Türkiye’nin son seçimlerini hatırlayın…

24 Haziran 2018’de…

Yüksek Seçim Kurulu…

Genel seçime 10 siyasi partinin (AK Parti, BTP, BBP, CHP, DP, HDP, İYİ Parti, MHP, Saadet ve Vatan Partisi) katılmasına karar verdi…

O sırada…

Ankara’da ilan ettikleri adreslerde tabelası asılı…

Siyasi parti sayısı…

Sıkı durun, 92 adetti…

Sonra yerel seçim zamanı (31 Mart 2019) geldi…

YSK, yine benzer listeyi seçmenin önüne koydu…

Bu kez, 13 siyasi parti (Saadet, Bağımsız Türkiye, Komünist Partisi, Vatan, Büyük Birlik, Hür Dava, CHP, AK Parti, Demokrat Parti, MHP, DSP, İYİ Parti, HDP) sandıkta mücadele verdi…

***

Oysa…

Değişmeyen bir gerçek var…

Neredeyse son 15 yıldır…

TBMM'de dört – beş siyasi parti memleketi temsil ediyordu…

İttifaklar…

Ortaya ilginç tablolar çıkardı…

Örneğin…

TBMM’nin sayısal vekil çoğunluğu…

AK Parti, CHP, HDP, MHP ve İYİ Parti’nin elinde…

Bu beş partinin…

Toplam vekil sayısı 570’i geçiyor…

Ancak…

Belki de ilk kez…

Altı siyasi partinin toplam yedi vekili TBMM’ye girdi…

Sekiz bağımsızı saymıyoruz bile…

*** 

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın sitesine girin, göreceksiniz…

Halihazırda…

95 civarında, yasal olarak “kabul görmüş” siyasi partiye sahibiz…

Eee, taraftarı var mı?

Ara ki, bulasın…

Bakın Türkiye Süper Ligi’nde 18 takım var…

Ha’keza…

Birinci Lig’de de bu sayı 18…

2 Lig’in Kırmızı – Beyaz gruplarında da 18’er futbol takımımız var…

Topla, 72 takım eder…

Taraftarları var mı?

Ne diyorsun?

Yakarlar ortalığı meşalelerle…

Oysa…

Türkiye’nin “onaylanmış” siyasi partileri arasında…

Tek üyesi bile olmayanlar arz-ı endam ediyor!

***

Bu “Siyasi Parti Ordusu”nun içinde öyleleri var ki…

Şaşırır kalırsınız; dayanamaz…

“Yav, bunlar neden kurulmuş?” dersiniz…

Özenle seçilmiş nadide örneklere bakalım:

Mesela…

Sekiz ay önce kurulmuş “Anadolu Birliği Partisi” var…

Kurucu başkan Bedri Yalçın ama…

İlaç için de olsa “tek üye”si bile yok!

Mesela…

“As Parti” var…

Üç buçuk yıl önce Cavit Kayıkçı kurmuş…

Üye sayısı (0) sıfır…

Ha’ni, Şeytan dürtüyor; acaba başkan da mı üye değil?

Mesela…

“Cihan Partisi” var; faaliyete geçeli altı yıl olmuş…

Başkanı Kürşad Emre Öğretmek…

Üye sayısı an itibarıyla sadece “106”…

Hiç duyanınız var mı?

Mesela…

Memleketimin “Demokrasi Zamanı Partisi” de var!

Dört yaşında; Genel Başkanı Düzgün Dilaver Eren dahil…

An itibarıyla….

“101” üyesi var!

Mesela…

“Ben ENPA’ya gönül verdim” diyen çıkabilir karşınıza…

Ayıp olmasın, “ENPA nedir?” diye sormayın…

“Ebedi Nizam Partisi”nin kısaltılmış hali; “79” üyesi var!

Mesela…

Çok şaşıracaksınız…

Oktay Çelik tarafından beş yıl önce kurulmuş…

“İşçi Demokrasisi Partisi” var…

Türkiye’de “işçi” olarak yaşamını sürdüren 15 milyon kişi mevcut ama…

“İDP”nin üye sayısı, “sıfır / 0”…

Mesela…

Alın size…

Sıfır (0) üyesi olan bir siyasi oluşum daha…

“Milli Mücadele Partisi”…

Kısa adı, “MMP”…

Tabelası var mı, o da meçhul!

Mesela…

Topu topu “391” üyeli…

“Müdafaa-i Hukuk Hareketi Partisi” var…

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na göre…

Bu parti de yaşıyor…

Mesela…

18 yıl önce kurulan…

Bir “Sağduyu Partisi” var…

Devlet Baba, “siyasi oluşum” olarak onaylamış…

Gelin görün ki…

Allah rızası için “tek” üyesi yok; sıfır yani…

Ama tabelası var…

Mesela…

18 yaşında bi’parti daha var…

Adı, “Yurt Partisi”…

Yabancı gelmiyor, di’mi?

İçişleri eski bakanlarından Sadettin Tantan…

An itibarıyla “76” üyesi var…

***

Peki, bunca siyasi parti “siyasi ikbal” için mi kuruluyor?

Eğer öyle ise…

O ikbal kimin işine yarıyor?

Kitle partisi olamadıktan sonra…

“Bakkal açar gibi" siyasi parti kurmanın anlamı var mı?

Bence, Türkiye'nin genel görüntüsünde beş ana görüş var... Muhafazakar, laik, milliyetçi, sol görüşlü ve liberal...

Siyasi gönüllerde…

Bu beş görüşün fırtınaları kopuyor ama…

İş sandığa gitmeye gelince; "iş ve aş" öne çıkıyor ve…

Gerçek aşklar, “başka baharlara” kalıyor...

***

Bitiriyoruz…

Diyeceksiniz ki; dernek kursalar, daha yararlı olamaz mı?

Aslında…

Kimilerinin burun kıvırdığı o derneklerin bazıları var ya…

En az siyasi partiler kadar aktif…

Mesela…

“Menemen, Menemenli Olmayı Bilenlerindir Derneği” var…

Hiç duymuş muydunuz?

“Kıtlama Şekerle Çay İçmeyi Sevenler Derneği”ni…

Daha eksantrik olsun, diyorsanız…

“Dünyada Cenneti Yaşayanlar Derneği”ni…

Olmadı…

“İzmir Gülü Sevenler Derneği”ni…

O’nu da beğenmezseniz…

“Kanarya Sevenler Derneği” var; aklınızda olsun…

O ötüşleri var ya, ömrünüz uzar vallahi…

Nokta…

Sonsöz: “Unutma; senin için başkasından vazgeçen, bir gün mutlaka başkası için senden vazgeçer...”