Emekli Hüseyin Amca…

Pek bi’sevindi iki bayram ikramiyeye…

Daha cebe - cüzdana düşmemişti o iki bin lira ama…

Sevinçten eve dönerken…

“Bi’otuzbeşlik alayım gari…” diye geçirdi içinden…

Mis gibi Yeni Rakı’dan…

İki kadeh iyi gelirdi yani…

Yanına iki parmak da beyaz peynir…

“İzmir’de balkonun tadı böyle çıkar arkadaş…” diye diye…

Evin yolunu tuttu…

Kuruldu masaya, açtı televizyonu…

Akşam haberlerini hiç kaçırmazdı Hüseyin Amca…

Şişenin kapağını çevirdi…

“Meret açılırken bile ne güzel ses çıkarıyor” diye içinden geçirdi…

İnce belli bardağa üç parmak aslan sütü…

İki minik parça buz…

Üstüne acıcık su…

Tam, “Ohhhh, yarasın” derken…

Gözü ekrana takıldı…

Spiker şöyle diyordu:

“Son dakika… Rakı, Votka ve cine vergi zammı! Rakının asgari maktu vergi tutarı 171,2 lira yerine 184,3 lira oldu... Temmuz ayında yeniden bir değerleme zammı daha gündemde… 70'lik rakıya en az 5 lira civarında zam gelmesi bekleniyor… 70'lik rakının fiyatı 100 lirayı aşacak…”

Yuttu ilk yudumu emekli Hüseyin Amca…

Tadı zehir gibi geldi…

***

Alkollü içeceklere son zam…

Daha Ocak ayının ilk haftasında gelmişti…

Vatandaş alışmıştı, içkiye yılda iki kez zam gelmesine…

Temmuz’da bekleniyordu…

Mesut ve bahtiyar eden haber Cumartesi müjdelendi!

Rakı, Cin ve Votka’nın vergi oranı arttı… Likör, şarap ve viski gibi bazı alkollü içkilerin vergi oranları ise düşürüldü… Bira’nın akıbeti ise bilinmiyor…

Neden bu kadar acele?

Çünkü…

Son günlerde dağıtılan ikramiye ve yapılan zamlar…

Bütçe’yi ağır bir şekilde etkiliyordu…

Bütçe açığı işte böyle kapatılmaya çalışılacak…

***

Bu muhabbet…

Abdullah Yüce’nin Hüzzam şarkısını hatırlatıyor:

Bu ne sevgi ah, bu ne ızdırap,
Zavallı kalbim ne kadar harap…
Nasibim olsun bir yudum şarap,
Sun da içerim yarin elinden…

Çünkü, şaraba zam gelmeyecek…

Hatırla şarkıyı; rakıyı bırak, şaraba transfer ol…

***

Aslında, “Aslan Sütü”nün başına gelecekler…

Beş yıl önceden belliydi…

Hatırlayın…

Balkan göçmenlerine bayram ziyareti yapan o dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Vardar Ovası” türküsünü, “Onda rakı falan geçiyor… Başka bir şey söylesin…” diyerek sanatçıyı engellemişti… Oysa, “Vardar Ovası” türküsünde hiç “Rakı” sözü geçmiyordu…

Biz de bu yüzden bol bol Müslüm Gürses dinleyeme başlamıştık:

“Tek tesellim kadehler,

Başka bir şey istemem…

Sarhoş etsin yeter ki,

Rakı-şarap fark etmez…”

***

Türkiye 80 milyonluk bir ülke…

Alkol tüketiminde kendine özgü seçimleri var…

Bu seçimler bölge bölge değişiklikler gösterse de…

Genel eğilim açısından…

Bilin bakalım…

Türkiye’nin hangi içeceğe gönlü kayıyor?

Hangi içeceğe daha fazla eğilimi var?

Rakıcı mı… Şarapçı mı… Votkacı mı… Yoksa Biracı mı?

Rakıcı diyenler sınıfta kaldı!

Çünkü, Türkiye’de en çok tüketilen alkollü içki “Bira”…

Her 100 litre alkollü içki tüketimimizin yüzde 87’si biradan oluşuyor…

Asıl soru, ikinci en çok tükettiğimiz alkollü içki hangisi?

Eminim, çoğunuz bu soruya “Rakı” diyecek…

Haksız da değilsiniz hani…

“Rakı nasıl içilir?” sorusuna…

“Adam gibi…” diyen Neyzen’in Rakı’sı…

Şüphesiz “milli içki” kabul edilir…

Ancak, “Adam gibi” içilen Rakı…

Bilinenin aksine en çok tükettiğimiz ikinci alkollü içki değil…

Rakı’nın yeri üçüncülük…

Şarap ise ikinci…

Tarih boyunca da böyle olmuş…

Şarap bu coğrafyada her zaman Rakı’dan daha fazla tüketilmiş…

Onun için Rakı’cılar bu zamma fazla üzülmesin!

Rakı’lı Üçüncü Lig’den…

Şarap’lı İkinci Lige hemen terfi etsinler…

“Aslan Sütü”nü de çok canları çekerse…

Emekli Hüseyin Amca gibi…

Çok sevindikleri günlerde…

Törenle yudumlasınlar!

Ha, bi’de şunu yapabilirler…

Rakı’yı bol sulu içmeyi deneyebilirler…

Böylece…

Şişe etiketi 100 liranın üstüne çıkacak…

Rakı’yı üç gecede değil de…

Bir haftada bitirmeye çalışsınlar…

***

Televizyonlarda çok sorulan bir soru ile nokta koyalım:

“Sayın Hocam, alkollü içkiden alınan vergi ile Devlet’in Müslüman halkımıza hizmet vermesi dinimizce caiz midir?”

Soruya bak, hizaya gel…

Türkiye Cumhuriyeti’nin 12’inci Diyanet İşleri Başkanı…

Prof. Dr. Süleyman Ateş…

Ki, bugün 85 yaşında; Allah uzun ömür versin…

Şöyle cevap veriyor o garip soruya:

“Hz. Ömer, alkol üretip satan Hıristiyan tebaadan, bu işten elde ettikleri kazançtan vergi almıştır… Büyük alim Hüseyin Erkenci de içki içmenin değil, ama satmanın helal olduğunu söylemiştir…”