okul önleri başta olmak üzere trafiğin olduğu her yere konulacak.
Kimse fark edemeyecek.
O cihaz sayesinde, gecenin karanlığında kemer takıp takmadığınız bile tespit edilecek, o cihazla.
Yani trafik polisini görmeniz, ya da fahri trafik müfettişinin hatanızı tespit etmesine gerek kalmadan, cezalar e-devlet'e anında düşecek.
***
Şu anda üzerinde görüşülen kanun teklifi yasalaştığı takdirde...
5 kez hız ihlali yapan sürücü doğrudan psikoteknik değerlendirmeye gönderilecek.
Yerleşim yeri dışında dahi olsa, 90'la gidilmesi gereken bir yerde 140 kilometre hız yaparsanız, ehliyetinize el konulacak.
İsterseniz, yeni cezaların kaç lira olacağını konuşalım biraz.
Şerit değiştirme hatası yapanlara uygulanan 2.167 lira olan ceza bedeli, 5 bin liraya çıkacak.
Bu cezayı bir ağır vasıtanın sürücüsü yaparsa, cezası 10 bin lira olacak.
Ters istikamete girip ilerlemenin bedeli 10 bin liraya çıkacak.
Makas atarak hava atanların cebinden çıkacak para, 90 bin lira!
Yakın takip edilmek, güvenli sürüşe önem veren pek çok sürücünün ortak şikayeti.
Öndeki aracı yakın takip etmenin faturası, 993 liraydı ve 5 bin liraya çıkacak.
Kırmızı ışıkta geçmek, intihar gibi bir şey.
Şu anda 2617 lira olan kırmızı ışıkta geçme cezası, yeni dönemde ilk ihlalde 5 bin, ikincisinde 10 bin lira.
Üçüncü kez aynı hatayı yapan 15 bin lira ödeyecek, bir ay ehliyetsiz kalacak.
4. kez kırmızı ışıkta geçenin ödeyeceği fatura 20 bin lira olacak ve ehliyetini iki ay kaptırmış olacak.
Yaklaşık 6,5 milyon motosiklete var trafikte ve günde ortalama 4 kişi, motosikletlerin karıştığı trafik kazalarında hayatını kaybediyor.
Kask takmayan motosiklet sürücüleri 993 lira ceza öderken, bu rakam 2.500 lira olacak.
İkinci kez kask kullanmadığında ceza miktarı 10 bin lira olacak.
Motosikletiyle akrobatik hareketler yapanlar 46 bin lira ceza ödedikleri gibi ehliyetleri 60 günlüğüne alınacak, araçları da iki ay trafikten men edilecek.
Alkollü ve uyuşturucu kullanarak direksiyon başına geçenler, 9 bin 267 lira ceza öderken, bu rakam 25 bin liraya çıkarılıyor ve ehliyet 6 ay alınıyor.
İkinci ihlalde 50 bin lira ve 2 yıl ehliyete el koyma, üçüncü ve fazlasında 150 bin lira ceza ve 5 yıl ehliyete el koyma cezanı olacak.
Polisin dur ihtarına uymadınız diyelim.
Bunun cezası 2167 liraydı. Yeni rakam, 200 bin lira..
Emniyet kemeri takmayanlar 993 lira öderken, artık 2500 lira ödeyecek.
Drift atma cesaretini gösterenler, 46 392 lira cezayı gözden çıkarıp havaları atıyorlardı.
Artık bu hevesin faturası, 140 bin lira oluyor.
Ve daha bir sürü şey!
***
Tüm bunları neden yazdım, bayram günü kafanızı neden şişirdim?
Bu cezalar, trafik kazalarının önlenmesine, kazalarda ölümlerin azalmasına ne kadar katkı koyar, caydırıcılığı ne olacak, tartışılır.
Çünkü bugüne kadar yapılan her trafik cezası artışında caydırıcılık söz konusu olmadı.
Yani para cezası, çözüm olmadı.
Parayı veren, cezayı ödemeyi göze alan, kornayı çala çala kuralları çatır çatır çiğnedi.
Yukarıda özetle anlatmaya çalıştığım bazı ihlallere ait ceza bedellerinin aşırı yüksekliği, o hatayı bilerek veya bilmeyerek yapan sürücülerin ödeyemeyecekleri rakamlar olduğunu düşünüyorum.
Neden bu kadar yüksek rakamlar konuşuluyor?
Çünkü trafik cezalarından devlet 55 milyar lira bekliyor.
Bu miktar, Ticaret Bakanlığı (56 milyar), Dışişleri Bakanlığı (39 milyar), Enerji Bakanlığı (45 milyar) ve Turizm Bakanlığı (53 milyar) bütçelerinden bile fazla.
Bu kadar yüksek meblağlı cezalar esas amacın, trafikte kazaları önlemek, ölümleri azaltmak yerine, Hazine'ye para kazandırmak olduğu algısını güçlendiriyor.
Çünkü içinde önleyici, eğitici tek unsur bile yok.
Bana göre en büyük ceza, ehliyeti kaptırmaktır.
Ceza miktarları makul seviyelerde kalsaydı...
Trafik kurallarını ihlal edenlere ikinci ihlalden itibaren ehliyetlerine el konulması üzerinde durulsaydı...
Sanırım çok daha etkili olurdu.
***
Bu kadar ağır maddi cezalar öngörmek yerine sürücülere kuralları tekrar hatırlatma, yeniden eğitime alma gibi bir çalışma daha akılcı olmaz mıydı?
CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç'ın da üstüne basa basa ifade ettiği gibi...
Ağır para cezalarını öngören bu yasa taslağı, boşalan kasanın, trafik cezalarıyla doldurulacağı düşüncesini güçlendiriyor.
Görünmez noktalara konulacak mobil radarlar, bir nevi devletin sürücülere kurduğu bir tuzak olarak kabul ediliyor.
Yine Sevda Hanım'ın dediği gibi insanlar, "Devlet bana tuzak kuruyor" demez mi?
Dolayısıyla...
Kanun teklifinde yer alan maddelerin yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor.
İnsanların 60 bin lira değil, 22 bin lira asgari ücret aldığı unutulmamalı.
14 bin lira emekli maaşıyla arabasının tekerleğini döndürmeye çalışanların varlığı da akıllardan çıkarılmamalı.
Alınan maaşlara göre orantısız cezalar, gerçekten kabul edilebilir değil.
40 yıllık sürücü ve trafik dostu biri olarak, o cezanın da çok ağır para cezası (Hiç para cezası olmasın demiyorum, tabii ki makul seviyede olmalı) yerine, ehliyetinin alınması olmalı diye düşünüyorum.
***
Değerli okurlarım...
Sözünü ettiğimiz devasa cezalar, bu bayramda yok.
Ama devletin, bu bayramda trafik cezalarından çok iyi hasılat etme hedefi olduğu bir gerçek.
Aman diyeyim, kurallara harfiyen uyun.
Bugün bayram, çoğunuz çoktan yola çıktınız.
Bugün de trafikte aşırı bir yoğunluk olacak.
Bayram sonrası bir de o yolun dönüşü var.
Unutmayın, her 30 kilometre bir ekiple karşılaşabilirsiniz.
Sayısız denetleme noktasında durdurulabilirsiniz.
Kazasız, belasız ve de cezasız yolculuklar diliyorum.
Özellikle hız yapmayın, hatalı şerit değiştirmeyin, öndeki aracı yakından takip etmeyin.
Sevdiklerinize sağ salim kavuşun.
***
Hepinize iyi bayramlar diliyorum.