Filiz SEZER
Rantsal dönüşüm
27 Ağustos 2021 Cuma

30 Ekim’de yaşanan deprem sonrasında İzmir’de acıyı paylaşmanın, birlikte olmanın ve dayanışmanın en güzel örneklerinden biri yaşandı. Depremden hemen sonra organize olunarak toplanan yardımlar, evi yıkılan depremzedelerin kısa sürede geçici evlerine yerleştirilmesi gibi çok güzel gelişmelerin olumsuz bir yanı oldu: büyük acılar sonrasında yaşanan kısmi rahatlama dolayısıyla birçok kişi bütün sorunların çözüldüğü yanılgısına kapıldı. Ancak gerçek yasın herkesin eve döndükten sonra başlaması gibi, depremden sonra da devam ettirilmesi gereken günlük hayat zorlukları gözlerin farklı gündemlere kaymasının ardından başladı.

Can kayıplarının verdiği acı henüz tazeyken Bornova’nın ve Bayraklı’nın sokaklarından eksik olmayan ev taşıma şirketlerinin araçları ile boşalan binalar yaşadığımız travmayı her an yeniden canlandırırken büyük bir emlak sorunu baş gösterdi. Zira evleri yıkılan ve geçici evlerde oturan depremzedelerin dışında kendi imkanlarıyla yeniden bir hayat kurmak zorunda kalan yüzlerce aile vardı.

Yıkılan binaların dışında henüz ayakta olduğu halde yıkılması gereken binalar için sıkıntılı bir süreç devam ediyor. İşlemekte olan süreçten zarar gören, hakkaniyetten uzak kararlara ilişkin itirazları olan depremzedeler kurdukları İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği (İZDEDA) üzerinden gazetemiz Ege’ de Sonsöz’ de dahil olmak üzere farklı kanallardan seslerini duyurmaya çalışıyorlar, umuyorum ki haklı mücadelelerinden olumlu sonuçlar çıkarabilirler. Onların itirazlarını ve taleplerini burada tekrarlamadan –itiraf edeyim biraz da içinde bulunduğum özel durum dolayısıyla- kentsel dönüşüm üzerinden yaratılan rant paylaşımı ve kültürel yozlaşmaya dikkat çekmek istiyorum.  

Deprem sonrasında İzmir’de kentsel dönüşüme girmesi gereken çok sayıda bina var. Bu sürece girmek durumunda kalanlar olarak, binaları yapan müteahhitlerin ve yapıları denetlemekle görevli olanların hiçbir sorumluluk almadığı bir düzende evlerimizi yeniden almaya çalışıyoruz. Ortaya çıkan bu sorunun nedeni olmadığımız halde faturayı ödemekle yükümlü bırakılıyoruz. Ancak pek çok malikin zaten güçlükle aldığı bu evler için yüzbinlerce liradan ibaret bir ödeme yapabilme gücü yok.

Özellikle pandemi sonrasında oldukça fazla sayıda göç alan İzmir’in bu eşsiz bölgeleri için projeler havada uçuşuyor. Arsalarımız, hayatlarımızdan daha değerli çıkıyor ve bu “değerin” karşılığını ödemememiz durumunda bize yıllardır oturduğumuz, yuva yaptığımız evlerimizi bırakıp başka yerlere gitmemiz gerektiği söyleniyor –ima yoluyla değil alenen, yüzümüze söyleniyor-.

Büyümenin yalnızca inşaat sektörüne dayandığı, zenginleşmenin teknolojiye, üretime yapılan yatırımlarla değil rant yoluyla elde edildiği, kötü yönetilen ekonomiyle her geçen gün büyük bir hızla fakirleştiğimiz bir ortamda bir zamanlar sahip olabildiklerimize veda etmek durumunda kalmamız şaşırtıcı değil. Yine de bırakıp gittiklerine kimin sahip olacağını düşünmeden edemiyor insan.

Bu sorunların çözümü için başvurulan kurumlardan bir yanıt alınabilmiş değil. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Dünya Bankasından aldığı, orta hasarlı binaların kentsel dönüşüm projeleri için kullanmak istediği 340 milyon dolarlık kredi de aylardır Cumhurbaşkanlığı tarafından onaylanmıyor. Elbette fakirleşmiş, umudunu yitirmiş, geleceğini kaybetmiş, öfkesini nereye yönelteceğini bilemeyen bir topluluğu manipüle etmenin dayanılmaz bir hafifliği var kuşkusuz.

Global düzeyde ekonomik ve politik çıkarlarla başlatılan savaşlarda göç etmekten başka çaresi kalmayan milyonların dışında kendi mikro çevremizde de küçük, yerel, gözden uzak ve sesi duyulmayan bir göçün tam ortasındayız.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Remzi Kerem 27 Ağustos 2021 Cuma 14:14

Filiz Hanım bravo! Yaşadığımız küçük göçler büyük göçler kadar önemli...

Yorumu oyla      2      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Büyük Altaylılar haydi kongreye!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Mutluluğun ‘resmi’ budur!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İzmir’in sosyal demokratları
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Asıl sorun Arapça tabelalar mı?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Pâyidar… Son Balo…
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Toptan ve perakende anılar…
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva